Yazar "Çobanoğlu, Nevin" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 5 / 5
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Bir antibakteriyel bonding ajanın pulpa cevabı ve marjinal bakteri sızıntısı üzerine etkilerinin in-vivo ve in-vitro incelenmesi(Selçuk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2006-06-21) Çobanoğlu, Nevin; Özer, FüsunBu çalışmada iki self etching bonding sistemin sınıf V kavitelere uygulandıktan ve bir kompozit ile restore edildikten sonra dentin pulpa kompleksi üzerindeki etkileri karşılaştırılmıştır. Ayrıca bu iki bonding sitemin in-vitro marjinal bakteri ve boya sızıntıları karşılaştırılmış ve ön çalışma olarak dişlerin otoklavda steril edilmelerinin bir bonding sistemin dentine bağlanma dayanımına, mikrosızıntısna ve yüzey morfolojisine etkileri değerlendirilmiştir. Çalışmada kullanılan dentin bondin sistemlere karşı oluşan pulpa cevabını değerlendirmek için hastaların ortodontik nedenle çekimine karar verilen küçük azı dişlerine yapılan restorasyonlar 7 ve 90 günlük periyotlar sonunda çekilerek pulpada değişimler histopatolojik olarak incelenmiştir. Ön çalışma için çekilmiş insan molar dişlerine restorasyonlar yapılarak bağlanma dayanımı testi, mikro sızıntı testi ve SEM incelemesi yapılmıştır. İn vitro bakteri sızıntısını tesbit etmek için çekilmiş insan molar dişlerine restorasyonlar yapılarak S.mutans kültüründe 10 gün bekletildikten sonra alınan histolojik kesitler incelenmiştir. Bu sonuçlar çekilmiş insan molar dişlerine yapılan restorasyonların 24 saat boya solüsyonunda bekletilmeleriyle oluşan sonuçlarla karşılaştırılmıştır. Bonding sistemlerin pulpal cevapları arasında bir fark görülmemiştir. Her iki bonding sistemin 90 günlük grubunda sadece birer dişte kronik inflammatuar hücre infilitrasyonu gözlenmesinin haricinde bu sistemlerle ilişkili pulpal inflamasyon ve önemli bir yumuşak doku bozukluğu gözlenmemiştir. İnflammatuar hücre infilitrasyonu görülen dişlerde tamir dentin yapımı ve kavite tabanında görülen bakteriler dikkati çekmiştir. İn vitro bölümde ise bonding sitemlerin bakteri ve boya sızıntıları arasında bir fark görülmeksizin her iki sistemin de kabul edilebilir bir marjinal kapama sağladığı bulunmuştur. Ayrıca dişlerin otoklavda sterilizasyonun kullanılan bonding sistemin dentine bağlanma dayanımına ve mikro sızıntısına etkisi bulunmazken dentin rübüllerinde bir miktar büzülmeye neden olduğu görülmüştür.Öğe Diş Hekimliği Fakültesine Başvuran Hastaların Diş Macunu Tercihleri Ve Diş Macunlarındaki Flor İle İlgili Görüşleri(Selçuk Üniversitesi, 2021) Dönmez, Nazmiye; Çobanoğlu, Nevin; Güngör, Fatma Sağ; Alnaftachi, NoorAmaç: Bu çalışmanın amacı, iki farklı şehirde diş hekimliği fakültesine başvuran hastaların diş macunları tercihini ve bu tercihlerindeki bilinç durumlarını belirlemektir. Gereç ve Yöntemler: Bu çalışmada farklı şehirlerdeki iki diş hekimliği fakültesinin restoratif diş tedavisi anabilim dalına başvuran 500’er gönüllü birey yer aldı. Hastaların ağız içi muayeneleri yapıldı ve DMFT değerleri kaydedildi. Yapılan anket aracılığıyla demografik bilgiler, bireylerin hangi diş macunlarını kullandığı, diş macunlarındaki florla ilgili bilgi ve görüşleri, diş hekimlerinin hastalarını çürük riski açısından bilgilendirme ve diş macunlarını sorgulama durumları ile ilgili veriler elde edildi. Toplanan verilerin istatistiksel analizi Ki-Kare testi uygulanarak gerçekleştirildi. Bulgular: Her iki şehirde ankete katılan tüm bireylerin %13’ünün florsuz diş macunu tercih ettiği tespit edildi. Florsuz diş macunu kullananların İstanbul’da %72’sinin ve Konya’da % 86’sının florsuz diş macununu bilinçli bir tercihle kullanmadığı görüldü. Florlu diş macununu bilinçli olarak kullanma oranı İstanbul’da çalışmaya katılan tüm bireylerin %33, Konya’da %28’ dir. Konya’daki bireylerin % 40’ı, İstanbul’daki bireylerin % 36 sı florsuz macunların daha zararsız olduğunu düşünmektedir. Konya’daki bireylerin ve İstanbul’daki bireylerin kullandıkları diş macunlarının diş hekimleri tarafından sorgulanma oranı sırasıyla %20 ve %25, çürüğe yatkınlıkları konusunda diş hekimleri tarafından bilgilendirilme oranları sırasıyla % 40 ve % 42’dir. Sonuç: Hastaların %13’ü florsuz diş macunu kullanmakta, %40’ı florsuz macunların daha zararsız olduğunu düşünmektedir. Hastalar diş macunlarını flor açısından bilinçli bir şekilde seçmemektedir. Diş hekimlerinin hastalarını bilgilendirme oranları % 50’ den azdır.Öğe İki self-etch bonding sistemin biyouyumluluklarının ve bağlanma dayanımlarının değerlendirilmesi(2014) Ülker, H. Esra; Tunçdemir, Tuğba; Erkan, Ali İhsan; Malkoç, Meral Arslan; Çobanoğlu, NevinAmaç:Bu çalışmanın amacı iki farklı self-etch adeziv sistemin [Clearfil SE Bond (CSE) ve G-Bond (GB)] biyouyumluluk ve dentine bağlanma dayanımlarının değerlendirilmesidir. Gereç - Yöntem:Çalışma için 8 adet çekilmiş çürüksüz insan üçüncü azı dişi kullanıldı. Tüm dişlerin oklüzal yüzeyleri düz bir dentin yüzeyi elde etmek için dişin uzun eksenine dik olacak şekilde aşındırıldı. Dişler rastgele 2 gruba ayrıldı ve dişlerin oklüzal yüzeylerine adeziv sistemler üretici firmanın önerileri doğrultusunda uygulandıktan sonra Gradia Direct kompozit ile restore edildi. Örnekler, bağlantı ara yüzeyine dik olacak şekilde kesildi (bağlantı alanı: 1 mm2) ve her grup için 15 çubuk elde edildi. Çubuklar daha sonra mikrogerilim bağlanma testine (Microtensile tester, Bisco, Schaumburg, IL, ABD) tabi tutuldu. Veriler tek yönlü varyans analizi kullanılarak analiz edildi. Biyouyumluluğun değerlendirilmesi için agar overlay testi yapıldı. 24 saat sonra inverted mikroskopla hücre dekolarizasyon zonu ve hücre lizis skorları tespit edildi. Veriler Kruskal wallis ve Mann withney U testi ile değerlendirildi. Bulgular: CSE (23.5 MPa), GB (18.9 MPa) dan daha yüksek bağlanma dayanımı gösterdi (p0.05). Agar overlay testi sonuçlarına göre ise her iki adeziv de pozitif kontrol grubundan daha az hücre lizisi ve dekolarizasyon zonu gösterdi (p0.001). Sonuç: Kullanılan bonding sistemlerin sitotoksisiteleri arasında istatistiksel olarak önemli bir fark olmadığı için daha yüksek bağlanma dayanımına sahip olan adeziv sistem (CSE) klinik olarak tercih edilebilir.Öğe In Vivo and in Vitro Evaluations of Microleakage Around Class I Amalgam and Composite Restorations(Operative Dentistry Inc, 2010) Alptekin, Tuncay; Özer, Füsan; Ünlü, Nimet; Çobanoğlu, Nevin; Blatz, Markus B.This study evaluated and compared microleakage values of in vivo and in vitro placed Class I amalgam restorations with or without three different lining materials and posterior composite restorations with two dentin bonding agents. For the in vivo group, 72 standardized Class I cavities were prepared on the occlusal surfaces of molars scheduled for extraction. The test groups (n=12) were: amalgam without