Yazar "Keskin, Mehmet Serdar" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 1 / 1
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Ratlarda oluşturulan deneysel periodontitis üzerine probiyotik (Lactobacillus reuteri) uygulamasının etkisi(Selçuk Üniversitesi, Diş Hekimliği Fakültesi, 2022) Keskin, Mehmet Serdar; Marakoğlu, İsmailProbiyotikler insan vücudunda ve özellikle gastrointestinal sistemde sağlığa yararlı etkileri bilimsel olarak kanıtlanmış canlı mikroorganizmalardır. Fakat periodontal sağlık ve hastalıktaki rolleri hakkında yeterince bilgi ve araştırma bulunmamaktadır. Bu çalışmanın amacı sistemik olarak uygulanan probiyotik L. reuteri'nin (BioGaia®, Eczacıbaşı) ratlarda oluşturulan deneysel periodontitis modelleri üzerine etkisini araştırmaktır. Bu amaç kapsamında çalışmada probiyotiklerin periodontal hastalığın oluşumunu önleme (protektif) veya periodontal hastalığı tedavi edici (teröpatik) etkisi olup olmadığının histolojik incelemesi, IL-1 beta, IL-10, TRAP (tartrate-resistant acid phosphatase) değerlendirilmesi yapıldı. Çalışmanın hayvan deneyi kısmı, Selçuk Üniversitesi Deneysel Tıp Araştırma ve Uygulama Merkezinde 48 adet erkek Wistar Albino cinsi rat kullanılarak yapıldı. Hayvanlar her grupta 8 hayvan olacak şekilde 6 gruba ayrıldı. Gruplar protektif etki için değerlendirilen; 40 gün probiyotik 30. gün periodontitis (Grup 1), 40 gün probiyotik (Grup 2), 30. gün periodontitis (Grup 3) ve teröpatik etki için değerlendirilen; kontrol (Grup 4), 10 gün periodontitis 30 gün probiyotik (Grup 5), 10 gün periodontitis (Grup 6) şeklinde ayarlandı. Deneysel periodontitis Grup 1, Grup 3, Grup 5 ve Grup 6 daki ratların üst çene 2. molar dişlerinin etrafına 3-0 ipek sütur bağlanıp, 10 gün beklenmesiyle oluşturuldu. Grup 1, Grup 2 ve Grup 5 için probiyotik uygulaması, gruplar için belirlenen süreler dahilinde her gün L. reuteri içeren Biogaia® (1x10⁸ CFU/5 damla, Süspansiyon, Eczacıbaşı İlaç Pazarlama A.Ş) enteral besleme (gavaj) yoluyla yapıldı. Deney süresinin bittiği 40. gün tüm hayvanlar sakrifiye edilerek histolojik inceleme için üst çeneleri paraformaldehit solüsyonu içerisine alındı. Histolojik incelemeler ve ölçümler Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Histoloji ve Embriyoloji Anabilim Dalında yapıldı. Histolojik incelemelerde kemik kaybı, IL-1 beta, IL-10 ve TRAP ölçümleri Image J (National Institutes of Health, Bethesda, MD, USA) programı kullanılarak hesaplandı. IL-1β seviyeleri incelendiği zaman protektif etkiyi değerlendirdiğimiz Grup 3 deki IL-1β seviyesi Grup 1 deki IL-1β seviyesine göre anlamlı olarak yüksek bulundu. IL-10 seviyeleri incelendiği zaman protektif etkiyi değerlendirdiğimiz Grup 2 ve Grup 3 deki IL-10 seviyesi Grup 1 deki IL-10 seviyesine göre anlamlı olarak düşük bulundu. Terapötik etkiyi değerlendirdiğimiz ikinci deney düzeninde gruplar arasında IL-1β ve IL-10 açısından fark anlamlı bulunmadı. TRAP değerleri incelendiği zaman protektif etkiyi değerlendirdiğimiz Grup 1 ve Grup 2'deki TRAP değerlerinin Grup 3'e kıyasla anlamlı şekilde daha düşüktür, bununla birlikte Grup 1 ve Grup 2 arasında anlamlı bir farklılık bulunmadı. Terapötik etkiyi değerlendirdiğimiz ikinci deney düzeninde de TRAP değerleri incelendiğinde Grup 6'daki TRAP değerlerinin Grup 4 ve Grup 5'e kıyasla anlamlı şekilde yüksek olduğu saptandı. Kemik kayıp miktarı incelendiğinde ilk deney düzeninde mezial ölçümlerin Grup 1 ve Grup 3'deki değerlerin Grup 2'ye kıyasla anlamlı şekilde daha yüksek, bununla birlikte Grup 1 ve Grup 3 arasında anlamlı bir farklılık bulunmadı. Diğer taraftan, ikinci deney düzeninde de mezial ölçümlerin Grup 6'daki değerlerinin Grup 4 ve Grup 5'e kıyasla, ayrıca Grup 5'deki mezial ölçümlerinin de Grup 4'e kıyasla anlamlı şekilde yüksek olduğu saptandı. Distal ölçümlerin Grup 1 ve Grup 3'deki değerleri Grup 2'ye kıyasla anlamlı şekilde daha yüksektir, bununla birlikte Grup 1 ve Grup 3 arasında anlamlı bir farklılık bulunmadı. Diğer taraftan, ikinci deney düzeninde de distal ölçümlerin Grup 6'daki değerleri Grup 4 ve Grup 5'e kıyasla anlamlı şekilde yüksek bulundu, fakat Grup 4 ve grup 5'deki distal ölçüm değerleri arasında anlamlı bir farklılık bulunmadı. Protektif etkiyi değerlendirdiğimiz ilk deney düzeninde probiyotik L. reuteri'nin 30 gün boyunca kullanımı; IL-1β seviyelerine göre periodontal hastalık şiddetini azaltmakta, IL-10 seviyelerine göre periodontal hastalığın gelişimini yavaşlatmakta ve TRAP seviyelerine göre periodontal hastalığın kemik yıkımı üzerine olan etkisini azaltmaktadır. Terapötik etki için baktığımız ikinci deney düzenine göre periodontitis oluştuktan sonra 30 gün boyunca uygulanan L. reuteri; TRAP seviyelerine göre periodontal hastalığın kemik yıkımı üzerine olan etkisini azaltmakta ve iyileşmeye katkı sağlamakta, mezial ve distal kemik seviyesi ölçümlerine göre de yıkım üzerine olan azalmış etki kanıtlanmaktadır. Probiyotiklerin uzun süre kullanımının doku iyileşmesine katkısı olduğu ve periodontal hastalık oluşumunu yavaşlattığı, etken ortadan kaldırıldıktan sonra ya da FAZ 1 tedavi yapıldıktan sonra destekleyici yan etkisi olmayan ürün olarak kullanılabileceği hayvan çalışması olarak gösterildi. Bildiğimiz kadarıyla çalışmamız ratlarda oluşturulan deneysel periodontitis modelinde L. reuteri'nin sistemik olarak uygulandığı ilk çalışma olduğundan dolayı; tüm periodontal dokuları ve serum örneklerini içeren, daha geniş parametrelerin ve daha geniş doz rejimlerinin incelendiği ek çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır.