Yazar "Özşen, Hakan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 8 / 8
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Bazı Türk kömürlerinin termogravimetrik özelliklerinin belirlenmesi(Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2003-01-24) Özşen, Hakan; Şensöğüt, CemBu çalışmada, Türkiye'nin 28 ayrı kömür ocağından elde edilen kömürler üzerinde termogravimetrik analiz çalışmaları yapılmıştır. Termogravimetri çalışmaları 10°C/dak sabit ısıtma hızında, 5 ml/dak kuru hava akışında, 10 mg'lık numunelerin 900°C'ye kadar yakılması ile gerçekleştirilmiştir. Kömür numuneleri üç ayrı boyut aralığında (-2 1 2+ 1 06 u, - 1 06+53 p, ve -53 u) teste tabi tutulmuştur. Tüm örneklerin termogravimetrik karakteristikleri belirlenmiş ardından örnekler üzerinde kinetik analiz çalışmaları yapılmıştır. Coats-Redfern metodu ile termogravimetri eğrilerinden, örneklerin aktivasyon enerjileri belirlenmiştir. Yanma profillerinden tutuşma sıcaklıkları belirlenmiş ayrıca aktivasyon enerjisi, pik sıcaklığı ve maksimum yanma hızı arasındaki ilişkiler incelenmiştir. Pik sıcaklığı, son yanma sıcaklığı, yanma sonucu açığa çıkan kül miktarı gibi termogravimetrik parametreler, aktivasyon enerjisi ve tutuşma sıcaklığı değerlerinin boyut değişiminden etkilendiği görülmüştür.Öğe Çavuşcugöl Linyit Açık Ocağındaki Duraysızlıkların İncelenmesi(Selçuk Üniversitesi Mühendislik Fakültesi, 2020) Özşen, Hakan; Kaygusuz, Berk; Kaya, DursunMaden açık ocaklarında, mühendislik çalışmaları ile oluşturulan şevlerde, karayolu ve demiryolu yarmalarında ve doğal şevlerde duraysızlık oluşması durumunda şev kaymaları oluşabilmektedir. Meydana gelen bu kaymalar yaşam kaybına, ekonomik kayıplara, geometrisi bozulan alanlara sebebiyet vermektedir. Bu sonuçların önüne geçebilmek için oluşan duraysızlıkların izlenmesi ve elde edilen sonuçlar neticesinde emniyeti arttırıcı jeoteknik revizyonlar, kaya düşmesini önleyici sistemler gibi önlemlerin alınması gerekmektedir. Bu çalışma, halen Türkiye Kömür İşletmeleri(TKİ) Garp Linyitleri İşletmesi’ne (GLİ) bağlı olan Ilgın-Çavuşcugöl linyit açık ocağında gerçekleştirilmiştir. Ocakta yapılan incelemeler ve denetlemeler neticesinde ocağın doğu şevinin 60 m ilerisinde bulunan Çavuşcugöl tren istasyonuna yönelimli çekme çatlakları tespit edilmiştir. Bu bölgede 112 günlük süreçte belirli aralıklarla şev hareketleri izlenmiştir. İzlemede ölçüm sistemi olarak jeodezik ölçüm yöntemi kullanılmıştır. Elde edilen veriler sonucunda şevdeki deformasyon hareketleri değerlendirilmiştir. Ardından, bu hareketliliğe bağlı matematiksel bir eşitlik geliştirilmiştir. Geliştirilen model sonuçları ile arazi verileri arasında yüksek regresyon olduğu tespit edilmiştir.Öğe Geological and geomechanical properties of some carbonate marbles and basalt stone from Morocco(Selçuk Üniversitesi Mühendislik Fakültesi, 2017) Zedef, Veysel; Koçak, Kerim; Zaghloul, Najib Mohamed; Döyen, Adnan; Söğüt, Ali Rıza; Özşen, Hakan; Kekeç, Bilgehan; Aras, Ali; Doğan, Kemal; Ağaçayak, TevfikThe natural rocks used today as well as in the history for a variety of purposes were a subject of different alteration, weathering and deterioration conditions. These conditions are strictly controlled by environment and nature of rock varieties (marble