lining (A), amalgam with cavity varnish (A+C), amalgam with Clearfil SE Bond (A+CSE), amalgam with Clearfil 2V (A+C2V), composite with Clearfil SE Bond (C+CSE) and composite with Protect Bond (C+PB). The restored teeth were extracted after seven days. The same grouping, materials and techniques were used in 72 extracted molars for the in-vitro part of the study. The specimens were immersed in basic fuchsin for 24 hours and sectioned. Microleakage was examined and scored at 20x magnification. Statistical analyses were performed with the Kruskal-Wallis and Mann-Whitney U-tests with the 5% level of significance. Overall, the in vivo and in vitro test groups were not different from each other. No significant differences in microleakage values were observed between the unlined and lined amalgam groups (p>0.05). However, since lined amalgam restorations did not reveal any marginal leakage, the application of an adhesive bonding material under the amalgam restorations can be considered. In general, cavity varnish was not as effective as adhesive bonding agents in preventing microleakage in amalgam restorations. Composite restorations demonstrated higher leakage values than amalgam restorations (p<0.05), except for A+C (p>0.05) in the in vivo group. There was no significant difference between the two composite groups for in vitro and in vivo conditions (p>0.05).Öğe Pulpa perforasyonu ve kanama durdurucu bir ajanın kendinden pürüzlendirmeli bir adeziv sistemin dentine bağlanma dayanımı üzerine etkisi(2014) Cebe, Fatma; Çobanoğlu, NevinAMAÇ: Bu çalışmanın amacı, dentinin Ankaferd Blood Stopper (ABS) ile işlem görmesinin ve pulpa perforasyonununbir kendinden pürüzlendirmeli adeziv sistemin bağlanma dayanımının devamlılığı üzerindeki etkilerinin in vitro olarak incelenmesidir.GEREÇ VEYÖNTEM: Mikrogerilim bağlanma dayanımı testi için40 adet çürüksüz insan 3. büyük azı dişi kullanıldı. DişlereSınıf I kaviteler (bukkolingual genişlik: 3 mm, meziodistalgenişlik: 4 mm, derinlik: 3 mm) açıldı. Kavite açılan dişlerrastgele iki ana gruba ayrıldı ve bir grubun dişlerinde pulpaperforasyonu oluşturuldu. Her iki ana grupta dişlerin yarısıABS ile işlem gördü ve sonra işlem gören ve görmeyen tümörneklere Clearfil Protect Bond (CPB) uygulandıktan sonrakompozit rezin (Clearfil Photo Posterior) ile restore edildi.Tüm gruplardaki örneklerin yarısı 24 saat diğer yarısı ise 12ay sonra değerlendirilmek üzere ayrıldı. On iki aylık gruptaki örnekler nemli ortamda ve 15 cm H2O'luk simüle pulpalbasınç altında saklandı. Saklama süresi sonunda tüm örnekler mikrotensil bağlanma dayanımı testine tabi tutuldu.Verilerin istatistiksel analizi Kruskal-Wallis ve Mann Whitney U testleri ile yapıldı. Grupların ara yüz morfolojileri taramalı elektron mikroskopu (SEM) ile incelendi.BULGULAR: Çalışma sonunda ABS ile işlem gören ve görmeyen gruplar arasında anlamlı fark bulundu (Bonferronidüzeltmesine göre; p0.0083); ABS, CPB'nin dentine olanbağlanma dayanımını düşürdü. Ancak her iki saklama süresinde de perforasyonlu ve perforasyonsuz gruplar arasında fark bulunamadı (p0.0083).SONUÇ: Pulpal basıncın taklit edildiği bu sistemde 24 saatve 12 ay bekleme sürelerinde CPB'nin derin dentine bağlanma dayanımında pulpa perforasyonun önemli etkisi görülmedi. ABS temas ettiği dentin üzerinde kalın bir tabakaoluşturmakta ve üzerine doğrudan uygulanan CPB'nindentine bağlanmasına engel olmaktadır