Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • DSpace İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Şahin, İclal" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Kolon kanser modeli oluşturulan ratlarda mir-21 ve ilgili genin değerlendirilmesi
    (Selçuk Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2025) Şahin, İclal; Bulut, Zafer
    Kolorektal kanser (KRK), dünya genelinde en sık teşhis edilen üçüncü malignite olarak sıralanmakta ve kansere bağlı ölümlerin en yaygın ikinci nedeni olarak öne çıkmaktadır. KRK'nın şu anda tespiti ve tedavisi için spesifik bir biyobelirteci yoktur ve patogenezini düzenleyen temel mekanizmalar henüz tam olarak belirlenememiştir. KRK yavaş geliştiği için erken tanının, mortalitesini azaltacağı düşünülmektedir. MikroRNA'lar (miRNA'lar, miR'ler), protein sentezine katılmayan hedef genlerin ekspresyonunu düzenleyen RNA'lardır. Kanser oluşumunda miRNA'lar, tümör baskılayıcı genleri hedefleyerek kanser oluşumunu teşvik eden onkojen veya kanser oluşumunda rol oynayan genleri hedefleyerek kanser gelişimini engelleyen tümör baskılayıcı olarak rol oynamaktadırlar. miR-21 birçok kanser türünde yukarı regüle edilen onkojen bir miRNA'dır. miR-21 kolorektal kanserde doku ve serumda tespit edilmiş ayrıca kanser ilerledikçe miR-21 ekspresyonunun arttığı gösterilmiştir. Bu nedenle miR-21'in biyobelirteç olabileceği düşünülmektedir. PDCD4 ise birçok kanser türünde aşağı regüle edilen tümör baskılayıcı bir gendir. PDCD4 ekpresyonunun, miR-21 tarafından düzenlendiği düşünülmektedir. Çalışmada materyal olarak, azoksimetan (AOM) ile indüklenen kolon kanser modeli (n=12) ve kontrol grubu (n=12) olarak sağlıklı Wistar albino cinsi erkek ralardan olmak üzere toplam 24 tane kolon doku örneği kullanılmıştır. Örnekler üzerinde, RNA izolasyonu yapılarak, miR-21 ve PDCD4'ün ekspresyonu Real-Time Polimeraz Zincir Reaksiyonu (RT-PZR) tekniği kullanılarak belirlenmiştir. miR-21 gen ekspresyonunun, AOM uygulanan grupta kontrol grubuna göre daha yüksek olduğu ve bu farkın istatistiksel olarak önemli (p=0,001) olduğu gözlenmiştir. PDCD4 geni ekspresyonunun ise kontrol grubuna göre AOM uygulanan grupta azalsa da istatistiksel olarak önemsiz (p=0,137) olduğu gözlenmiştir. Bu çalışmadan elde edilen verilerin kolon kanseri ile miR-21 ve PDCD4 gen ekspresyonunun arasındaki ilişkiyi inceleyen çalışmalarda yararlı olacağı ve kolon kanserinde disregüle olan genler açısından kolon kanserinin tanı ve tedavi çalışmalarına katkı sağlayacağı sonucuna varılmıştır.Kolorektal kanser (KRK), dünya genelinde en sık teşhis edilen üçüncü malignite olarak sıralanmakta ve kansere bağlı ölümlerin en yaygın ikinci nedeni olarak öne çıkmaktadır. KRK'nın şu anda tespiti ve tedavisi için spesifik bir biyobelirteci yoktur ve patogenezini düzenleyen temel mekanizmalar henüz tam olarak belirlenememiştir. KRK yavaş geliştiği için erken tanının, mortalitesini azaltacağı düşünülmektedir. MikroRNA'lar (miRNA'lar, miR'ler), protein sentezine katılmayan hedef genlerin ekspresyonunu düzenleyen RNA'lardır. Kanser oluşumunda miRNA'lar, tümör baskılayıcı genleri hedefleyerek kanser oluşumunu teşvik eden onkojen veya kanser oluşumunda rol oynayan genleri hedefleyerek kanser gelişimini engelleyen tümör baskılayıcı olarak rol oynamaktadırlar. miR-21 birçok kanser türünde yukarı regüle edilen onkojen bir miRNA'dır. miR-21 kolorektal kanserde doku ve serumda tespit edilmiş ayrıca kanser ilerledikçe miR-21 ekspresyonunun arttığı gösterilmiştir. Bu nedenle miR-21'in biyobelirteç olabileceği düşünülmektedir. PDCD4 ise birçok kanser türünde aşağı regüle edilen tümör baskılayıcı bir gendir. PDCD4 ekpresyonunun, miR-21 tarafından düzenlendiği düşünülmektedir. Çalışmada materyal olarak, azoksimetan (AOM) ile indüklenen kolon kanser modeli (n=12) ve kontrol grubu (n=12) olarak sağlıklı Wistar albino cinsi erkek ralardan olmak üzere toplam 24 tane kolon doku örneği kullanılmıştır. Örnekler üzerinde, RNA izolasyonu yapılarak, miR-21 ve PDCD4'ün ekspresyonu Real-Time Polimeraz Zincir Reaksiyonu (RT-PZR) tekniği kullanılarak belirlenmiştir. miR-21 gen ekspresyonunun, AOM uygulanan grupta kontrol grubuna göre daha yüksek olduğu ve bu farkın istatistiksel olarak önemli (p=0,001) olduğu gözlenmiştir. PDCD4 geni ekspresyonunun ise kontrol grubuna göre AOM uygulanan grupta azalsa da istatistiksel olarak önemsiz (p=0,137) olduğu gözlenmiştir. Bu çalışmadan elde edilen verilerin kolon kanseri ile miR-21 ve PDCD4 gen ekspresyonunun arasındaki ilişkiyi inceleyen çalışmalarda yararlı olacağı ve kolon kanserinde disregüle olan genler açısından kolon kanserinin tanı ve tedavi çalışmalarına katkı sağlayacağı sonucuna varılmıştır.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Türkiye'de bulunan bazı sığır ırklarının DGAT1 ve PRNP gen polimorfizminin araştırılması
    (Selçuk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2010) Şahin, İclal; Nizamlıoğlu, Mehmet
    Sunulan çalışmada süt yağı ve süt verimi üzerine etkili olan DGAT1 geni K232A ve süt bileşimine etki ettiği düşünülen PRNP geninin promotor bölgesi (23 bç indel) ile intron 1 bölgesi (12 bç indel) insersiyon-delesyon (indel) polimorfizmi incelenmiştir. Süt yağının neredeyse tamamını oluşturan trigliserid sentezini katalizleyen DGAT1 enzimi kodlayan DGAT1 geni süt verim özelliği bakımından güçlü bir aday gen olarak belirlenmiştir. Çalışmada materyal olarak, Boz Irk (BI), Yerli Kara (YK), Doğu Anadolu Kırmızısı (DAK), Güney Doğu Anadolu Kırmızısı (GAK), ve Zavot ırklarından olmak üzere toplam 122 baş sığır kullanılmıştır. Örnekler üzerinde DGAT1 geninin K232A polimorfizmi (K ve A alleller) PZR-RFLP tekniği kullanılarak ve PRNP geninin promotor bölgesi (23 bç indel) ile intron 1 bölgesi (12 bç indel) insersiyon-delesyon (indel) polimorfizmi PZR tekniği kullanılarak belirlenmiştir. DGAT1 geninde A allelin en yüksek frekansı YK (0,58) daha sonra GAK ve ZAV'da (0,50), en düşük frekansı BI ve DAK'da (0,38) gözlenmiştir. PRNP promotor ve intron 1 indel polimorfizmi için yapılan genotiplemede; promotor bölgesi en yüksek del/del genotipi frekansı DAK ve GAK (sırası ile 0,53-0,52), en düşük BI ve ZAV (sırası ile 0,19 ve 0,17) ırklarında gözlenmiş, İntron 1 bölgesi del/del genotipi en yüksek frekansı ise BI ve GAK (sırası ile 0.25-0,13), daha sonra YK (0,08) en düşük frekans DAK ve ZAV (0,05)'da gözlenmiştir. BI, YK, DAK, GAK ve ZAVOT ırklarında yürütülen bu çalışma ile elde edilen verilerin, bu sığır ırklarında süt özelliği ile DGAT1 ve PRNP gen polimorfizmi arasındaki korelasyon ile ilgili çalışmalarda yararlı olacağı, hayvan yetiştiriciliği ve ıslah çalışmalarında süt verimi yönünden seleksiyona katkı sağlayacağı kanısına varılmıştır.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Türkiye’de bulunan bazı sığır ırklarının DGAT1 ve PRNP gen polimorfizminin araştırılması
    (Selçuk Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi, 2017) Kurar, Ercan; Özşensoy, Yusuf; Doğan, Müge; Nizamlıoğlu, Mehmet; Şahin, İclal; Bulut, Zafer
