Yazar "Akkemik, Yasin" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 5 / 5
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe The effect of the stabilizer mixture containing konjac gum on the some quality properties of Kahramanmaraş type ice cream(Selçuk Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi, 2017) Tekinşen, Kemal Kaan; Biçer, Yusuf; Akkemik, YasinAmaç: Araştırma, konjak sakızı içeren stabilizatör karışımlarının Kahramanmaraş tipi dondurmanın bazı kalite niteliklerine etkisini belirlemek amacıyla yapıldı. Gereç ve Yöntem: Araştırmada, salep karışımı (% 0.7) kullanılan bir kontrol grubu ve konjak sakızını % 10, 15 ve 20 oranında içeren stabilizatör karışımının % 0.55 düzeyinde kullanıldığı 3 deneme grubu oluşturuldu. Dondurma karışımları üretimden önce, dondurma numuneleri ise üretimden sonra muhafazalarının 1., 15. ve 30. günlerinde analizlere tabi tutuldu. Bulgular: Dondurma karışımlarında konjak sakızının viskozite değerlerini katılma oranına paralel olarak arttırdığı (P<0.05) belirlendi. Konjak sakızını % 10 oranında içeren stabilizatör karışımının, dondurma karışımının hacim genişlemesini salep içeren karışıma göre önemli düzeyde (P<0.05) yükselttiği, konjak sakızını % 15 ve 20 oranında içeren stabilizatör karışımlarında ise hacim genişlemesinin salep içeren karışımla benzer düzeyde olduğu tespit edildi. Dondurma numunelerinin tamamen erime süreleri incelendiğinde konjak sakızını % 20 oranında içeren stabilizatör karışımının salepli gruba göre yaklaşık 3 dakika daha geç eridiği, % 15 düzeyinde bulunmasının ise salep içeren karışımla benzer duruma getirdiği saptandı. Duyusal analizler sonucunda toplam puanlar değerlendirildiğinde, konjak sakızını % 15 oranında içeren stabilizatör karışımıyla yapılan grubun salep karışımı içeren grup ile diğer gruplardan önemli düzeyde (P<0.05) iyi olduğu belirlendi. Öneri: Kahramanmaraş tipi dondurma üretiminde % 0.55 düzeyinde, konjak sakızını % 15 oranında içeren sodyum karbosimetil selüloz, keçiboynuzu sakızı ve karragenan kombinasyonu stabilizatör karışımı kullanımının salep karışımına alternatif olabileceği kanaatine varıldı.Öğe The effect of the stabilizer mixture containing konjac gum on the some quality properties of Kahramanmaraş type ice cream(2017) Tekinşen, Kemal Kaan; Biçer, Yusuf; Akkemik, Yasin. Amaç: Araştırma, konjak sakızı içeren stabilizatör karışımlarının Kahramanmaraş tipi dondurmanın bazı kalite niteliklerine etkisini belirlemek amacıyla yapıldı.Gereç ve Yöntem: Araştırmada, salep karışımı (% 0.7) kullanılan bir kontrol grubu ve konjak sakızını % 10, 15 ve 20 oranında içeren stabilizatör karışımının % 0.55 düzeyinde kullanıldığı 3 deneme grubu oluşturuldu. Dondurma karışımları üretimden önce, dondurma numuneleri ise üretimden sonra muhafazalarının 1., 15. ve 30. günlerinde analizlere tabi tutuldu. Bulgular: Dondurma karışımlarında konjak sakızının viskozite değerlerini katılma oranına paralel olarak arttırdığı (P0.05) belirlendi. Konjak sakızını % 10 oranında içeren stabilizatör karışımının, dondurma karışımının hacim genişlemesini salep içeren karışıma göre önemli düzeyde (P0.05) yükselttiği, konjak sakızını % 15 ve 20 oranında içeren stabilizatör karışımlarında ise hacim genişlemesinin salep içeren karışımla benzer düzeyde olduğu tespit edildi. Dondurma numunelerinin tamamen erime süreleri incelendiğinde konjak sakızını % 20 oranında içeren stabilizatör karışımının salepli gruba göre yaklaşık 3 dakika daha geç eridiği, % 15 düzeyinde bulunmasının ise salep içeren karışımla benzer duruma getirdiği saptandı. Duyusal analizler