Yazar "Dedeoğlu, Mert" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 7 / 7
  • Küçük Resim
    Öğe
    An Approach to Comparing Different Land Evaluation Methods with NDVI
    (Selçuk Üniversitesi, 2018 Temmuz) Dedeoğlu, Mert; Özaytekin, Hasan Hüseyin; Başayiğit, Levent
    Land evaluation is a necessary process for determining the potential cabilities of the land under different uses and for sustainable soil fertility. Today, many land evaluation models have been developed and using for this purpose. But the availability of models is constantly being investigated by the researcers. In this study, Storie Index (SI) and Productivity Index (PI) models were compared with NDVI values which are a remote sensing analysis in Konya Beşgözler agricultural field using GIS. In the results of the study, SI land evaluation model was determined with higher accuracy coefficient (r2 : 0.86) compared to PI model (r2 : 0.29) in terms of the ability of the soil cability based on the density of vegetation and the use of this model is recommended for Arid region soils.
  • Küçük Resim
    Öğe
    CBS ve LANDSAT uydu görüntüsü ile Beyşehir Gölü havzası toprak kayıplarının rusle metoduna göre tahmini
    (2016) Başayiğit, Levent; Uçar, Gizem; Dedeoğlu, Mert
    Bu çalışmada, Beyşehir Gölü Havzası'nda oluşan toprak kayıplarının Coğrafi Bilgi Sistemleri ve Uzaktan Algılama Teknikleri kullanarak RUSLE metoduna göre tahmini ve haritalanması yer almaktadır. Çalışmada havza alanı için hazırlanmış haritalar, çeşitli araştırma sonuçları, raporlar, meteorolojik veriler, istatistiki bilgiler, Landsat-5 TM uydu görüntüsü ve arazi çalışmaları sonucu elde edilen veriler kullanılmıştır. RUSLE metodu için gerekli olan parametreler ArcGIS yazılımı kullanılarak tematik katmanlar halinde raster veriler olarak hazırlanmış ve metot gereği ilişkilendirilmiştir. Çalışma sonucunda Beyşehir Gölü Havzası'nın yaklaşık % 85'inde erozyonun tehlikeli bir durum gösterdiği sonucuna varılmıştır. Oluşturulan erozyon haritasına göre Beyşehir Gölü Havzasında potansiyel yıllık toprak kaybı toplamı 36.049.081 ton.yıl-1 ortalaması ise 83,97 ton.ha-1 olarak tahmin edilmiştir
  • Küçük Resim
    Öğe
    Elma ve kiraz ağaçlarında çinko noksanlığının görünür yakın kızılötesi (VNIR) spektroradyometrik yöntemle belirlenebilirliğinin araştırılması
    (Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2011-07-28) Dedeoğlu, Mert; Başayiğit, Levent; Özaytekin, Hasan Hüseyin
    Bu çalışmada elma ve kiraz ağaçlarında oluşan Zn noksanlığının görünür yakın kızılötesi yöntemle belirlenebilirliği araştırılmıştır. Çalışma 3 farklı lokasyonda yürütülmüştür. Bu amaçla her lokasyonda sağlıklı elma ve kiraz ağaçları ile birlikte farklı şiddetlerde Zn noksanlığının karakteristik özelliklerini gösteren 15 farklı elma ve kiraz bahçesi seçilmiş, her bahçeden 4 farklı ağaç olmak üzere toplam 120 bitkiden yaprak örnekleri alınmıştır. ASD FieldSpec HandHeld spektroradyometre cihazı ile bitki probu (plant probe) aparatı kullanılarak yaprakların spektral yansımaları ölçülmüş, yapraklarda Zn ve klorofil analizleri yanında diğer bitki besin elementi içerikleri belirlenmiştir. Spektral yansıma ölçümleri ile Zn elementi seviyeleri stepwise çoklu lineer regresyon analiz yöntemiyle değerlendirilmiştir. En yüksek r2 değerli matematiksel tahmin modelleri oluşturulmuştur. Araştırma konusu olan Zn elementinin belirlenmesinde kullanılabilecek dalga boylarının seçilmesi amacıyla spektral eğrilerin türev grafikleri elde edilmiştir. Türev grafiklerinden seçilen 10 dalga boyu ile Zn seviyeleri stepwise çoklu lineer regresyon analiz yöntemiyle değerlendirilmiştir. Çalışma sonunda; elma ve kiraz ağaçlarında Zn noksanlığının görünür yakın kızılötesi spektroskopik yöntem ile arazi koşullarında tahmin edilebildiği ve Zn seviyesini belirlemede 465, 520, 570, 600, 620, 650, 720, 730, 800 ve 850 nm dalga boylarının kullanılabildiği sonucuna varılmıştır. Ancak ekolojik koşullardaki değişimlerin ve farklı tarımsal uygulamaların spektral yansımaları etkilediği belirlenmiştir. Besin elementleri arasındaki interaksiyonların da araştırılması gereken konular olduğu ortaya konulmuştur.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Investigation of N Deficiency in Cherry Trees Using Visible and Near-Infrared Spectra Part of the Spectrum in Field Condition
