Selvi, YavuzTekdemir, Rukiye2025-01-212025-01-212020Tekdemir, R. (2020). Bireysel sirkadiyen ritim ve microRNA düzeyi farklılıkları ile duygudurum bozuklukları arasındaki ilişki. (Uzmanlık Tezi). Selçuk Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Konya.https://hdl.handle.net/20.500.12395/53915Çalışmamızda amacımız, BB'de hem tanı hem tedavi yanıtının biyolojik bir belirtecinin olabileceğinden yola çıkarak, ötimik bipolar hastalarda tedavi yanıtı ile miRNA düzeyleri ve sirkadiyen ritim değişkenleri ilişkisini incelemek ve tedaviye duyarlı bu alt grubu bulmaktır. Gereç ve Yöntem: Çalışmamıza dışlama ve dahil edilme kriterlerini karşılayan BB tanılı, ötimik,lityum kullanan 66 hasta ile 66 sağlıklı kontrol dahil edildi. Hem hasta hem kontrol grubundan alınan kanlardan elde edilen plazma ile 15 miRNA (Mir-15b, Mir-34a, Mir-124, Mir-132, Mir-134, Mir-137, Mir-152, Mir-155, Mir-206, Mir-221, Mir-499a, Mir-607, Mir-633, Mir-652, Let-7g) düzeyi incelendi. Hem hasta hem kontrol grubu için sosyodemogrofik veri formu, Hamilton Depresyon Derecelendirme ölçeği (HAMD), Young Mani Derecelendirme Ölçeği (YMDÖ), Biyolojık Ritim Değerlendirme Görüşmesi, Mevsimsel Gidiş Değerlendirme Formu (MGDF), Sabahlılık Akşamlılık Ölçeği (SAÖ) ve Lityum Yanıt ölçeği (ALDA) uygulandı. Hem hasta ve kontrol grubu hemde hasta grup lityum yanıt durumuna göre sosyodemografik veriler, miRNA düzeyleri ve ölçek puanlarına göre karşılaştırıldı. miRNA düzeyleri ile klinik değişkenler ve ölçek puanları arasındaki korelasyon incelendi. Elde edilen veriler için ROC analizi ve lojistik regresyon uygulandı. Bulgular: Örneklemin miRNA düzeyleri karşılaştırıldığında hasta grubunda kontrollere kıyasla mir-132, mir-134, mir-152, mir-607, mir-633, mir-652 düzeylerinin artmış, mir-15b, mir-155 düzeylerinin ise azalmış olduğu tespit edildi. Sonrasında yaptığımız ROC analizi ve çok değişkenli lojistik regresyon analizinde hastalık olasılığını belirlemede mir-15b ve mir-155 düzeylerindeki azalmanın, mir-134 ve mir-652 düzeylerindeki artışların bipolar hastalık riskini belirlemede önemli olduğunu tespit ettik. Lityum yanıt (LY) durumuna göre miRNA düzeyleri karşılaştırıldığında ise, LY iyi ve LY kötü gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir bulgu elde edemedik. Sonuç: Araştırmamız bulguları ışığında, mir-134, mir-15b, mir-155 ve mir-652 düzeylerinin bipolar hastaları sağlıklı kontrollerden ayırmak için bir tarama testi olarak kullanılabileceği çıkarımı yapılabilir. Ancak, bu bulguların araştırmamızın kısıtlılıklarının da dikkate alındığı başka çalışmalar ile de teyid edilmesi gerekmektedir. Her ne kadar seçmiş olduğumuz miRNA düzeyleri, lityum tedavi yanıtını öngörmede istatistiksel farklılıklar göstermese de, bulgularımızın, miRNA düzeylerini lityum tedavisi öncesi ve sonrasında karşılaştırarak daha büyük örneklem ile yapılacak uzun dönem izlem çalışmaları için bir temel oluşturacağını düşünüyoruz.Our aim in our study is to examine the relationship between treatment response and miRNA levels and circadian rhythm variables in euthymic bipolar patients, based on the fact that there may be a biological marker of both diagnosis and treatment response in BD and to find this subgroup sensitive to treatment. Materials and Methods: 66 patients with BD, euthymic, lithium use and 66 healthy controls who met the exclusion and inclusion criteria were included in our study. 15 miRNA levels (Mir-15b, Mir-34a, Mir-124, Mir-132, Mir-134, Mir-137, Mir-152, Mir-155, Mir-206, Mir-221, Mir-499a, Mir-607, Mir-633, Mir-652, Let-7g) were examined with plasma obtained from blood taken from both patient and control groups. Sociodemographic data form, Hamilton Depression Rating Scale (HAMD), Young Mania Rating Scale (YMRS), Biological Rhythm Assessment Interview, Seasonal Departure Assessment Form (MGDF), Morningness Evenness Scale (SAI) and Lithium Response Scale ( ALDA) was applied for both patient and control group. Both the patient-control group and the patient group who was compared according to their lithium response status compared according to sociodemographic data, miRNA levels and scale scores. Correlations between miRNA levels and clinical variables and scale scores were examined. ROC analysis and logistic regression were applied for the data obtained. Results: When the miRNA levels of the sample were compared, it was found that the levels of mir-132, mir-134, mir-152, mir-607, mir-633, mir-652 were increased, and the levels of mir-15b, mir-155 were decreased compared to the controls. In the subsequent ROC analysis and multivariate logistic regression analysis, we found that the decrease in mir-15b and mir-155 levels and the increase in mir-134 and mir-652 levels were important in determining the risk of bipolar disease. When miRNA levels were compared according to lithium response (LY) status, we could not find a statistically significant finding between LY good and LY poor groups. Conclusion: In the light of the findings of our study, it can be inferred that mir-134, mir-15b, mir-155 and mir-652 levels can be used as a screening test to distinguish bipolar patients from healthy controls. However, these findings need to be confirmed by other studies that also take into account the limitations of our study. Although the miRNA levels we have selected do not show statistical differences in predicting lithium treatment response, we think that our findings will provide a basis for long-term follow-up studies with a larger sample by comparing miRNA levels before and after lithium treatment.trinfo:eu-repo/semantics/openAccessMicroRNABipolar BozuklukLityum YanıtııBipolar DisorderLithium ResponseBireysel sirkadiyen ritim ve microRNA düzeyi farklılıkları ile duygudurum bozuklukları arasındaki ilişkiRelationship between individual circadian rhytm and microRNA level differences with mood disordesSpecialist Thesis653557