    Amaç: Sunulan çalışmada, Türkiye yerli sığır ırklarında DGAT1 geni K232A ile PRNP geni promotor ve intron 1 bölgelerinde indel polimorfizmleri araştırılmıştır. Gereç ve Yöntem: Çalışmada materyal olarak, Boz Irk (BI), Yerli Kara (YK), Doğu Anadolu Kırmızısı (DAK), Güney Doğu Anadolu Kırmızısı (GAK) ve Zavot ırklarından olmak üzere toplam 122 kan örneği kullanıldı. Örnekler üzerinde DGAT1 geni K232A polimorfizmi Polimeraz Zincir Reaksiyonu- Parça Uzunluk Polimorfizmi (PZR-RFLP) tekniği kullanılarak ve PRNP geninin promotor bölgesi (23 bç indel) ile intron 1 bölgesi (12 bç indel) insersiyon-delesyon (indel) polimorfizmi PZR tekniği kullanılarak belirlendi. Bulgular: DGAT1 geninde A allelin en yüksek sıklığı YK (0,58) daha sonra GAK ve Zavot’da (0.50), en düşük sıklığı ise BI ve DAK’da (0.38) gözlendi. PRNP promotor ve intron 1 indel polimorfizmi için yapılan genotiplemede; promotor bölgesi en yüksek del/del genotipi sıklığı DAK ve GAK (sırası ile 0.53-0.52), en düşük BI ve Zavot (sırası ile 0.19 ve 0.17) ırklarında, intron 1 bölgesi del/del genotipi en yüksek sıklığı ise BI ve GAK (sırası ile 0.25-0.13), daha sonra YK (0.08) en düşük sıklığı DAK ve Zavot (0.05)’da görüldü. Öneri: BI, YK, DAK, GAK ve Zavot ırklarında yürütülen bu çalışma ile elde edilen verilerin, bu sığır ırklarında süt özelliği ile DGAT1 ve PRNP gen polimorfizmi arasındaki korelasyon ile ilgili çalışmalarda yararlı olacağı, hayvan yetiştiriciliği ve ıslah çalışmalarında süt verimi yönünden seleksiyona katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Türkiye’de bulunan bazı sığır ırklarının DGAT1 ve PRNP gen polimorfizminin araştırılması
    (2017) Şahin, İclal; Bulut, Zafer; Kurar, Ercan; Özşensoy, Yusuf; Doğan, Müge; Nizamlıoğlu, Mehmet
    Şahin İ, Bulut Z, Kurar E, Özşensoy Y, Doğan M, Nizamlıoğlu M. Türkiye'de bulunan bazı sığır ırklarının DGAT1 ve PRNP gen polimorfizminin araştırılması.Amaç: Sunulan çalışmada, Türkiye yerli sığır ırklarında DGAT1 geni K232A ile PRNP geni promotor ve intron 1 bölgelerinde indel polimorfizmleri araştırılmıştır.Gereç ve Yöntem: Çalışmada materyal olarak, Boz Irk (BI), Yerli Kara (YK), Doğu Anadolu Kırmızısı (DAK), Güney Doğu Anadolu Kırmızısı (GAK) ve Zavot ırklarından olmak üzere toplam 122 kan örneği kullanıldı. Örnekler üzerinde DGAT1 geni K232A polimorfizmi Polimeraz Zincir Reaksiyonu- Parça Uzunluk Polimorfizmi (PZR-RFLP) tekniği kullanılarak ve PRNP geninin promotor bölgesi (23 bç indel) ile intron 1 bölgesi (12 bç indel) insersiyon-delesyon (indel) polimorfizmi PZR tekniği kullanılarak belirlendi. Bulgular: DGAT1 geninde A allelin en yüksek sıklığı YK (0,58) daha sonra GAK ve Zavot'da (0.50), en düşük sıklığı ise BI ve DAK'da (0.38) gözlendi. PRNP promotor ve intron 1 indel polimorfizmi için yapılan genotiplemede; promotor bölgesi en yüksek del/del genotipi sıklığı DAK ve GAK (sırası ile 0.53-0.52), en düşük BI ve Zavot (sırası ile 0.19 ve 0.17) ırklarında, intron 1 bölgesi del/del genotipi en yüksek sıklığı ise BI ve GAK (sırası ile 0.25-0.13), daha sonra YK (0.08) en düşük sıklığı DAK ve Zavot (0.05)'da görüldü.Öneri: BI, YK, DAK, GAK ve Zavot ırklarında yürütülen bu çalışma ile elde edilen verilerin, bu sığır ırklarında süt özelliği ile DGAT1 ve PRNP gen polimorfizmi arasındaki korelasyon ile ilgili çalışmalarda yararlı olacağı, hayvan yetiştiriciliği ve ıslah çalış- malarında süt verimi yönünden seleksiyona katkı sağlayacağı düşünülmektedir.

| Selçuk Üniversitesi | Kütüphane | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Selçuk Üniversitesi Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı, Konya, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim