Aydın, KürşadAlp, Esma2018-02-092018-02-092010Alp, E. (2010). Serebral palsi tanılı hastalarımızın demografik, klinik ve laboratuvar özelliklerinin değerlendirilmesi. Selçuk Üniversitesi, Yayımlanmış tıpta uzmanlık tezi, Konya.https://hdl.handle.net/20.500.12395/8571Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Çocuk Nöroloji Polikliniğinde, 2003 Ocak-2008 Aralık tarihleri arasında SP tanısı alarak takip edilen hastaların demografik, etyolojik ve laboratuvar verilerinin ve eşlik eden problemlerin tesbit edilmesi, uygulanan tedavi rejimleri ve yanıt oranlarının saptanması ile bozukluğun bölgemize özgü karakteristiklerini belirlemek ve literatür bilgileri ile karşılaştırmak amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Çocuk Nöroloji Polikliniğinde 2003 Ocak- 2008 Aralık tarihleri arasında SP tanısı alarak, takipleri düzenli yapılan ve kayıtları yeterli bulunan 197 olgu değerlendirildi. Çalışmaya dahil edilen olguların demografik bilgileri, etyolojileri, klinik ve laboratuvar bulguları, eşlik eden problemleri, tedavi ve klinik yanıtları kaydedildi. Bulgular: Olguların ortanca yaş değeri 79.91±49.95 ay (12 ay-18 yaş) olup, erkek/kız oranı 1.4 idi. Annelerin %85.8'inin ve babaların %72.1'inin eğitim düzeyi ilköğretim veya altındaydı ve ailelerin %87.3'ünün gelir düzeyi kötüydü. Olguların %58.9'u term doğumdu ve %55'inin doğum ağırlığı 2500 gr.'ın üzerindeydi. En sık (%41.6) kuadriplejik tipte olgu saptandı ve etyolojide en sık natal faktörler (%51.2) rol alıyordu. Ayrıntılı etyolojik değerlendirmede; asfiksi (%44.1) ve DDA (%42.1) en sık faktörler olarak belirlendi. En sık beyin MRG anormalliği PVL (%37.7) olarak saptandı. MR %90.3, konuşma problemleri %80.7, malnütrisyon %76.7, göz problemleri %60.4, epilepsi %51.7 oranla en sık eşlik eden problemlerdi. En sık epileptik nöbet türü ve EEG'deki epileptik aktivite tipi fokaldi. AEİ alan hastalardan %49'u tek, %51'i iki veya daha fazla AEİ kullanmaktaydı ve %72.6'sının nöbet kontrolü iyiydi. Sonuç: SP'li olgularımızda en önemli risk faktörünün perinatal asfiksi olduğunu saptadık. Bu nedenle özellikle zor doğum ve perinatal asfiksi öyküsü olan bebeklerin nöromotor gelişimlerinin düzenli olarak takip edilmesi tanı ve tedavideki gecikmeleri engelleyebilir. SP takibinde motor fonksiyonlara yönelik tedavi yanında eşlik edebilecek olan problemlere yönelik ayrıntılı değerlendirme ve erken tedavi, hastanın ve ailesinin hayat kalitesini önemli ölçüde etkileyecektir.The aim of the study is to determine the demographic, etiologic and laboratory data?s and associated problems, treatment regimens and the ratio of response in the patients who were diagnosed and followed up as CP between 2003 January-2008 December in Selcuk University Meram Medical Faculty, Clinic of Pediatric Neurology. Materials and Method: 197 patients diagnosed and followed up as CP and whose records were found sufficient between 2003 January-2008 December in Selcuk University Meram Medical Faculty, Clinic of Pediatric Neurology were included the study. Demographic knowledge, etiology, clinic and laboratory findings, associated problems, treatment and response to this treatment were recorded in the included patients. Results: The mean ratio of the patients was 79.91±49.95 months (12 months-18 years) with the ratio of male/female is 1.4. The educational status in %85.8 of the mothers and %72.1 of the fathers were primary or under primary school and level of income in %87.3 of the families were worse. The percentage of the term births and birth weight greater than 2500 gr. were %58.9 and %55 respectively. The most common type of CP was quadriplegia (%41.6) and the most common etiology was natal factors (%51.2). Asphyxia (%44.1) and low birth weight (%42.1) were the most common factors in the detailed evaluation of etiology. The most common abnormality of brain MRI was PVL (%37.7). The most common associated problems were MR (90.3), speech problems (%80.7), malnutrition (%76.7), vision problems (%60.4) and epilepsy (%51.7). The most common type of epileptic seizure and epileptic activity in EEG was focal. %49 of the patients, using AED, were using one and %51 were using two or more AED and a good seizure control was obtained in %72.6 of the patients. Conclusion: We have determined that the most important risk factor is perinatal asphyxia. Therefore, to follow up the neuromotor development of the babies with the history of force birth and perinatal asphyxia, prevents from delay of diagnosis and treatment. During the follow up SP; besides the treatment regimens for motor function, detailed assessment and early treatment for associated problems will significantly effect the patients? and families? quality of life.trinfo:eu-repo/semantics/openAccessAsfiksiAsphyxiaDemografiDemographySerebral palsiCerebral palsyÇocuklarChildrenSerebral palsi tanılı hastalarımızın demografik, klinik ve laboratuvar özelliklerinin değerlendirilmesiEvaluation of demographic ,clinic and laboratory characteristics in our patients as cerebral palsySpecialist Thesis