Selçuk Üniversitesi Kurumsal Akademik Arşivi
DSpace@Selçuk, Selçuk Üniversitesi tarafından doğrudan ve dolaylı olarak yayınlanan; kitap, makale, tez, bildiri, rapor, araştırma verisi gibi tüm akademik kaynakları uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar, Üniversitenin akademik performansını izlemeye aracılık eder, kaynakları uzun süreli saklar ve yayınların etkisini artırmak için telif haklarına uygun olarak Açık Erişime sunar.

Güncel Gönderiler
Muallim İsmail Hakkı Bey'in kâr formundaki eserlerinin biçim ve makam yönünden incelenmesi
(Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2025) Can, Kadir; Aksın Çevik, Ayşe Emsal
Klasik Türk Müziğinin din dışı sözlü müzik formlarından olan kâr formu, günümüzde çok fazla kullanılmasa da 19. yüzyılda birçok bestekârın eserlerinde tercih ettiği uzun soluklu eserlerden oluşan büyük formlardandır. Bu araştırma, 19. yüzyılın önde gelen bestekârlarından Muallim İsmail Hakkı Bey'in Kâr formundaki eserlerinin biçim ve makam yönünden incelenmesi amaçlanmıştır. Çalışmada öncelikle adı geçen bestekârın kısaca hayatına değinilmiştir. Daha sonra bestekârın Kâr formundaki 7 eser biçim ve makam yönünden incelenmiştir. Araştırmada Tarama modeli kullanılarak nitel araştırma yöntem ve tekniklerinden yararlanılmıştır. Eserler üzerinde yapılan makamsal analiz sonuçlarına göre bestekârın beş eserini Arel-Ezgi Uzdilek sistemindeki makam anlayışına göre bestelediği sonucuna ulaşılmıştır. Biçim incelemesi sonuçlarına göre ise, bestekârın kârlarında mısra sayıları uzun tutulmamış, terennüm bölümlerinin ise mısra sayılarına göre oldukça uzun tutulduğu tespit edilmiştir.
İslam düşüncesinde iletişim biliminin gelişimi ve önemi
(Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2025) Topcu, Rümeysa; Gölcü, Abdulkadir
Bu çalışma, İslam düşüncesi çerçevesinde iletişim biliminin gelişimi ve önemini, tarihsel süreç bağlamında kavramsal zemini ve çok yönlü işleyişiyle birlikte iletişimi oluşturan anlam ve yöntemleri inceleyerek kavramsal analiz yapmayı amaçlamaktadır. İslam geleneği içerisinde dilin mahiyeti, kelam ilminin fonksiyonu, felsefi düşüncenin etkisi ve iletişim argümanlarının oluşumu, iletişim bilimlerinin temel dinamikleriyle karşılaştırmalı biçimde ele alınmıştır. Araştırma konusu olan İslam düşüncesinde iletişim biliminin gelişimi ve kavramsal temellerinin, geçmişten günümüze nasıl biçimlendiğini anlayabilmek adına literatür taraması yöntemi tercih edilmiştir. Bu bağlamda çalışma klasik İslam düşünürlerinin orijinal eserlerini ve bu eserler üzerinde gerçekleştirilmiş modern dönem akademik çalışmalarında yer alan yorumları kapsamaktadır. Bu çalışma İslam'ın ilk dönemlerinden itibaren iletişimin her yönüyle var olduğu ve yalnızca bir aktarım süreci olmanın ötesinde anlam inşası, ikna, temsil, ahlaki tutum ve bireyin yaratıcıyla olan iletişimi üzerinden çok katmanlı bir iletişim sitemi olarak şekillendiğini ortaya koymaktadır. Çalışmanın temel çıkış noktası, İslam düşüncesinde iletişim olgusunun, felsefi, dilbilimsel, kelami ve hatabi boyutlarıyla bir bütün olarak ele alınmasıdır. Bu bağlamda, iletişim kavramı hem bireylerarası hem bireyin içsel dünyasında hem de bireyin yaratıcıyla kurduğu ilişkiler ağı içerisinde değerlendirilerek, içsel iletişim metotları, hitabet, ikna, sezgi ve üslup gibi unsurlar üzerinden yapılandırılmıştır. İletişimin mahiyeti üzerine sorular sorularak İslam düşüncesinin sunduğu cevaplar sistematik biçimde analiz edilmiştir. Tezin kuramsal çerçevesinde, başta Farabi, İbni Sina, Gazali, İbni Arabi ve İbni Haldun olmak üzere bir çok İslam düşünürlerinin dil, anlam, ifade, kavram ve hitabet konuları üzerine görüşleri değerlendirilmiştir. Bu bağlamda düşünürlerin, dilin yapısı, kavramların oluşumu ve anlamın zihinsel temsili konusundaki yaklaşımları; iletişim bilimi İslam geleneği kapsamında köken bakımından çözümlenmiştir. İfade, lafız, kelam, kavl, tasavvur, tasdik, mecaz, ibdain, hadsiyyat gibi kavramlar üzerinden İslam düşüncesinin iletişim bilimlerine olan özgün katkıları ortaya konmuştur. Aynı zamanda İslam düşüncesinde yer alan iletişim pratikleri, kavramlar ve düşünsel yaklaşımlar sistematik bir bütünlük içerisinde ele alınmıştır. Burada elde edilen veriler, modern iletişim kuramlarıyla karşılaştırılarak kavramsal örtüşmeler ve ayrışmalar ortaya konmuştur. Bu sayede İslam düşüncesinde iletişimle ilgili kavramsal bir harita ortaya koyulurken beraberinde bu haritanın modern bilimsel bağlamlarla ilişkilendirilmesi sağlanmıştır.
Bir hak arayışı olarak kurye görevlilerinin eylemlerinin medyada yansıması
(Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2025) İnceer, Cengiz; Toruk, İbrahim
Günümüz iletişim dünyasında gelişen ve sürekli değişen yeni medya araçları, kullanıcılara çok farklı imkanlar sağlamaktadır. Bu imkanlar içerisinde; bilgiye ve farklı insanlara hızlı ulaşım, zamandan ve mekândan bağımsız hareket etme, senkronizasyon, diğerleriyle etkileşim, mesajlaşma, görüntülü ya da sesli arama, canlı yayın seçeneği, multimedya paylaşımı, örgütlenme ve toplumsal hareket sahası vb. yer almaktadır. Toplumu oluşturan insanların istekleri, şikayetleri, bilgi edinme hakları vb. konularda müracaat ettiği ilk yer yeni medya araçlarıdır. Bu sayede internet kullanıcıları demokratik katılıma da katkı sağlamaktadır. Çalışmamızın konusunu; hak arayışı noktasında kurye personellerinin eylemlerinin sosyal medyada yansıması oluşturmaktadır. Kurye personelleri; çalışma saatleri, maaş ve sosyal güvenlik hakları noktasında bir haksızlık olduğunu gerekçe göstererek yeni medya aracılığıyla örgütlenerek, hem düşünce anlamında bir topluluk oluşturmuşlardır hem de bu ortak düşüncenin sonunda hak arayışı için eylem gerçekleştirmişlerdir. Sosyal medya araçları ile haberleşerek bir araya gelen kuryeler, yeni medyanın bütün özelliklerinden faydalanarak çok hızlı bir şekilde hedeflerine ulaşmışlardır. Tez kapsamında yapılan anket çalışmasıyla birlikte kurye personellerinin X, İnstagram, Facebook gibi sosyal medya araçları ile kendileri gibi düşünen insanlara ulaştıklarını ve bu sosyal medya araçlarından örgütlendiği görülmektedir. Bazı kurye personelleri bu eylemi sosyal medyadan gördüklerini bazıları ise iş arkadaşları aracılığıyla gördüklerini ve katıldıklarını belirtmişlerdir. Kurye personellerinin hak arayışı noktasındaki eylemi hem kurye personelleri için kazanım sağlamıştır hem de sosyal medya aracılığıyla demokratik katılım sağlamanın önemini vurgulamıştır. Bu çalışmanın amacı, yeni medya araçlarının demokratik katılıma etkisini ve bunun medyada yansımasını tespit ederek ortaya çıkarmaktır. Çalışma süresi boyunca uygulanmış olan anketten elde edilen veriler ile literatür taraması sonucu ortaya çıkan teorik bilgiler sentezlenerek sonuca varılmıştır.
