Yazar "Özdemir, Saniye" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Konya İl Merkezinde Doğum Sonrası Depresyon Riski ve Etkileyen Faktörler(2008) Özdemir, Saniye; Marakoğlu, Kamile; Çivi, SelmaAMAÇ: Daha önce yapılmış bir çalışma bulunmaması nedeniyle Konya İlindeki doğum sonrası depresyon sıklığı ve ortaya çıkmasında rolü olabilecek risk etmenlerini belirlemek amacıyla bu çalışma planlanmıştır. YÖNTEM: Kesitsel tipteki bu çalışma, Konya ili Meram ilçesindeki iki sağlık ocağına 1 Aralık 2005- 31 Ocak 2006 tarihleri arasında başvuran postpartum 2-6 aylık dönemde olan 242 anne ile yapılmıştır. Bu çalışmada gerekli verileri toplanması amacıyla 2 form kullanılmıştır. Birinci form çalışmaya alınan annelerin sosyo-demografik özelliklerini belirlemek için tarafımızca hazırlanan ‘anne tanıtım formu’, ikinci form ise postpartum depresyon riskini belirleyen Edinburgh Posnatal Depresyon Skalası (EPDS) kullanılmıştır. BULGULAR: EPDS kesme puanı 13 ve üstü alındığında postpartum depresyon tanısı alma olasılığı %19.4 gibi yüksek sıklıkta bulundu. Çalışmamızda, EPDS’e göre postpartum depresyon tanısı alma olasılığı, aylık geliri az olanlarda, bir önceki gebeliğinden sonra ruhsal sorunu olanlarda, doğum öncesi izlem sayısı 4 ve altında olanlarda, bebeğin cinsiyetinin öğrenilmesi sonucu eşi ve/veya eşinin ailesinde tutum değişikliği olanlarda ve bu gebeliği süresince tıbbi sorun yaşamış olanlarda istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. SONUÇ: Değiştirilebilir risk faktörleri; doğum öncesi izlem sayıları, eş ve ailesinin bebeğin cinsiyeti konusundaki ön yargı ve saplantılarının eğitim ile değiştirilmesi, doğum öncesi nitelikli bakım olarak belirlenmiştir. Uzak vadedeki düzeltilebilir değişkenler ailelerin aylık gelir düzeyinin iyileştirilmesi olarak saptanmıştır.Öğe Konya ilinde postpartum depresyon sıklığı ve ilişkili sosyodemografik etmenler(Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi, 2007) Özdemir, Saniye; Çivi, SelmaBu çalışma, Konya ili Meram lçesinde 24 ve 25 nolu sağlık ocaklarında postpartum depresyon sıklığını ve postpartum depresyonun ortaya çıkmasında rolü olabilecek risk faktörlerini belirlemek amacıyla yapıldı. Bu çalışmanın evrenini, Konya'nın Meram ilçesindeki 24 ve 25 nolu sağlık ocağına 1 Aralık 2005-31 Ocak 2006 tarihleri arasında başvuran postpartum 2-6 aylık dönemde olan 242 anne oluşturdu. Çalışmaya alınan annelere araştırma konusu hakkında bilgi verildikten sonra katılmayı kabul ettiklerine dair bilgilendirilmiş onam formları imzalatırdı.Yüz yüze yöntemle anne tanıtım formu dolduruldu. Daha sonra annelerin kendileri tarafından EPDS formu dolduruldu. Ancak okur yazar olmayan annelere araştırıcı tarafından sorular yöneltildi ve cevaplar kaydedildi. EPDS kesme puanı 13 ve üstü olarak alındı. Çalışmamız sonucunda EPDS'e göre (13 ve üzerinde puan alanlar) postpartum depresyon insidansı %19.4 olarak saptandı. EPDS'e göre postpartum depresyon sıklığı, aylık geliri az olanlarda (p=0.025), bir önceki gebeliğinden sonra ruhsal sorunu olanlarda (p=0.001), doğum öncesi hiç bakım almamış olanlarda (p=0.020), doğum öncesi izlem sayısı 4 ve altında olanlarda (p=0.045), bebeğin cinsiyetinin öğrenilmesi sonucu eşi ve/veya eşinin ailesinde tutum değişikliği olanlarda (p=0.007) ve bu gebeliği süresince tıbbi sorun yaşamış olanlarda (p=0.028) istatistiksel olarak anlamlı ölçüde fazla idi. Bu çalışmada, doğum sonu depresyon riskini belirleyen EPDS'e göre postpartum depresyon %19.4 gibi yüksek sıklıkta bulunmuştur. Değiştirilebilir risk faktörleri; doğum öncesi izlem sayıları, eş ve ailesinin bebeğin cinsiyeti konusundaki ön yargı ve saplantılarının sağlıklı eğitim ile değiştirilmesi, doğum öncesi nitelikli bakım olarak belirlenmiştir. Uzak vadedeki düzeltilebilir değişkenler ailelerin aylık gelir düzeyinin iyileştirilmesi olarak saptanmıştır.