Selçuk Üniversitesi Kurumsal Akademik Arşivi
DSpace@Selçuk, Selçuk Üniversitesi tarafından doğrudan ve dolaylı olarak yayınlanan; kitap, makale, tez, bildiri, rapor, araştırma verisi gibi tüm akademik kaynakları uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar, Üniversitenin akademik performansını izlemeye aracılık eder, kaynakları uzun süreli saklar ve için telif haklarına uygun olarak Açık Erişime sunar.

Güncel Gönderiler
İlköğretim II. kademe sosyal bilgiler dersi tarih konularının öğretiminde, öğretmen ve müfettiş görüşlerinin değerlendirilmesi (Konya ilköğretim okulları örneğinde)
(Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2003) Kurtulgan, Kürşat; Köstüklü, Nuri
Eğitim ve öğretim, toplumun ihtiyaç duyduğu insanı yetiştirme faaliyeti olarak tanımlanır. İnsan ise, duygusu, inancı, bilgisi, fikri, sözü ve davranışı ile bir bütün olarak kabul edilmeli ve bu bütünlüğün eğitimde de dikkate alınması gerekmektedir. Nitekim ilk, orta ve yüksek öğretim kademeleri için hazırlanan programlarda amaçlar, bu bütünlük doğrultusunda bilişsel, duyuşsal ve devinimsel seviyelerde ayrı ayrı tespit edilmiştir. Türk Milli Eğitimi'nin temel amaçları etrafında gelişen bu hedeflerin esası, fertlere istenilen bilgi, duygu ve davranışları kazandırmaktır. Fakat uygulanan öğretim programları neticesinde öğrencilerin belirlenen hedeflere ulaşma yani istendik davranış kazanma düzeyi, bugün eğitimimizin önemli sorunlarından biri haline gelmiştir. Bu araştırmanın temel amacı, ilköğretim okulları 2. kademesinde 6. ve 7. sınıflarda okutulan Sosyal Bilgiler dersi Tarih konularının öğretiminde, öğretmen ve müfettiş görüşlerine başvurarak değerlendirme yapmaktır. Değerlendirmede, Konya Merkez İlköğretim okullarında görev yapmakta olan Sosyal Bilgiler öğretmenlerinin ve İl Milli Eğitim Müdürlüğünde görev yapmakta olan müfettişlerin görüşlerine başvurulmuştur.
Manavgat Çayı havzasının bitki coğrafyası
(Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2002) Kaya, Baştürk; İnan, Nuri
Bu çalışma, Batı Toroslar'ın Doğu Provensinde yer alan Manavgat Çayı Havzası 'nda gerçekleştirilmiştir. Havza, kuzeyde Reze Dağı, Küpe Dağı ve Akdağ gibi kütlelerle Beyşehir Havzası'ndan ayrılırken, su bölümü çizgisi doğuda Gidengelmez Dağlan ve Şerif Dağı gibi orografik zirvelerden geçer. Aynca, Havza'nın doğusunda yer alan Karpuz Çayı'nın su bölümü çizgisi de kıyıya yalan kesimlerde havzaya sınır teşkil eder. Güneyde ise, Akdeniz kıyıları doğal bir sınır oluşturur. İnceleme sahası, batıda da Köprü Çayı'nın su bölümü çizgisi ile ayrılır. Bu çalışma, iki bölüm halinde ele alınmıştır. Birinci bölümde, bitki örtüsünün dağılışını etkileyen ekolojik faktörlerin analizi yapılmıştır. Bu maksatla bitki örtüsünün yetişme şartlarından olan iklim, topografya ve toprak ilişkileri incelenerek bitki örtüsü ile bağlantısı ortaya konulmuştur. İkinci bölümde ise, bitki topluluklarının dağılışı üzerinde durulmuştur. Sahada yetişme şartlarının elverdiği ölçüde ortaya çıkan, asıl Akdeniz ormanları, yarınemli yüksek dağ ormanları, maki bitkileri ve alpin bitkilerin ayrıntılı incelemesi yapılnıştır. Aynca bitkilerin, _yatay ve dikey yöndeki dağılışları araştırılmış ve bu toplulukları oluşturan bitki türleri ayn ayn tespit edilmiştir. Havza'da asıl Akdeniz ormanları kıyıdan itibaren hemen başlar ve dağların güneye bakan yamaçlarında 1250 metre seviyesine kadar saf topluluklar teşkil eder. Bu ormanların karakteristik türünü kızılçam (Pinus brutia) oluştururken, bunun tahrip edildiği yerlerde maki topluluklarına rastlanır. Kızılçam yetişme şartlarının elverişliliği ölçüsünde dağlık kütlelerin özellikle güney yüzlerinde 1500-1600 metre seviyelerine kadar çıkabilir. Orman altı vejetasyonu durumundaki makilerin oluşturduğu çalı kuşağının hakim türü ise, kermes meşesi (Quercus coccifera) olarak tesbit edilmiştir. Asıl Akdeniz ormanları ile yarınernli yüksek dağ ormanları arasındaki sınır kesin olmayıp, bu iki formasyon arasında bir geçiş kuşağı yer alır. Ekoton karakterli bu geçiş kuşağı 1250-1500 metreler arasındaki kademede yayılış gösterir. Her iki kuşağın da özelliğini yansıtan bu kademedeki orman formasyonunun ağaç türlerini ise, kızılçam (Pinus brutia), sedir (Cedrus libani), göknar (Abies cilicica), boylu ardıç _(Juniperµs e?(çe_lca), a.ndız. (Juniperus drupacea), katran ardıcı. (Juniperus oxycedrus), kokulu ardıç (Juniperus foetidissima) ve karaçam (Pinus nigra) teşkil eder. Aynca bu kuşakta çoğunu Tersiyer reliktlerin (Acer monspessulanum, Ostyra carpinifolia) oluşturduğu yayvan yapraklı türlere de rastlanır. Geçiş kuşağının üzerinde yannemli yüksek dağ ormanlarının asıl yayılış sahasına girilir. Kızılçamın tamamen ·sahadan çekildiği bu kuşağın karakteristik ağaçlarını göknar (Abies cilicica), sedir (Cedrus libani), boylu ardıç (Juniperus excelca), kokulu ardıç (Juniperus foetidissima) ve andız (Juniperus drupacea) oluşturur. Bu kuşakta, genellikle 1500-2000 metre seviyelerinde göknar, sedir ve karaçamdan kurulu orman toplulukları görülür. Ancak, bu seviyenin üzerinde boylu ardıç ve kokulu ardıç küçük çaplı topluluklar oluşturarak yer yer 2000-2300 me1!eye kadar çıkabilmektedir. Havza'nın hemen her yerinde yayılışı söz konusu olan diğer bir formasyonu da makiler oluşturur. Alan kaplayan maki formasyonu kıyıdan itibaren 200-300 metre yüksekliğine kadar izlenebilir. Asıl Akdeniz orman kuşağında kızılçama bağlılığı söz konusu olan maki elemanlannın çoğu kızılçamın çıkabildiği 1500-1600 metre seviyelerine kadar çıkabilmektedir. İnceleme sahasında bütün orman kuşaklarında görülen maki elemanlarının esasını kermes meşesi (Quercus coccifera), katran ardıcı (Juniperus oxycedrus), menengiç (Pistacia terebintb.us ), akçakesme (Phillyrea latifolia) ve tesbih (Styrax offıcinalis) oluşturur. Havza' da yükseltisi 2000 metreyi geçen önemli zirvelerin üzerinde alpin çayırlar kuşağı yer alır. Ancak bu kesimlerde yaylacılık faaliyetleri dolayısıyla aşın derecede sürü otlatmacılığı, vejetasyonun doğal yapısını bozmuştur. Tür zenginliğinin kaybolduğu bu formasyonun, önemli bitkilerini kamefitik dikenli çalılar oluşturur. Bu gün, ancak birkaç türle temsil edilen bu bitkiler Acanthalimon ssp., Genista ssp., Astragalus ssp., Euphorbia ssp., ve Tymus ssp. dir.
İslam hukukunda tek taraflı hukuki işlemler
(Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2006) Gümüş Böke, Emine; Uzunpostalcı, Mustafa
Dinî veya lâik bütün hukuk sistemleri, fertlerin ihtiyaç duyduğu tasarruf ve ilişkileri belirli bir düzene bağlamış ve bu ilişkilerin "hukukî işlemler" dediğimiz meşruiyet içerisinde gerçekleşmesini istemiştir. Her devirde ve toplumda farklı adlandırma, işleyiş ve sonuca sahip olsa bile hukukî işlemler, beşerî ilişkilerin zorlaması sonucu ortaya çıkmış ve mevcut hukuk sistemleri tarafından da yapılan birtakım müdahalelerle objektif bir yapıya kavuşturulmuş hukukî ilişkiler münasebetidir. İnsanlık tarihinin en önemli müesseselerinden birisi olan hukukî işlem müessesesi diğer hukuk sistemlerinde olduğu gibi İslâm hukukunda da borcun önemli kaynaklarından birini teşkil etmektedir. Hukukî işlemler içerisinde ise çok taraflı olanlar olduğu gibi "tek taraflı hukukî işlemler" de önemli bir yere sahiptir. Zira bu tür işlemler bir taraftan hukuk sistemlerine doktrin zenginliği ve hukuka işlerlik sağlarken bir taraftan da insanlar arası dayanışma ve yardımlaşmaya büyük ölçüde katkı sağlamaktadır. İslâm hukuku ile ilgili yapılan çalışmaların da eksenini teşkil eden hukukî işlemler, muamelât hukukuyla ilgili olan akidler başlığı altında çağdaş müellifler tarafından ele alınmış ve bu hususta haylî mesafe kat edilmiştir. Buna rağmen modern batı hukukuyla ilgili eserlerle mukayese edildiğinde İslâm hukukunun bazı bölümleri geniş ölçüde işlenmiş ve belirginlik kazanmış olmakla birlikte fıkhın geneli açısından yapılması gereken çalışmaların yapılanlardan daha fazla olduğu görülmektedir. İşte tek taraflı hukukî işlemler konusunda hazırlanan bu tez muâmelâta dair yapılmış bir çalışma niteliğindedir.
Konya şeriyye sicillerinden üçüncü defterde kayıtlı olaylar hükümler ve değerlendirilmesi
(Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2006) Erdoğan, Suat; Çeker, Orhan
Tez çalışmasının konusunu, Konya'nın Üç Numaralı Şer'iyye Sicil Defteri'nde yer alan vesîkaların fıkıh kitaplarındaki tasnif esas alınarak yapılmış olan transkripsiyonu ve konular hakkındaki bilgi ve değerlendirmeler oluşturmaktadır. Tez üç bölüm olarak tasarlanmıştır. Çalışmanın giriş bölümünde, İslâm adâlet teşkilatının menşei olan Hz. Muhammed (s.a.v.) dönemi ve tarihi seyri hakkında bilgi verilmektedir. Birinci bölümde Osmanlı'da devlet yönetimi ve hukûkun işleyişi üzerinde durulmuştur. İkinci bölümde defterin içeriği hakkında bilgi verildikten sonra çalışmanın ana konusunu teşkil eden vesîkaların transkripsiyonu verilerek bunlar üzerinde tahliller yapılmaktadır. Sicilde çok farklı konularda belgeler bulunmakla birlikte vakıflara dâir vesîkaların çokluğu dikkat çekicidir. Sicilde yer alan konular hakkında önce kısaca bilgi verilmiş, daha sonra değerlendirmelere geçilmiştir. Üçüncü bölümde ise defterdeki vesîkalardan yola çıkılarak elde edilen bulgular verilmiştir. Çalışmanın sonunda adı geçen sicil kayıtlarının orijinal metinleri ekler bölümünde verilmiştir.
Farklı ölçü teknikleri ve splintleme yönteminin çoklu implantlarda pozisyon doğruluğuna etkisinin değerlendirilmesi
(Selçuk Üniversitesi, Diş Hekimliği Fakültesi, 2021) Karaca, Simel; İnan, Özgür
Günümüzde dental implantlar tek diş eksikliğinde, kısmi dişsizlik ve tam dişsizlik durumlarında hastaların protetik rehabilitasyonunda yaygın olarak kullanılmaktadır. Dental implantlar, protezdeki stresleri karşılamak için periodontal ligament desteğine ve yastıklama etkisine sahip değildir. Bu nedenle protezde pasif uyumun sağlanamaması, vida gevşemesi, implant bileşenlerinin kırılması, oklüzal yanlışlık ve kemik kaybı gibi mekanik ve biyolojik komplikasyonlara yol açabilir. Pasif uyumu sağlamanın ilk ve en önemli adımı, implantlar arası mesafeyi tam olarak aktaran doğru bir ölçü almaktır. İmplant ölçülerinin doğruluğu, ölçü malzemesinin türü, ölçü tekniği, ölçü başlıklarının splintlenmesi, ölçü seviyesi, implantların açılanması ve derinliği gibi birçok faktörden etkilenir. Çalışmada paralel yerleştirilmiş implantların farklı ölçü teknikleri ve splint materyalleriyle elde edilen ölçülerin ölçü hassasiyetini nasıl etkilediği araştırılmıştır. Otopolimerizan transparant akrilik rezinden yapılmış ana modele 4 implant cerrahi rehberler kullanılarak planlanan konumlara paralel şekilde yerleştirildi. Kapalı kaşık, splintsiz açık kaşık, soğuk akrilik, akışkan kompozit ve patern rezin ile splintli açık kaşık ölçü teknikleri kullanıldı. Toplam 65 adet alçı model ile ana model üç boyutlu tarayıcıda tarandı. Ana model referans alınarak elde edilen alçı modellerde lineer ve açısal ölçümler yapılıp sonuçlar istatistiksel grafikler ile karşılaştırılmıştır. Çalışmanın sonucunda paralel yerleştirilmiş implantlardan hiçbiri, kullanılan herhangi bir ölçü tekniği veya splint materyali ile splintlenerek tam olarak ana modeldeki pozisyonda aktarılamamıştır. Kapalı kaşık tekniği en kötü doğrulukla sonuçlanırken en iyi doğruluğu splintsiz açık kaşık ve splintli teknikler göstermiştir.