Selçuk Üniversitesi Kurumsal Akademik Arşivi
DSpace@Selçuk, Selçuk Üniversitesi tarafından doğrudan ve dolaylı olarak yayınlanan; kitap, makale, tez, bildiri, rapor, araştırma verisi gibi tüm akademik kaynakları uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar, Üniversitenin akademik performansını izlemeye aracılık eder, kaynakları uzun süreli saklar ve için telif haklarına uygun olarak Açık Erişime sunar.
Güncel Gönderiler
Rasyon Valin Seviyesinin Etlik Piliçlerde Performans, Karkas ve Serum Özellikleri, Jejunum Histomorfolojisi ile Azot Atılımına Etkisi
(Selçuk Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 2023) Gül, Esra Tuğçe; Yıldız, Alpönder
Bu çalışma mısır ve soya fasulyesi küspesine dayalı etlik piliç rasyonlarında artan valin
seviyelerinin performans, kesim ve serum parametreleri, nitrojen atılımı ve jejunum histomorfolojisi
üzerindeki etkilerini incelemek için yapılmıştır. Denemede toplam 480 adet erkek etlik civciv, her birinde
10 civciv bulunan sekiz tekerrürlü altı muamele grubuna rastgele dağıtılmıştır. Üç periyot (0-10., 11-24.
ve 25-42. günler) ile yürütülen denemede bazal rasyonlar etlik piliçler için tavsiye edilen besin madde
ihtiyaçlarına göre hazırlanmış ve valin seviyeleri %100 (V100, kontrol), %110 (V110), %120 (V120),
%130 (V130), %140 (V140) ve %150 (V150) olarak belirlenmiştir. Performans parametreleri ilk
periyotta muamelelerden etkilenmemiş (P>0.05), ikinci periyot ve deneme genelinde en iyi sonuçlar
V120 grubunda elde edilmiştir (P<0.05). Kesim özelliklerinden, but ağırlığı (P<0.05) linear olarak artmış
ve göğüs ağırlığı (P<0.01) ise azalmıştır. Serum biyokimyasal özelliklerinden glukoz (P<0.05), toplam
protein (P<0.05), globülin (P<0.01) ve kreatinin (P<0.05) linear olarak artarken, trigliserit (P<0.01)
kuadratik olarak azalmıştır. Dışkı ile nitrojen atılımı, artan diyet valini ile doğrusal olarak azalmıştır
(P<0.01). Ayrıca en yüksek villus yüksekliği V130'da ve villus yüzey alanı V120'de elde edilirken, kript
derinliği artan valinden olumsuz etkilenmiştir (P<0.01). Elde edilen sonuçlara göre en yüksek performans
ve villus yüzey alanı V120 grubunda elde edilmiştir. Yüksek seviyelerde valin uygulaması (%140 ve
%150) göğüs eti ağırlığını ve jejunum histomorfolojisini olumsuz etkilemiş ancak dışkı ile atılan nitrojen
azalmıştır. Bu sonuçlara dayanarak etlik piliç rasyonlarında valin seviyesinin tavsiye edilen seviyenin
%20'si kadar artırılabileceği söylenebilir.
