Yazar "Şeker, Mustafa" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 15 / 15
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Futbolun Televizyonda Yeniden Üretimi(2008) Şeker, Mustafa; Gölcü, AbdülkadirBu makale televizyonun futbolu kendi anlatı tekniklerine göre nasıl yeniden üreterek bir televizyon ürününe dönüştürdüğünü açıklamayı amaçlamaktadır. Bugün futbol modern toplum üzerinde birçok sosyal ve politik etkiye sahip bir güç olarak algılanmaktadır. Bu güç futbol ve televizyon arasındaki karşılıklı ilişkiden kaynaklanmaktadır. Futbol güçlü bir organizasyon yapısına sahip olmasına rağmen, oyun kendi yapısal özelliklerine göre televizyonda sunulmamaktadır. Gelişen teknolojiyle birlikte televizyon futbolun sunumunu değiştirmeye başlamış ve televizyon anlatı tekniklerinin gerekliliklerine uyan bir içeriğe dönüştürmüştür. Bugün futbol kendi kökeninden soyutlanmış ve televizyon programı formatında televizyon tarafından yeniden üretilen bir ürüne dönüştürülmüştür.Öğe Haber söylemi içinde yapılandırılmış örtülü nesnellik ihlalleri(Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi, 2003) Şeker, MustafaNesnellik meslek kodlarında ve gazetecilik kitaplarında evrensel normları belirlenen bir gazetecilik ilkesidir. Gazetecilik mesleğinin geçirdiği evreler sonucunda bugün nesnellik itiraz edilmeyen bir norm haline gelmiştir. Gazeteciler, meslek kuruluşlarının ve toplumun baskısı sonucu normatif nesnelliğe büyük oranda uymaktadırlar. Ancak nesnelliğin örtük olarak ihlali de mümkündür. Bilinçli ya da bilinçsiz olarak yapılan bu ihlaller, haberin söylemi içine gizlenmekte ve ancak söylemin nitel analizi ile ortaya çıkartılabilmektedir.Öğe Ötekilik Bağlamında ‘Muhteşem Yüzyıl’ Dizisinin Farklı İdeolojideki Gazetelerin Köşe Yazılarına Yansımaları(2011) Şeker, Mustafa; Şimşek, FadimeBu çalışmada son dönemde gündemi oldukça meşgul eden Muhteşem Yüzyıl dizisiyle ilgili yazılan köşe yazıları, ötekilik bağlamında ele alınmıştır. Farklı ideolojiye sahip gazetelerde diziye ilişkin yazılan köşe yazıları, bir ötekileştirme stratejisi olan laik/anti-laik söylem çerçevesinde analize tabii tutulmuştur. Çalışmada, köşe yazarlarının dizi örneği üzerinden karşıt köşe yazarlarına yönelik ötekileştirici tutumlarının, açık ve örtük ifadeler üzerinden nasıl ideolojik olarak kullanıldığı ortaya konulmaya çalışılmıştır. Teun van Dijk’in söylem analizi yönteminin uygulandığı çalışmada köşe yazıları makro ve mikro yapıda analiz edilmiştir.Öğe Ötekilik bağlamında ‘Muhteşem Yüzyıl’ dizisinin farklı ideolojideki gazetelerin köşe yazılarına yansımaları(Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, 2011) Şeker, Mustafa; Şimşek, FadimeBu çalışmada son dönemde gündemi oldukça meşgul eden Muhteşem Yüzyıl dizisiyle ilgili yazılan köşe yazıları, ötekilik bağlamında ele alınmıştır. Farklı ideolojiye sahip gazetelerde diziye ilişkin yazılan köşe yazıları, bir ötekileştirme stratejisi olan laik/anti-laik söylem çerçevesinde analize tabii tutulmuştur. Çalışmada, köşe yazarlarının dizi örneği üzerinden karşıt köşe yazarlarına yönelik ötekileştirici tutumlarının, açık ve örtük ifadeler üzerinden nasıl ideolojik olarak kullanıldığı ortaya konulmaya çalışılmıştır. Teun van Dijk’in söylem analizi yönteminin uygulandığı çalışmada köşe yazıları makro ve mikro yapıda analiz edilmiştir.