Yazar "Çöplü, Nilay" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Antimicrobial and anti-quorum sensing activities of giant fennel (Ferula elaeochytris Korovin) from the Hatay region(Selçuk Üniversitesi, 2020) Tüfekci, Enis Fuat; Alkateeb, Anfal; Akar, Sarah; Çorum, Orhan; Altunoğlu, Yasemin Çelik; Baloğlu, Mehmet Cengiz; Kiraz, Muammer; Çöplü, NilayAmaç: Günümüzde giderek artan antibiyotik direnci, bilim dünyasını yeni antimikrobiyal moleküllerin keşfine veya alternatif mücadele yöntemlerinin geliştirilmesi üzerine odaklamıştır. Bu alternatif mücadele yöntemlerinden bir tanesinin bakterilerde quorum sensing (QS; çoğunluğu algılama) inhibisyonu olacağı öngörülmektedir. Çünkü QS sistemi bakterilerde virülans faktörlerinin sentezinde önemli bir rol oynar. Medikal öneme sahip birçok bitkinin umut verici antimikrobiyal ve anti-QS aktivitelere sahip olduğu bilinmektedir. Bu bitkilerden birisinin de Anadolu'da yıllardır yaygın olarak kullanılan çakşır otu (Ferula elaeochytris Korovin) olabileceğini düşünmekteyiz. Bu nedenle, bu çalışmada F. elaeochytris Korovin’in kök özütünün antimikrobiyal ve anti-QS aktivitelerinin araştırılması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Özütün antimikrobiyal aktivitesi, çeşitli mikroorganizmalara karşı disk difüzyon yöntemi ile taranmıştır. Özütün etkili suş veya suşlara karşı minimum inhibitör konsantrasyonu (MİK) ve minimum bakterisidal konsantrasyonu (MBK) değerleri sıvı mikrodilüsyon yöntemi ile belirlenmiştir. Anti-QS aktivite, Pseudomonas aeruginosa ve Chromobacterium violaceum biyoraportör suşlarında sırasıyla piyosiyanin ve viyolasin pigmentleri üretiminin inhibisyonu üzerine araştırılmıştır. Bulgular: Özütün sadece Staphylococcus aureus suşuna karşı antimikrobiyal aktivitesi (zon çapı = 9.3±0.6 mm) tespit edilmiştir. MİK ve MBK değerleri sırasıyla 4.4±1.9 mg/mL ve >105 mg/mL olarak saptanmıştır. Viyolasin üretimi inhibisyonu belirlenmemiştir. Özütün MİK altı konsantrasyon değerleri (1.64 µg/mL ve 3.28 µg/mL) bakteri üremesini baskılamadan piyosiyanin üretimini sırasıyla %60 ve %82 oranında inhibe etmiştir. Öneri: Bu çalışmanın sonuçları F. elaeochytris Korovin'in kök özütünün antistafilokokal ve anti-QS ajanların geliştirilmesi için iyi bir aday olabileceğini göstermektedir.Öğe Türkiye’de yedi ildeki hastanelerin yoğun bakım ünitelerinden izole edilen MRSA suşlarında VISA-VRSA araştırılması ve antibiyotik duyarlılık durumlarının saptanması(2012) Cesur, Salih; Irmak, Hasan; Şimşek, Hüsniye; Çöplü, Nilay; Kılıç, Hasan; Arslan, Uğur; Bayramoğlu, GülçinBu çalışmada, ülkemizin farklı coğrafi bölgelerindeki hastanelerin yoğun bakım ünitelerinde yatan hastalardan izole edilen metisiline dirençli Staphylococcus aureus (MRSA) suşları içerisinde, vankomisine orta düzeyde duyarlı S.aureus (VISA) ve vankomisine dirençli S.aureus (VRSA) suşlarının varlığının araştırılması ve izolatların tedavide kullanılan alternatif ilaçlardan teikoplanin, linezolid, tigesiklin, kinupristin-dalfopristin ve daptomisin için minimum inhibitör konsantrasyonu (MİK) değerlerinin saptanması amaçlanmıştır. Çalışmaya, Türkiye’de yedi farklı bölgeyi temsil eden sekiz şehirde [Ankara (n 52), Konya (n 49), Antalya (n 40), İstanbul (n 7), İzmir (n 37), Diyarbakır (n 15), Van (n 12), Trabzon (n 48)] bulunan toplam dokuz merkezde izole edilen, toplam 260 MRSA suşu (113 alt solunum yolu örneği, 90 kan, 24 yara, 17 kateter, 13 burun sürüntüsü, iki idrar, bir beyin omurilik sıvısı) alınmıştır. Metisilin direnci, suşların izole edildiği hastanelerde sefoksitin disk difüzyon yöntemiyle belirlenmiş; Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığında oksasilin tuz agar tarama yöntemiyle doğrulanmıştır. Suşlarda VISA ve VRSA araştırması vankomisin agar tarama testi ve E-test yöntemi kullanılarak gerçekleştirilmiştir. MRSA suşlarının diğer antibiyotiklere duyarlılıkları da E-test yöntemiyle belirlenmiştir. Çalışılan 260 MRSA suşunun hiçbirinde VRSA veya VISA varlığı saptanmamıştır. Tüm suşlar teikoplanin ve linezolide duyarlı bulunmuş; daptomisin, tigesiklin ve kinupristin-dalfopristin duyarlılık oranları ise sırasıyla; %99.6, %96.9 ve %95 olarak belirlenmiştir. Çalışılan suşlar arasında VISA ve VRSA olmaması umut verici bulunmuş; bu tip suşların gelişimini önlemek için tedavide linezolid, kinupristin-dalfopristin, daptomisin ve tigesiklin gibi yeni antibiyotiklerin seçenek olarak kullanılmasının yararlı olacağı düşünülmüştür.