Selçuk Üniversitesi Kurumsal Akademik Arşivi
DSpace@Selçuk, Selçuk Üniversitesi tarafından doğrudan ve dolaylı olarak yayınlanan; kitap, makale, tez, bildiri, rapor, araştırma verisi gibi tüm akademik kaynakları uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar, Üniversitenin akademik performansını izlemeye aracılık eder, kaynakları uzun süreli saklar ve için telif haklarına uygun olarak Açık Erişime sunar.

Güncel Gönderiler
Emergency medical technician professional competence perception scale: Validity and reliability study
(Selçuk Üniversitesi, 2024) Hakyemez, Fatma; Katı, Celal
The objective of this study was to develop a reliable and valid instrument to assess the professional competence of emergency medical technicians. The research sampling consists of 820 students who were in their last year of the First and Emergency Aid Program. The tools utilized for data collection included a Demographic Information Form, the Emergency Medical Technician Professional Competence Perception Scale (EMT-PCPS), and the Self-Efficacy-Competence Scale. To test the validity of the measuring tool’s structure, exploratory factor analysis (EFA), item analysis and confirmatory factor analysis (CFA) were used. Cronbach Alpha coefficients and testretest results have been examined for reliability testing. According to the validity test results, the 4-factor structure of EMT-PCPS explains 70.45% of the total variance. According to the reliability analysis results, the item-total test correlation values were greater than .30, the Cronbach’s alpha coefficient was .97, and the correlation values between test-retest scores were medium to good (p<.01). The research found that the EMT-PCPS is a valid and reliable measuring instrument for analyzing the professional competence perception levels of Emergency Medical Technicians who are candidates to keep working in the profession.
Talus morfometrisi ve morfolojik özellikleri
(Selçuk Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2019) Kasar, Hamza; Fazlıoğulları, Zeliha
Giriş: Talus, ayak tarsal kemiklerinin en yüksekte olanı ve ayak arkusunun anahtar kemiğidir. Talus tibia aracılığıyla iletilen vücut ağırlığını destekler ve diğer tarsal kemiklere dağıtır. Bu sebeple ayakta karşılaşılan birçok deformitelerde etkili olabileceği düşünülmektedir. Bu çalışmada talus'un morfometrik boyutları, açısal özellikleri ve facies articularis calcanea tipleri incelenmiştir. Amaç: Talus'da görülebilen anatomik varyasyonları saptamak, eklem yüzü tiplerini ve aralarındaki oryantasyon farklılıklarını belirlemek, talus'a ait morfometrik özellikleri tanımlamaktır. Metod: Çalışma, Selçuk Üniversitesi ve KTO Karatay Üniversitesi Tıp Fakültelerinin anatomi laboratuvarlarında bulunan ve cinsiyeti bilinmeyen 50 kuru talus (30 sağ ve 20 sol) üzerinde yapıldı. Yapılan morfometrik ölçümlerde total talus boyu, genişliği ve yüksekliği, caput tali'nin yüksekliği, collum tali uzunluğu, trochlea tali uzunluğu ve genişliği, art. subtalaris'in uzunluğu ve genişliği dijital kumpas yardımıyla ölçüldü. Bunlara ilaveten vertikal ve medial boyun açısı ölçülüp, facies articularis calcanea tipleri belirlendi. Bulgular ve Sonuç: İncelenen kuru materyallerde ortalama talus uzunluğu 55,47 (47,53-65,30) mm; genişliği 41,56 (34,49-48,96) mm; yüksekliği 31,70 (25,34-38,63) mm olarak tespit edildi. Ortalama vertikal boyun açısı 95,08° (88°-103°), medial boyun açısı 73,24° (64°-84°) olarak hesaplandı. Nozaki ve arkadaşlarının facies articularis calcanea sınıflandırmasına göre 7 tipe ayrılan kuru talus örneklerinin 7'sinde (%14) B1 tipi, 13'ünde (%26) B2 tipi, 18'inde (%36) C tipi, 3'ünde (%6) D tipi, 6'sında (%12) E1 tipi, 2'sinde (%4) E2 tipi görüldü. Sadece 1 tanesinde (%2) A tipi olduğu tespit edildi. Elde edilen verilerin istatistiksel analizi sonucunda sol taraf talus'ların medial boyun açısı; sağ taraf talus'ların medial boyun açılarından anlamlı olarak daha büyük olduğu görülmüştür (p<0,005). Diğer parametreler arasında anlamlı farklılık saptanmamıştır. Tartışma:Literatürde kuru talus'un morfometrisi üzerinde yapılan birçok çalışma olmasına rağmen bizim çalışmamızda, eklem yüzü tipleri, morfometrik ve açısal ölçümlerin hepsinin bir arada yapıldığı görülmektedir. Araştırmamızdan elde edilen sonuçların literatürdeki diğer çalışmalarla benzerlik gösterdiği görülmektedir. Bu sonuçlar talar artikular yapıların cerrahi rekonstriksiyonu, total ayak bileği replasman komponentlerinin tasarımı gibi talar yaralanmaların tedavi edildiği klinik uygulamalarda referans olabileceği düşünülmektedir.