Öğe Özel televizyonlarda haberin seçimi ve yapılandırılması (NTV, ATV ve SHOW TV örneği)(Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2003) Şeker, Mustafa; Can, AytekinBu çalışmada, özel televizyonların haberlerini hangi ölçütlere göre seçtiği ve nasıl yapılandırdığı araştırılmıştır. Gazeteler için geliştirilmiş haber değeri mo dellerinin televizyon haberciliğini ne ölçüde açıklayabildiği sorgulanmış, televiz yon için geçerli olan haber değerlerinin ne oranda belirleyici olduğu saptanmıştır. Haber kanalları ile genel kitleye hitap eden, yüksek izlenme oranı hedefleyen te rimsel kanalların haber seçimindeki ölçütlerin farklı olduğu da araştırma ile be lirlenmiştir. Özel televizyonların haber üretimi sürecini inceleyen araştırma, NTV, ATV ve SHOW TV kanallarından 2001 ve 2002 yıllarının 15 Mart- 15 Nisan dö neminde kaydedilen 2462 habere içerik analizi uygulanarak gerçekleştirilmiştir. Araştırma sonunda, özel televizyonlarda haber üretiminin geleneksel haber değerleriyle tam olarak açıklanamadığı ortaya çıkmıştır. Televizyonlarda, bu kitle iletişim aracının yapısından ve özelliklerinden kaynaklanan yeni haber değerleri bulunduğu görülmüştür. Diğer yandan, haber üretimi süreci bakımından özel televizyonlar da ken di aralarında farklılıklar göstermektedir. Tematik haber kanalı olan NTV'nin ha ber seçimi ve yapılandırılması süreci, terimsel kanallar olan ATV ve SHOW TV ile aynı değildir. Terimsel kanallarda daha yüzeysel, sansasyon ve ilginçlik bo yutu öne çıkan, eğlence ağırlıklı bir habercilik benimsenmektedir. NTV'de ise ciddi konuların ayrıntılı olarak ele alındığı, derinlemesine işlendiği bir seçme ve yapılandırma süreci egemendir. Tematik kanallar ile tecimsel kanallar; bültenlerin süresi, haber seçimi, her bir haberin uzunluğu, haber tiplerinin oransal ağırlığı, televizyona özgü haber de ğerlerinin etkisi ve bültenlerde haber dışı unsurlara yer verme ölçütleri bakımın dan keskin farklılıklar taşımaktadırlar. Bu da, özel televizyonların tümünün aynı ölçütlere göre değerlendirilemeyeceğini ortaya koymaktadır.Öğe Özel televizyonlarda haberin seçimi ve yapılandırılması (NTV, ATV ve SHOW TV örneği)(Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi, 2004) Şeker, MustafaBu çalışmada, özel televizyonların haberlerini hangi ölçütlere göre seçtiği ve nasıl yapılandırdığı araştırılmıştır. Gazeteler için geliştirilmiş haber değeri modellerinin televizyon haberciliğini ne ölçüde açıklayabildiği sorgulanmış, televizyon için geçerli olan haber değerlerinin ne oranda belirleyici olduğu saptanmıştır. Haber kanalları ile genel kitleye hitap eden, yüksek izlenme oranı hedefleyen tecimsel kanalların haber seçimindeki ölçütlerin farklı olduğu da araştırma ile belirlenmiştir. Özel televizyonların haber üretimi sürecini inceleyen araştırma, NTV, ATV ve SHOW TV kanallarından 2001 ve 2002 yıllarının 15 Mart-15 Nisan döneminde kaydedilen 2462 habere içerik analizi uygulanarak gerçekleştirilmiştir. Araştırma sonunda, özel televizyonlarda haber üretiminin geleneksel haber değerleriyle tam olarak açıklanamadığı ortaya çıkmıştır. Televizyonlarda, bu kitle iletişim aracının yapısından ve özelliklerinden kaynaklanan yeni haber değerleri bulunduğu görülmüştür.Öğe Sayfa düzeni ekollerinin estetik ve içeriğe etkileri –Hürriyet, Star ve Zaman gazeteleri örneği-(Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi, 2006) Şeker, MustafaSayfa düzeni, gazeteyi estetik olarak farklı kılmak amacının yanında, sunulan içeriğin kolay okunabilecek şekilde düzenlenmesi amacıyla yapılmaktadır. Özellikle ofset teknolojinin yaygınlaştığı 1950’lerden bu yana farklı sayfa düzeni anlayışları gelişmiştir. Bu anlayışlar, sayfa estetiğini oluşturan unsurların düzenlenmesinde birbirlerinden az ya da çok ayrılmaktadır. Diğer yandan, sayfa düzeni anlayışları sunulan içeriğin yoğunluğu bakımından da farklılıklar göstermektedir. Bu çalışma, farklı sayfa düzeni anlayışına göre hazırlanan üç gazetenin estetik ve enformasyon yoğunluğu açısından farklarını ortaya koymayı amaçlamaktadır. Vitrin sayfa düzeniyle hazırlanan Hürriyet gazetesi, enfografik sayfa düzeni anlayışıyla hazırlanan Star gazetesi ve modüler sayfa düzeni anlayışıyla hazırlanan Zaman gazetesinin birinci sayfaları bir haftalık süre boyunca, yazı ve görsel malzeme yoğunluğu, başlık ve metinlerdeki font seçimi ve renkli alan düzenlemesi açısından içerik analizi yöntemiyle incelenmiştir. Elde edilen bulgular, farklı sayfa düzeni anlayışlarında estetik farklar yanında içeriğin yoğunluğu açısından da önemli ayrışmalar olduğunu göstermiştir.Öğe Sigara ile ilgili kamu spotlarında moral panik etkisi(Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, 2013) Şeker, Mustafa; Tiryaki, SalihMoral panik, günümüzde iktidarların kullandığı en önemli araçlardan biridir. Halk, medya ile yönlendirilmektedir. Bunun için ahlak temelinde korku yaratılmaktadır. Kamu spotları halkı uyarmak için kullanılan yöntemlerden biridir. Kamu spotları, televizyon ve radyoda yasal zorunluluk olarak yer almaktadır. Sigarayla ilgili kamu spotları tüm bireyler tarafından izlenmektedir, her bireyde farklı duygular ortaya çıkarmaktadır. Bu duygulardan en yoğun hissedileni korku ve paniktir. Makalede kamu spotlarının amaç dışı kullanımı ve içerdiği ahlaki panik söylem analizi yöntemi kullanılarak incelenmiştir.Öğe Televizyon haberciliğinde küresel format ve haberciliğe etkileri(Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi, 2007) Şeker, MustafaTelevizyonlar ABD'de özel girişim eliyle kurulup işletilmiş, Türkiye'nin de içinde bulunduğu pek çok ülkede ise uzun yıllar kamu yayıncılığı egemen olmuştur. 1980'lerden itibaren ABD tarzı özel televizyonculuk tüm dünyada yaygınlaşmıştır. Bu dönüşümün sonucunda ABD'de ortaya çıkmış ve gelişmiş olan televizyon haberciliği formatları küresel format olarak benimsenmiştir. Kamu televizyonuna özgü habercilikten pek çok yönüyle farklı olan bu yeni habercilik formatının kendi içinde de iki ana eğilime sahip olduğu söylenebilir. Birincisi, yüksek izlenme oranı hedefleyen ticari televizyonlara özgü eğlence ağırlıklı "infotainment" olarak adlandırılan televizyon haberciliği anlayışıdır. İkinci anlayış ise yine ABD'de CNN kanalının kurulmasıyla başlamış olan haber televizyonculuğudur. Her iki yaklaşım da günümüzde küresel habercilik formatına dönüşmüştür. Haber televizyonlarının artışı, ticari televizyonları tamamen infotainment türü haberciliğe yöneltmiştir. Televizyonun bir eğlence aracı olması, yüzeysel habercilik yapması gibi eleştiriler genellikle kitlesel televizyon kanallarının habercilik anlayışına yöneliktir. Bu eleştiriler haber televizyonları söz konusu olduğunda yetersiz kalmaktadır. Bu çalışma, televizyon haberciliğindeki iki temel yaklaşımın, haberin niteliğine etkilerini araştırmalar ve literatür çerçevesinde tartışmayı amaçlamaktadır. Televizyon haberciliğiyle ilgili eleştirilerde haber televizyonlarının farklı formatının göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Ciddi ve hızlı habercilik yapan, önemli ve anlamlı konuları ayrıntılı olarak işleyen haber televizyonları, televizyonun temel küresel haber medyası olarak kendini kanıtlamasını sağlamıştır.Öğe Televizyon haberlerinde söylem -29 Mart 2009 yerel seçimleri örneği(2011) Şeker, N. Tülay; Şeker, MustafaBu çalışmada 29 Mart 2009 Yerel Seçim sürecinde televizyon kanallarının haberlerinde ürettikleri söylem incelenmiştir. Çalışmanın uygulama kısmı, seçim propaganda yasaklarının başlamasından önceki hafta olan 12-18 Mart 2009 tarihleri arasındaki seçim haberleriyle sınırlı tutulmuştur. Kanal D, Samanyolu TV ve NTV kanallarının ana haber bültenlerini esas alan çalışmada, seçim propaganda haberleri aktarılırken kurulan söylem analiz edilmiştir. Çalışmada kanalların ideolojik yanlılıklarının ürettikleri haberlerin söylemine yansımaları tespit edilmeye çalışılmıştır. Çalışmadan elde edilen bulgular, Kanal D’nin haberlerinde AKP ile ilgili haberleri olumsuzlayan bir söylemle aktardığını ortaya koymuştur. Buna karşılık kanalın CHP ve MHP ile ilgili haberleri, haberin aktörlerinin söylemine paralel olarak yeniden ürettiği gözlemlenmiştir. Samanyolu TV (STV)’de ise Kanal D’nin tersi bir söylemle haberlerin aktarıldığı bulgulanmıştır. STV’nin, AKP’yle ilgili haberlerde, kaynağın söylemini destekleyen ve güçlendiren anlamlar ürettiği saptanmıştır. Kanalın muhalefet partileri ve özellikle de CHP’yle ilgili haberleri olumsuzlayan bir söylemle aktardığı görülmüştür. Haber kanalı kimliğine sahip NTV’nin ise siyasi partilere eşit yaklaştığı ve herhangi bir söylemi güçlendirmeye yönelik bir çaba içerisinde olmadığı bulgulanmıştır.Öğe Televizyon haberlerinde söylem -29 Mart 2009 yerel seçimleri örneği-(Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, 2011) Şeker, N. Tülay; Şeker, MustafaBu çalışmada 29 Mart 2009 Yerel Seçim sürecinde televizyon kanallarının haberlerinde ürettikleri söylem incelenmiştir. Çalışmanın uygulama kısmı, seçim propaganda yasaklarının başlamasından önceki hafta olan 12-18 Mart 2009 tarihleri arasındaki seçim haberleriyle sınırlı tutulmuştur. Kanal D, Samanyolu TV ve NTV kanallarının ana haber bültenlerini esas alan çalışmada, seçim propaganda haberleri aktarılırken kurulan söylem analiz edilmiştir. Çalışmada kanalların ideolojik yanlılıklarının ürettikleri haberlerin söylemine yansımaları tespit edilmeye çalışılmıştır. Çalışmadan elde edilen bulgular, Kanal D’nin haberlerinde AKP ile ilgili haberleri olumsuzlayan bir söylemle aktardığını ortaya koymuştur. Buna karşılık kanalın CHP ve MHP ile ilgili haberleri, haberin aktörlerinin söylemine paralel olarak yeniden ürettiği gözlemlenmiştir. Samanyolu TV (STV)’de ise Kanal D’nin tersi bir söylemle haberlerin aktarıldığı bulgulanmıştır. STV’nin, AKP’yle ilgili haberlerde, kaynağın söylemini destekleyen ve güçlendiren anlamlar ürettiği saptanmıştır. Kanalın muhalefet partileri ve özellikle de CHP’yle ilgili haberleri olumsuzlayan bir söylemle aktardığı görülmüştür. Haber kanalı kimliğine sahip NTV’nin ise siyasi partilere eşit yaklaştığı ve herhangi bir söylemi güçlendirmeye yönelik bir çaba içerisinde olmadığı bulgulanmıştır.