Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • DSpace İçeriği
  • Analiz
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Ünlü, Selçuk" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 7 / 7
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    18. Yüzyıl ve Yeni Alman Tiyatrosu
    (Selçuk Üniversitesi, 1992) Ünlü, Selçuk
    Yeni Alman tiyatrosu denilince, 16. yüzyıldan buyana Alman tiyatrosunu anlıyoruz. Bu da, Martin Luther (1483 - 1546) ile başlayan Yem Alman Edebiyatı içinde yer alır. Bu döneme kadar Alman tiyatrosunun, karnaval oyunları halinde ortaçağdan kalan batıl unsurları da içine alarak devam edegeldiğini görürüz. 16. yüzyıl sonralarında Alman tiyatrosunda “İngiliz komedyenleri” görülür. Bu gruplar esasen 1592’den itibaren İngiltere’den Almanya’ya gelmeye başlasalar da, bu terim ancak 1650’den itibaren Almanya’da yerleşmiştir (1), aslında o yıllarda aralarında Alman oyuncular da mevcuttur.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Bi?r Türk Kunduracı'nın Almanya'daki? Durakları I?mparatorluk'tan Weimar Cumhuriyeti-Nazi Diktatörlüğü ve Doğu Alman Demokratik Cumhuriyeti'ne: Ahmet Talib'in Fürstenwalde'deki Hayatı
    (Selçuk Üniversitesi, 1999) Ünlü, Selçuk
    Türk İşçileri, 1960'lı yıllarda Alman kamu oyu ile tanışırlar. Ancak Türklerin Almanya'ya göçü çok daha eskidir. Bunun bir örneği İmparatorluk, Weimar Cumhuriyeti, Nazi Diktatörlüğü ve Demokratik Alman Cumhuriyeti'ni yaşayarak görmüş olan Ahmet Talib'dir. Bu yazımızla onun biyografisini kısaltılmış olarak veriyoruz. 1917 Nisan'ında 180 diğer adayla birlikte çıraklık eğitimi görmek üzere gönderilen ve on günlük bir tren yolculuğundan sonra Almanya'ya ulaşan ilk kafiledeki gençler- den birisi, onaltı yaşındaki Ahmet Talib'dir. O tarihten itibaren Ahmet Talib'in ömrü, memleketi İstanbul'u bir daha hiç görmeksizin Almanya'da geçecektir."
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Coğrafi bilgi sistemi (CBS) yardımı ile taşınmaz değer haritalarının oluşturulması ve Eskişehir örneği
    (Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2010-09-29) Ünlü, Selçuk; Erdi, Ali
    Türkiye'de, özellikle 2004 yılının son çeyreğinden itibaren ekonomideki istikrarın devam edeceği kanaatinin oluşması, bankaların konut kredisi faiz oranlarını düşürmesi ve vadelerini arttırması konut kredilerine olan talebi önemli ölçüde arttırmış ve buna bağlı olarak da gayrimenkul sektörü hareketlenmiştir. Gayrimenkul sektörünün gelişmesi taşınmaz değerinin ekonomi içerisinde önemli bir yer tutmasına sebebiyet vermiş olup, gerçek değer arayışı, alım- satım devir ve takaslarda bedel tespiti ile finansal sektörde yeniden yapılandırmaya bağlı olarak banka aktiflerinin objektif kriterlere göre analizi gibi etkenler; konusunda uzman, tarafsız, güvenilir firmalar ve uzmanlar tarafından hazırlanan ve varlıkların gerçek değerini yansıtan raporların önemini arttırmıştır. Bilişim teknolojilerindeki gelişmelere paralel olarak CBS kavramı da diğer birçok ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de son yıllar içerisinde taşınmaz mal değerlemesinde kullanılmaya başlanmıştır. Günümüzde bilişim teknolojileri özellikle CBS teknolojileri ve uygulama alanları önemli ölçüde gelişme göstermiştir. Bu gelişmeyle birlikte CBS teknolojisinin taşınmaz değerlemesinde kullanımı ortaya çıkmıştır. Taşınmaz değerleme yöntemlerinde, taşınmaza ilişkin veri tabanının oluşturulması ve bu veri tabanında konumsal bilginin ağırlıklı olması CBS' nin taşınmaz değerlemesindeki rolünü arttırmıştır. Konuma bağımlı mekansal analiz yapılabilmesi doğrultusunda coğrafi bilgi sistemi tekniğinden yararlanılarak hazırlanan bu çalışmada; model olarak belirlenen alanda, taşınmazların üzerinde var olan, medeni kanundan kaynaklanan haklar, taşınmazın öznitelik bilgileri (imarlı olup olmaması, cinsi vs.), imarlı ise imar özellikleri, taşınmazın konumsal özellikleri (yerleşim yerine yada kent merkezine uzaklığı gibi) daha birçok parametre dikkate alınarak bir model geliştirilmiş olup vergiye esas rayiç değerlerin yeniden hesaplanması ve buna bağlı olarak belediyelerin gelir vergilerinin arttırılması ve değerleme raporlarına altlık oluşturacak materyallerin temin edilerek taşınmaz değerleme çalışması vasıtasıyla taşınmaz değer haritalarının oluşturulması ve taşınmazların değerlerinin tespitinde CBS'nin kullanımı hakkında bilgi verilmiştir. Bununla birlikte Eskişehir İli Tepebaşı ilçe merkezinde, 26 mahallede yapılan anket çalışmalarında mahallede ikamet eden kişilere parselin değerine etki eden faktörlere yönelik sorular yöneltilmiş, verilen cevaplar kullanılarak faktörler ağırlıklandırılmış ve her taşınmaza ait puanlama yapılmıştır. Bütün ağırlık katsayıları ve parsellerin rayiç değerleri belirlendikten sonra Nominal Değerleme Yöntemi tablosu hazırlanmıştır. Taşınmazlara ait puanlar ve katsayıların çarpımı ile nominal birim değeri hesaplanmıştır. Sisworld yazılımında yapılan bu işlem daha sonra dış ortama aktarılarak mapinfo programında sokak rayiç değerleri ile ilişkilendirilerek yeni rayiç değerler elde edilmiştir, böylece cbs yazılımı ile yeni rayiç değerler ve buna bağlı olarak piyasa değeri rayiç değerlerin örtüşmesi sağlanmış ve nominal değerleme yöntemi kullanılarak elde edilen sonuçlar anlatılmıştır.