Yazar "Özdemir, H. Mustafa" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 7 / 7
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Ankilozan Spondilitli Bir Olguda Travma Sonrası Servikal Change Kırığı: Olgu Sunumu(2006) Özdemir, H. Mustafa; Erkoçak, Ömer; Demirayak, Mehmet; Ögün, TunçAnkilozan spondilitte omurgayı oluşturan kemik ve bağ yapı- lardaki kırılganlık sonucu küçük travmalarda bile omur kırığı oluşabilir. Kırıklar sıklıkla torakolomber bölgede, nadiren servikal bölgede meydana gelir. Bu yazıda ankilozan spondiliti olan ve yüksekten düşme sonrası alt ekstremitede güçsüzlük ve yürüme güçlüğü şikayetleriyle kliniğimize başvuran 52 yaşında erkek hasta sunuldu. Nörolojik muayenede giderek artış gösteren motor fonksiyon kaybı vardı. Manyetik rezonans görüntülemede servikal beşinci ve altıncı omurlar seviyesinde Chance kırığı saptandı. Ameliyatta tek seanslı anterior füzyon, stabilizasyon ve posterior dekompresyon yapıldı. Ameliyat sonrası nörolojik tabloda giderek artan düzelme görüldü. Hasta ameliyat sonrası yedinci günde akciğer yetersizliği nedeniyle kaybedildi.Öğe Closed Traumatic Avulsion of Both Flexor Tendons in the Ring Finger(Lıppıncott Williams & Wılkıns, 2006) Öğün, Tunç Cevat; Özdemir, H. Mustafa; Şenaran, HakanTraumatic rupture of the deep flexor tendon is a well-recognized entity known as "jersey finger". However, simultaneous traumatic rupture or avulsion of both flexor tendons in a ringer without preexisting disease is extremely rare. Such an injury is presented and discussed here, with regards to the mechanism, location, and treatment in comparison with similar reports in the literature.Öğe Enoxaparin and Heparin Comparison of Deep Vein Thrombosis Prophylaxis in Total Hip Replacement Patients(Springer, 2006) Senaran, Hakan; Acaroğlu, Emre; Özdemir, H. Mustafa; Atilla, BülentIntroduction: We compared the efficacy and safety of standard heparin to that of low molecular weight heparin (Enoxaparin) in 100 hip replacement patients. Materials and methods: A total of 100 patients who underwent total hip replacement surgery were randomised to receive a study medication. Enoxaparin was administered to 50 patients (prophylaxis with subcutaneous injection of 40 mg of Enoxaparin daily was initiated 12 h preoperatively), and heparin (subcutaneous standard heparin initiated 8 h preoperatively on a dose of 5,000 IU and continued to 15,000 IU per day in three equal dosages every 8 h) was given to 50 patients. Each treatment was continued until the patients were discharged from the hospital. They were made to undergo lower extremity duplex ultrasonography for deep vein thrombosis before discharge and discontinued from medication if no pathology was found. The primary parameter to determine the efficacy was the prevalence of venous thromboembolic disease. The primary parameter to determine safety was the prevalence of major bleeding. Results: Two patients in the heparin group developed DVT, which was detected by routine duplex ultrasonography at the end of hospitalisation, and two patients in the exoparine group were detected with late DVT during the postoperative period of 6 weeks. Seven patients had minor and major bleeding in both the groups. Six patients in the heparin group discontinued from medication because of hepatic, renal dysfunctions, and serious discharges from the wound. Conclusion: Enoxaparin is as safe and as effective as standard heparin in total hip replacement surgery.