Yazar "Damlar, İbrahim" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Hard tissue preparation prior to dental implant placement: A four-year retrospective study(Selçuk Üniversitesi, 2020) Arpağ, Osman Fatih; Altan, Ahmet; Damlar, İbrahimBackground: The purpose of this study was to investigate incidence for the requirements of hard tissue preparation prior to dental implant placement. Methods: In this retrospective study, the records of 1086 patients who referred to Mustafa Kemal University, Faculty of Dentistry, Periodontology and Oral and Maxillofacial Surgery clinics between 2011 and 2015 were investigated. The received frequency of patients’ onlay grafting, autogenous block grafting, socket preservation, guided bone regeneration, external sinus lifting, ridge split osteotomy, alveolar distraction osteogenesis, inferior alveolar nerve repositioning were evaluated in any process of the dental implant. Results: 3186 dental implants in 1086 patients were included to the study. Among 295 patients, it was observed that the number of men was 144 (48.8%) and number of implants was totally 309 (47.2%) implants, while the number of grafted implants in women of 151 (51.2%) was 346 (52.8%). The numbers of grafting procedures for augmentation are as follows; 286 (43.7%) onlay grafting, 23 (3.5%) socket preservation, 9 (1.4%) guided bone regeneration, 271 (41.3%) open sinus lifting, 62 (9.5%) alveolar ridge splitting, 2 (0.3%) alveolar nerve repositioning and 2 (0.3%) distraction osteogenesis. Conclusion: In this study, it was observed that the different augmentation procedures were applied to place the dental implantÖğe Maksillada fibröz displazi: İki olgu sunumu(Selçuk Üniversitesi, 2015) Altan, Ahmet; Damlar, İbrahim; Kılıç, Soydan; Turgay, Berk; Taş, Zeynel AbidinFibröz displazi genellikle çocuklarda ve ergenlerde görülen; kemiğin gelişimsel, yavaş büyüyen, fibroosseöz benign bir lezyonudur. Monostotik ve poliostotik olmak üzere iki klinik formu vardır. Lezyon içindeki kemik oluşumunda artışla birlikte 'buzlu cam' veya 'portakal kabuğu' olarak adlandırılan radyografik görüntü oluşur. Bu makalede klinik, radyografik ve histopatolojik bulgularla tanı konulmuş iki fibröz displazi olgusu sunulmuştur.19 yaşında erkek hasta, 3 aydan beri var olan sağ üst bölgede şişlik şikayetiyle kliniğimize başvurdu. Klinik muayene sonucunda üst çene anterior bölgede vestübüle ekspansiyon gösteren asemptomatik bir lezyon tespit edildi. Lokal anestezi altında kontur düzeltmesi yapılarak fonksiyonel ve estetik sorunlar ortadan kaldırıldı.56 yaşındaki bayan hasta sağ maksillada şişlik şikayetiyle kliniğimize başvurdu. Ağız içi muayenede sağ maksillada vestibüle ve palatinale ekspansiyon gösteren bir şişlik görüldü. İnsizyonel biyopsi sonucunda fibröz displazi tanısı konuldu. İleri yaştaki hastada, büyük boyutlardaki asemptomatik lezyonun aylık kontrollerle takip edilmesine karar verildi.Çene kemiklerinde fibröz displazi nadir görülen bir durumdur. Diğer benign ve malign kemik bozukluklardan ayırt edilmesi zor olabilir. Malign transformasyon son derece nadirdir ve daha çok poliostotik tipte görülür. Bu nedenle takibi önemlidir.Öğe Üst dudak ve damakta lokalize pleomorfik adenom: İki olgu sunumu(Selçuk Üniversitesi, 2014) Altan, Ahmet; Damlar, İbrahim; Yanık, Saim; Aras, Mutan Hamdi; Yaldız, MehmetPleomorfik adenom tükürük bezlerinin en yaygın iyi huylu tümörüdür. Tümör damak, üst dudak, yanak, ağız tabanı, larinks ve trakeada görülebilir. Lezyonun tedavisi cerrahi olarak lezyonun çıkarılmasıdır. Cerrahi esnasında rezeksiyon geniş yapılmazsa ya da lezyonun kapsülü rüptüre olursa nüks edebilir. Bu çalışmanın amacı iki farklı klinikte tedavi edilmiş iki pleomorfik adenom vakasını ve tedavi seçeneklerini sunmaktır. Olgu 1: 31 yaşında erkek hasta Mustafa Kemal Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız-Diş ve Çene Cerrahisi kliniğine üst dudakta şişlik şikâyetiyle başvurdu. Hastanın klinik muayenesinde üst dudağının iç kısmında lokalize mobil, ağrısız kitle görüldü. Kitlenin yaklaşık iki yıldır mevcut olduğu öğrenildi. Lokal anestezi altında mukoza insizyonu yapılıp kitlenin tamamı çıkarıldı. Yapılan histopatolojik incelemeden sonra kitlenin pleomorfik adenom olduğu anlaşıldı. Hastanın 1 yıllık takibinde herhangi bir problemle karşılaşılmadı. Olgu 2: 23 yaşında erkek hasta Gaziantep Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız-Diş ve Çene Cerrahisi kliniğine damakta var olan şişlik şikâyetiyle başvurdu. Hastanın yapılan muayenesinde sağ palatinal molar bölgede şişlik görüldü. İnce iğne aspirasyon biyopsisi sonucunda lezyonun pleomorfik adenom olduğu öğrenildi. Lezyon lokal anestezi altında çıkartıldı. Yara bölgesi sekonder iyileşmeye bırakıldı. Çıkarılan lezyonun histopatolojik sonucu ilk teşhisi doğruladı. Hastanın üç aylık takibinde herhangi bir komplikasyon görülmedi. Pleomorfik adenom iyi huylu bir tümör olmasına rağmen nüks ya da malign transformasyon gösterebilir. Bu nedenle lezyon teşhis edildikten sonra cerrahi olarak çıkartılmalı ve hastalar uzun süre takip edilmelidir.