Betonarme yapıların tasarım kriterlerinin maliyete etkisinin araştırılması
(Selçuk Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 2022) Alsfook, Jader Mohammed Ali; Erkan, İbrahim Hakkı
İnşaat sektörü, insanlığın yerleşik hayata geçmesinden bu yana varlığını sürdüren bir alandır. Bu alan, Türkiye'nin ekonomisinin önemli yapı taşlarından birini oluşturmaktadır. İnsanoğlunun yerleşik hayata geçmesinin ardından insan eli ile yapılan yapılarda oturmaya başlaması, bu yapıların oluşturulmasında kullanılan malzemelerin gelişimi ile beraber yaygın hale gelmeye başlamıştır. İnsanların toplu yaşama istekleri ve inşaat yapabilecekleri alanların kısıtlı olmasından dolayı yüksek kat ihtiyacı ortaya çıkmıştır. İnşaat sektöründeki teknolojik gelişmeler insanlarda yüksek katlı binalarda oturma, çalışma gibi fırsatları ortaya çıkarmıştır. Bu çalışmada öncelikle, betonarme yapılar hakkında bilgiler verilmiştir. Betonarme yapılar hakkında bilgi verilerken, betonarme imalatı, kalıp imalatları, demir imalatları, betonarme imalatlarının tamamlanması başlıklarına yer verilmiştir. Bu başlıklarda ele alınan kalemlerin farklı şartlar altında maliyete doğrudan ve dolaylı olarak etkileri incelenmiştir. Ardından çalışmada Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği (2018) ele alınarak detaylı bir şekilde incelenmiştir. Daha sonrasında bina yapımında maliyetin hesaplanması ve maliyet tahmini başlıklarına yer verilmiştir. Çalışmanın uygulama bölümünde Taguchi yöntemi kullanılmıştır.
Konya ili ve çevresinde yaşayan 6-12 yaş grubu çocuklarda daimi birinci büyük azı ve daimi kesici dişlerin klinik kayıtlarının değerlendirilmesi: Retrospektif çalışma
(Selçuk Üniversitesi, Diş Hekimliği Fakültesi, 2021) Koçaslan, İlkay; Tosun, Gül
Bu tez çalışmasında Konya ilinde Selçuk Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Pedodonti Anabilim Dalına 2016-2020 yılları arasında tedavi olmak için müracaat eden 6-12 yaş aralığındaki hastaların klinik hasta takip kayıtları fakültemizin otomasyon programından(HBYS) elde edilerek daimi birinci büyük azı ve kesici dişlerin genel sağlık durumlarının, uygulanan tedavilerin, girişimsel ve koruyucu tedavi mevcudiyetinin saptanması; toplanan verilerin değerlendirilerek yaş, cinsiyet ve çenelerdeki lokalizasyonuna göre istatistiksel olarak analizinin yapılması ve diş hekimlerinin ve ebeveynlerin oral kavitede ilk süren daimi dişler konusunda farkındalığının arttırılması amaçlanmıştır. Elde edilen verileri analiz etmek için "IBM SPSS 26" paket programları kullanılmıştır. Değişkenlerin karşılaştırılmasında parametrik ve parametrik olmayan testler kullanılmıştır. Bu tez çalışmasında incelenen hastaların %55' ini kız hastaların oluşturduğu tespit edilmiştir. Kız hastalarda erkeklere oranla etkilenme oranının, uygulanan tedavi oranlarının daha yüksek olduğu bulunmuştur. İncelenen hastaların yaş ortalaması 10,68'dir. Yaş arttıkça uygulanan tedavi oranları ve girişimsel tedavi uygulama sıklığının arttığı bulunmuştur. Bu tez çalışmasında daimi birinci büyük azılarda alt çenede uygulanan dolgu, kanal tedavisi ve çekim tedavilerinin üst çeneye göre daha fazla olduğu tespit edilirken; kesici dişlerde üst çenedeki oranların alt çeneye göre daha yüksek olduğu bulunmuştur. Çenelerin sağ ve sol tarafı arasında uygulanan işlem sıklığı açısından anlamlı bir fark bulunmamıştır. Ülkemizde daimi birinci büyük azıların değerlendirildiği çok sayıda çalışma olmasına rağmen kesici dişlerle birlikte değerlendirildiği çalışma ulaşılabilir kaynaklar arasında bulunamamıştır. Karışık dişlenme döneminde ilk süren dişler olan ve estetik, fonasyon, fonksiyon ve psikososyal açıdan büyük öneme sahip bu dişlerin sağlık durumlarının tespiti için daha kapsamlı araştırmalara ihtiyaç vardır.
