Yazar "Aksoy, Rahmi" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 15 / 15
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Doğanhisar-Hüyük (Konya) arasında Sultandağları masifinin yapısal özellikleri(Selçuk Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, 2008) Aksoy, Rahmi; Bozdağ, AliSultandağları Masifi’nin güneydoğu kesiminde Doğanhisar ile Hüyük arasında Miyosen- Pliyosen yaşlı örtü altında masifin Paleozoyik yaşlı metamorfitleri yer alır. Bu çalışmada masifin metamorfizmasına eğlik eden deformasyon evreleri belirlenmiştir. Alpin hareketlerle yeşilşist fasiyesinde metamorfizma geçiren kayaçların üç sünümlü kıvrımlanma evresi geçirerek kıvrım–2 ve kıvrım–3 tipi üstelenmi kıvrım geometrisi kazandıkları anlaşılmaktadır. Bu deformasyon evrelerinde, sırasıyla, (1) yapraklanma düzlemleri; (2) KB-GD gidişli yatay eksenli, az-eğk, izoklinal kıvrımlar ve buruşma lineasyonları; (3) KD-GB gidişli eksen düzlemi eğik, ekseni dalımlı izoklinal ve benzer kıvrımlar gelişmiştir. inceleme alanının Miyosen’den itibaren blok faylanmayla kırıklanarak bugünkü iç yapısını kazandığı saptanmıştır.Öğe Elmalı (Antalya, Batı Toroslar) kuzeyinde Likya naplarının jeolojisi(Selçuk Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, 2008) Aksoy, Rahmi; Aksarı, SüleymanÇalışma alanı, Batı Toroslar’da yer alan, Antalya iline bağlı Elmalı ilçesinin kuzeyinde Hacıyusuflar, Bayındır, Çobanisa ve İkizler köyleri arasını kapsar. Bölgede stratigrafi, litoloji ve yapısal özellikleri bakımından farklı kaya birimleri yer alır. Üst üste duran tektonik birimlerden oluşan bölgede Beydağları otoktonu ile Likya naplarına ilişkin birimler izlenmektedir. Burada, bu tektonik istifin en altında Beydağları otoktonuna ait neritik karbonatlardan yapımı, Üst Kretase yaşlı Beydağları formasyonu yer alır. Bunu kaba kısıntılı kayaçlardan oluşan Kasaba formasyonu uyumsuz olarak örter. Beydağları otoktonu üzerinde tektonik dokanakla Likya naplarına ait birimler bulunur. Kendi içinde önemli ölçüde dilimlenmiş olan Likya napları inceleme alanında; Yeşilbarak napı, Alt nap, Ofiyolit napı ve Üst nap olmak üzere birbirleriyle tektonik dokanaklı dört tektonik birimden oluşur. Tektonik birimler ayrıca kendi içlerinde de düşük açılı bindirmelerle dilimlenmiştir. Likya naplarının, Beydağları otoktonu üzerine yerleşmesi muhtemelen Erken Langiyen’de olmuştur. Birbirini izleyen bu tektonik hareketler bölgenin yapısını karmaşık hale getirmiştir. Büyük ölçüde allokton birimlerin yerleşmesinden sonra bölge bugünkü morfolojik görünümünü kazanmıştır.Öğe Fethiye-Burdur Fay Zonu’nun Burdur-Kozluca Arasındaki Bölümünün Neotektonik Özellikleri, Gb Anadolu, Türkiye(Selçuk Üniversitesi Mühendislik Fakültesi, 2020) Coşkuner, Berkant; Aksoy, RahmiBatı Anadolu genişleme bölgesinin doğu sınırını oluşturan Fethiye-Burdur Fay Zonu, güneyde Fethiye körfezinden başlayıp kuzeyde Çay’a (Afyon) kadar uzanan, yaklaşık 310 km uzunluğunda, KDGB gidişli sol yönlü doğrultu atım bileşenli oblik normal ve normal faylardan oluşan aktif bir fay zonudur. Bu çalışmanın amacını, zonun kuzeyinde Burdur-Kozluca arasında kalan bölümün jeolojik ve neotektonik özelliklerinin incelenmesi oluşturur. İnceleme alanının jeolojisini açısal uyumsuzluklarla birbirinden ayrılan Geç Triyas-Geç Kretase yaşlı temel kayaları, Geç Miyosen-Erken Pleyistosen yaşlı eski havza çökelleri ve Kuvaterner yaşlı genç havza çökelleri teşkil eder. Eski havza çökelleri deformasyon geçirmiş göl ortamında çökelmiş sedimanter bir istifi içeren Burdur formasyonu ile alüvyal yelpaze çökellerini içeren Tefenni formasyonundan oluşur. Genç havza çökelleri deformasyon geçirmemiş olan alüvyal yelpaze, asılı teras ve güncel akarsu sedimanlarından oluşur. Fethiye-Burdur Fay Zonu’nun çalışma alanı içerisindeki en önemli yapısal unsurları KD-GB uzanımlı Burdur Havzası ile bu havzayı sınırlayan sol yanal oblik normal Burdur ve Karakent faylarıdır. Günümüz Burdur Havzası’nın gelişiminde önemli rol oynayan büyük ölçekli bu fayların yanı sıra, inceleme alanında KD-GB ve KB-GD uzanımlı sol yanal oblik normal ve normal faylar ile Geç Miyosen- Pliyosen yaşlı çökeller içerisinde KD-GB, KB-GD ve K-G gidişli küçük ölçekli normal faylar da gelişmiştir. Yapısal analizler, bölgenin günümüzde KB-GD yönlü gerilme rejiminin hâkimiyetinde olduğunu göstermektedir.