Selçuk Üniversitesi Kurumsal Akademik Arşivi

DSpace@Selçuk, Selçuk Üniversitesi tarafından doğrudan ve dolaylı olarak yayınlanan; kitap, makale, tez, bildiri, rapor, araştırma verisi gibi tüm akademik kaynakları uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar, Üniversitenin akademik performansını izlemeye aracılık eder, kaynakları uzun süreli saklar ve için telif haklarına uygun olarak Açık Erişime sunar.




 

Güncel Gönderiler

Öğe
Covid-19 Pandemi Sürecinde Korku, Sağlık Kaygısı ve Diş Sağlığı Bilgi Düzeyleri Arasındaki İlişkinin Değerlendirilmesi
(Selçuk Üniversitesi, 2022 Aralık) Toraman, Ayşe; Karaçam, Kübra
Amaç: COVID-19 salgını toplumların hem beden hem de ruh sağlığı üzerinde olumsuz etkilere neden olmuştur. Bu çalışmanın amacı, pandemi sürecinde diş hekimine başvuran hastaların COVID-19 korku düzeyi ve diş sağlığı bilgisi ile sağlık kaygısı ilişkisini incelemektir. Gereç ve Yöntemler: Çalışma için veriler 2021 yılı Mart ayında Afyonkarahisar Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’ne başvuran 241 hastaya uygulanan anket ile toplanmıştır. Veriler T-testi, ANOVA ve Pearson korelasyon testi ile analiz edildi. İstatistiksel olarak p<0.05 değeri anlamlı kabul edilmiştir. Bulgular: Katılımcıların sağlık anksiyetesi (1.87± 0.59) ve COVID-19 korkusu (2.56 ± 0.54) düzeyleri orta düzeyde olarak saptanmıştır. Verilere göre COVID-19 korkusu ve sağlık kaygısı istatistiksel olarak anlamlı korelasyon gösterdi (p = 0.001). COVID-19 korkusu ile ağız ve diş sağlığı konusunda bilgiye dayalı tutum (p = 0.014) ve davranış (p < 0.001) arasında kuvvetli pozitif korelasyon olduğu görüldü. Sağlık anksiyetesi skorları, ağız ve diş sağlığı konusunda bilgiye dayalı tutum ve davranış seviyeleri ile korelasyon sergilemedi (p > 0.05). Sonuçlara göre kadınların COVID-19 korkusu, sağlık anksiyetesi ve ağız ve diş sağlığı konusundaki bilgileri erkeklere göre daha yüksekti. Sonuç: Pandeminin kadınlarda daha fazla anksiyeteye neden olduğu, bu sürecin toplumun bir kesiminde diş sağlığının devam ettirilmesi konusunda endişeye yol açtığı gözlenmiştir. Ağız diş sağlığı bilgi düzeyinin COVID-19 korku seviyesini etkileyebildiği görülmektedir.
Öğe
MTA Fillapex ile Kontamine Olmuş Dentin Yüzeylerine Uygulanılan Çeşitli Kanal Patı Çözücülerinin Adeziv Rezinlerin Bağlanma Dayanımına Etkisi
(Selçuk Üniversitesi, 2022 Aralık) Kedici Alp, Cemile; Altınışık, Hanife; Özyurt, Esra
Amaç: Bu çalışmanın amacı, MTA Fillapex kök kanal patı ile kontamine olmuş pulpa odası dentinine uygulanan farklı çözücülerin, adeziv rezin mikrogerilim bağlanma dayanımı(μTBS) üzerine etkisini değerlendirmektir. Gereç ve Yöntemler: Bu çalışmada pulpa odası açılmış ve pulpa artıkları temizlenmiş 50 adet insan üçüncü azı dişi kullanıldı. Tüm dentin yüzeylerine 5 dk MTA Fillapex uygulandı, örnekler 5 gruba ayrıldı, kanal patı farklı çözücülerle temizlendi(n=10) (Çözücünün uygulanmadığı kontrol grubu, kloroform, metil etil keton, etil asetat, Endosolv R). Örnekler kullanılan adeziv sisteme göre iki alt gruba ayrıldı. Clearfil Tri-S Universal Bond (Kuraray), üreticinin talimatlarına göre self etch ve total etch olarak uygulandı. Daha sonra dişler kompozit rezin ile restore edildi ve mikrogerilim bağlanma dayanımı testi için kullanılacak çubukları üretmek üzere kesitler alındı. Elde edilen veriler ANOVA ve Tukey testi ile analiz edildi. Bulgular: Total etch adeziv gruplarındaki ortalama μTBS değerleri, tüm self etch adeziv gruplarından istatistiksel olarak daha yüksek bulundu(p<0.05). Kloroform+self etch grubun μTBS'i diğer self etch gruplarından anlamlı derecede düşük, Endosolv R+self etch grubunun μTBS’i diğer self etch gruplarına göre anlamlı düzeyde daha yüksek bulundu. Kloroform + total etch grubunun μTBS'i diğer total etch gruplarından anlamlı olarak daha düşük olarak gözlendi (p<0.05). Endosolv R+total etch grubunun μTBS'si metil etil keton+total etch grubuna göre anlamlı derecede yüksek olduğu görüldü (p <0.05). Diğer materyaller arasında µTBS açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunamadı (p>0.05). Sonuç: MTA Fillapex ile kontamine dentine uygulanılan çözücüler self etch ve total etch adeziv rezinlerin bağlanma dayanımını etkilemektedir. Metil etil keton, etil asetat ve Endosolv R, MTA Fillapex’i pulpa odasından uzaklaştırmak için kullanılabilir.
Öğe
Knowledge and Behavior of Dentistry Patients About the Use and Misuse of Antibiotics: A Cross-Sectional Study
(Selçuk Üniversitesi, 2022 Aralık) Er, Nilay
