Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • DSpace İçeriği
  • Analiz
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "İmecik, Oktay" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 10 / 10
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Diagnostic Value of Uric Acid to Differentiate Transudates and Exudates
    (Walter De Gruyter & Co, 2000) Uzun, Kürşat; Vural, Hüseyin; Özer, Faruk; İmecik, Oktay
    Uric acid is known to be an end product of purine metabolism. Increases in uric acid may be found in clinical conditions associated with tissue hypoxia. We have investigated the value of uric acid to differentiate between a transudate and exudate. In this study, we measured uric acid in the pleural fluid and the serum of 110 patients, 30 women and 80 men with a mean age of 49.5+/-19 years. Light's criteria were used to differentiate between a transudate and exudate. Mean serum uric acid was 496.7 +/- 153.4 mu mol/l in patients with transudates and 291.3 +/- 143.1 mu mol/l in patients with exudates. Mean pleural fluid uric acid was 487.7 +/- 165 mu mol/l in patients with transudates and 279.9 +/- 142.1 mu mol/l in patients with exudates. These data showed that the levels of serum and pleural uric acid were higher in transudates than exudates (p<0.01). However, there was no significant difference between pleural fluid/serum uric acid ratio of the two patient groups (p>0.05). The specificity and sensitivity of pleural uric acid for diagnosis of transudate effusions were 73% and 80.6%, respectively. The specificity and sensitivity of pleural uric acid for dia gnosis of transudate effusions from exudates without malignancy were 71.8% and 91.7%, respectively. The sensitivity and specificity of pleural lactate dehydrogenase for diagnosis of exudates were 82% and 89%; the sensitivity and specificity of pleural fluid/serum lactate dehydrogenase were 85% and 890/0; the sensitivity and specificity of pleural fluid/serum protein were 91% and 89%, respectively. Using all three of Light's criteria together, the sensitivity was 91% and its specificity was 94%. Our findings indicate that determination of uric acid in pleural fluid may be of diagnostic value in differential diagnosis of transudates and exudates. The sensitivity of pleural uric acid measurement was higher for exudates without malignancy. However, Light's criteria remain the best means of separating transudates from exudates.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    The effect of cigarette smoke in bleomicyn ınduced pulmonary fibrosis in the rat model
    (2011) Maden, Emin; Toy, Hatice; Teke, Turgut; Korkmaz, Celalettin; Kıyıcı, Halil; İmecik, Oktay; Gök, Mehmet
    Sigaranın pulmoner fibrozis geli?imindeki ve sonuçlarına etkisi net değildir. Bu çalı?mada bleomisin uygulama yolunun pul- moner fibrosis geli?imine ve sigaranın bleomisine bağlı pulmoner fibrosis geli?imi üzerine etkisini değerlendirmeyi amaçladık. Be? grup fare ile çalı?tık; 1-kontrol grubu, 2- intratrakeal bleomisin (IT), 3- intratrakeal bleomisin ve 4 hafta süreyle sigara du- manı (IT-S), 4- inhale bleomisin(IN), 5- 4 hafta süreyle inhale bleomisinle birlikte sigara dumanı (IN-S). Aschoft kriterlerine gö- re fibrosis skoru IT ve IT-S gruplarında kontrol, IN ve IN-S gruplarıyla kar?ıla?tırıldığında daha yüksek bulundu. IT ve IT-S grup- ları arasında belirgin fark yoktu. Farelerin akciğerlerinin histopatolojik incelemesinde alveol ve interstisyel bo?luktaki nötrofil, makrofaj, plazma hücreleri ve lenfositler IN ve IN-S grubuna kıyasla IT ve IT-S grubunda belirgin olarak daha yüksekti (p0.001). IT ve IT-S gruplarında alveolar, vasküler, havayolu ve interstisyel bo?lukta yoğun kollajen, laminin, elastin, fibro- nektin ve proteoglikan düzeyleri izlendi. IN ve IN-S gruplarında akciğerde hafif inflamasyon izlendi. Kontrol grubu dı?ında tüm gruplarda alveolit, ödem, peribron?ial fibrozis, fibroblast çoğalması ve amfizematöz lezyonlar mevcuttu. Bu çalı?mada fare- lerde pulmoner fibrozis olu?umunda intratrakeal bleomisin uygulamanın inhale bleomisin inhalasyonundan daha etki- li olduğu ve sigaranın pulmoner fibrozis geli?iminde ek katkısı bulunmadığını tespit ettik.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Hemoptysis Secondary to Fistulisation of Pott's Abscess
