Yazar "Bedel, Ahmet" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe The effect of interpersonal problem solving skills training on theadolescents’ constructive problem-solving level and the level of Trait Anger(2012) Bedel, Ahmet; Arı, RamazanBu araştırmanın amacı, kişiler arası sorun çözme beceri eğitiminin ergenlerin yapıcı problem çözme becerilerine ve sürekli öfke düzeylerine etkisini incelemektir. Araştırmada ön test son test kontrol gruplu deneme deseni kullanılmış olup, deneme grubunda 13, kontrol grubunda ise 15 denek yer almıştır. Verilerin toplanmasında Kişiler Arası Problem Çözme Envanteri ve Sürekli Öfke Ölçeği kullanılmıştır. Deneklerin ön test son test puan farklarının anlamlılığı Mann Whitney U testi ile analiz edilmiştir. Araştırma bulguları, kişiler arası sorun çözme beceri eğitiminin, deneme grubunda yer alan ergenlerin yapıcı problem çözme beceri düzeylerinin artmasında, sürekli öfke düzeylerinin azalmasında anlamlı düzeyde etkisinin olduğunu göstermiştir.Öğe Ergenlerde Başa Çıkma Stratejileri ile Öznel İyi Oluş arasındaki İlişkiler(Selçuk Üniversitesi, 2015) Işık, Erkan; Bedel, AhmetInterpersonal problem solving is a natural component of a person’s life. During adolescence, coping with experienced problems efficiently is one of the critical developmental tasks. These coping strategies differ from person to person. Previous research demonstrated that coping strategies are closely associated with psychological health. With this respect, the purpose of the current study was to examine the prediction of coping strategies of adolescents’ satisfaction with family relationships, positive affectivity, life satisfaction, and satisfaction with the relationship with significant others. The findings of the current study are expected to have a significant contribution for the developmental and preventive guidance and counseling activities targeted at adolescents’ developmental adaptation problems for the literatüre of “coping strategies” and “subjective well-being.” Research is conducted with survey method. The universe of the research was comprised of secondary and high school students in the city center of Konya. Kidcope Adolescent Version (Spirito, Stark & Williams, 1988; Bedel, Işık & Hamarta, 2014) and Adolescent Subjective Well-being Scale (Eryılmaz, 2009) were completed by 400 secondary and high school students selected by random cluster sampling method. Statistical analyses were conducted with pearson moment coefficient and regression analyses. Results indicated that there were moderate positive correlation between active coping and satisfaction with family relationships, positive affect, life satisfaction, and satisfaction with relationship with significant others; moderate negative correlation between negative coping and satisfaction with family relationships and positive affect; weak negative correlation between negative coping and life satisfaction and satisfaction with relationship with significant others. Besides, significant predictors of subjective well-being were active and negative coping whereas avoidant coping was not a significant predictor. In the light of these findings, the crucial role of active coping which represents constructive and functional coping strategy in enhancing the subjective well-being levels of adolescents was underlined. Overuse of negative coping may affect adolescents’ adaptation levels and may damage their psychological integrity. Thus, individual and group activities are suggested within preventive guidance and counseling services for adolescents to develop constructive and functional problem solving skills.Öğe İlköğretim I. devre programlarındaki okuma yazma etkinliklerinde akranlarından geri kalan çocukların geri kalmalarına neden olan faktörler ve bunu önlemede stratejik yaklaşımlar(Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2003) Bedel, Ahmet; Sarı, Hakanİlköğretimde karşımıza çıkan en önemli sorunlardan biri okuma-yazma etkinliklerinde akranlarından geri kalan çocuklardır (Çelenk, 1999). Sarı'nın (2003) belirttiği gibi, okuma-yazma öğrencilerin diğer gelişim alanlarını da etkilemektedir. İlköğretim programlarındaki okuma-yazma ile ilgili hedefler, o yaştaki tüm öğrencilerin kazanabileceği şekilde belirlenmesine rağmen, ilk okuma-yazma etkinliklerinde bazı öğrencilerimizin başarılı olamadığı gözlenmektedir. Dolayısıyla bu araştırmanın amacı, okuma-yazma etkinliklerinde akranlarından geri kalan öğrencilerin geri kalmalarına neden olan faktörlerin ortaya çıkarılması ve bu faktörler ışığında öneriler geliştirilmesidir. Ayrıca bu alanda çalışma yapmayı planlayan diğer araştırmacılara da ışık tatmaktır. Bu araştırmada niteliksel araştırma yaklaşımı kullanılmıştır. Veriler araştırmacı tarafından geliştirilen "Yarı Yapılandırılmış Görüşme Formu" ile toplanmıştır. Elde edilen verilerin transkriptleri "Betimsel Analiz" yöntemiyle analiz edilmiştir. Bu araştırma sonucunda elde edilen bulgulara göre, 1. Gelişimsel özellikler öğrencilerin okuma-yazma etkinliklerindeki başarısında önemli bir etkendir. 