Background: Antibiotics are being used frequently in dental infection and this study focused on the knowledge and behavior on antibiotic use of dentistry patients to reveal major mistakes leading to drug misuse. Methods: This cross-sectional survey was conducted among Trakya University Faculty of Dentistry patients between March and June 2019. The data were collected using a questionnaire and analyzed using IBM SPSS Statistics 22 (IBM SPSS, Turkey) for statistical analysis. Chi-square test, Fisher's Exact test, Fisher Freeman Halton test, and Continuity (Yates) Correction were used for comparison of qualitative data and frequency. Significance was evaluated at the p<0.05 level. Results: A total of 350 patients participated in this study. The rate of self-treatment with antibiotics was 31.7% (n=111) and the rate of asking for prescribing antibiotics without being sick is 9.7% (n= 34). 24.9% (n=87) of the participants use antibiotics until their complaints stop. 50.6% (n=177) of the participants think that antibiotics given in dental infections are also effective in other infections. Among the educational backgrounds, high rates of antibiotic misuse behavior were found in all groups. Conclusion: This study has identified an urgent need for widespread investigations and educational interventions for patients regarding antibiotic usage, especially in dental situations.
Öğe
Sublingual Varis Prevalansı ve Olası Etiyolojik Faktörlerin Değerlendirilmesi
(Selçuk Üniversitesi, 2022 Aralık) İçöz, Derya; Özlü Uçan, Gülfem; Apaydın, Burak Kerem; Karakurt, Rıdvan
Amaç: Bu çalışmanın amacı, sublingual varis (SLV) görülme prevalansını değerlendirmek ve yaş, cinsiyet, hipertansiyon, kardiyovasküler hastalıklar (KVH), kronik öksürük, diyabet ve diğer sistemik hastalıklar, alt ekstremitelerde varis varlığı, hareketli protez kullanımı, sigara kullanımı gibi SLV oluşumunun daha önce belirtilen bazı potansiyel risk faktörleri ile arasındaki ilişkiyi araştırmaktır. Gereç ve Yöntemler: Bu araştırmaya 362’si kadın (%58.3), 259’u erkek (%41.7) olmak üzere toplamda 621 birey dâhil edilmiştir. Katılımcılar rutin klinik muayene için başvuran, sözlü ve yazılı bilgilendirme sonucu çalışmaya katılmayı kabul eden ve çalışmaya dâhil edilme kriterlerini sağlayan bireylerdir. Dilin lateral ve ventral yüzeylerinden fotoğrafları alındıktan sonra bireylerin demografik ve medikal bilgilerine kör iki ayrı gözlemci tarafından SLV varlığı izlenemeyen ve az izlenenler 0, orta ve ileri derecede izlenenler ise 1 olarak skorlanmıştır. Gözlemciler arası uyumu değerlendirmek için Kappa testi, verilerin analizinde ise pearson ki- kare ve lojistik regresyon analizi uygulanmıştır. Bulgular: Gözlemciler arasındaki uyum Kappa testiyle analiz edilmiş ve çok yüksek uyum tespit edilmiştir (κ=0.918). Çalışmaya dâhil edilmiş 621 bireyin 155’inde (%24.9) orta ve ileri derecede SLV olduğu görülmüştür. Cinsiyetler arasında SLV görülme prevalansı açısından bir fark belirlenmezken (p=0.278), yaşla birlikte artış gösterdiği tespit edilmiştir (p=0.000). SLV, hipertansiyon (p=0.048), kronik öksürük varlığı (p=0.009) ve alt ekstremitede varis varlığı (p<0.05) ile de ilişkili olarak tespit edilmiştir. Sonuç: Bu çalışmada SLV varlığının yaş, hipertansiyon, alt ekstremitede varis varlığı ve kronik öksürükle ilişkili olduğu sonucuna varılmıştır. SLV ile ilgili risk faktörlerinin daha iyi anlaşılmasının altta yatan sistemik faktörlerin erken teşhisine katkıda bulunabilmesi nedeniyle önemli olduğu düşünülmektedir.
Öğe
Evaluation of Fracture Strength of Different CAD/CAM Veneers That are Manufactured for Zirconia Cores
(Selçuk Üniversitesi, 2022 Aralık) Akat, Bora; Çakırbay Tanış, Merve; Kılıçarslan, Mehmet Ali
Background: The purpose of this study was to evaluate the fracture resistance of zirconia crowns veneered with CAD/CAM fabricated veneers by using simple and anatomic core designs with different veneering materials and procedures. Methods: A total of 100 zirconia frameworks were fabricated with an anatomic core design or simple core design. The frameworks were then divided into five subgroups according to the following veneering procedures: Control (layering), cemented CAD/CAM fabricated feldspathic veneer, cemented CAD/CAM fabricated lithium disilicate veneer, fused CAD/CAM fabricated feldspathic veneer, and fused CAD/CAM fabricated lithium disilicate veneer. Next, 250000 cycles were applied with an occlusal load of 50 N at 1.6 Hz in a chewing simulator, and a thermal cycle was applied during loading (5°C to 50°C every 60 s). The crowns were then subjected to a single load failure test by using a universal test machine. Results: Statistical analyses between the groups showed significant differences (F= 23.296; p<0,001). The lowest fracture resistance values were observed in fused feldspathic CAD/CAM veneers with an anatomic core design (470.63 N). The highest fracture resistance was obtained in cemented lithium disilicate CAD/CAM veneers with a simple core design (2075.06 N). Conclusion: Within the limitations of this study, it can be said that the use of CAD/CAM fabricated veneers can be an alternative to layering when their advantages are considered.