Yazar "Alkan, Resul" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Alman Dışişleri Bakanlığı Belgelerinde Türk-Alman İttifakı Yorumları 1925-1926(Selçuk Üniversitesi, 2021) Alkan, ResulBirinci Dünya Savaşı?nda Türk-Alman ittifakının kilit noktalarında görev almış olan diplomat ve subayların yayınladıkları eserler ve yorumlar 1920?li yıllardan itibaren iki ülke arasında gerçekleşen ortak yakın tarih tartışmalarının ana ekseninde yer almıştır. Birinci Dünya Savaşı?nın başlangıcında Osmanlı Devleti?nin Berlin Büyükelçisi Mahmud Muhtar Paşa?nın hatıratı ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk?ün mülakatı, makalemizin içeriğini oluşturan kaynaklardandır. Hatıratlarında, gerek Mustafa Kemal Atatürk gerekse Muhtar Paşa, Türk-Alman ittifakının dönemin askeri ve politik gelişmeleri dikkate alındığında Osmanlı için kaçınılmaz bir tercih olduğunu, fakat savaş öncesi ittifak kararının Enver Paşa tarafından tek başına verilmiş olması ve savaşın başlangıcıyla beraber- Osmanlı Devlet adamlarının onayı çervesinde- Osmanlı ordusunun kararlarının Alman askeri heyet mensupları ve generallerin tercihlerine terk edildiğininin ve ordu içerisinde alınan kararların Milli menfaatlere uygun kararlar olmadığının altını çizmektedir. İttifak tartışmalarının iki ülke basını tarafından bir siyasi polemiğe dönüştürülmesine engel olan Alman Büyükelçi Rudolf Nadolny, Türkiye ile Almanya arasında 1920?li yılların ortalarından itibaren gelişmekte olan ekonomik ilişkilerin bu tartışmalardan zarar görmemesi icin özel bir hassasiyet göstermiş ve tartışmaların daha da büyümemesi adına taraflarla yakın ve yapıcı bir diyalog kurmuştur. Makalemizin kapsamında incelenen eserlerden yola çıkarak Türk tarafindan ve Alman tarafindan ortaya atılan iddaları kuruluş aşamasında olan iki ulus devletin tarih yazımının bir parçası olarak yorumlayabiliriz.Öğe Die "Türkische Post": Türkiye’de Bir Nazi-Propaganda Gazetesi ve Matbuat Umum Müdürlüğü(Selçuk Üniversitesi, 2019) Alkan, ResulBasın iktidar ilişkileri, araştırılan dönemin sansür pratiklerini ortaya koyması açısından önemli veriler sunmaktadır. Gerek 19. yüzyılın son çeğreğinden itibaren Osmanlı Devleti’nde gerekse Türkiye Cumhuriyet’in tek partili iktidar döneminde varolan siyasi oteritenin yönlendirmelerinın gölgesinde devam eden bir basın hayatı söz konusuydu. İkinci Dünya Savaşı esnasında da çıkartılan yasaların yardımıyla dönemin basın ve yayın hayatı daha yoğun bir şekilde kontrol altına alınmaya çalışılmıştır. Bu durum sadece Türk basını için geçerli değildi. Türkiye’de yabancı dillerde yayınlanan günlük ve haftalık gazetelerde ancak dönemin iktidarının yönlendirmeleri ve direktiflerini dikkate alarak ayakta kalabilme şansına sahiplerdi. Buna ek olarak yayın politikalarını belirlerken Türkiye’nin iç ve dış politik hassasiyetlerine uygun bir dil kullanılmasını da elzem kılmaktaydı. Bu bağlamda Türkische Post gazetesi genel yayın felsefesiyle uyuşmayan bir durumla karşı karşıyaydı, çünkü gazetenin öncelikli amaci özellikle 1933’den itibaren zaman zaman Türkiye’nin dış politikası ile ayrışan Alman tezlerini savunma ve Alman propagandasını sayfalarında yoğun bir şekilde işlemekti. Gazetenin Almanya ile olan yakın münasebeti Türk makamlarının dikkatini Türkische Post ve matbaasının üzerinde olmasına ve burada cereyan eden faaliyetlerin yakından takibini gerektirmekteydi. Bu çalışma, Alman arşiv belgelerinin ışığında Türkische Post gazetesinin pekte bilinmeyen tarihine ışık tutmasının yanı sıra bu gazetenin İkinci Dünya Savaşı esnasında Türk makamları ile, özellikle de Türk basınının içerik kontrolünden sorumlu kurum olan Matbuat Umum Müdürlüğü ile münasebetlerini konu edinmektedir. Daha öncesinde ise şu sorulara cevap aranacaktır: Türkische Post’un kurulma amacı neydi ve gazete yönetimi Almanya’nın hangi kurum ve kuruluşlar ile irtibat halindeydi? Gazetenin yazı işlerinde hangi Türk ve Alman gazeteciler çalışmaktaydı? Konunun aydınlatılmasına yardımcı olan kaynaklar ise Alman Dışişleri Bakanlığı’nda bulunan diplomatik misyon belgeleri, Alman Büyükelçi Rudolf Nadolny’nin hatıratı ve Türkische Post gazetesinin 1937-1944 yılları arasında genel yayın yönetmenliği görevinde bulunmuş Eduard Schaefer’in Istanbul’dan Berlin’e bağlı bulunduğu kurum için yazdığı raporlar gibi birincil elden Almanca kaynaklardır. Konumuz ile alakalı Türk arşiv belgeleri ise nitelik ve nicelik bakımından oldukça sınırlı sayıda kalmıştır.