Ercan, İbrahim2020-03-262020-03-262012Ercan, İ. (2012). Yeni Türk Ticaret Kanunu Çerçevesinde Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi Arasındaki İş Bölümü İtirazının Değerlendirilmesi. Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Araştırmaları Dergisi, 18(2), 111-118.2146-05902529-0142http://www.trdizin.gov.tr/publication/paper/detail/TVRnMU5UWTBOQT09https://hdl.handle.net/20.500.12395/27532Türk Hukukunda asliye ticaret mahkemeleri, özel mahkeme olarak değil, asliye mahkemelerinin bir dairesi şeklinde düzenlenmişlerdir. Bununla birlikte, asliye ticaret mahkemeleri ile asliye mahkemelerinin diğer dairesi olan asliye hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, asliye mahkemeleri dışında kalan mahkemelerin birden fazla dairesi arasındaki ilişkiden farklı bir düzenlemeye tabi tutulmuştur. Buna göre, asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki, ne bir görev ilişkisi, ne de aynı mahkemenin birden çok dairesi arasındaki ilişki gibi adi bir işbölümü ilişkisidir. Bu konuda eski ve yeni Ticaret Kanunlarımız kendine özgü bir işbölümü kabul etmişlerdir. 6762 sayılı TTK m. 5/3te asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi arasındaki ilişkinin, iş alanına ilişkin bir ilk itiraz olduğu ifade edildikten sonra, iş bölümü itirazının kabulü halinde verilecek gönderme kararından sonra, nasıl hareket edileceği konusunda HUMKnun görevsizlik kararı üzerine yapılacak işlemlere ilişkin hükümlerine yollama yapılmıştır. Bu konuya ilişkin HUMK m. 193te kararın kesin- leşme tarihinden itibaren 10 gün içinde yeniden dilekçe verilmesi veya çağrı kâğıdı tebliğ edilmesi gerekir. Sürenin başlangıcı konusundaki tereddüt ise, 11.10.1976 tarih ve E. 1976/5, K. 1976/5 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile çözülmüştür. Dolayısıyla gönderme kararının tefhim veya tebliğinden itibaren 10 gün içinde harekete geçilmesi gerekmektedir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m. 5/3te ise, 6762 sayılı Kanundan farklı ola- rak, bir taraftan sürenin başlangıcını İçtihadı Birleştirme Kararı çerçevesinde açıkça düzenlerken, diğer taraftan sürenin 10 gün olduğunu hükme bağlamıştır. Diğer taraftan maddenin son fıkrasında ise, tıpkı 6762 sayılı Kanunda olduğu gibi, görevsizlik sebebiyle dava dilekçesinin reddi halinde yapılacak işlemlere ve bunların tabi oldukları sürelere ilişkin usul hükümlerinin iş alanına ilişkin ilk itiraz halinde de uygulanacağını hükme bağlamıştır. Görevsizlik veya yetkisizlik kararı üzerine yapılacak işlemleri düzenleyen HMK m. 20de bu işlemlere ilişkin olarak süreyi iki hafta olarak düzenlenmiştir. Dolayısıyla 6102 sayılı Kanununun 5 inci maddesinde iki farklı süre öngörülmüş bulunmaktadır. Bu sürelerden hangisinin geçerli olması gerektiği irdelenmesi gereken bir husustur. İşte bu çalışmada başta yukarıda ifade edilen mesele olmak üzere, asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki işbölümüne ilişkin bazı konular tartışılmaya çalışılacaktır.In Turkish Law, commercial court of f irst instance is established as a chamber of civil court of first instance but not as a special court. However, the relationship between commercial court of first instance and civil court of first instance is regulated diff erently f rom the relationship between more than one chambers of courts outside of the civil court of f irst instance. According to this, the relationship between civil court of f irst instance and commercial court of f irst instance either is not duty relationship or regular relationship between chambers of same court. The old and new Commercial Laws have been accepted a particular division of labour. In Turkish Commercial Law numbered 6762 it is said that the relation ship between commercial court of f irst instance and civil court of f irst instance is a f irst appeal against labour f ield and with the decision of sending when the the appeal is accepted, the p rocedure to be f allowed would be determined according to the Articles in Civil Procedure Law. In Civil Procedure Law Article 193 f rom the f inal decision in 10 days a f resh memorial should be given and the call paper should be notif ied. The dispute about the initation of the time is solved by the landmark decision of the 11.10.1976 numbered E.1976/5, K. 1976/5. Accordingly, there is need to act in 10 days f rom the notif ication or realisation of decision to send. Article 5/3 of 6102 numbered Turkish Commercial Law diff erently f rom 6762 numbered Law is regulating on one hand the initiation of the time according to the Landmark decision, on the other hand is regulating that the time is 10 days. On the other hand, in the last paragraph same with 6762 numbered Law, it is regulated that the decrees that should be applied to p rocedures in the situation of rej ection the case memorial because of lack of subj ect-matter j urisdiction would be applied in the appeal to labour division as well. Article 20 of Civil Procedure Law which regulates p rocedures to be f allowed af ter lack of subj ect matter and lack of teeritorial j urisdiction determines 20 days f or those p rocedures. Theref ore, there are two diff erent p rescribed times according to Article 5 of 6102 numbered Law. The p roblem of which one of these times would be applied is a matter to be analysed. In this study theref ore, f irstly the issue that touched upon above and the labour division between commercial court of f irst instance and civil court of f irst instance would be analysed.otherinfo:eu-repo/semantics/openAccessHukukYeni türk ticaret kanunu çerçevesinde asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi arasındaki iş bölümü itirazının değerlendirilmesiArticle18200