Yazar "Dereli, Yüksel" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 9 / 9
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Atorvastatin Pretreatment Diminishes the Levels of Myocardial Ischemia Markers Early After CABG Operation: An Observational Study(Biomed Central Ltd, 2010) Ege, Erdal; Dereli, Yüksel; Kurban, Sevil; Sarıgül, AliBackground: Statin pretreatment has been associated with a decrease in myocardial ischemia markers after various procedures and cardiovascular events. This study examined the potential beneficial effects of preoperative atorvastatin treatment among patients undergoing on-pump CABG operation. Methods: Twenty patients that had received atorvastatin treatment for at least 15 days prior to the operation and 20 patients who had not received any antihyperlipidemic agent prior to surgery were included in this study. CK-MB and troponin I levels were measured at baseline and 24 hours after the operation. Perioperative variables were also recorded. Results: Twenty-four hours after the operation, troponin I and CK-MB levels were significantly lower in the atorvastatin group: for CK-MB levels, 12.9 +/- 4.3 versus 18.7 +/- 7.4 ng/ml, p = 0.004; for troponin I levels, 1.7 +/- 0.3 versus 2.7 +/- 0.7 ng/ml, p < 0.001. In addition, atorvastatin use was associated with a decrease in the duration of ICU stay. Conclusions: Preoperative atorvastatin treatment results in significant reductions in the levels of myocardial injury markers early after on-pump CABG operation, suggesting a reduction in perioperative ischemia in this group of patients. Further studies are needed to elucidate the mechanisms of these potential benefits of statin pretreatment.Öğe Bilateral thoracoscopic sympathectomy for primary hyperhydrosis: a review of 335 cases(CLINICS CARDIVE PUBL PTY LTD, 2013) Öncel, Murat; Sunam, Güven Sadi; Erdem, Eşref; Dereli, Yüksel; Tezcan, Bekir; Akyol, Kazım GürolObjective: The goal of this retrospective study was to evaluate the outcomes of bilateral video-assisted thoracoscopic sympathectomy for primary hyperhydrosis. Methods: Between January 2007 and December 2011, a total of 335 patients (192 male, 143 female, mean age 28.3 years) who underwent bilateral thoracoscopic sympathectomy for primary hyperhydrosis were reviewed retrospectively. Results: Hyperhydrosis occurred in the palmar and axillary region in 175 (52.23%) patients, in only the palmar region in 52 (15.52%), in the craniofacial region in 44 (13.13%), in only the axillary region in 42 (12.53%), and in the palmar and pedal regions in 22 (6.56%) patients. Bilateral thoracoscopic sympathectomy was performed in all patients. The mean follow-up period was 24 (6-48) months. The initial cure rate was 95% and the initial satisfaction rate was 93%. There was no mortality in this study. The complication rate was 15.82% in 53 patients. Conclusion: Video-assisted thoracoscopic sympathectomy for the treatment of primary hyperhydrosis was effective, with low rates of morbidity and mortality. Despite the appearance of postoperative complications, such as compensatory sweating, patient satisfaction with the procedure was high and their quality of life improved.Öğe Böbrek Transplantlı Bir Hastada Mitral Kapak Replasmanı(2007) Narin, Cüneyt; Ege, Erdal; Dereli, Yüksel; Sarıgül, AliOrgan transplantlı hastalardaki hayatta kalım süreleri her geçen gün artmaktadır (1). Bu artış, organ transplantlı hastalarda en sık, kardiyak hastalıkların görülmesine neden olmaktadır (2). Bu makalede, mitral kapak replasmanı uygulanan böbrek transplantlı bir hastanın izlemi tartışılmıştır.