Öğe Femur Başı Epifiz Kaymasında Cerrahi Tedavi Sonuçlarımız(2000) Yel, Mustafa; Özdemir, H. Mustafa; Ertürk, Erol; Memik, RecepFemur başı epifiz kayması (FBEK) adolesan çağın en sık görülen kalça hastalıklarından biridir. Kliniğimizde 13 yıllık periyod içinde FBEK teşhisi alarak tedavi edilmiş 17 kalçanın tedavi sonuçları retrospektif olarak değerlendirildi. Ortalama yaşları 13.7 olan hastalarda ortalama semptom süresi 4.4 aydı. Kaymalar; 9 hastada kronik, 4 hastada akut ve 4 hastada kronik zemin üzerine akut kayma şeklindeydi. Bu hastaların radyolojik incelemelerinde 3 hastada hafif, 11 hastada orta ve 3 hastada ileri derecede kayma mevcuttu. Cerrahi tedavi olarak; 9 kalçaya subtrokanterik biplanar osteotomi, 3 kalçaya küneiform osteotomi, 3 kalçaya kapalı redüksiyon ve 2 kalçaya ise in situ çivileme yapıldı. Ortalama 33 ay takip edilen hastalar, klinik ve radyolojik (Heyman-Herdon) olarak değerlendirildiğinde; hastalardan 10'u çok iyi ve iyi, 4'ü orta, 2'si kötü olarak bulundu. Komplikasyon olarak; 2 kalçada avasküler nekroz (AVN), 3 kalçada kondroliz, 1 kalçada eklem sertliği, 1 kalçada infeksiyon ve 1 kalçada çivi migrasyonu gelişti. FBEK olan hastalarda kayma derecesi ve süresi ile cerrahi korreksiyon ve osteotomi seviyesi sonuçları etkilemektedir. Bu çalışmada mükemmel cerrahi korreksiyon sağlanmasa da endikasyonları içinde subtrokanterik osteotomi daha başarılı bulunmuştur.Öğe I?liak Boynuz(2003) Yensel, Uğur; Mutlu, Mahmut; Özdemir, H. Mustafa; Tuncer, Işıkİliak boynuzlar oldukça nadir görülen kemik varyasyonlarıdır. Klinik olarak bu tip varyasyonlar kemiğin benign ve malign pekçok hastalıkları ile karışabilmektedir. İliak bonuzlar en sık olarak herediter bir hastalık olan Tırnak-patella sendromunda görülmektedir. Bu çalışmada; anatomik kemik pasajlarında yapılan incelemelerde saptanan 3 iliak boynuzun anatomo-morfolojik özellikleri ve eşlik ettiği patolojiler ortopedik yönden değerlendirildi.Öğe Önkol kombine sinir-tendon yaralanmalarında sinir tamiri sonuçlarımız(2004) Özdemir, H. Mustafa; Biber, Erdal; Öğün, TunçAMAÇ Önkolda kombine sinir-tendon lezyonu olan olgularda yapılan sinir tamirinin klinik ve fonksiyonel sonuçları değerlendirildi. GEREÇ VE YÖNTEM Önkolda kombine sinir ve tendon kesişi saptanan 68 hasta (58 erkek, 10 kadın; ort. yaş 33.5; dağılım 5-48) retrospektif olarak incelendi. Olgularda uygulanan periferik sinir tamiri sayısı 96 idi. Sinir defekti olan hastalar çalışmaya alınmadı. Yaralanma, 17 hastada median ve ulnar sinirde, 17 hastada median, 34 hastada ulnar sinirdeydi. Hastalar, yaralanmadan ortalama dört saat (dağılım 20 dakika-24 saat) sonra ameliyata alındı. Altmış hastada primer sinir tamiri, sekiz hastada sekonder tamir uygulandı. On sekiz hastada interfasiküler dikiş, 50 hastada epiperinöral dikiş tekniği kullanıldı. Tüm hastalara ameliyat sonrası dönemde Washington rejimi ile rehabilitasyon uygulandı. Hastalar, fonksiyonel değerlendirme yöntemlerini içeren modifiye MRC (Medical Research Council) sınıflandırması ile değerlendirildi. Takip süresi en az iki yıl idi. Modifiye MRC sonuçları, yalnız median sinir kesişi olan 17 hastanın 10'unda çok iyi, yedisinde iyi; yalnız ulnar sinir kesişi olan 34 hastanın dokuzunda mükemmel, 10'unda çok iyi, 10'unda iyi, beşinde zayıf; median ve ulnar sinir kesişi tamiri yapılan 17 hastanın dördünde mükemmel, yedisinde çok iyi, altısında iyi bulundu. Altmış bir hastada (%89.7) tatmin-kar sonuç elde edildi. Yaş ile MRC sonuçları arasında anlamlı ilişki bulundu (p0.016). SONUÇ Önkol kombine sinir-tendon kesilerinde primer tamir ve erken hareket ile büyük oranda mükemmel ve tatmin edici sonuç elde edilebilmektedir.Öğe Posterior girişimle hemivertebrektomi: Olgu sunumu(2004) Özdemir, H. Mustafa; Erkoçak, Ömer Faruk; Tuna, Serkan; Kapıcıoğlu, M. İ. SafaAmaç: Hemivertebra nadir görülen ve skolyoza sebeb olabilen bir spinal anomalidir. Cerrahi tedavisinde tek başına posterior girişim ile hemivertebrektomi yeni, efektif ve konvansiyonel yöntemlere göre daha az invazifdir. Olgu sunumu: 20 aylık erkek bir çocukta lomber 2’de tam segmentleşmiş hemivertebra ve buna bağlı progresif skolyoz nedeniyle yalnız posterior girişim kullanılarak hemivertebrektomi yapıldı. Sonuç: Postoperatif dönemde hem sagittal ve hem de koronal planda tam korreksiyon sağlandı. On iki aylık takiplerinde ciddi korreksiyon kaybı saptanmadı. Posterior girişimle hemivertebrektomi; konvansiyonel hemivertebra cerrahisine gore minimal invazif bir girişim olup, deformitenin 3 boyutlu korreksiyonunda oldukça etkili bir yöntemdir.