Yazar "Aytekin, Halil" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Asiya Cebbar’ın Baba Evinde Bana Yer Yok adlı eserinde sömürge kültürü ve müslüman kadının yaşadığı zorluklar(Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, 2016) Aytekin, HalilAsiya Cebbar’ın Baba Evinde Bana Yer Yok adlı eserinde, yazar/anlatıcı, hafızasına yeniden dönerek çocukluk, ergenlik ve yetişkinlik anılarını zihninde canlandırır. Bu anlatı sırasında babası özellikle onun çocuk bilincinde ve daha sonraki yaşantısında önemli bir rol oynar. Bazen taş yürekli bir sansürcü olur, bazen de özgürlükçü olur. Ama yine de Asiya ona gizliden gizliye bir hayranlık duyar. Babasının bu belirsiz tavırları içinde kendini şekillendirmeye çalışır. Aslında Asiya Cebbar, kendi anıları arasında Fransız sömürgesi altında kalmış ülkesinin en önemli iki sorununa değinmeye çalışmaktadır. Birisi dayatılan sömürge kültürünün sonucu olarak ortaya çıkan kimlik sorunu, diğeri de Cezayir kadınının özgürlük mücadelesidir. Sömürge altında olsun veya sömürgeci ülke içinde olsun, insanlar, iki dil ve iki kültür arasında ne yapacaklarını, nasıl davranacaklarını bilememekte, doğal olarak kimlik bunalımı içinde boğulmaktadırlar. Asiya, yaşadığı toplumda kadının maruz kaldığı sıkıntıları kendi penceresinden gözler önüne sermeye çalışır. Hakim kültürün giyim tarzı, alışkanlıkları, dinî inanış ve değer yargılarıyla beslenirken, yatılı okulda okuduğu kitapların tesiri ve yurttaki Avrupalı kız arkadaşlarının yaşam anlayışlarıyla bambaşka bir dünyanın varlığını keşfeder, özgürlüğü tadar. Yazar, sömürgecilerin baskısıyla çok büyük değişimlere zorlanan Cezayir toplumunda, kendi hayatını resmederek kadının özgürleşmesinde öncü rolü üstlenmiştir.Öğe Çocuk Edebiyatında Ölüm Teması(Selçuk Üniversitesi, 2008) Aytekin, HalilÇocuk edebiyatı eserleri ele aldıkları konularıyla bir anlamda çocuğu hayata hazırlama işlevi üstlenirler. Çocuklar bu eserlerdeki kahramanlarla kendilerini özdeşleştirir, hayatın acı ve tatlı gerçeklerini anlamaya çalışırlar. Bu gerçekler arasında ölüm de yerini alır ve çocukların bu acı olayı kavramasına, anlamasına yardımcı olunmaya çalışılır. Okuduğu hikâyelerde geçen ölüm olayları karşısında çocuk onu anlamakta çok zorlansa da yavaş yavaş anlamaya başlar ve artık eskisi gibi korku duymaz. Kimi eserlerde ölüm; sonsuz uykuya dalmak, hayatın tam ve kesin olarak sona ermesi, bazen bir mükâfat, ortadan kalkma, yok olma gibi değerlendirilirken kimisi de yeni bir hayatın başlangıcı, göğe yükselme, kurtuluş veya tanrının yanına sığınma olarak görülür. Bu açıklamalar karşısında ölüm hakkında bilgilenen ve onu hayatın bir gerçeği olarak kabullenen çocuk yaşama daha sıkı sarılır. Bu eserler hayatın tüm güçlüklerine karşın yaşam tezini daha canlı tutma amacını güder.Öğe L’Echo de la Violence en Milieu Scolaire Dans le Roman Intitulé Un Elève De Trop de Julia Jarman(Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, 2019) Aytekin, Halil; Bachri, ChadaDans le présent article, nous avons essayé d’aborder la conception de la violence entre élèves à l’école. Le choix de ce sujet n’était pas au hasard. Car, chacun de nous peut à tout moment être exposé à tout genre de violence soit verbal, physique, psychologique, social ou sexuel. Comme nous avons le souci de ne pas pouvoir traiter ces phénomènes si importants d’une façon adéquate, nous avons choisi de nous limiter dans l’exclusion et la violence entre élèves qui est le thème principal du roman que nous avons tenté d’analyser. Dans Le roman intitulé « Un Élève de Trop » écrit par Julia Jarman, nous avons examiné le thème de la violence en mettant en évidence l’histoire de Danny, le personnage principal du roman, qui subit toutes sortes de violence à l’école ou à l’extérieur. Dans cette histoire, l’exclusion, le harcèlement et l’isolement arrivent à un niveau incontrôlable, les cinq élèves harcèlent Danny au point qu’il veuille mourir. L’histoire de Danny nous a permis d’une part de mettre le doigt sur les causes de la violence et ses effets affreux et d’autre part d’attirer l’attention sur le fait que les familles et les établissements scolaires s’y sensibilisent. La violence en milieu scolaire est un phénomène universel dont les conséquences sont préjudiciables non seulement aux enfants, mais aussi à l'ensemble de la société. De ce fait, tout le monde doit être sensible à ce danger. Pour mener ce travail qualitatif, nous avons utilisé la méthode de l’analyse du document.Öğe Voltaire'in eseri Zadig'te adalet ve mutluluk arayışı(Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, 2017) Aytekin, HalilAydınlanma çağı Filozofları arasında yer alan Voltaire, ileri sürdüğü farklı görüşleriyle çağına damgasını vurmuş bir düşünürdür. Onun ilginç yanı evrenselliğinden ileri gelmemektedir. O, daha çok bilgi ve yaratıcılığıyla öne çıkmış birisidir. Voltaire’in idealizmi kişilik özelliklerinden ziyade daha çok duyguda anlamını bulmuştur. Yaşamı boyunca mücadele ruhunu hiç kaybetmemiştir. Özellikle akıl, özgürlük, adalet, eşitlik gibi temel değerleri hakim kılma uğruna her şeye ve herkese karşı direnmiştir. Düşünceleriyle her daim hoşgörüsüzlüğe ve kilisesin siyasal etkisine karşı çıkmıştır. Akıl dışı olan tüm Hıristiyan dogmalarına karşı savaş vermiştir. Uğruna savaş verdiği evrensel değerler bugün bile konuşulmakta ve insanlığın gelişmesine katkı sağlamaktadır. Voltaire, eserle aynı adı taşıyan kahramanı Zadig’i, masal anlatısının kendisine verdiği fırsatlarla birçok deneyimden geçirir. Onu hayatın tüm zorluklarıyla yüzleştirir. Zadig zaman zaman başına gelenleri anlamakta zorluk çeksede kendisine sunulan yeni çıkış yolları sayesinde yeniden hayata dönmeyi başarır. Zaman geçtikçe kendisini kaderinin yönlendirdiğine inanmak zorunda kalır. Bu çalışmamızda Zadig’te adalet ve mutluluk arayışını ele almaya çalışacağız.