Yazar "İslamoğlu, Necat" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Akut pulmoner tromboembolide dual enerji bilgisayarlı tomografi pulmoner anjiografinin tanısal değeri(Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi, 2014) İslamoğlu, Necat; Kıvrak, Ali SamiÇalışmamızın amacı, akut pulmoner tromboemboli (PTE) olgularında, dual enerji bilgisayarlı tomografi anjiografi (DE-BTA) perfüzyon iyot haritası ile elde edilen mutlak perfüzyon defekt volüm (PDvol) ve perfüzyon defekt skorlamanın PTE şiddetinin belirlenmesindeki rolünü göstermektir. PTE şüphesiyle 280 olguya 128 kesitli çift tüplü çok kesitli BT (Somatom Definition Flash, Siemens Healthcare, Forchheim, Germany) ile yapılan DE-BTA görüntüleri incelendi. Akut PTE edilen 35 olgu (26 – 89 yaş, ortalama yaş; 62.5 ± 16.7) çalışmaya dahil edildi. BTA görüntüleri üzerinden Qanadli metodu kullanılarak BTA obstruksiyon skoru ve sağ/sol ventrikül aksiyel çap oranı (RV/LV oranı) hesaplandı. İş istasyonuna (Leonardo, Siemens Healthcare, Forchheim, Germany) transfer edilen görüntülerden volüm analiz programı (LungPBV, Syngo Dual Energy, Siemens) kullanılarak perfüzyon iyot haritası elde edildi ve PDvol değerleri ve perfüzyon defekt skorları belirlendi. PDvol ve perfüzyon defekt skoru ile BTA obstrüksiyon skoru arasında anlamlı istatistiksel korelasyon tespit edildi. RV/LV çap oranı değerleri ile anlamlı istatistiksel korelasyon bulunmazken RV/LV oranı 1'in üzerinde olan olguların PDvol ve perfüzyon defekt skoru değerleri ile BTA obstrüsiyon skorlarının daha yüksek olduğu tespit edildi. Çalışmamızda, DEBT perfüzyon incelemesi ile elde edilen perfüzyon defekt skoru ve PDvol değerleri BTA obstrüksiyon skoru ve RV/LV oranı gibi PTE şiddetini gösteren parametreler ile karşışatırılmıştır. Çalışma sonuçlarımız perfüzyon defekt skoru ve PDvol değerlerinin PTE şiddetini gösterebilen parametreler olduğunu göstermiştir. Akut PTE şiddetinin ve yaygınlığının gösterilmesinde PDvol hesabının yapılması kantitatif sonuçlar vermesi nedeniyle faydalı bilgiler sağlamaktadır.Öğe Color Doppler ultrasound characteristics after subinguinal microscopic varicocelectomy(SOC ROMANA ULTRASONOGRAFE MEDICINA BIOLOGIE-SRUMB, 2017) Akand, Murat; Koplay, Mustafa; İslamoğlu, Necat; Altıntaş, Emre; Kılıç, Özcan; Gül, Murat; Kulaksızoğlu, HalukAim: The present study evaluated the effect of differences in the peak systolic velocity (PSV) and resistive index (RI) in the testicular artery (TA), capsular artery (CA), and intratesticular artery (ITA) after microscopic subinguinal varicocelectomy (MSV) on postoperative pain and semen parameters. Patients and methods: Scrotal color Doppler ultrasound (CDUS) measurements were made in 33 patients (age 18-31 years) prior to MSV and 3 and 6 months after MSV. Pain was recorded using a visual analog scale and sperm concentration was determined to analyze the predictive value of the CDUS parameters regarding surgical outcome. Results: A significant decrease in pain scores was observed in most patients at both follow-ups. The first postoperative CDUS revealed a significant increase in the TA-PSV (p<0.001) and a decrease in the TA-RI (p=0.002) and CARI (p=0.006). The second postoperative CDUS also revealed a significant increase in the TA-PSV and a decrease in the TA-RI, and the PSV in the ITA and CA and RI in the ITA and CA were significantly different from the values obtained pre-operatively and at the first follow-up. A negative correlation was found between the pain level and TA-PSV (r=-0.433, p=0.012), whereas sperm concentration positively correlated with both the TA-PSV and CA-PSV (r=0.534, p=0.001 and r=0.455, p=0.008, respectively). Conclusions: The PSV and RI are useful parameters for detecting changes in testicular microhemodynamics after MSV. In addition, the TA-PSV and CA-PSV can be used to predict improvements in pain and sperm concentration.Öğe Penile Mondors Disease(2014) Koplay, Mustafa; İslamoğlu, Necat; Erol, Cengiz; Paksoy, YahyaPenil Mondor hastalığı (PMH) penisin yüzeyel dorsal veninin tromboflebitidir. Nadirdir, fakat kolay tanı konabilen ve tedavi edilebilen bir hastalıktır. PMH, benign bir hastalık olmasına rağmen, anksiyete gibi psikolojik problemlere neden olabilir. Ayrıca, klinik olarak Peyroni hastalığı ve sklerozan lenfanjit gibi penis lezyonlarıyla karışabilir. Bu yüzden, erken tanı ve tedavi önemlidir. Ayırıcı tanıda, renkli Doppler ultrasonografi faydalıdır. Biz, 25 yaşında bir erkek hastada tespit edilen PMHın klinik bulguları, tanı ve tedavisini literatür bilgileriyle birlikte rapor ettik.Öğe The Relationship Between Structural Measurements of the Corpus Callosum and Disability in Patients with Multiple Sclerosis(Selçuk Üniversitesi, 2022) Demir, Ayşegül; İslamoğlu, Necat; Yılmaz, Süeda Ecem; Eren, FettahPurpose: The corpus callosum (CC) is the largest commissural pathway connecting both cerebral cortices. Materials and Methods: Forty MS patients and 40 healthy controls were included in this research, which was planned as a case-control study. Disability was evaluated with the expanded disability rating scale. The number of attacks, disease duration, and MS disease subtype were determined. CC genu, truncus, splenium, and anterior-posterior diameters were measured in brain magnetic resonance imaging TSE/T1 sagittal sequence, and the corpus callosum index (CCI) was calculated using these measurements. The relationship of all these parameters with each other was examined. Results: There were 40 patients (29 females, 11 males) with a mean age of 36.47±11.14 years in the study. In the CC morphometric measurements of the patients, the genu (mean±SD) was 11.46±1.60, truncus (median, min-max) 5.29 (4.6-6.52), splenium 11.09±1.82, anterior-posterior diameter 65.20 (63.64-67.22) and CCI was determined as 0.43±0.05 millimeters. The anterior-posterior diameter was smaller in MS patients (p=0.022). A negative correlation was determined between CCI and disease duration, the number of attacks, and EDSS scores in MS patients (p<0.05; r=-0.319; r=-0.316; r=-0.349; respectively). In the severe disability group, CC splenium, AP diameter, and CCI were lower (p=0.007; p=0.020; p=0.046; respectively). Conclusion: In MS disease, the CC structure is affected, as in many central nervous system regions. The study results revealed that changes in the corpus callosum could be examined as a parameter in evaluating the disease process in MS patients.