and stone). This study is a first approach to understand the relation between some geological features and behavior against salt (Na2SO4) decay of Moroccan marbles and stones. For this purpose, widely used four dolomitic limestones, two crystalline limestones, one limestone and one basalt sample (total 8) were chosen from Morocco. Extra attention paid to choose locations being a representative of all Moroccan country. The carbonate samples (limestone and dolomite) consist of mainly dolomite and calcite with micritic and sparitic cement. The sole, non-carbonaceous sample is basalt of Khenifra containing mainly plagioclase and pyroxene. In general, both bulk-dry and powder density values of the studied rock samples are homogeneous. The limestone of Bir Jdid has the highest (10.81 %) effective porosity and dry weight loss value (4.61 %). The loss on ignition value of the Khenifra basalt has the lowest value with 1.26 %. The loss on ignition values are also relatively uniform. The obtained data indicate that outdoor uses (especially in coastal areas) of limestones of Bir Jdid and dolomitic limestones of Taza are more risky than the others.Öğe Kaya tuzuna ait kısa ve uzun dönemli mekanik özelliklerin belirlenmesi ve matematiksel modellenmesi(Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2009) Özşen, Hakan; Şensöğüt, Cem; Özkan, İhsanOda-topuk madenciliği bir yeraltı maden işletme yöntemidir. Bu yöntem, yeraltı kaya tuzu madenciliğinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Çankırı ve Nevşehir-Gülşehir kaya tuzu maden işletmeleri oda-topuk madenciliğine en iyi örneklerdir. Ancak kaya tuzuna ait mekanik özellikler yeterince çalışılmadığı için uygun topuk boyutları tecrübe ile belirlenebilmektedir. Bununla birlikte kalın tuz oluşumunun gözlendiği Çankırı ve Nevşehir-Gülşehir tuz sahaları ülkemiz için Sultanhanı tuz domlarından sonra en önemli depolama sahaları olarak görülmektedir. Bu iki tuz sahası için tasarım çalışmalarında kullanılmak üzere gerekli veri tabanının hazırlanması amacıyla her iki sahadan ayrı ayrı yaklaşık 30'ar kaya tuzu bloğu Selçuk Üniversitesi-Maden Mühendisliği Bölüm laboratuarına nakil edilmiş, bloklardan temin edilen numuneler üzerinde tek eksenli basınç dayanımı, dolaylı çekme dayanımı, tek eksenli deformabilite, üç eksenli basınç dayanımı, nokta yükleme indeks dayanımı, Schmidt sertlik deneyi, yoğunluk-gözeneklilik belirleme deneyleri gerçekleştirilmiştir. Ayrıca uzun dönemli sünme deneyleri için kritik boyut belirleme deneyleri gerçekleştirilmiş ve en uygun numune boyutunun (Boy/Çap, H/D) 2, çap değerinin (D) ise 93 mm olması gerektiği belirlenmiştir. Sünme deneylerinde Nevşehir-Gülşehir numuneleri üzerinde sırasıyla 80, 100, 120, 130, 140 ve 160 kN'luk sabit yükler uygulanırken, Çankırı numuneleri üzerinde 80, 90, 95, 100 ve 115 kN'luk sabit yükler uygulanmıştır. Sünme deneylerinin en kısa süreli olanları yaklaşık 1 saat sürerken 2 yıldır halen devam eden deneyler söz konusudur. Sünme deneyleri yardımıyla sünme davranışını modelleyen bir matematiksel eşitlik geliştirilmiş ve buna bağlı tasarım verileri belirlenmiştir. Matemetiksel model yardımıyla herhangi bir sabit yük değeri için sanal sünme davranışı deney yapmadan belirlenebilecektir. Matematiksel modelden Nevşehir-Gülşehir kaya tuzunda yenilme oluşmaması için en uygun sabit sünme yükünün P ? 69,1 kN (?s ? 10,2 MPa), Çankırı kaya tuzu için P ? 62,5 kN (?s ? 9,2 MPa) olması gerektiği belirlenmiştir. Bu sabit yük değerlerinde 1. ve 2. sünme aşamaları oluşacak ancak hiç bir zaman 3. sünme aşaması oluşmayacaktır. Bu koşul uzun dönemli güvenli tasarım verisi olarak kabul edilmiştir. Her iki kaya tuzu sahası için belirlenen bu değerler (?s ? 10,2 MPa ve ?s ? 9,2 MPa) PHASE2 sonlu elemanlar yazılımında kullanılmış ve topuk tasarımı yapılmıştır. Sayısal çözümleme sonuçlarına göre Çankırı maden ocağında güvenli topuk yüksekliği ve genişliği oranı (H/W) 1,5'den büyük olmamalıdır. Halen kullanılan H/W oranı 0,786 olduğu dikkate alınırsa güvenlik katsayısının yaklaşık 2 olduğu belirlenmiştir.Öğe Kayaçların S20 Kırılganlık İndeksi İle Schmıdt Sertliği Arasındaki İlişkinin İstatistiksel Olarak Belirlenmesi(Selçuk Üniversitesi Mühendislik Fakültesi, 2019) Özşen, Hakan; Uysal, Abdullah; Dursun, Arif EmreKayaçların kırılganlığının belirlenmesi farklı madencilik uygulamalarında önemli bir ön tasarım aracı olarak kabul edilmektedir. Kırılganlık değeri kayaçların kazısında ve delinebilirliğinde kullanılan önemli bir kaya parametresidir. Schmidt çekici sertliği ise kayaların dayanım, kesilebilirlik (doğrusal ve dairesel) ve delinebilirlik gibi mekanik özelliklerini belirlemek için yaygın olarak kullanılan ucuz ve kolaylık sağlayan bir yüzey sertliği ölçüsüdür. Bu çalışmada, kayaçların kırılganlık değerlerini belirlemek için Blindheim ve Bruland’ın (1998) geliştirdiği S20 kırılganlık indeksinin NTNU modeli kullanılmıştır. Burada amaç, kayaçların S20 kırılganlık indeksi ile Schmidt sertliği (RL) değerleri arasındaki ilişkinin istatistiksel olarak araştırılarak yeni bir tahmin yöntemi geliştirmesidir. Bunun için, farklı dayanım özelliklerine sahip 7 farklı kayaç numunesi üzerinde S20 kırılganlık indeks deneyi ile Schmidt çekici sertlik deneyleri yapılmıştır. Schmidt çekici sertliği değerleri ile S20 kırılganlık indeksi değerleri “SPSS” programı yardımıyla istatistiksel olarak değerlendirilmiş ve korelasyon yapılmıştır. Bu değerlendirme sonucunda Schmidt çekici sertliği değerleri ile S20 kırılganlık indeksi değerleri arasında yüksek korelasyonlu bir ilişki olduğu belirlenmiştir.Öğe Soma linyit açık ocağında oluşan deformasyonların inklinometrik yöntemle izlenmesi(Selçuk Üniversitesi Mühendislik Fakültesi, 2015) Özşen, Hakan; Kurt, Atakan Cengiz013 yılı Ocak-Ekim döneminde, Türkiye Kömür İşletmeleri-Ege Linyitleri İşletmesi Soma linyit açık ocağı Işıklar panosunda oluşan şev duraysızlıklarına bağlı gelişen deformasyonların miktarlarının ve yönlerinin yüzeyden ve derinden belirlenmesi amacıyla açılan iki adet inklinometre kuyusundan TKİ-ELİ tarafından ölçümler alınmıştır. Bu çalışmada bu ölçümlerin sonuçları değerlendirilmiştir. Bu değerlendirmeler sonucunda alt kuyuda (ALT-1) yaklaşık 80 mm ve üst kuyuda da (ÜST-1) yaklaşık 6 mm deformasyon tespit edilmiştir. Üst kuyudaki en büyük tekrarlayan deformasyon aralığının 26 m derinlikte, alt kuyuda ise 16,5 m derinlikte gerçekleştiği ve her iki hareket yönünün de güney batı istikametinde olduğu belirlenmiştir. Bu elde edilen veriler kayma düzleminin yerini, kayma yönünü ve miktarını ortaya çıkarırken kaymaya karşı alınacak tedbirler için de bir veri tabanı oluşturacaktır.