Kıbrıs sorununun Türkiye-Avrupa Birliği sürecine etkisi
(Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2025) Seyhan, Oğuzhan; Akyeşilmen, Nezir
Kıbrıs sorunu, Türkiye ile Yunanistan arasında yakın geçmişte ortaya çıkmış olan, bugüne kadar somut anlamda çözüme kavuşturulamayan önemli ve büyük bir sorundur. Bu sorun, pek çok dinamiğe etki ettiği gibi, Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki ilişkilere de doğrudan etki etmektedir. Türkiye, uzun bir süredir Avrupa Birliği'ne tam üye olabilmek amacıyla çaba sarf etmiş, Avrupa Birliği ise bu sürecin gerçekleşebilmesi adına Türkiye'nin karşısına Kıbrıs sorununun çözülmesi ön koşulunu düzenli olarak getirmiştir. 2004 senesinden itibaren Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin Avrupa Birliği'ne, adayı yalnız başına temsil eder biçimde katılmış olması ise Kıbrıs sorununu çözümsüzlüğe götürmüştür. Çalışmanın amacı, jeopolitik konumu gereği Kıbrıs adasının sorun haline dönüşme sürecini incelemek, bu sürece dâhil olmuş ülkelerin ve Avrupa Birliği'nin tutumunu, düzenlenen zirveler sonucu ortaya çıkan sonuçlar düzleminde analiz etmek ve bu durumun Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki ilişkilere olan etkisini değerlendirmektir. Doküman analizi yöntemiyle hazırlanan çalışmada Kıbrıs sorununun ortaya çıkma süreci, Avrupa Birliği'nin ada ile olan ilişkileri ve Kıbrıs sorununun Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerine etkilerinin incelendiği çalışmada, Doğu Akdeniz bölgesi örneğinden yola çıkılarak son dönemin uluslararası gelişmelerinin Kıbrıs sorununa ve buna bağlı Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerine etkileri tartışılmıştır.
Uluslararası sivil toplum kuruluşlarının doğal afetlerdeki rolü: 6 Şubat 2023 depremleri örneği
(Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2025) Karaman, Şemsettin; Akyeşilmen, Nezir
Doğal afetler, yaşamı olağan sürecinden çıkartarak bireyleri yardıma muhtaç duruma getirmektedir. Afetlerin ardından bireysel ve yerel yardımlar devreye girmekte, bilhassa büyük afet durumlarında devletler her türlü olanaklarını kullanmak zorunda kalmaktadır. Bu noktada, kimi zaman yaşanan afetin büyüklüğü ve olumsuz etkisi sonucu devletlerin diğer devlet, kurum ve kuruluşlardan destek talep ettiği görülmektedir. Bu kurumlar arasında yer alan uluslararası sivil toplum kuruluşları kapsamlı bir bölgede faaliyet göstermekte, sosyal alandaysa devletlerin yeterli olamadığı noktalarda toplum gereksinimlerinin giderilmesi amacıyla çalışmalar yürütmektedir. Bu bağlamda yürüttükleri faaliyetlerde, ulusal ve uluslararası ortamda diğer sivil toplum kuruluşları ve kamuoyuyla etkin bir dayanışma ve iletişim içerisinde hareket edebilmektedir. 6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş ili merkezli, etkisi açısından Türkiye tarihinde görülen en büyük iki deprem yaşanmış, söz konusu sürecin ardından depremin yıkıcı etkilerinin büyüklüğü karşısında Türkiye Cumhuriyeti Devleti, uluslararası kamuoyundan destek talep etmiştir. Çalışmanın amacı, yaşanan bu depremler sonucu uluslararası sivil toplum kuruluşlarının rollerini incelemektir. Buna göre çalışmada; sivil toplum ve deprem konuları ayrıntıları ile ele alınmış, 6 Şubat 2023 tarihindeki depremler sonrası uluslararası sivil toplum kuruluşlarının başta arama-kurtarma ve sağlık olmak üzere, barınma, gıda, lojistik ve finansal alanlarda sunduğu destekler tartışılmıştır.