    (OFFICE SPECTROSCOPY & SPECTRAL ANALYSIS, 2017) Başayiğit, Levent; Dedeoğlu, Mert; Akgül, Hüseyin; Ucgun, Kadir; Altındal, Mesut
    This objective of the study was to develop a model for the determination of N deficiency in cherry trees using a combination of visible near infrared methods and spectro-radiometric measurement. In our experimental design, cherry seedlings were grown under various N deficiency conditions in nutrient-controlled containers. The reflectance values of plant leaves were measured using a spectro-radiometer. Plant leaves samples were simultaneously collected. Their nutrient contents were determined in the laboratory. Afterwards, we performed a statistical comparison of the reflectance values. Sample analysis results established the significant wavelengths. Moreover, we received accurate regression models for predicting N deficiency in cherry leaves that were grown in nutrient solutions. Next, we verified the model validity by measuring the reflectance of the leaves collected from cherry orchards at various locations using a spectroradiometer. Nutrient deficiencies were calculated using the developed model, and then, the predicted and measured data were compared to evaluate model validity. From these results, we determined the wavelengths that yielded the most accurate results for N prediction, selected from the blue and green regions of the spectrum. We established that for N prediction in cherry trees, the simplest model can be created using 560 and 570 nm wavelengths. However, the evaluated model can be applicable only under certain conditions. We concluded that in order to develop a prediction method with sufficient application capacity, as well as the ability to assess nutritional and physiological characteristics, the ecology condition of the plant should be properly considered based on the model.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    The prediction of iron contents in orchards using VNIR spectroscopy
    (TUBITAK SCIENTIFIC & TECHNICAL RESEARCH COUNCIL TURKEY, 2015) Başayiğit, Levent; Dedeoğlu, Mert; Akgül, Hüseyin
    This study investigated the possibility of determining iron deficiency in orchard leaves using visible/near-infrared methods. Sampling was performed in 24 different healthy orchards (apple, cherry, and peach trees) grouped depending on the severity of iron deficiency. The study was conducted on a total of 120 plant samples including 40 apple, 40 cherry, and 40 peach trees. Spectral reflectance of leaves was measured with a FieldSpec HandHeld spectroradiometer (ASD Inc.) using a plant probe and a leaf clip. Total and active iron contents of leaves in the same samples were determined. Derivative graphs were drawn for the measured spectral curves. Stepwise multiple linear regression analysis was used to model the total and active iron levels selected from spectral reflectance values and derivative curves. Mathematical estimation models with the highest relationship were established. Wavelengths between 540 nm and 560 nm (visible green) and 990 nm and 1010 nm (near infrared) were found to indicate the active iron levels in apple, cherry, and peach trees. The coefficients of accuracy for active iron content were found to be as follows: apple 76.70%, cherry 75.28%, and peach 78.69%. The total iron content was found to be as follows: cherry 63.25%, peach 59.65%, and apple 75.08%. The selected wavelengths produced higher estimation values for the determination of active iron than those for total iron because total iron content affected different regions of the electromagnetic spectrum.
  • Küçük Resim
    Öğe
    Sarayönü Beşgözlerler K.O.P. alanı detaylı toprak etüdü ve farklı yöntemlerle arazi değerlendirmesi
    (Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2017) Dedeoğlu, Mert; Özaytekin, Hasan Hüseyin
    Bu çalışmada yaklaşık 5.140 ha büyüklüğünde Konya - Sarayönü Beşgözlerler K.O.P. arazilerinin detaylı toprak etüdü yapılmış, CBS ortamında 1:10.000 ölçekli toprak haritası üretilmiş ve Arazi Kullanım Kabiliyet Sınıflaması (AKK), Story Indeks (SI), FAO Toprak Verimlilik İndeksi (SPI), Komplek Karekök Arazi Kalite İndeksi (KoK) , Productivity İndeks (PI), Sulama Yetenek İndisi (SYİ) ve Şenol Arazi Değerlendirme Yöntemi (ŞADY) ile arazi değerlendirmesi gerçekleştirilmiştir. Yürütülen detaylı etüt çalışması sonucunda çalışma alanı topraklarının 6 farklı seride 79 farklı haritalama biriminde dağılım gösterdiği belirlenmiştir. Çalışma alanı toprakları morfolojik özellikleri ve laboratuvar analizleri sonuçlarına göre Toprak Taksonomisi ve FAO toprak sınıflama sistemlerine göre sınıflandırılmıştır. Sınıflama sonucu topraklar Toprak taksonomisine göre Entisol ve Aridisol, FAO'ya göre Fluvisol, Calsisol, Cambisol ve Regosol ordolarına dâhil edilmiştir. Kullanılan farklı arazi değerlendirme metotlarının tarımsal kullanıma uygunluk sınıflamaları sonuçlarına göre I. sınıf (S1) seçkin tarım arazileri PI' ya göre 765 ha, SI' ya göre 39 ha, KoK' a göre 30 ha, SADY' ye göre 3576 ha, AKK' ya göre 2150 ha olarak belirlenmiştir. II. sınıf (S2-S3) iyi ve orta nitelikte tarım arazileri PI' ya göre 4206 ha, SI' ya göre 4889 ha, KoK' a göre 4217 ha, SPI' ya göre 4186 ha, SADY' ye göre 1044 ha, AKK' ya göre 1882 ha olarak belirlenmiştir. Son olarak düşük ve uygun olmayan tarımsal nitelikli araziler; SPI' ya göre 948 ha, KoK' a göre 887 ha, SI' ya göre 208 ha, PI' ya göre 164 ha, SADY' ye göre 514 ha, AKK' ya göre 1102.72 ha olarak belirlenmiştir. Ayrıca SYİ modeli ile belirlenen sulu tarıma uygunluk dağılımları S1: 1659 ha, S2-S3: 2684 ha, N1-N2 : 792 ha olarak belirlenmiştir. Çalışma alanında yaygın olarak yetiştiriciliği yapılan buğday (sulu ve kuru), arpa (sulu ve kuru), mısır, şekerpancarı, fasulye ve ayçiçeği bitkileri için uygunluk sınıflarının alansal dağılım oranları belirlenmiştir. Değerlendirme sonucu yetiştiriciliği en uygun bitkiler; sulu şartlarda buğday : 3383,77 ha, kuru şartlarda buğday 1977,25 ha, sulu şartlarda arpa : 2639,41 ha, kuru şartlarda arpa : 3222,62 ha, şekerpancarı : 166,87 ha olarak dağılım göstermektedir. Çalışma sonucu bölge için en uygun ve güvenilir sonuç veren modelin SPİ metodu olduğu, sulamaya açılacak alanlarda SYİ modelinin SPİ arazi değerlendirme metotu ile ilişkilendirilerek kullanılmasının arazilerin üretkenlik potansiyellerini belirlemede en uygun yaklaşım olacağı ve ŞADY'nin, arazi kullanım planlamasına yönelik çalışmalarda özellikle bölgeye uygun bitkilerin seçiminde kullanılması gerektiği belirlenmiştir.
  • Küçük Resim
    Öğe
    Soil Formation on a Calcic Chronosequence of Ancient Lake Konya in Central Anatolia, Turkey
    (PERGAMON-ELSEVIER SCIENCE LTD, 2012) Özaytekin, Hasan Hüseyin; Mutlu, Hasan Hüseyin; Dedeoğlu, Mert
    With the passage of time, different soils show a wide range of variation in their formation. The passage of time in soil formation affects both soil features and the rates of weathering. The aim of this research is to study and compare the pedogenic evolution of soils developed on the terraces of Ancient Lake Konya using weathering indices such as Chemical Index of Alteration (CIA), Chemical Index of Weathering (CIW), and Eu and Ce anomalies. The study will also take into account other features, such as the physical and chemical properties, the analytical characteristics and how soil formation is determined according to the passage of time. For this purpose, four representative profiles were dug at different levels. After the macro-morphological identifications were completed in all the profiles, the samples were then collected from the horizons and were analysed for their physical, chemical, mineralogical and geochemical properties. Although the soils in the study field were formed in different terrace levels, no significant relationship between the age of the soil and the soil properties was found. The lone exception was the clay movement in profile 1, which resulted from the limitation in profile development caused by erosion. Moreover, this erosion was the result of an increasing slope from the low terrace to the high coastal terraces. Similar physical, chemical and mineralogical characteristics were determined in the profiles. Using geochemical characteristics, the determined weathering indexes and their anomalies showed a very limited variation between the profiles, which suggests that though they differ in terms of age, the profiles have similar weathering levels. The climatological factors continuing along the Holocene were not efficient enough to change the effect of the other soil formation factors in the last period of the Quaternary. Therefore, it was concluded that the main factors determining soil formation are climate and topography, both of which determine the leaching regime and the weathering rates.