Öğe Televizyon haberlerinin imge üretme ve anlam yitirme sorunu(Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi, 2002) Şeker, MustafaGünümüzde haber iletiminin önemli bir bölümü televizyon ile gerçekleştirilmektedir. Televizyon haberi 50 yıllık kısa bir geçmişe sahip olmasına rağmen, hem haberin yapısını hem de toplumsal değişimleri etkiler hale gelmiştir. Bu çalışma televizyon haberi ile postmodern toplumsal değişim sürecinin karşılıklı etkileşimini incelemektedir. Öncelikle, postmodern özellikler gösteren televizyon haberinin, eğlencenin ağırlık kazandığı, yüzeyselliğin ön plana çıktığı, parça parça ve heterojen kültürlerin yaygınlaştığı postmodern süreci hızlandırışı ele alınmaktadır. Aynı ilişkinin ikinci boyutu ise postmodern toplumsal yapının televizyon haberini etkilemesi ve değiştirmesidir. Televizyon haberi, postmodern bireyin isteklerine uygun tarzda hazırlanmakta, her türlü ciddi kamusal söylem eğlenceye ve gösteriye dönüştürülmektedir. Gerçek yerine imgelerin sunumu ağırlık kazanmakta, anlam yerine show ön plana çıkmaktadır. Çalışmada bu karşılıklı ilişki literatürden yola çıkılarak ortaya konmuştur. Haberin televizyondaki formunun tipogafik dönemdekine göre önemli postmodern değişimler geçirdiği görülmüştür. Bir başka temel sorun ise şudur: Hangi toplumlar ya da toplumun hangi kesimleri postmodern birey-televizyon haberi ilişkisini yaşamakta yani haberi anlamını bir kenara bırakarak sadece gösteri olarak tüketmektedir. Bu sorunun cevabı da çalışma sonunda, postmodernleşme sürecini tamamlamış toplumlar veya toplum kesimleri olarak ortaya çıkmıştır.Öğe Televizyon haberlerinin imge yürütme ve anlam yitirme sorunu(Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1999) Şeker, Mustafa; Güz, NurettinÖğe Wikileaks haberlerinin Türk basınındaki söylemi(Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, 2012) Şeker, Mustafa; Sine, Rengim; Çavuş, SelahattinBu çalışma, Kültürel Çalışmalar Okulu’nun izinden giderek haberi bir söylem olarak kabul etmekte ve söylemin nasıl oluşturulduğunu çözümlemeyi amaçlamaktadır. Aynı olayın haber kuruluşlarının ideolojik yapılarına göre farklı söylemlerde yapılandırıldığı varsayımı, Wikileaks belgelerine ilişkin Türk basınında yayınlanan haberler incelenerek sınanmıştır. Farklı ideolojik yaklaşımları olan Hürriyet, Cumhuriyet ve Zaman gazetelerinde yayınlanan Wikileaks belgelerine dayanan haberler ele alınmış ve söylemin farklı şekillerde kurulduğu ortaya konmuştur.Öğe Yerel gazeteler ve resmi ilan(Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi, 2005) Şeker, MustafaTürkiye’de resmi özel kurumların kanun gereği yayınlanması gereken ilanları “resmi ilan” olarak adlandırılmaktadır. Bu ilanların gazetelere dağıtımı 8 ilde doğrudan Basın İlan Kurumu tarafından, kalan 73 ilde ise valilikler aracılığıyla yapılmaktadır. Yerel basına destek amacıyla başlanan resmi ilan uygulaması çeşitli sorunlar nedeniyle amacına ulaşamamaktadır. Temel sorunlardan biri, toplam resmi ilan potansiyelinin yarısının 8 ildeki 113 gazeteye verilmesidir. Bu gazetelerin aldığı resmi ilanların yüzde 80’i de İstanbul’da yayınlanan gazetelere gitmektedir. Anadolu’da yayınlanan 700’ü aşkın gazete ise toplam resmi ilanların yarısını paylaşmaktadır. Diğer yandan resmi ilanlar pek çok yerel gazetenin temel gelirini oluşturmaktadır. Bu durum, sadece resmi ilan almak için yayınlanan ve “naylon gazete” olarak adlandırılan, düşük tirajlı, içeriği diğer gazetelerden iktibas edilen ve halka ulaşmayan bir gazete türü doğmasına yol açmıştır. Sorunlar, resmi ilan için konulan ölçütlerin ciddi olarak denetlenmesiyle ve resmi ilan dağıtımına ilişkin kuralların değiştirilmesiyle bir ölçüde çözülebilir görünmektedir. Ancak, kesin bir çözüm için yerel gazetelerin içeriklerini, tekniklerini ve gazetecilik anlayışlarını değiştirmeleri gerekmektedir. Böylelikle yerel gazetelerin toplam geliri artacak ve resmi ilanları bir destek olarak kullanma amacına ulaşılabilecektir.