Su Analiz Verisinin Hisse İspatına Dayalı Blok Zincir Ağında Ödüllendirilmesi
(Selçuk Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 2023) Göktaş, Batuhan; Doğan, Nurettin
Bireylerin kendi sağlıklarından doğrudan sorumlu olmaları ile birlikte aynı zamanda toplumsal
bir sorumlulukları bulunmaktadır. Bireyler, kendi sağlıklarını korurken etraflarındaki insanların da
sağlığını düşünmelidirler. Toplum sağlığı, bireylerin sağlık davranışlarının bir sonucu olarak ortaya
çıkmaktadır. Canlı sağlığını doğrudan etkileyen bazı çevresel faktörler bulunmaktadır. Bunlardan birisi de
sudur. Hayati olayların sağlıklı devamı için su tehlikeli bir taşıyıcı haline gelebilir. Elverişsiz altyapıya
sahip bölgelerdeki kirli su kaynakları, zararlı kimyasallar ve hastalık yapıcı küçük organizmalar içererek
sağlık riski taşımaktadır. Suyun kaynağından tüketildiği aşamaya kadar sağlıklı bir şekilde taşınması
önem arz etmektedir. Suyun tüketim noktasında analiz edilmesi ve içindeki toplam çözünmüş madde
(Total Dissolved Solids, TDS) miktarının belirlenmesi, suyun yolculuğu sırasında yaşayabileceği
olumsuzlukların tespitinde büyük rol oynamaktadır. Suyun tüketim noktasında, yaygın ve sürdürülebilir
bir şekilde analiz edilmesi ve çevresi ile paylaşması için bir teşvik sistemi gerekmektedir. Bu çalışmanın
amacı, suda çözünmüş maddelerin toplam miktarının son tüketiciye ulaştığı noktada tespit edilmesi için
bir teşvik sistemi kurmaktır. Tüketici tarafından sağlanan su verileri karşılığında enerji tasarrufu sağlayan
hisse ispatına dayalı (Proof of Stake, POS) Algorand blokzincir ağında üretilen WTDS adlı tokenler
dağıtılmaktadır. Bu token dağıtımı ile teşvik edilen tüketiciler hem kendileri için hem de çevresindeki
diğer bireyler için fayda sağlamaktadır. Bu amaçla TDS Metre ve Nesnelerin İnterneti (Internet of Things,
IoT) cihazı ile su analiz verileri konum bazlı olarak sunucuya aktarılır. Aktarımı sağlanan veriler
karşılığında oyna kazan (Play to Earn, P2E) modelinin alt modeli olan hareket et kazan (Move to Earn,
M2E) modeli ile WTDS token kazancı sağlanır. Üretimi sağlanan 10 milyar WTDS tokeninin %80'i 25
yıl boyunca dağıtılacak şekilde planlanmıştır. Günlük 876.712 WTDS token gün sonunda saatlik veri
gönderen cihazların bağlı olduğu hesaplara aktarılır. Kullanıcı, elde ettiği su analiz verilerine ve bu veriler
karşılığında elde ettiği kazanımlara mobil uygulama arayüzü üzerinden erişebilir. Konum bazlı alınan bu
veriler çevrede yaşayan insanlara sunulan mobil uygulama arayüzü üzerinden uyarı sistemi olarak
haberdar olmaları ile toplum sağlığı sağlanmıştır. Bu çalışmada TDS verisi toplama işlemi NodeMCU ve
TDS metre ile, coğrafi bilgi sistemi temelli sunucu uygulaması SpringBoot ile, cihaz sahibi kullanıcı
mobil uygulaması ve uyarı sistemi Flutter ile gerçekleştirilmiş ve TDS verisi sağlayan kullanıcılar
Algorand ağında WTDS tokenleri ile ödüllendirilerek başarılı bir şekilde sonuçlanmıştır.
Kestel Ormanındaki (Kadınhanı-Konya) Epifitik Likenler ve Bazı Taksonların Antioksidan Aktivitelerinin Araştırılması
(Selçuk Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 2024) Yurtyapan, Gülşah; Öztürk, Celaleddin
Bu çalışmada, Konya Kadınhanı İlçesi’ndeki Kestel Ormanı’nda yaygın olarak yetişen epifitik
liken türlerinin tespiti ve metanol özütlerin ve antioksidan aktivitelerinin araştırılması amaçlanmıştır. Bu
amaçla bölgede 3 farklı istasyonda arazi çalışması yapılmıştır. Belirlenen bu istasyonlardaki vejetasyon
Pinus nigra J.F.Arnold, Quercus pubescens Willd, Juniperus oxycedrus L. gibi ağaçları içermektedir.
Substrat olarak bu ağaçların üzerinde gelişen likenler, ağaçların gövde, dal, kabuk kısımlarından
toplanmıştır. Arazi çalışması tamamlandıktan sonra laboratuvara getirilen örnekler üzerinde makroskobik,
mikroskobik ve kimyasal incelemeler yapılmıştır. Tür teşhisleri için çeşitli teşhis kitaplarından
yararlanılmıştır. Laboratuvar çalışmaları sonucunda 21 cinse ait 28 farklı takson tespit edilmiştir. Alanda
en yaygın bulunan ilk beş tür; Pseudevernia furfuracea (L.) Zopf var. furfuracea, Evernia prunastri (L.)
Ach., Phaeophyscia nigricans (Flörke) Moberg, Parmelia sulcata Taylor, Hypogymnia tubulosa (Schaer.)
