Yazar "Aslan, Yunus" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Anadolu Selçuklu Dönemi Yapılarında Motifleşen Türk Damgaları(Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2022) Aslan, Yunus; Duran, RemziBu çalışma, Selçuklu Dönemi Anadolu mimarisinde motiflere dönüşmüş olan aidiyet, kutsallık, boy-soy birliği ifadeleri olan Türk damgaları üzerinedir. Araştırmamız altı bölümden meydana gelmektedir. Birinci bölüm olan Giriş bölümünde, konunun tanımı ve önemine, kullanılan yöntemlere ve konu ile ilgili kullanılan kaynaklara değinilmiştir. İkinci bölüm olan "Türk Damgaları" bölümünde, damgaların anlam olarak neleri ifade ettiğine ve kullanım alanlarına, köken olarak dayandıkları Anadolu ve Anadolu dışındaki kaya resimlerine, maddi ve yazılı damga kaynakları ile beraber damgaların tarihsel durumuna ve son olarak damgaların zaman içindeki dönüşüm ve farklılaşmalarına değinilmiştir. Üçüncü bölümde katalogda inceleyeceğimiz ve Anadolu'da örneklerini bulduğumuz ortak (üst) damgalar, boy damgaları ve harf damgalar, kendi başlıkları altında tanımlanmaktadır. Bu bölümde damgaların kökenleri, gelişimi ve anlamları hakkında bilgiler verilmektedir. Asıl katalog bölümümüz olan dördüncü bölümde, alfabetik olarak sıraladığımız, Anadolu Selçuklu'nun hüküm sürdüğü illerde yer alan, motifleşmiş damgalar tanımlanmaktadır. Damga türleri italik başlıklar ile verilmiş olup, tanımlama sırasında, damgaların yapıdaki yerleri, hangi malzemeye hangi teknikte uygulandıkları açıklanmaktadır. Yazım sırasında ismi ilk defa geçen yapının genel özellikleri, dipnotlar aracılığı ile kısa bilgiler şeklinde verilmektedir. Bir sonraki bölüm olan, değerlendirme bölümünde, ilk alt başlıkta Anadolu'da yer alan damga türlerinin, toplu bir değerlendirmesi yapılmıştır. Daha sonra yapılar üzerinde damgaların hangi mimari elemanlarda, hangi konumda yer aldığı ve süslemeler ile beraber kullanımlarına değinilmiştir. Tespit edilen yapılardaki motifleşen damgaların malzemeleri ve yapım teknikleri hakkında bilgi verilmiştir. Ardından, Oğuz boylarının tarihçesi ve Anadolu'ya geliş aşamalarından bahsedildikten sonra motifleşmiş damgaların yer aldığı Anadolu Selçuklu dönemi yapılarının kronolojik gelişimi işlenmiş ve buna yönelik bir değerlendirme yapılmıştır. Son başlıklarda ise damgaların soyut ve somut anlamlarından bahsedilerek, damgaların yapılış nedenleri ve damgaları meydana getiren unsurlar hakkında sorgulama yapılmıştır. Sonuç bölümünde, konunun kısa bir özetinden sonra, motifleşmiş damgaların mahiyetine değinilmiş ve motifleşmiş damgalar ile ilgili, Anadolu ölçeğinde, çıkarımlar yapılmıştır. Son olarak amacımız ve öne sürdüğümüz tez açıklanarak, araştırmamız sonuca ulaşmıştır.Öğe Kırşehir merkez Türk devri yapılarında taş süsleme (13-4.yüzyıl)(Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2018) Aslan, Yunus; Baş, AliBu tez çalışmasında, Kırşehir il merkezinde bulunan 13-14. yy. tarihleri arasında inşa edilmiş olan mimari yapıların taş süslemeleri incelenmiştir. Çalışma kapsamında iki cami, dört türbe ve bir medrese olmak üzere yedi örnek incelenmiştir. Yapılardan birisi Beylikler, diğer altısı ise Anadolu Selçuklu devrine aittir. Yapılan çalışma bahsi geçen yapıların taş süslemelerinin ayrıntılı olarak incelenmesini ve analizini içermektedir. Birinci bölüm "Giriş" bölümü olup, bu başlık altında: Konunun Tanımı, Sınırları ve Önemi, Yöntem, Konu İle İlgili Yayın ve Araştırmalar, Kırşehir Tarihçesi ve 13-14. Yüzyıl Taş Süslemeciliği gibi konular ele alınmıştır. İkinci bölüm tezin asıl konusunun işlenmiş olduğu bölümdür. "Kırşehir Merkez Türk Devri Yapılarında Taş Süsleme (13-14. Yüzyıl)" başlığı altında yapıların süsleme özellikleri tanımlanmıştır. Yapılar kendi başlıkları altında kronolojik olarak verilmiştir. Bu