Öğe Clinical experience of repair of pectus excavatum and carinatum deformities(CLINICS CARDIVE PUBL PTY LTD, 2013) Öncel, Murat; Tezcan, Bekir; Akyol, Kazım Gürol; Dereli, Yüksel; Sunam, Güven SadiBackground: We present the results of surgical correction of pectus excavatum (PE) and pectus carinatum (PC) deformities in adults, and also report a new method of sternal support used in surgery for PE deformities. Methods: We present the results of 77 patients between the ages of 10 and 29 years (mean 17) with PE (n = 46) or PC (n = 31) deformities undergoing corrective surgery from 2004 to 2011, using the Ravitch repair method. Symptoms of the patients included chest pain (15%) and tachycardia (8%). Three patients underwent repair of recurrent surgical conditions. Results: All of the patients with dyspnoea with exercise experienced marked improvement at five months post operation. Complications included pneumothorax in 5.1% (n = 4), haemothorax in 2.6% (n = 2), chest discomfort in 57% (n = 44), pleural effusion in 2.6% (n = 2), and sternal hypertrophic scar in 27% (n = 21) of patients. Mean hospitalisation was eight days. Pain was mild and intravenous analgesics were used for a mean of four days. There were no deaths. Results after surgical correction were very good or excellent in 62 patients (80%) at a mean follow up of three years. Three patients had recurrent PE and were repaired with the Nuss procedure. In three patients who underwent the Ravitch procedure, a stainless steel bar was used for sternal support instead of Kirschner wire. Conclusions: Pectus deformities may be repaired with no mortality, low morbidity, very good cosmetic results and improvement in cardiological and respiratory symptoms.Öğe Koroner arter bypass greft cerrahisi sonrası sistemik inflamatuar yanıt sendromu insidansını azaltmada statinlerin etkinliğinin araştırılması(Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi, 2008) Dereli, Yüksel; Ege, ErdalSistemik inflamatuar yanıt sendromu koroner arter bypass greft operasyonu sonrası sıklıkla gözlenmektedir. Son çalışmalar preoperatif statin tedavisinin C-reaktif protein, sitokinler ve adezyon molekülleri gibi inflamasyon ile ilgili değişkenlerde bariz bir azalma ile ilişkili olduğunu göstermiştir. Bu yüzden preoperatif atorvastatin tedavisinin kardiyopulmoner bypass sonrası sistemik inflamatuar yanıta etkisini araştırdık. Gereç ve Yöntem: Elektif koroner arter bypass ameliyatı yapılan kırk hasta iki gruba ayrıldı. Hastalar atorvastatin (20 mg/gün, grup I, n=20) veya plasebo (grup II, n=20) tedavisi ile cerrahi öncesi randomize edildi. Tüm hastalar kardiyopulmoner bypass ile opere edildi ve preoperatif ve postoperatif 24. saatlerde inflamasyon parametreleri için kan örnekleri alındı. Bulgular: Her iki grupta da preoperatif demografik veriler açısından farklılık yoktu. Postopertif 24. saatteki medyan hsCRP seviyesi çalışma grubunda 88,0 (18), kontrol grubunda 113 (22), mean interlökin?6 seviyesi ise çalışma grubunda 43,4 ± 18,5, kontrol grubunda 69,6 ± 19,2 olarak tespit edildi ve her iki parametrenin de çalışma grubunda anlamlı olarak daha düşük olduğu gözlendi (p<0.05). Sonuç: Kardiyopulmoner bypass ile elektif koroner arter bypass cerrahisi uygulanan hastalarda preoperatif atorvastain tedavisi inflamasyon parametrelerinin seviyesini azaltır ve sistemik inflamatuar yanıt sendromunu önlemede etkili olabilir.Öğe Künt travmada penetran kardiyak yaralanma: Olgu sunumu(2015) Dereli, Yüksel; Öncel, MuratKünt toraks travmasına bağlı olarak nadiren kardiyak yaralanmalar görülebilmektedir. Kardiyak yaralanma genellikle hayatı tehdit eden durum yaratır, acil cerrahi müdahele geretirir ve bu hastaların perioperetif dönemde dikkatli takip edilmesi gerekir. Klinik tablo, yaralanma şekli, hastaneye ulaşana dek geçen süre, kanama miktarı, kardiyak tamponad varlığı veya ilave yaralanmalar gibi değişik faktörlere bağlıdır. Bu yazıda, künt toraks travmasına bağlı olarak penetran kardiyak yaralanma tespit edilen bir olgu sunuldu. Acil serviste araç içi trafik kazası nedeniyle değerlendirilen 61 yaşındaki erkek olgunun akciğer grafisinde pulmoner kontüzyon, kot kırığı ve kardiyak tamponad saptandı. Acilen ameliyata alınan hastada sağ atriyum yaralanması gözlendi. Kardiyak yaralanma primer dikiş tekniği ile onarıldı. Sonuç olarak, künt toraks travmalı hastalarda kardiyak yaralanma ihtimali yüksektir. Bu hastalarda dikkatli fiziksel inceleme, erken tanı ve tedavi gereklidir.