Hav.’dır. Teşhis edilen 28 taksonun deskripsiyonları verilmiştir. Tespit edilen türlerin arasından seçilen
liken örneklerinin antioksidan aktivitelerinin belirlenmesinde ise DPPH ve FRAP yöntemi kullanılmıştır.
Yapılan çalışmaların sonuçları literatür çalışmalarıyla karşılaştırılmıştır ve uyumlu sonuçlar gösterdiği
görülmüştür.
Kırsal Alanda Sosyal ve Beşerî Sermaye Oluşumunun Tarımsal İstihdamın Sürdürülebilirliğine Etkisi: Konya Örneği
(Selçuk Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 2024) Akçil, Merve Bozdemir; Bayramoğlu, Zeki
Uluslararası piyasalarda rekabet avantajı sağlamak, inovasyonu teşvik etmek, verimliliği
artırmak ve sürdürülebilir büyümeyi desteklemek ülkelerin uzun süreli ve vazgeçilmez hedeflerdir.
Değişen piyasa koşulları içerisinde doğal kaynaklar, sermaye ve işgücü ile üretim faktörlerini sınırlamak
yeterli olmamakta sosyal ağlar ve bilginin varlığına da ihtiyaç duyulmaktadır. Ülke ekonomilerinde kırsal
alanlar için birincil sektör olarak ön plana çıkan tarımda rekabet gücünün artırılabilmesi için teknoloji
kullanımı, katma değerli üretim, kaynakların etkin kullanımı, istihdam olanakları sağlama, nitelikli insan
kaynağı istihdamı ve güçlü işbirliklerine duyulan ihtiyaç artmaktadır. Bu ihtiyaçlar doğrultusunda çalışma
kapsamında istihdam piyasasının makro, mezo ve mikro düzeyde genel görünümü değerlendirilmiştir.
İstihdam piyasasının ihtiyaçlarına paralel olarak sosyal ve beşeri sermaye teorik olarak incelenmiştir.
Mikro düzeyde Konya’daki tarımsal istihdam piyasasının sosyal ve ekonomik yapısını analiz etmek
amacıyla toplam 268 işletme sahibi, 96 ücretsiz aile işgücü, 294 tarım işçisi ve 30 tarım aracısı ile anket
yoluyla yüz yüze görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Anketlerdeki çoktan seçmeli, açık uçlu ve likert ölçekli
sorularla görüşme gruplarının soyo-ekonomik yapıları, sosyal ve beşerî sermaye düzeyleri belirlenmiştir.
İşletmecilere ait veriler kullanılarak çok boyutlu ölçekleme analizi ile sosyal ve beşerî sermaye arasındaki
ilişki analiz edilmiş ve ilişki düzeyleri düşük bulunmuştur. Beşeri sermayeyi temsil eden değişkenlerden
biri olan eğitim düzeylerinin düşük olmasının sosyal ilişkiler üzerinde negatif değer oluşturduğu
belirlenmiştir. Kırsal alanlarda sosyal ağların entegre bir şekilde gelişim göstermesi ve işletmecilerin
genellikle arkadaş, meslektaş, akraba ilişkilerinin bütüncül olması sayesinde bağlayıcı sosyal sermayenin
güçlü olduğu belirlenmiştir. Fakat kurum ve kuruluşlarla olan ilişkiler, meslek örgütlerine üyelik gibi
faktörlerle gelişen köprü kuran sosyal sermaye düzeyi görüşme gruplarında düşüktür. Sosyal ve beşeri
sermaye ölçekleri temel bileşenler analizi kullanılarak indirgenmiş ve endeks değerleri belirlenmiştir.
Endesk değerlerinin ekonomik, sosyal ve çevresel değişkenler üzerindeki etkisi cluster analizi ile
belirlenmiş, sürdürülebilirlik için ilişkiler zayıf bulunmuştur. Tarım sektöründe hem istihdam edilen hem
de istihdam imkânı oluşturan işletmecilerin beşerî sermaye düzeylerinin artırılmasının kaynakların
sürdürülebilir kullanımına katkı sağlayarak, yeni istihdam alanlarının oluşturulması ve katma değerli
üretimin gerçekleştirilmesini teşvik edeceği belirlenmiştir.