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Goethe Dönemi?'ni?n Ruhu
    (Selçuk Üniversitesi, 1994) Ünlü, Selçuk
    17. yüzyılın ikinci yarısında, ingiltere'de John Lock ve David Hume, Fransa'da R. Descartes ve P. Bayle öncülüğünde başlayan akılcılık (Rasyonalizm), Almanya'ya 18. yüzyıl başlarında Aydınlık Çağı adı altında (Aufklärung), G.W. Leibniz, B. Spinoza, Chr. Wolf ve Ph. L Spener'in eserleriyle geçer; bu akılcılığın ana ilkesi, aklı insan hayatına hakim kılmak, kilise dogmalarını yıkmaktır. Nitekim Ph. J. Spener, "Hristiyanların yalnız kendilerine bahşedilecek sandıkları öbür dünya mükâfatının, ölerek dünyadan göçtükten sonra, diğer pozitif din mensupları olan Müslümanlar (Türkler), Museviler'e de verileceğini" söylerken, çağdaşı Chr. Wolf da, "toplum, kilisenin duvarları arasına mahkûm değildir" demekle, insana, aklını kullanmasını öğütlüyor ve diğer din mensubu insanlara karşı hoşgörüyü yerleştiriyordu.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    II. Dünya Harbi? (1945) Sonrası Avusturya Edebi?yatı
    (Selçuk Üniversitesi, 2002) Ünlü, Selçuk
    Unsere Welt ist am Ende. Es ist aus. "Son elli yılın Avusturya edebiyatı Egon Friedell'in bu sözleri ile başlatılır. (1) Pek çok yazar, özellikle St. Zweig "Die Welt von Gestern "(1943) adlı ese- rinde bu görüştedir(2). Fakat yazarları besleyen çok kültürlü Habsburg imparatorluğunun kökü çok derinlerdedir. Üzerinde güneş batmayan imparatorluk olarak etki sahası çok geniştir. 1938 de Avusturya'nın Hitler orduları tarafından işgali (ilhaki) sonucu dünyaya dağılan bu yazarlar milletler üstü kültürün, Habsburg mitosu (3) ve Habsburg realitesinin farkındadırlar ve bu geleneği (Tradition) sürdürürler. İki yazar Vicki Baum( 1888-1960) ve Arthur Koestler dışında Almanca yazarlar. Tuna monarşisinden ayrılan komşu ülkeler (Slovenya, Hırvatistan, Bosna- Hersek, Çekoslavakya, Macaristan, Tirol, vd. )' in kalbinde Tuna monarşisi yatar. Hatta II. Cumhuriyetin Federal Marşının metni bile çocukluğunu Pola'da geçi- ren ve bir Hırvat şairin torunu olan Paulo von Preradovic (1887-1951) tarafından yazılır.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Vi?yana Edebi?yatçı Kahvehaneleri? ve Kahvehane Edebi?yatçıları
    (Selçuk Üniversitesi, 2000) Ünlü, Selçuk
    Bizim kültürümüzde, kahvenin önemli bir yeri vardır. "Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır" sözünü bilmeyenimiz yoktur. Kahve kültürü Türklere mahsustur ve Avrupa'da kahve kültürünü yerleştirenler de Türkler olmuştur. Bugün Avrupada "Türk kahvesi" sözü bir imaj sergilemektedir. Konumuz itibariyle Avusturya edebiyatında Viyana'nın, Viyana'da da edebiyatçıların buluştuğu kahvehanelerin (Literatencafés) özel bir yeri vardır. Bu da Türklerden gelen bir geleneğin devamıdır. Şöyle ki, Türklerin II. Viyana Muhasarası (1683) öncesinde bazı kaynaklara göre bu Polak bazı kaynaklara göre de Franz Kolschinsky isimli ortodox bir sırp, ticarî, aslında gizli bir misyonla Türklerin arasına sızar. Bu kişi iyi Türkçe bilmektedir. İstanbul'da bulunmuştur, girgin bir insandır. Bu özelliği, sıcak kanlı Türk insanıyla kolay dialog kurmasını ve kaynaşmasını sağlar. Türklerden dostları olur ve bu münasebetleri esnasında onların muharebe planlarını öğrenir ve Viyana'da bulunan Nemçe (Avusturya) imparatoruna bildirir. Türklerin muharebe plânlarını öğrenen Avusturyalılar bütün hristiyan Avrupanın da desteğiyle tedbir alırlar. Böylece II. Viyana Muhasarası başarısızlıkla neticelenir. Durum hepimizin malûmudur.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Viyana edebiyatçı kahvehâneleri ve kahvehane edebiyatçıları
    (Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, 2000) Ünlü, Selçuk
    [Abstract not Available]

| Selçuk Üniversitesi | Kütüphane | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Selçuk Üniversitesi Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı, Konya, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim