Öztürk, KayhanYaman, HüseyinAkbay, ErcanKeleş, BaharArbağ, HamdiÖzer, Bedri2020-03-262020-03-2620052602-3741http://www.trdizin.gov.tr/publication/paper/detail/TlRVME1qVTE=https://hdl.handle.net/20.500.12395/19438Amaç: Tiroglossal duktus kisti veya fistülü nedeniyle cerrahi tedavi uygulanan olgularda cerrahi sonuçlar değerlendirildi. Hastalar ve yöntem: Ondört hasta (6 kadın, 8 erkek; ortalama yaş 20.514.4; 5-52 yaşları arasında) retrospektif olarak incelendi. Tüm olgular, ayrıntılı öykü alımı, tam bir KBB muayenesi, tiroid fonksiyon testleri, ultrasonografi (USG), BT veya MRG ve sintigrafi ile değerlendirildi. Hastalara cerrahi tedavi uygulandı. Ameliyat sonrası komplikasyon ve nüks araştırıldı. Takip süresi 2-84 ay (ortalama takip süresi 39.328.3 ay) idi. Bulgular: Olguların 9’unda kist (% 64.3), 5’inde (% 35.7) fistül formasyonu saptandı. Kitle % 92.9’ünde (13 olguda) orta hatta, % 7.1’inde (1 olguda) orta hattın sol lateralinde yerleşim gösteriyordu. Fizik muayenede, düzgün yüzeyli, hareketli, yumuşak, ağrısız şişlik ve dil hareketleri ile kitlenin hareket ettiği görüldü. USG kist ve fistül formlarının hepsinde kitlenin sınırları belirlemede önemli bir tanı aracı idi. Olguların tamamına Sistrunk ameliyatı uygulandı. Postoperatif erken dönemde vakaların % 42.9’unda geçici disfaji tespit edildi. Hiçbir hastada nüks tespit edilmedi. Sonuç: Tiroglossal duktus kisti, konjenital boyun kitleleri içinde en sık görülenidir. Malign dejenerasyon gelişebileceği için cerrahi olarak tedavi edilmelidir. En uygun cerrahi teknik düşük komplikasyon ve nüks oranı nedeni ile Sistrunk ameliyatıdır. Geçici disfaji olabileceği konusunda hastalar preoperatif dönemde uyarılmalıdır.Objective: We evaluated surgical results of the cases with thyroglossal duct cyst. Methods: Fourteen patients (6 females, 8 males; mean age 20.5±14.4 years; range 5 to 52 years) were reviewed, retrospectively. All the patients were evaluated by otolaryngological examination, ultrasonography, thyroid scan, thyroid function tests and computed tomography or magnetic resonance imaging. All cases were operated by Sistrunk surgical technique. The mean follow-up was 39.3±28.3 months (range 2 to 84 months). Results: Cyst formation was in nine patients (64.3%) while fistula formation in five patients (35.7%). The lesions of 13 patients (92.9%) were located on the midline and one lesion (7.1%) was located on left side of midline. Temporary dysphaiga was a common complication (42.9%) in the our cases, postoperatively. There was no recurrence in the 39.3±28.3 months follow-up period. Conclusion: Thyroglossal duct cyst is the most common congenital mass lesions located on the neck area. Thyroglossal duct cysts should be treated due to the risk of malign degeneration. The main treatment is surgical excision by Sistrunk technique because this surgical technique had low recurrence and complications. The patients should be warned for postoperative temporary dysphagia.trinfo:eu-repo/semantics/openAccessGenel ve Dahili Tıp, Tiroglossal duktus kisti, tanı, tedavi, Sistrunk ameliyatı.Tiroglossal kist cerrahi sonuçlarımızSurgical results for the tyroglossal duct cystsArticle153117120