Yazar "Arslan, Sevim" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 1 / 1
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Resmin Dokunması(Selçuk Üniversitesi, 2012) Arslan, Sevim14-19. yüzyıllar arasında özellikle Kuzey Avrupa’dan başlayarak tüm Avrupa’ya yayılan “tapestry” geleneği tekstil sanatı içinde son derece önemli ve ayrıcalıklı bir yere sahiptir. Tekstillerin baş tacı olarak kabul edilen tapestryler gücün, zenginliğin sembolleri ve bir statü göstergesi niteliğine sahiptir. Avrupa kiliselerinin ve saraylarının en önemli iç mekân dekorasyon unsuru olan tapestrylere sahip olma ayrıcalığı sadece varlıklı kişiler ve özellikle kraliyet ailesine aittir. Siparişlere ve mimariye bağlı olarak son derece büyük ebatlarda, tek parça ya da birden çok parçadan oluşan setler halinde üretilmişlerdir. Genellikle figüratif özelliklere sahip olan kompozisyonlar, av sahneleri, manzara, alegorik tasvirler, dinsel ve mitolojik konulardan oluşmaktadır. Avrupa’nın birçok bölgesinde üretim merkezleri olan tapestryler 15-18. yüzyılda altın çağını yaşamıştır. Önemli üretim merkezleri arasında Flandra, Arras, Brüksel, Tournai, Gobelins, Beauvais ve Aubosson atölyeleri bulunmaktadır. 19. yüzyıldan itibaren sanayi devrimi ile birlikte önemini ve gücünü kaybeden tapestry üretimi giderek kaybolmuştur. Yüzyılın sonlarında William Morris’in öncülük ettiği Art&Crafts (Sanat ve Zanaat) hareketi tapestry üretiminin yeniden canlanmasına önemli katkı sağlamıştır. Avangard ve modernizmin getirdiği modern sanatın hareketlerine bağlı olarak ortaya çıkan değişim sürecinde, tapestry geleneği dönemin öncü sanatçılarının dikkatini çeker ve sanatçılar tablolarını tapestry tekniğinde dokutmaya başlar. İşlev ve amaç bakımından tapestry geleneğinden kopmuş olsalar da bu dokumalar 20. yüzyılın tapestrylerini oluşturmaktadır. Bu makalede, geleneksel tapestrylerin değişim süreci, nedenleri, amaçları ve sonuçlarının tartışılması ve değerlendirilmesi amaçlanmaktadır.