Öğe GEOLOGY AND MINERALOGY OF THE DOGANHISAR CLAY BEDS (CENTRAL ANATOLIA, TURKEY)(INT SCIENTIFIC CONFERENCE SGEM, 2008) Aksoy, Rahmi; Ince, Ismail; Bozdag, Ali; Huseyinca, M. YavuzThe geology and the mineralogy of the clay beds (Doganhisar clays) located southeast of Doganhisar (central Anatolia, Turkey) were studied, Rock units found in and adjacent to the Doganhisar clay beds include metamorphic rocks of pre-Triassic age of the Sultandaglari Massif, the Miocene Ayaslar Formation and the Pliocene Doganhisar Formation as well as alluvium The Lower (?)-Middle Cambrian-Lower Ordovician Caltepe Formation forming the base of the metamorphic rocks is composed of recrystallized limestone and dolomite. The upper Cambrian-Lower Ordovician Sultandede Formation conformably overlies the Caltepe Formation. The Middle-Upper Devonian Engilli Formation unconformably overlies the Sultandede Formation and consists predominantly of metaquartzite. It is conformably overlain by the Lower-Middle Carboniferous Kirazli Formation. It is vertically and laterally graded upward in to the Lower-Middle Carboniferous Harlak Formation. Neogene cover units consist of alluvial fan and lacustrine deposits. Metamorphic rocks have undergone regional metamorphism under low grade metamorphic condition and three phases of deformation during the Alpine orogeny. X-ray diffraction (XRD) and chemical analysis were used to study the clay mineralogy. Illite and kaolinite, with lesser amount of chlorite dominate the mineral composition.Öğe GEOTECHNICAL PROPERTIES OF DOGANHISAR CLAYS CENTRAL ANATOLIA, TURKEY(INT SCIENTIFIC CONFERENCE SGEM, 2008) Ince, Ismail; Aksoy, Rahmi; Huseyinca, M. YavuzThis study discusses the results of geotechnical investigation carried out on Doganhisar clays in Central Anatolia, Turkey, originated from the weathering of metamorphic basement rocks. The clays of this location constitute an interesting area for researchers due to their geology, thickness, and very high overconsolidation values. In the area, clay deposits are unusually thick, varying from 10 m to 60 in in thickness. For this study, geotechnical investigations were carried out with laboratory tests on disturbed and undisturbed samples from seven sites. Geotechnical study indicates that the clays have natural water content range of 6% to 21%, liquid limit range of 27% to 47%, plastic limit range of 13% to 23%, and plasticity index range of 12% to 30%. Doganhisar clays have a medium to high plasticity. Shrinkage limit and specific gravity of clays vary between 10-19% and 2.6-2.8, respectively. The internal friction angle and cohesion vary between 9 degrees-29 degrees and 103-259 kN/m(2), respectively. The consolidation tests show that the swelling pressures and the swelling percents are between 4-10 kN/m(2) and 0.84%, respectively. The composition and geotechnical properties of Doganhisar clays indicate that they are potentially suitable for ceramic and refractory production.Öğe The Konya earthquakes of 10-11 September 2009 and soil conditions in Konya, Central Anatolia, Turkey(COPERNICUS GESELLSCHAFT MBH, 2012) Aksoy, Rahmi; Demiröz, AtillaEarthquakes registering magnitudes M-d = 4.5 and 4.7 struck the city of Konya, Central Anatolia, on 10-11 September 2009, causing very slight damages. The earthquake epicenters were located at the east of Sille District along the Konya Fault Zone, a dip-slip fault. The nature and seismicity of the fault zone indicates that it is capable of producing earthquakes of moderate magnitudes. This paper summarizes the geologic data along the fault zone and documents groundwater conditions and analyzes borehole and geotechnical data of the Konya city. The residential area of the city covers an area of approximately 1150 square kilometers and consists almost entirely of flat land except for a small part of rugged land in the southwestern corner. Groundwater and geotechnical data were collected and analyzed to evaluate the liquefaction potential of deposits under the Konya city. This preliminary investigation indicates that areas for liquefaction are generally limited to the eastern and east central parts of the city.Öğe The Konya fault zone(Selçuk Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, 2004) Aksoy, Rahmi; Eren, YaşarThe Konya fault zone is a northeast-southwest trending, east-dipping normal slip fault in the western part of the Konya city, extending for about 65 km from the east of Hatunsaray northeastward to the east of Doğudağ. The fault zone includes subparallel branching faults that lie within a linear belt, as much as 5 km in width. Study of exposures in a road-cut across the fault zone demonstrates recurrent Quaternary faulting. Three events have been identified but not yet dated. Evidence of prehistoric events includes development of cracks and veins in the sedimentary units, faults that are covered by sediments that accumulated after the faults slipped and sedimentary units and their faulted relationship. The area where the fault is exposed is characterized by a unique set of stratigrafic and geomorphic relationships that may document the late Pleistocene and Holocene movement of the Konya fault zone.Öğe Locating young faults by means of remote sensing: Case of Helendale fault zone (S. California)(2001) Aksoy, RahmiFay aktivitesinin saptanması her sismik,koruma programının önemli bir kısmını oluşturur. Bu, mevcut fayların izlerinin belirlenmesiyle başlar. Fay izleri, hava fotoğraflarının yorumu ve yerinde haritalama ile tayin edilir. Bu çalışmanın amacı hava fotoğraflarının yorumunda kullanılan fay özelliklerinin bir katalogunu sunmaktır. Uzaktan algılama, mevcut jeolojik ve jeofizik verilerle birlikte uygulandığında genç görünümlü fayların değerlendirilmesinde çalışmaya hız kazandıran ve çalışma maliyetini azaltan bir yöntemdir. Bu yöntem, özellikle fay aktivitesinin saptanmasında mevcut fayların yerlerinin tespitine önemli katkılar sağlar. Potansiyelce aktif faylar arazide genellikle topoğrafik özellikler veya fay izleri karşısındaki bitki örtüsü kontrastı veya zemin farklılığı ile tanınabilir. Uzaktan algılamayla genç-görünümlü fayların saptanmasında, faylanmanın yarattığı morfolojik öğelerin tanınması önemlidir. Bu morfolojik belirginliklerin başında fay diklikleri, hendekler, dar ve derin çentikler, lineer sırtlar ve vadiler, sedler, çöküntü havzaları, basınç sırtları, küçük gölcükler, kaynakların diziliminde ve/veya bitki örtüsündeki çizgisellikler, tepe dibi çukurluklar ve önü kesilmiş ve ötelenmiş dere yatakları gelir. Bu özelliklerin gelişimi tekrarlanan fay hareketi ve fay boyuncaki çökelme ve erozyon etkilerine bağlıdır. Genç görünümlü fay özelliklerinin korunması ise esas olarak iklime bağlı olup, bunlar kurak iklim bölgelerinde uzun süre korunabilirler. Uzaktan algılama potansiyelce aktif fayların değerlendirilmesinde uygun bir yöntemi oluşturur. Genç fayların uzaktan algılama uygulamasına bir örnek olarak, güney California'nın Mojave Çölü'nde yer alan Helendale fay zonu, faylanmanın oluşturduğu topoğrafik özellikleri belirlemek için, ayrıntılı olarak incelenmiştir.