Yazar "Bal, Ramazan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Hiperpolari?zasyon Sonrası Potansi?yeli?n Fare, Sıçan ve Helix Aspersa'nın Bazı Si?ni?r Hücreleri?nde Elektri?ksel Si?nyal Oluşumundaki? Rolunün Araştırılması(Selçuk Üniversitesi, 2001 Nisan) Bal, RamazanBu çalışmada çift ve keskin uçlu mikroelektrot ile patch clamp metodları kullanılarak fare cochlear çekirdeği, siçan Colliculus inferiore'nin ve Helix aspersa'nın subözafagiyal ganglion'unda bulunan sinir hücrelerinin hücre içi membran kayıtları in vitro olarak ölçüldü. Bu sinir hücrelerinde hiperpolarizasyon sonrası potansiyelin (AHP), hızlı (fAHP), orta (m-AHP) ve yavaş (s-AHP) olmak üzere üç fazdan oluştuğu ve bazen de depolarizasyon sonrası potansiyelin (ADP) oluştuğu belirlendi. Hiperpolarizasyon sonrası derinliğinin, sinir hücresinin tipine bağlı olarak değiştiği (25 mV kadar büyük olabildiği) gözlendi. Hiperpolarizasyon sonrası potansiyelin olası fizyolojik rolü, membranın katot akım enjeksiyonu öncesi anot akımla hiperpolarize edilerek araştırıldı. Sonuç olarak, anot akım uygulamasının, sinir hücrelerinin meydana getirdiği ateşleme patternlerinde değişime neden olduğu gözlendi.Öğe Noradrenali?n'i?n Fare Cochlear Çeki?rdeği?ndeki? Stellate Hücreleri?ni?n Akti?vi?teleri? Üzeri?ne Etki?si?(Selçuk Üniversitesi, 2001 Aralık) Bal, RamazanBu çalışmada, noradrenalinin cochlear çekirdekteki stellate hücrelerinin aktiviteleri üzerine etkilerinin incelenmesi amaçlandı. Fare cochlear çekirdeğinde yer alan stellate hücrelerinden tüm hücre patch clamp tekniği ile hücre içi kayıtlan in vitro koşullarda alındı. Stellate sinir hücrelerinin dinlenim zar potansiyeli -61.3 ±3.3 mV (n= 18) ve zar direnci 210 ± 21 MC2 (n=18) olarak ölçüldü. Perfuzyon solüsyonu içerisinde uygulanan noradrenalinin (100 µM), dinlenim zar potansiyelini 26.1 ± 4.1 mV (n=5) değerinde depolarize ettiği gözlendi. Bazı hücrelerde dinlenim zar potansiyeli daha da depolanze olarak hücrenin tamamen sessiz kalmasına neden oldu. Ramp voltaj protokolü kullanarak yapılan çalışmalarda, noradrenalinin potasyum akımını azalttığı bulundu. Sonuç olarak, noradrenalinin sinir hücrelerinin potasyum akımlanını azalttığı ve dolayısıyla hücrelenn kendiliğinden oluşan aktivitelerinin artmasına neden olduğu belirlendi.Öğe Tavşanlarda Deneysel Hiperkalemi?de Salbutamol'ün Serum Potasyum Düzeyi? ve Elektrokardi?yografi?k Parametreler Üzeri?ne Etki?leri?(Selçuk Üniversitesi, 2002) Bal, Ramazan; Durgut, Ramazan; Çelik, SefaBu çalışmada materyal olarak 12 Yeni Zelanda tavşanı kullanıldı. Hayvanlar pozitif kontrol (n=6) ve salbutamol grubu (n=6) olmak üzere ikiye aynidi. Deneysel hiperkalemi oluşturmak için tavşanlara 300 mM konsantrasyondaki KCI çözeltisi (izotonik NaCl içerisinde) 0.5 ml/kg/dk hızda 15 dakika süre ile v. auricularis'den infüzyon şeklinde verildi. Salbutamol grubu tavşanlara mililitresinde 6 µg salbutamol içeren izotonik salin solüsyonu, 0.35 ml/kg/dk dozunda 30 dakika süre ile infüze edildi. Pozitif kontrol grubu tavşanlara ise 15. dakikadan sonra sadece izotonik NaCl solusyonu verildi. Tavşanların EKG çe- kimleri ilk 45 dakikalık sürede her 3 dakikada, 45. dakikadan sonra ise sadece 60 ve 90, dakikalarda yapıldı. Her iki gruba alt tavşanların ilaç verilmeyen kulağın venasından 0, 15, 30, 60 ve 90. dakikalarda kan alındı ve serum ömeklerinde potasyum analizleri yapıldı. Tavşanların deney öncesi serum potasyum düzeyi yaklaşık olarak 3.9 mmol/L olarak bulundu. Po- tasyum infüzyonu ile bu değer 6.5 mmol/L'nin üzerine çıkartıldı. Salbutamol uygulamasıyla serum potasyum düzeylerinin deney öncesi değerlerine döndüğü ve potasyumun EKG'de meydana getirdiği değişikliklerin (P dalgasında düzleşme QRS'te genişleme ve bradikardi) düzeldiği saptandı. Buna karşın pozitif kontrol grubunda ise serum potasyum düzeyindeki artışın devam ettiği ve EKG değişikliklerinin normal değerlere dönmediği belirlendi. Sonuç olarak, 32-agonisti olan salbutamolün hiperkalemi olgularında sağaltım amaçlı kullanılabileceği kanısına varıldı.