    (Int Union Against Tuberculosis Lung Disease (I U A T L D), 2003) Kanat, Fikret; Aydemir, Yusuf; İmecik, Oktay
    [Abstract not Available]
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Malign plörezilerin tanısında plevra sıvısı fukoz düzeyi tayininin değeri
    (1995) Özer, Faruk; Karasüleymanoğlu, Aynur; Çağlayan, Osman; Can, Gülsüm; İmecik, Oktay
    [Abstract not Available]
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Malignite Kaynaklı Plevra Sıvılarında Fibronektin Düzeyinin Tanısal Değeri
    (2001) Bilgiçli, Nesrin; Borazan, Ali; İmecik, Oktay
    Bu çalışma; 1998-1999 yılları arasında Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları ve Tüberküloz Anabilim Dalı'nda yatırılarak tetkik edilen plevral efüzyonlu 70 olguda yapıldı. Olgularda plevral sıvı ve plazma fibronektin düzeyleri araştırıldı. Hastalar malign ve malign dışı hastalık grubu olmak üzere ikiye ayrıldı. Olgulardaki plevral efüzyonun 34'ü çoğunluğu akciğer kanseri olmak üzere malignite kaynaklı, 36'sı ise malignite dışı nedenlere bağlı idi. Malign ve malign dışı hastalık gruplarında ortalama plazma fibronektin düzeyi arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmadı (p 0.05). Ortalama plevral sıvı fibronektin seviyesinde de gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmadı (p 0.05). Sonuçta, malign ve malign dışı plevral efüzyonların ayırıcı tanısında fibronektin bir tümör belirleyicisi olarak uygun bulunmamış, mezotelyomalı hastalarda ise ortalama plevral sıvı fibronektin düzeyi diğer gruplardan istatistiksel olarak anlamlı yüksek bulunmuştur (p 0.05).
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Malignite Kaynaklı Plevra Sıvılarında Lipide Bağlı Sialik Asit Düzeyi Tayinin Tanısal Değeri
    (2003) Bektemür, Güven; Özer, Faruk; Kanat, Fikret; İmecik, Oktay
    Bu çalışmada, Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı'nda yatırılarak tetkik edilen plevral efüzyonlu 68 hastanın plevra sıvısı ve serum lipide bağlı sialik asit (LBSA) düzeyleri ile kontrol grubu olarak seçilen 30 sağlıklı bireyin serum LBSA düzeyleri araştırıldı. Olgular plevral efüzyonun Biyolojisine göre malignite kaynaklı ve malignite dışı nedenli plöreziler olmak üzere iki gruba ayrıldı. Malignite grubunda 32, malignite dışı grupta ise 36 olgu yer aldı. Gerek malignite gerekse malignite dışı hasta gruplarında ortalama serum LBSA düzeyinin kontrol grubuna göre belirgin derecede arttığı saptandı (p 0.001, p 0.001). Hasta gruplarının ortalama serum LBSA değerleri arasındaki fark ise istatistiksel olarak anlamlı değildi. Malignite grubunun ortalama plevra sıvısı LBSA düzeyi (23.34 mg/dL) malignite dışı grup (17.97 mg/dL) ile karşılaştırıldığında anlamlı derecede yüksek bulundu (p 0.05). Hasla gruplarında saptanan ortalama plevra sıvısı / serum LBSA oranları arasında istatistiksel olarak anlamlı fark olmadığı gözlendi. plevra sıvısında LBSA düzeyi ölçümünün malignite kaynaklı plevral efüzyonların ayırıcı tanısında sensitivitesi %91 ve spesifitesi %51 olarak belirlendi. Sonuç olarak, malignite kaynaklı plevral efüzyonların ayırıcı tanısında bir tümör belirteci olarak LBSA düzeyinin lanısal değeri beklenen düzeyde olmamakla birlikte, tanı zorluğu ile karşılaşılan olgularda yüksek plevra sıvısı LBSA konsantrasyonunun maligniteyi destekleyici bir parametre olarak kullanılabileceği kanısına varıldı.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Plevra sıvılarında interlökin-6 düzeyinin tanısal değeri
    (2005) Arıkan, Veysel; Gök, Mehmet; Kanat, Fikret; Yosunkaya, Şebnem; Uzun, Kürşat; İmecik, Oktay