Öğe Marmara Adası Ve Kapıdağı Yarımadası’nın Mesoskopik Tektonik Özellikleri(1996) Aksoy, RahmiÇalışma alanı olan Marmara Adası ve Kapıdağı Yarımadası'nda farklı ortamlarda gelişmiş, Permiyen öncesi yaşlı metamorfitler ile onları sıcak dokanaklar boyunca kesen Alpin granitoitik kayaçları yer almaktadır. Kaledoniyen (?) orojenezi ile orta basınç/orta-yüksek sıcaklık koşullarında bölgesel başkalaşım geçiren kayaçlar, dört evreli plastik deformasyona uğramışlardır. Bunlar sırasıyla, (1) şistozite ve foliyasyon düzlemleri, (2) devrik veya yatık, izoklinal-dar kıvrımlar, lineasyon, buruşma klivajı ve lineasyonları ve kalem yapıları, (3) izoklinal-sıkışık ya da benzer kıvrımlar, lineasyon, buruşma klivajı ve lineasyonlan ve kalem yapıları ve (4) geniş paralel kıvrımlar, buruşma klivajı ve lineasyonlarıdır. Çalışma alanında başkalaşım ve buna eşlik eden deformasyonlar, yörenin Permiyen öncesinde yükselmesiyle sona ermiştir. Alpin orojenezi esnasında Ocaklar ve Çeltikçi granitoidleri bölgeye yerleşmiştir. Kapıdağı Yarımadası kuzeyinde Ocaklar granitoidi içinde ve yaklaşık doğu-batı doğrultulu, intra-orojenik bir hareket ile gelişmiş bir kayma zonu belirlenmiştir. İncelenen bölgenin günümüzde, alçalma ve yükselme hareketlerinin etkisinde olduğu gözlenmiştir.Öğe Marmara Adası' nda ilerleyen bölgesel metamorfizma ile tektonik tarihçe arasındaki ilişki(1999) Aksoy, RahmiMarmara Adası'nda yüzeyleyen metamorfik kayaçların petrografik ve mikrodokusal özellikleri, bunların ayırtedilebilir üç metamorfik faza (M1, M2, M3) sahip olduğunu gösterir. İlk iki faz (M1, M2), ilerleyen tek bir bölgesel metamorfizmanın kısımlarını oluşturur. En son faz (M3), gerileyen metamorfizmayı temsil eder. Metamoıfitlerde tipik mineralojik değişimlerin saptanması sonucu, ilerleyen tarzdaki metamorfizmanın kuzeyden güneye doğru arttığı belirlenmiştir. Bu mineralojik değişimlere bağlı olarak bölgede üç metamorfik fasiyes zonu ayırtedilmiştir. Bunlar yeşilşist, epidot-amfibolit ve amfibolit fasiyes zonlarıdır. Fasiyes zonları genellikle DKD-BGB uzanımlı olup, bölgenin D2 deformasyon evresinde gelişen kıvrım eksen gidişlerine koşuttur. İndeks minerallerin oluşum koşullarının belirlenmesiyle ilerleyen bölgesel metamorfizmanın magmatik bir yay altında 3-6 kilobar basınç ve 400-600C sıcaklık arasında geliştiği ortaya konmuştur. Bu koşullar altında kayaçlar aynı zamanda dört evreli deformasyona uğramıştır.Öğe Neogene-Quaternary evolution of the Tefenni basin on the Fethiye-Burdur fault zone, SW Anatolia-Turkey(PERGAMON-ELSEVIER SCIENCE LTD, 2016) Aksoy, Rahmi; Aksarı, SüleymanThe Fethiye-Burdur fault zone (FBFZ) is a complex belt of major break in the southwestern Anatolia. A number of basins occur within the FBFZ. The Tefenni basin is one of the NE-SW trending basins located in the central part of the FBFZ. The basin is 10-20 km wide and 60 km long. It contains two infills of fluvial, lacustrine and alluvial fan deposits from late Miocene to Recent. The older and folded infill rests on the pre-middle Miocene basement rocks with an angular unconformity and consists of fluvial and lacustrine sediments. The younger and undeformed Plio-Quaternary basin fill unconformably overlies the older basin fill and is composed predominantly of conglomerate, mudstone, silt, clay and recent basin floor sediments. The Tefenni basin is controlled by a series of NE-SW trending left lateral oblique-slip normal faults along its margins. The Tefenni and Murseller faults bound the northwestern margin of the basin and the Kemer fault bounds the southeastern margin of the basin. The basin is also cut by NE-SW striking major and NW-SE, N-S and E-W striking small scale normal faults. Structural analyses in the basin show that NE-SW-trending contraction stress regime ended by Pliocene and was followed by NE-SW-trending extension from Pliocene onward. (C) 2016 Elsevier Ltd. All rights reserved.Öğe NEOTECTONIC FEATURES OF THE CAVUSCUGOL GRABEN (CENTRAL ANATOLIA, TURKEY)(INT SCIENTIFIC CONFERENCE SGEM, 2008) Huseyinca, M. Yavuz; Aksoy, Rahmi; Ince, IsmailThe aim of this study is to elucidate the neotectonic characteristics of the Cavuscugol graben. The Cavuscugol graben is 3-8 km wide 28 km long. It is a N-S trending actively evolving extensional structure containing infills of fluvial sediments of Pliocene-Quaternary age. The Cavuscugol graben is bounded on both sides by oblique-slip normal faults. These faults trend N-S and named as Ilgin Fault on the west and Tekeler Fault on the east. The footwall side of the faults are composed of the pre-Late Cretaceous metamorphic rocks and the Miocene-Pliocene fluviolacustrine sediments. Field studies indicated that the graben has been developed as a result of E-W extension since Upper Pliocene.Öğe Reply to discussion by M. C. Alcicek et al. on "Neogene-Quaternary evolution of the Tefenni basin on the Fethiye-Burdur fault zone, SW Anatolia-Turkey", Journal of African Earth Sciences, 118, 137-148, by R. Aksoy and S. Aksari(PERGAMON-ELSEVIER SCIENCE LTD, 2017) Aksoy, Rahmi; Aksarı, Süleyman[Abstract not Available]Öğe Selimiye (Milas, Muğla) kuzeyinde Menderes Masifi’nin mesoskopik tektonik özellikleri(Selçuk Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, 2004) Aksoy, RahmiBeşparmak Dağlarõnõn güneyinde Selimiye (Milas, Muğla) dolayõnda Menderes Masifi, Üst Devoniyen-Üst Permiyen yaşlõ metamorfitler ile Üst Oligosen yaşlõ gnayslardan oluşur. Bu çalõşmada masifin bölgesel metamorfizmasõna eşlik eden deformasyon evreleri saptanmõştõr. Yüksek amfibolityeşilşist fasiyesinde bölgesel metamorfizma geçiren Paleozoyik yaşlõ metamorfitler dört evreli sünümlü deformasyona uğramõştõr. İlk deformasyon evresinde bölgesel başkalaşõm olaylarõna bağlõ olarak yapraklanma ve foliyasyon düzlemleri gelişmiştir. Bunu izleyen deformasyon evrelerinde ise kayaçlar B2=K 26°D,50°GB ve B3=K 66°B,60°GD konumlarõnda çok evreli olarak kõvrõmlanmõşlardõr. İncelenen sahanõn Miyosen den itibaren yükselmeler, alçalmalar ve blok faylanmalar şeklindeki kabuk devinimlerinin etkisinde olduğu gözlenmiştir.Öğe Strain Analysis of the Kapıdağı Peninsula Shear Zone in the Ocaklar Granitoid, NW, Turkey(1998) Aksoy, RahmiKapıdağı Yarımadası kayma zonu yarımadanın kuzey sahiline az çok paralel olarak uzanan, batı-kuzeybatı yönelimli, dikçe eğimli, sol yönlü bir zondur. Görünür uzunluğu 28 km olan kayma zonu, batıda Rikoz Burnu'ndan başlayarak doğuda Çakıl köyü kuzeyine doğru uzanır. Ocaklar Granitoidi içinde granit intrüzyonu ile çağdaş bir makaslama hareketi ile gelişmiş kayma zonunun kantitatif deformasyon analizi sunulmuştur. Granitoidler içindeki deforme otolitler deformasyon belirteci olarak kullanılmıştır. Zon boyunca 66 asalanda otolitlerin uzun, orta ve kısa eksenleri ölçülmüş; bu ölçümlerden kayma deformasyonu (\gamma) ve deformasyon elipsoidinin uzun eksen boyuncaki uzama miktarları (e_1) hesaplanarak zonun deformasyon haritaları hazırlanmıştır. Bu haritalar, kayma deformasyonu ve uzama miktarı değerlerinin zonun merkezine doğru ve ayrıca zonun uzunluğu boyunca arttığını gösterir. Yapraklanma ve deformasyon dağılımının şekli, zon içindeki deformasyonun sabit laminer bir akım ile gerçekleştiğini belgeler. Zon içinde sol yönlü kayma hareketini belgeleyen özellikler bulunmuştur. Elde edilen deformasyon profilinden zon boyuncaki sol yönlü yerdeğiştirme 14,7 km olarak belirlenmiştir.