Öğe Penetran kardiyak yaralanmalar: 21 olgunun değerlendirilmesi(2012) Dereli, Yüksel; Özdemir, Ramis; Ağrış, Musa; Öncel, Murat; Hoşgör, Kemalettin; Özdiş, Ali SuatAMAÇ Penetran kardiyak yaralanmalar, ciddi klinik sonuçları sebebiyle yüksek mortalite oranına sahiptir. Bu çalışmanın amacı, hastanemizde penetran kardiyak yaralanma nedeniyle cerrahi tedavi uygulanan hastaların araştırılmasıdır. GEREÇ VE YÖNTEM Bu yazıda, Şubat 2006 ve Ocak 2011 tarihleri arasında hastanemize penetran kalp yaralanması şikayeti ile başvuran 21 hasta (18 erkek, 3 kadın) geriye dönük olarak incelendi. Hastalar klinik bulgular, tedavi yöntemleri ve sonuçları açısından değerlendirildi. BULGULAR Olguların 19’u delici kesici alet, 2’si ateşli silah yaralanması şeklindeydi. Tüm olgulara acil cerrahi girişim uygulandı. Kardiyak yaralanma 13 olguda sağ ventrikül, 5 olguda sol ventrikül ve 3 olguda sağ atriyum yaralanmasını içeriyordu. Sol atriyum yaralanması gözlenmedi. Kardiyak yaralanmalar primer dikiş yöntemi ile onarıldı. Mortalite 6 olgu ile %28,6 olarak saptandı. SONUÇ Penetran kardiyak yaralanmalar genellikle genç yaş grubunda görülmektedir. Erken transport, uygun resüsitasyon ve acil cerrahi tedavi penetran kalp yaralanması olan hastaların hayatta kalma oranını artıracaktır.Öğe Penetrating Cardiac Injuries: Assessment of 21 Patients(TURKISH ASSOC TRAUMA EMERGENCY SURGERY, 2012) Dereli, Yüksel; Özdemir, Ramis; Ağrış, Musa; Öncel, Murat; Hoşgör, Kemalettin; Özdiş, Ali SuatBACKGROUND Penetrating cardiac injuries carry high mortality rates due to serious clinical outcomes. This study was planned to investigate patients treated surgically in our hospital for penetrating cardiac injury. METHODS In this article, we reviewed retrospectively 21 patients (18 male, 3 female) suffering from penetrating heart injuries who admitted to our hospital between February 2006 and January 2011. Patients were evaluated with respect to clinical findings, treatment methods and clinical outcomes. RESULTS Among the patients, 19 cases were due to stab injury and 2 cases to gunshot injury. Emergent surgical interventions were performed in all patients. Cardiac injuries involved the right ventricle in 13 patients, left ventricle in 5 patients and right atrium in 3 patients. There was no left atrial injury. Cardiac injuries were repaired by primary suturing method. Mortality was determined in 6 patients (28.6%). CONCLUSION Penetrating cardiac injuries are seen generally in young people. Early transport, proper resuscitation and emergent surgery treatment improved survival in patients who sustained penetrating cardiac injuries.Öğe Tekrarlayan brakiyal arter embolizasyonuna yol açan subklavyan arter anevrizması(2008) Durgut, Kadir; Dereli, Yüksel; Orhan, Atilla; Işık, Mehmet; Görmüş, Niyazi; Yüksek, TahirÜst ekstremite periferik arter anevrizmaları alt ekstremiteye oranla daha az görülür. En sık etkilenen arterler subklavyan, aksiller ve brakiyal arter; daha nadiren de radiyal ve ulnar arterlerdir. Subklavyan arter anevrizmaları en sık poststenotik dilatasyon ve ateroskleroza bağlıdır. İlerlemiş vakalarda anevrizma kesesi içinde tromboz ve uzak embolizasyon gelişebilir. Bu çalışmada rekürren distal embolizasyon kaynağı olan bir subklavyan arter anevrizması vakasını nadir görüldüğü için yayınlamayı uygun bulduk. (Damar Cer Der 2008; 17(l):39-42).