Mandibular kanal varyasyonları, aksesuar mental foramen prevalansı ve morfolojik özelliklerinin konik ışınlı bilgisayarlı tomografi ile değerlendirilmesi
(Selçuk Üniversitesi, Diş Hekimliği Fakültesi, 2021) Karakurt, Rıdvan; İçöz, Derya
Klinisyenler rutin klinik müdahaleler sırasında, işlem yapacağı bölgenin anatomisi hakkında ayrıntılı bilgiye sahip olmalıdır. Böylece klinisyen ilgili bölgeye yapacağı tedaviyi daha güvenli sınırlarda ve doğru bir şeklide planlayarak karşılaşılabilecek komplikasyonları engellemiş olacaktır. Özellikle mandibular kemiğe yapılacak müdahaleler sırasında mental foramen, mandibular kanal gibi anatomik yapılara ve bunlarda görülebilecek olası varyasyonlara karşı dikkatli olunmalıdır çünkü bu anatomik oluşumlar mandibular kemiğin kanlanmasını ve inervasyonunu sağlayan çok önemli sinir-damar paketlerini içermektedir. Bu tez çalışmasında kliniğimize daha önce çeşitli yakınmalarla başvurmuş, konik ışınlı bilgisayarlı tomografi görüntüleri bulunan bir grup hastada, mental foramen ve mandibular kanal anatomisi hakkında bilgi elde etmek, bu anatomik yapılara ait varyasyonlatı tespit etmek, varyantların morfolojisi ve morfometrisi hakkında bilgi elde etmek ve görülme sıklıklarının araştırılması amaçlanmaktadır. Mandibular kanal sınırları ve mental foramen sınırlarının net olarak takip edilebildiği, 16-81 yaş aralığındaki 304 hastaya ait konik ışınlı bilgisayarlı tomografi (KIBT) görüntüleri retrospektif inceleme kapsamına dahil edildi. Travma veya rekonstrüktif cerrahi operasyon öyküsü bulunan, doğuştan gelen rahatsızlıkları olan, mental bölgede yarı sürmüş veya sürmemiş dişleri bulunan, mandibular premolar veya molar bölgelerde patolojileri olan, mandibula alt sınırını göstermeyen, anatomik yapıların tamamının görüntüye girmediği, mandibular kemik patolojisi bulunan ve düşük kalitedeki KIBT görüntüleri çalışma dışı bırakıldı. İncelenilen kesitte varyasyon olduğu düşünülen hastalarda, görüntüler diğer kesitlerde de değerlendirilerek kesin tanı konuldu. Ölçüm ve değerlendirmeler IBM SPSS V23 ile analiz edildi. Normal dağılmayan verilerin gruplar arası karşılaştırılmasında Mann Whitney U testi kullanıldı. Sağ ve sol ölçümlerin değerlendirilmesinde ise Wilcoxon testinden yararlanıldı. Kategorik veriler ise Kikare testi ile değerlendirildi. Değişkenler arasındaki ilişki Spearman sıra korelasyonu ile incelendi. Önem düzeyi p<0,05 alındı. Tez çalışmamızın sonucunda yaş aralığı 16-81 ort. 46,15±14,39 130'u erkek 174'ü kadın toplam 304 hastaya ait 608 hemimandibula incelenmiş olup sağ ve sol tarafta toplam 155 tane aksesuar mandibular kanal tespit edilirken 31 tanesi unilateral (%88,6), 4 tanesi bilateral (%11,4) toplam 35 tane aksesuar mental foramen tespit edildi. Sağ taraftada en sık izlenen mandibular kanal varyantı tipi 4(retromolar) kanal olurken sol tarafta tip 1 olarak tespit edilmiştir. En az izlenen mandibular kanal varyanti ise tip 5 (trifid) olarak tespit ediliştir. Tez çalışmasında elde edilen sonuçlar ve literatürdeki benzer çalışmalar bu varyasyonların, klinikte rutin muayene sırasında sık karşılaşılabilecek durumlar olduğunu göstermektedir. Bu nedenle klinisyenler lokal anestezi başarısızlığının ve sinir-damar hasarına bağlı ortaya çıkabilecek komplikasyonların önüne geçilmesi adına bu varyantları gözden kaçırmamalıdır.