2. Psikolojik ve ailevi nedenlerden kaynaklanan faktörler öğrencinin okuma-yazma etkinliklerindeki başarısını etkilemektedir. 3. Eğitim programlarının, eğitim ortamlarının ve yönetsel düzenlemelerin öğrencilerin okuma-yazma etkinliklerindeki başarısında önemli bir etken olduğu ortaya çıkmıştır. 4. Öğretmenin okuma-yazma etkinliklerindeki öğrenciye yaklaşımı öğrencinin bu etkinliklerdeki başarısında önemli bir faktördür. 5. Öğrencinin kendisinden kaynaklanan faktörler (Öğrencinin özür-engel durumu, farklı bir mahalli dil kullanımı) onların okuma-yazma etkinliklerindeki başarısında önemli bir etkendir. 6. Okuma-yazma etkinliklerinde akranlarından geri kalan öğrencilerin okuma-yazmayı gerçekleştirebilmelerinde kullanılan araç-gereçlerin, yöntem ve tekniklerin önemli bir yeri olduğu ortaya çıkmaktadır.Öğe Kişiler arası sorun çözme beceri eğitiminin ergenlerin sürekli öfke ve öfke ifade tarzlarına etkisinin incelenmesi(Selçuk Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2011-09-29) Bedel, Ahmet; Arı, RamazanBu araştırmanın amacı, kişiler arası sorun çözme beceri eğitiminin ergenlerin kişiler arası problem çözme becerilerine, sürekli öfke ve öfke ifade tarzlarına etkisini incelemektir. Araştırma, iki deneme ve kontrol gruplu ön test, son test ve izleme testi modeline dayalı deneysel bir çalışmadır. Araştırma, Konya ilinde ailelerinin yanında kalan ve yetiştirme yurdunda kalan aynı zamanda ortaöğretim kurumuna devam eden öğrencilerle gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın bağımlı değişkeni olan kişiler arası problem çözme becerisi Çam ve Tümkaya (2008) tarafından geliştirilen ?Kişiler Arası Problem Çözme Envanteri? ile ölçülmüştür. İkinci bağımlı değişken olan sürekli öfke ve öfke ifade tarzı Özer (1994b) tarafından Türkçe'ye uyarlaması gerçekleştirilen ?Sürekli Öfke ve Öfke İfade Tarz Ölçeği? ile ölçülmüştür. Araştırmada, Deneme I grubunda (ailelerinin yanında kalan) 13 öğrenci, Deneme II grubunda (yetiştirme yurdunda kalan) 8 öğrenci ve kontrol grubunda (ailelerinin yanında kalan) 15 öğrenci olmak üzere toplam 36 öğrenci yer almıştır. Deneme I ve Deneme II grubunda yer alan öğrencilere 11 oturumluk Kişiler Arası Sorun Çözme Beceri Eğitim Programı uygulanmıştır. Kontrol grubuna ise herhangi bir çalışma yapılmamıştır. Son test, eğitim programının tamamlanmasından hemen sonra, izleme testi ise eğitim programının tamamlanmasından on hafta sonra yapılmıştır. Araştırmanın sonuçları aşağıda verilmiştir: Araştırmada, kişiler arası sorun çözme beceri eğitiminin, deneme I grubunda yer alan deneklerin probleme olumsuz yaklaşma, kendine güvensizlik, sorumluluk almama puanlarının azalmasında, diğer yandan yapıcı problem çözme ve ısrarcı sebatkâr yaklaşım puanlarının artmasında anlamlı düzeyde etkisinin olduğu ve bu etkinin on hafta sonra da devam ettiği sonucu elde edilmiştir. Kişiler arası sorun çözme beceri eğitiminin deneme II grubunda yer alan deneklerin, probleme olumsuz yaklaşma, kendine güvensizlik ve sorumluluk almama puanlarına anlamlı düzeyde etkisinin olmadığı sonucu elde edilmiştir. Buna karşın, yapıcı problem çözme ve ısrarcı sebatkâr yaklaşım puanlarının artmasında anlamlı düzeyde etkisinin olduğu ve bu etkinin on hafta sonra da devam ettiği gözlenmiştir. Kişiler arası sorun çözme beceri eğitiminin deneme I grubunda yer alan deneklerin sürekli öfke, öfke dışa puanlarının azalmasında, öfke kontrol puanlarının artmasında anlamlı düzeyde etkisinin olduğu ve bu etkinin on hafta sonra da devam ettiği sonucu elde edilmiştir. Buna karşın, öfke içe puanlarına anlamlı düzeyde etkisinin olmadığı bulunmuştur. Deneme II grubunda yer alan denekler için yapılan analizler sonucunda, kişiler arası sorun çözme beceri eğitiminin sürekli öfke, öfke içe, öfke dışa puanlarının azalmasında, öfke kontrol puanlarının artmasında anlamlı düzeyde etkisinin olduğu ve bu etkinin on hafta sonra da devam ettiği sonucu elde edilmiştir.