Eşmolar Konsantrasyonlu Farklı Karbonat Kaynaklarının Sıcaklık Stresi Altındaki Yaşlı Ticari Yumurta Tavuklarının Verim Özellikleri ve Yumurta Kabuk Kalitesine Etkileri
(Selçuk Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 2023) Selvi, Aslı; Parlat, Sinan Sefa
Bu çalışma eşmolar konsantrasyonlu karbonat kaynaklarının sıcaklık stresi altındaki yaşlı ticari
yumurta tavuklarının verim özellikleri ve yumurta kabuk kalitesine etkilerini belirlemek için Selçuk
Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Zootekni Bölümü Deney Hayvanları Araştırma Merkezi’nde
yürütülmüştür. Denemede eşmolar konsantrasyonlu sodyum bikarbonat (NaHCO3) ve sodyum karbonat
(Na2CO3) karışımı (1M NaHCO3 + 1M Na2CO3) %16 HP ve 2.850 kg/kcal ME %4.0 Ca ve %0.4 P içeren
mısır – soya küspesi ağırlıklı bazal rasyona % 0.10, %0.15 ve %0.20 seviyelerinde ilave edilip deneme
rasyonları oluşturulmuştur. Deneme; kontrol (K: %0) ve 3 adet muamele grubu (I: %0.1; II: %0.15; III:
%0.20) olmak üzere toplam 4 gruptan oluşturulmuştur. Deneme grupları beş tekerrürlü olup, her bir
tekerrürde 4 adet yumurta tavuğu bulunmaktadır. Denemede 64 haftalık yaşta toplam 80 adet Lohman
hattı ticari yumurta tavuğu kullanılmıştır. Deneme apartman tipi kafeslerde yürütülmüş olup, deneme
kümesi 30 0C sıcaklık ve %60 nisbi nem olacak şekilde otomatize edilmiştir. Havalandırma ise otomatik
olarak gerçekleştirilmiştir. Deneme süresi 56 gündür. Yem ve su serbest olarak verilmiştir. Denemede
günlük 16 saat ışık + 8 saat karanlık aydınlatma programı uygulanmıştır. Aydınlatma şiddeti 15 lüks
olarak standardize edilmiştir. Tavukların yumurta verimleri, kırık – çatlak yumurta sayıları, yem
tüketimleri ve yem değerlendirme katsayısı verileri dönemsel olarak belirlenmiştir. Yumurta kalitesine
(yumurta kabuğu kırılma direnci, yumurta kabuk kalınlığı, yumurta kabuk ağırlığı, yumurta kabuğu özgül
ağırlığı ve yumurta ağırlığı) ilişkin özellikler ise denemenin 15., 30. ve 45. günlerinde belirlenmiştir.
Deneme sonunda yumurta verimi bakımından grup ortalamaları arasındaki farklılıklar istatistiksel olarak
önemli bulunmuştur. Denemenin 30. gününe ait yumurta ağırlığına ilişkin grup ortalamaları arasında
gözlemlenen farklılıklar istatistiksel olarak önemli bulunmuştur (P<0.05). Denemenin 45.Gününe ait;
yumurta kabuk ağırlığı, kabuk özgül ağırlığı ve kabuk kalınlığına ilişkin grup ortalamaları arasında
gözlemlenen farklılıklar istatistiksel olarak önemli bulunmuştur (P<0.05). Deneme sonunda ise kabuk
kırılma mukavemeti, kabuk özgül ağırlığı, kabuk kalınlığı ve kabuk ağırlığı oranına ilişkin grup
ortalamaları arasında gözlemlenen farklılıklar istatistiksel olarak önemsiz; yumurta kabuk ağırlığı ve
yumurta ağırlığına ilişkin grup ortalamaları arasında gözlemlenen farklılıklar ise istatistiksel olarak
önemli bulunmuştur (P<0.05). Deneme sonu itibariyle; yumurta verimi, yumurta ağırlığı ve yumurta
kabuk ağırlığına ilişkin veriler dışındaki diğer performans verileri arasındaki farklılıklar istatistiksel
olarak önemsiz bulunduğu için, sıcaklık stresi altındaki yaşlı ticari yumurta tavuğu rasyonları için optimal
uygulamaların I. Muamele grubu (%0.10) veya II. Muamele grubu (%0.15) olabileceğini söylemek
mümkündür.