sonucunda toplam puanlar değerlendirildiğinde, konjak sakızını % 15 oranında içeren stabilizatör karışımıyla yapılan grubun salep karışımı içeren grup ile diğer gruplardan önemli düzeyde (P0.05) iyi olduğu belirlendiÖğe İn vitro et (kültür et) üretimi(Selçuk Üniversitesi, 2021) Akkemik, Yasin; Güner, AhmetNüfus artışı, küresel ısınma, sığır yetiştiriciliğinin ozon tabakasına olumsuz etkisi, hayvancılık işletmeleri için ormanların tahrip edilmesi, gıda kaynaklı hastalıklar, kirlilik vb. durumlar geleneksel et üretimine alternatif yöntemlerle insanların protein ihtiyacının karşılanması yönünde çalışmalara yol açmıştır. Alternatif protein kaynaklarından üretilen et ikameleri, genetiği değiştirilmiş organizmalar ve klonlanmış hayvan üretimi bu çalışmaların bir yansımasıdır. İn vitro et (kültür et-IVM) bu amaçla son yıllarda ortaya konulan ve bu konuda yapılan bütün çalışmaları bir arada barındırabilecek et üretim yöntemidir. Bu yöntem, doku mühendisliği tekniklerinin kullanımıyla laboratuvar ortamında et üretmek amacıyla geliştirilmiştir. IVM ile tüketicilere daha sağlıklı, güvenli ve hastalıksız et sağlanabilir ve geleneksel et üretimiyle ilişkili olumsuz çevresel etkiler en aza indirilebilir. 2013 yılında üretilen ilk IVM maliyeti 330.000 dolar iken günümüzde bu maliyet 11,36 dolara kadar düşmüştür. 2015 yılından itibaren üretim ortamları ve ekipmanları konusunda geleneksel et ile rekabet edebilecek seviyeye gelen IVM’nin çözülmesi gereken başlıca sorunu, bu ete tüketicinin vereceği tepkidir. Tüketici tepkisinin IVM’nin taze et olarak tüketilmesine karşı olumlu bir şekilde yansımasının uzun bir süre alabileceği düşünülse de, IVM kullanılarak üretilmiş et ürünlerinin yakın bir zamanda market raflarına yerleşmesi kaçınılmaz görünmektedir. Bu makale, IVM üretim teknikleri, avantajları, sonuçları ve potansiyeli hakkında bilgi vermektedir.Öğe Investigation of Some Physio-Chemical and Microbiological Quality of Fresh Meat Sold Online(Selçuk Üniversitesi, 2023) Yılmaz, Tahir; Gürdemir, Egemen; Nizamlıoğlu, Ayşe; Akkemik, Yasin; Güner, AhmetAmaç: Araştırma online satılan taze etlerin bazı kalite niteliklerini belirleyerek, online taze et satışına ve bu alanda alınması gereken önlemlere dikkat çekmek amacıyla yapıldı. Gereç ve Yöntem: Numunelerin pH değerleri, dijital bir pH metre ile sıcaklık değerleri infrared sensörle çalışan batırma tipinde bir termometre kullanılarak tespit edildi. Numunelerin renk değerleri Chromameter renk ölçüm cihazı ile L*, a* ve b* renk değerleri ölçülerek belirlendi. Toplam canlı mikroorganizma sayısı Plate Count Agar besi yerinde, koliform bakteri sayısı Violet Red Bile Agar besi yerinde, Staphylococcus spp. sayısı Egg Yolk Tellurite Emulsion ilave edilmiş Baird Parker Agar besi yerinde klasik kültür teknikleri kullanılarak belirlendi. Bulgular: Online ve müşteri olarak satın alınan parça et, kuşbaşı et ve kıymaların ortalama pH değerleri sırasıyla 5,62/5,62, 5,64/5,70 ve 5,81/5,84 olarak belirlendi. Online ve müşteri olarak satın alınan parça et, kuşbaşı et ve kıymaların ortalama sıcaklık değerleri sırasıyla 11.35/11.1°C, 11.26/11.7°C ve 12.07/12.7°C olarak belirlendi. Online ve müşteri olarak satın alınan parça et, kuşbaşı et ve kıyma numunelerinin toplam mezofilik aerobik bakteri sayısı sırasıyla 5,69/5,09, 6,34/5,68 ve 7,01/6,36 log10 kob/g olarak belirlendi. Soğuk zincir altında online olarak satın alınan ve soğuk zincir olmadan müşteri olarak satın alınan örneklerde sıcaklık değerleri ve mikrobiyolojik sonuçlar benzerlik göstermiştir. Öneri: Elde edilen bulgular ışığında, mevzuatın yeniden düzenlenmesinde online etin sıcaklık değerleri, paketleme şekilleri ve sevkiyat koşullarının daha fazla öne çıkması gerektiği düşünülmektedir.Öğe Kesim Hattının Farklı Aşamalarında Broiler Karkaslarında Arcobacter Türlerinin Varlığı ve Antimikrobiyel Dirençlerinin Belirlenmesi(Selçuk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2022) Akkemik, Yasin; Güner, AhmetBroiler kesiminde en önemli bulaşma aşamalarından olan haşlama ve tüy yolumu, iç organ çıkarma, soğutma ve paketleme sonrasında Arcobacter türlerinin kontaminasyonunu araştırmak üzere üç farklı broiler kesimhanesinden değişik zamanlarda her bir aşamadan 27 olmak üzere toplamda 108 numune alındı. Numunelerden Arcobacter izolasyon ve identifikasyonu için kültürel ve moleküler yöntemler kullanıldı. Numuneler steril torbalar içerisinde 400 ml Maximun Recovery Diluent kullanılarak yıkandı. Yıkama suyundan 10 ml alınarak 90 ml CAT ilaveli ASB’a inoküle edildi. Mikroaerofilik ortamda 48 saat inkübe edildi. Zenginleştirilmiş kültür Brucella Broth ile 1:10 oranında seyreltildi. Seyreltiden 300 μl örnek %5 koyun kanlı Mueller Hinton Agar üzerine yerleştirilmiş selüloz nitrat membran filtre vasıtasıyla agar üzerine yayıldıktan sonra üzerine 100 μl Brucella Broth ilave edildi. 30°C'de 48 saat aerobik inkübasyondan sonra, şüpheli koloniler Muller Hinton Agar’a ekildikten sonra 30°C'de 48 saat mikroaerofilik olarak inkübe edildi. Mueller Hinton Agarda üreyen kolonilere gram boyama, oksidaz, katalaz, nitrat redüksiyon, üreaz, hippurat testleri uygulandı. Arcobacter spp. izolatlarının moleküler identifikasyonu için 16S ve 23S rRNA genlerini hedefleyen multipleks PCR (mPCR) yöntemi uygulandı. Amplifiye DNA’lar elektroforez tankında 90 volt, 70 miliamperde 60 dakika yürütme sonrası A. butzleri 401 bp’de, A. cryaerophilus 257 bp’de ve A. skirrowii 641 bp’de gözlemlendi. İncelenen 108 numuneden kültürel yöntemlerle 104 tanesinde Arcobacter spp. izole ve identifiye edildi. Elde edilen izolatların mPCR yöntemiyle incelenmesi sonucunda, 51 numunede A. butzleri, A. cryaerophilus ve her iki Arcobacter türünün karışık kontaminasyonu tespit edildi. 51 izolatın %52,9’u A. butzleri, %31,4’ü A. cryaerophilus ve %15,7’si A. butzleri ve A. cryaerophilus karışık kontaminasyonu olarak belirlendi. Araştırmada A. skirrowii tespit edilmedi. Haşlama ve tüy yolumu sonrası numunelerin %25,9’u A. butzleri, %22,2’si A. cryaerophilus ve %11,1’i A. buzleri ve A. cryaerophilus karışık kontaminasyonu olarak saptandı. İç organ çıkarma sonrası numunelerin %26,1’i A. butzleri, %13’ü A. cryaerophilus ve %4,3’ü A. buzleri ve A. cryaerophilus karışık kontaminasyonu olarak tespit edildi. Soğutma sonrası numunelerin %22,2’si A. butzleri, %18,5’i A. cryaerophilus ve %3,7’si A. buzleri ve A. cryaerophilus karışık kontaminasyonu olarak tespit edildi. Paketlenmiş iv ürünlerden toplanan numunelerin %29,6’sı A. butzleri, %7,4’ü A. cryaerophilus ve %11,1’i A. buzleri ve A. cryaerophilus karışık kontaminasyonu olarak tespit edildi. Tüm dünyada gıda kaynaklı bakteri olarak bilinen patojen Arcobacter türlerinin incelenen broiler kesim aşamalarında oldukça yoğun bir kontaminasyona sebep olduğu, broiler kesimindeki kritik kontrol noktalarını yönetme prensibine göre her safhasının bir sonraki safhayı dikkate alarak geliştirilmesi ve son ürüne doğru riskin en az düzeye indirilmesi göz önüne alındığında, araştırmamızda elde edilen bulgular broiler kesimhanelerinde Kritik Kontrol Noktalarını (KKN) iyi bir şekilde yönetilmediğini ve broiler etinin halk sağlığı açısından büyük bir risk teşkil edebileceği sonucuna varıldı.