Öğe TKİ-GLİ Ilgın Linyit Açık Ocağı batı şevlerinde oluşan gerilim çatlaklarında oluşan deformasyonların izlenmesi ve zamana bağlı matematiksel modellenmesi(Selçuk Üniversitesi Mühendislik Fakültesi, 2013) Özşen, Hakan; Özkan, İhsanAçık ocak madencilik çalışmaları esnasında oluşturulan şevlerde oluşabilecek şev duraysızlıkları sonucu meydana gelen kaymalar ve heyelanlar yaşam kayıplarına, yaralanmalara ve ekonomik kayıplara neden olabilmektedir. Bu tür kayıpların önüne geçebilmek için çeşitli yollar mevcuttur. Bunlar emniyetli jeoteknik tasarımlar, desteklemeler, kaya düşme önleme sistemleri ve şevlerin önceden uyarı için izlenmesi olarak sıralanabilir. Bu çalışmanın amacı Konya’nın Ilgın ilçesinde bulunan TKİ-GLİ Ilgın linyit açık ocağında dekapaj ve kömür üretimi sonrası batı şevlerinde oluşan gerilim çatlaklarının hareketlerinin kurulan istasyonlar yardımı ile belirli aralıklarla ölçülerek şev hareketliliğinin izlenmesi, bu ölçümlerden elde edilen verilerin matematiksel modellenmesi ve elde edilen bu verilerin gerçek veriler ile karşılaştırılmasıdır. Bu kapsamda sahada 55 gün boyunca şev hareketliliği izlenmiş ve elde edilen deformasyon verileri modellenmiştir.Öğe Yatağan Eskihisar linyit açık ocağı batı şevlerinde oluşan deformasyonların jeodezik yöntemle izlenmesi ve matematiksel modellenmesi(Selçuk Üniversitesi Mühendislik Fakültesi, 2017) Özşen, HakanAçık ocak basamaklarında şev duraysızlığı oluşması sonucu meydana gelen kaymalar yaşam kaybı yanında ekonomik kayıplara ve ocak geometrisinin bozulması gibi sonuçlara neden olabilmektedir. Bu tür olayların önüne geçilmesi için alınması gereken tedbirlerin başında emniyetli jeoteknik tasarımlar, desteklemeler, kaya düşme önleme sistemleri ve şevlerde oluşan deformasyonların değişiminin izlenmesi gelmektedir. Bu çalışma, günümüzde halen Yatağan Termik AŞ bünyesine olan ancak ölçümlerin yapıldığı yıl olan 2011’de Türkiye Kömür İşletmeleri Güney Ege Linyitleri İşletmesi’ne (TKİ-GELİ) bağlı olan Yatağan–Eskihisar linyit açık ocağında gerçekleştirilmiştir. Ocakta yapılan incelemeler ve ön değerlendirmeler neticesinde ocağın batı tarafındaki şevlerde şev duraysızlığı olasılığı bulunan alanlar tespit edilmiştir. Bu alanlarda karşılaşılan ve tehlike yaratacağından kuşkulanılan şevdeki hareketi izlemek amacıyla tespit edilen çekme çatlağındaki deformasyon değişimlerinin izlenmesine karar verilmiştir. Bu kapsamda sahada belirlenen bu sorunlu bölgelerde izleme çalışmaları yapılmasına karar verilmiştir. Ocakta dekapaj ve kömür üretimi sonrası batı şevlerinde oluşan gerilim çatlakları ve buna bağlı gelişen şev duraysızlığı olasılığı nedeniyle ölçüm istasyonları kurularak, jeodezik ölçüm yöntemleriyle 216 günlük bir süreçte belirli aralıklarla şev hareketliliği izlenmiştir. Elde edilen veriler sonucunda şevdeki deformasyon hareketliliği değerlendirilmiş ve hareketin orta hızlı bir eğilimde devam ettiği belirlenmiştir. Bu hareketliliğe bağlı bir matematiksel eşitlik geliştirilmiştir. Geliştirilen model sonuçları ile gerçek veriler arasında yüksek korelasyon mevcuttur. Bu model ile şevde gelecekte oluşabilecek deformasyon miktarları ve hızlarını tahmin etme ihtimali oluşabilecektir.