kronolojik sıralamada, yapıların ilk inşa tarihleri göz önünde bulundurulmuştur. Yapı süslemeleri tanımlanırken yapının dışından içine doğru ilerleyen bir sıra izlenmiştir. Gerekli görülen noktalarda kaynaklara başvurulmuş ve bu kaynaklara dipnotlarla gönderme yapılmıştır. Yapılan incelemeler çizim ve görsellerle desteklenmiştir. Üçüncü bölümde "Karşılaştırma" başlığı adı altında Kırşehir taş süslemelerinin Kırşehir özelinde ve Anadolu çapında benzerlerine değinilmiştir. Dördüncü bölümde süslemeler; "Değerlendirme" ana başlığı altında süsleme türleri bakımından sınıflandırılarak ve analiz edilerek değerlendirilmiştir. Beşinci bölüm ise "Sonuç" kısmıdır. Bu bölümde konu tümüyle özetlenerek senteze ulaşılmıştırÖğe Türk Sanatında “Cennet” Damgası ve Türk Kültüründe Sekize “8” Yüklenen Anlamlar(Selçuk Üniversitesi, 2021 Nisan) Aslan, Yunus; Duran, RemziSayıların, matematikteki karşılıklarının ve kullanımının yanı sıra sayılara yüklenen kültürel ve sembolik anlamlar da oldukça önem arz etmektedir. Bu bağlamda sayılara yüklenen anlamlar, dolayısıyla sayı sembolizmi, çeşitli dini metinlerde, mitlerde ya da destanlarda karşımıza çıkmaktadır. Türk mitolojisinde sekiz “8” genellikle dünyanın köşeleri, kutsal bir ağaç ya da gök katmanlarıyla beraber anılmaktadır. Sekiz sayısı, Türk kültüründe eskiden beri kullanılan “bir, üç, yedi, dokuz, otuz, kırk, kırk bir, yetmiş, doksan” gibi sayıların yanında, daha nadir bir kullanıma sahiptir. Sekiz sayısına yüklenen anlamlar, arasında en çok öne çıkan Cennet temsilidir. Türk mitolojisinde yaratılan ilk ağacın dokuz kollu olduğu, kollardan birinin Tengri’nin kapısının önüne, diğerleri ise sekiz köşeli olduğuna inanılan dünyanın sekiz köşesine uzanmaktadır. İslami bağlamda sekiz Cennet kapısından yola çıkılarak, “sekiz Cennet” ibaresi önem kazanmaktadır. Sekiz sayısının sembolik olarak sanata yansımalarının bizim tanımlama ve isimlendirmemizle “Cennet” damgası özelinde şekillendiği görülmektedir. Cennet damgası, sekiz sayısıyla bağlantılı olarak özellikle Orta Çağ Türk İslam mimarisinde, geometrik süslemelerle birlikte, motifleşmiş biçimde karşımıza çıkmaktadır. Türk kültürünün etkisi ile saygın bir konumda olan damga, İslam sanatında yaygın olarak kullanılmaktadır. Kendi içinde alt tiplere sahip olan bu damga, pek çok yapıda karşımıza çıkmaktadır. Bu çalışma, tarihi süreçte sekiz sayısına yüklenen farklı anlamlar ve Cennet damgasının Türk sanatındaki kullanımı üzerinedir.Öğe Türk Sanatında “Tanrı” ve “Cennet” Damgalarının Beraber Kullanımı Üzeri?ne(Selçuk Üniversitesi, 2022 Nisan) Aslan, Yunus; Duran, Remziİnanış noktasında, Tanrı ve Cennet gibi kavramlardan her biri genellikle semavi dinlere inanan kişilerin karşılaştığı öncelikli kutsal kavramlardandır. Bu iki kavramın sanata yansımaları, soyut birer kavram oldukları için, semboller yoluyla olmak durumundadır. Türk sanatında yer alan sembolik işaretlerin kullanımı, damga vurma geleneği ile doğrudan bağlantılıdır. Damga, Türk devletlerinin ve halklarının kendi benliklerini yansıttığı simgeler olarak, hemen her türlü malzemede kullanılmıştır. Türk sanatında karşılaşmış olduğumuz Tanrı ve Cennet damgalarının beraber kullanımı, Orta Asya’dan ve İran bölgesinden Anadolu’ya kadar, yoğunlukla mimari gelenek yoluyla taşınmıştır. Çalışmamızda örneklerle izlerini takip ettiğimiz bu kutsal geleneğin taş, alçı, tuğla, kerpiç, çini gibi pek çok malzemede, ince bir işçilikle uygulandığını görmekteyiz. Birer sanat eseri olarak üretilmiş bu damgaların beraber kullanımı, Cennet ve Tanrı kavramlarının, insan zihnindeki anlamlarının benzerlik göstermesi ile yakından ilgilidir. Bu çalışmada, Türk damgalarından kutsallık ifade eden Tanrı ve Cennet damgalarının beraber kullanımı, anlam noktasında irdelenmiş ve sorgulanmıştır.