Öğe Postpartum Depresyon(Turkiye Klinikleri, 2009) Marakoğlu, Kamile; Özdemir, Saniye; Çivi, SelmaAlthough pregnancy and pospartum period are perceived as special and cheerful times by many people, it can also be risky for the mother, who has expectations about holding her baby in her arms, due to its potential for developing psychological disorders. In the postpartum period, parents have to provide care and safety for the baby, maintain good communication, understand their new roles, develop family susceptibility, and cope with their baby's problems. Therefore, mothers are more likely to experience emotional disturbances in the postpartum period compared with other times. Psychiatric disorders of the postpartum period include three diagnostic categories: maternity blues, postpartum depression and postpartum psychosis. Postpartum depression is a term used for all depressive disorders developing in the postpartum period. Even though there is no consensus on the etiology of the disorder, psychosocial factors are reported to play a key role as well as hormonal factors. Because depression during postpartum period has adverse outcomes not only for the mother but also for the family, a specific approach is needed. The emotional link between the mother and the baby falls off seriously. Blotting out the signs results in missing the diagnosis of postpartum depression, because many women have feelings of guilt due to having a depressive mood in a period of proposed being happy. Thus, early and efficient treatment interventions and follow-up visits of women in the risk group are important. In this review, the definition, incidence, risk factors, etiology, clinic features, and treatment of postpartum depression were reviewed.Öğe Tıp fakültesi birinci ve ikinci sınıf öğrencilerinde sigara içme durumu ve depresyon yaygınlığı arasındaki ilişki(2006) Marakoğlu, Kamile; Çivi, Selma; Şahsıvar, Şule; Özdemir, SaniyeAmaç: Bu çalışmada Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi birinci ve ikinci sınıf öğrencilerinde sigara içme durumu ve depresyon yaygınlığı arasındaki ilişkinin araştırılması amaçlanmıştır. Yöntem: Tanımlayıcı ve kesitsel olarak planlanan bu çalışmada, birinci ve ikinci sınıf öğrencilerine sosyo-demog-rafik özelliklerini ve sigara içme durumlarını tespit için bir anket ve depresyon düzeylerini değerlendirmek için 21 sorulu Beck Depresyon Ölçeği (BDÖ) uygulandı. Çalışma 1 Şubat-1 Mart 2006 tarihleri arasında gerçekleştirildi. İstatistiksel analiz için Ki-Kare testi kullanıldı. Bulgular: Çalışmanın yürütüldüğü sürede toplam öğrencilerin %81.9'una ulaşıldı (331/404). Öğrencilerin ortalama yaşı 19.51 1.37 idi. Cinsiyet dağılımları değerlendirildiğinde %56.2'si (186) erkek ve %43.8'i (145) kadındı. Sigara içme yaygınlığı %16.0 (53/331) olarak bulundu. BDÖ değeri öğrencilerin %43.8'inde (145/331) 10 ve üzeri olarak bulundu. BDÖ değerlerine göre depresyon şiddeti %24.8'inde (82/331) hafif, %12.1 'inde (40/331) orta ve %6.9'unde (23/331) şiddetli olarak tespit edildi. BDÖ'nün ortalama değeri kız öğrencilerde 11.137.9 (median9, min0 max38), erkek öğrencilerde 8.968.27 (median7, min0 max48) idi. Sigara içenlerde içmeyenlere göre depresyon değeri yüksekti (p0.05). Aileleriyle birlikte kalanlarda yurt ve diğer ortamlarda kalanlara göre depresyon değeri ve sigara içme yayınlığı daha düşüktü (p0.05). Sigara içen öğrencilerin ailelerinde sigara içme yaygınlığı anlamlı düzeyde yüksek olarak bulundu (p0.05). Sonuç: Öğrenciler arasında sigara içme yaygınlığı genel populasyondan az olmakla birlikte depresyon değerinin %43.8 olarak bulunması öğrencilerimizin ruh sağlığı açısından risk altında olduğunu göstermektedir. Öğrencilerimize destek amaçlı özel danışmanlık hizmetlerinin ilgili kurumlarca verilmesi faydalı olabilir.