    Amaç: Çalışmaya 78 plevral ef üzyonlu hasta ile kontrol grubu olarak 20 sağlıklı birey alındı. Gereç ve Yöntem: Hastaların 53'ü erkek 25'i kadındı ve 46'sı sigara içerken 32'si sigara içmeyenlerden oluşuyordu. Kontrol grubu ise 10 erkek ve 10 kadın bireyden oluşmaktaydı. Bulgular: Plevra sıvısı IL-6 düzeyleri her bir olguda serum düzeylerinden yüksekti. Tüm hasta gruplarında serum ortalama IL-6 düzeyleri, kontrol grubundan anlamlı derecede yüksekti. Ancak, her bir hasta grubu arasında serum ve plevra sıvısı ortalama IL-6 düzeyleri, istatistiksel olarak anlamlı fark göstermiyordu. Sonuç: Bu çalışmada serum ve plevra sıvısı IL-6 düzeylerinin belirlenmesinin ayırıcı tanıda kullanılabilecek yardımcı bir yöntem olamayacağı kanısına vardık.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Plevra Sıvılarının Transuda-Eksuda Ayrımında Glutatyon Peroksidaz Enzim Aktivitesinin Tanısal Değeri
    (1997) Uzun, Kürşat; Özer, Faruk; Çağlayan, Osman; Ay, Mahmut; İmecik, Oktay
    Amaç: Bu çalışmada plevra sıvısı serumundaki glutatyon peroksidaz (GSH-Px) enzim aktivitesinin transuda-eksuda ayırımındaki değerinin araştırılması amaçlanmıştır. Yöntem: Çalışmaya alınan 52 plörezili olgunun (34 erkek ve 18 kadın) Light kriterlerine göre 44'ü eksuda (%85), 8'i transuda (%15) vasfındaydı. Bulgular: Plevra sıvısında GSH-Px eksudalı olgularda 5109 869 U/L, transudalı olgularda 4766 365 U/L olup aralarında istatistiksel açıdan fark yoktu. Plevra sıvısında GSH-Px’ı 5500 U/L sınır değer aldığımızda spesifite %87, sensitivite %36 olarak saptandı. Plevra sıvısı GSH-Px değerinin serum değerine oranı eksudalı olgularda 0.96 0.04, transudalı olgularda 0.88 0.07 idi ve aralarında önemli bir farkyoktu. Plevra sıvısı/serum oranının 1.00 olması sınır değer kabul edilirse spesifite %75, sensitivite %36 idi. Sonuç: Bu bulgular eksudalı olgularda oksidatif stresin ve buna bağlı olarak GSH-Px'in arttığını göstermektedir. GSH-Px değerinin 5500 U/L'den, plevra sıvısı/serum oranının 1.00’den fazla olması plörezinin eksuda olabileceğini ifade edebilir. Transuda-eksuda ayırımında GSH-Px enzim aktivite tayininin faydalı bir yöntem olamayacağı kanısına varıldı.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Transüda-Eksüde Ayrımında Plevral Sıvı Psödokolinesteraz Düzeyinin Tanısal Değeri
    (2003) Özer, Faruk; Kanat, Fikret; Kalem, Abdülcelil; İmecik, Oktay
    Bu çalışmaya, Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları ile İç Hastalıkları Anabilim Dalı'nda 1999-2000 yılları arasında yatırılarak tetkik edilen plörezili 80 olgu ve kontrol grubu olarak seçilen 30 sağlıklı birey alındı. Plörezili olgular tanılarına göre transüda ve eksüda olmak üzere iki grupta incelendi. Transüda ve eksüda gruplarında ortalama pleüra sıvısı psödokolinesteraz düzeyleri arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulundu (p 0.001). Ortalama plevral sıvı/serum psödokolinesteraz oranı da gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık göstermekteydi (p 0.001). Eksüdatif sıvıların ayırt edilmesinde plevral sıvı psödokolinesteraz düzeyinin sensitivitesi ve spesifisitesi %100 olarak saptandı. Plevral sıvı/serum psödokolinesteraz oranının sensitivite ve spesifisitesi ise sırasıyla %90 ve %87 idi. Sonuç olarak, pleural sıuılann transüdaeksüda ayrımında pleyral sıvı psödokolinesteraz düzeyi ve plevral sıvı/serum psödokolinesteraz oranının, tanışal değeri yüksek ve kullanılabilir bir parametre olduğu kanısına varıldı.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Tüberküloz plörezide plevra sıvısı seruloplazmin düzeyinin tanısal değeri
    (1995) Özer, Faruk; Gödeneli, Berna; Gök, Mehmet; Zamani, Adil; Çağlayan, Osman; Kalak, Sadinaz; İmecik, Oktay
    [Abstract not Available]

| Selçuk Üniversitesi | Kütüphane | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Selçuk Üniversitesi Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı, Konya, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim