Yazar "Demir, Fatih" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe An effective and robust machine learning approach for automated human posture detection from IoTs module(Selçuk Üniversitesi, 2021) Demir, Fatih; Akbulut, Yaman; Tasci, BurakPeople often do not notice their posture disorders. However, over time, poor posture can cause arm, head, waist, and back pain, nerve compression, muscle fatigue, and weakness. IoTs and machine learning based-applications that instantly detect posture disorders and provide information to the user can prevent such disturbances from occurring over time. In this study, healthy and unhealthy posture was automatically detected from posture position information obtained from an IoTs-based sensor module. Axis information obtained from the human knee and chest was used as the feature set. The size of the feature set was decreased with Chi-square and Decision Tree algorithms. Sleeping, sitting, and standing postures were classified as healthy and unhealthy with Support Vector Machine (SVM), k-Nearest Neighbor (KNN), and Naïve Bayes algorithms. The best accuracies were 100% for all situations.Öğe Konya Koşullarında Buğdayda Yatmanın Bazı Verim ve Kalite Faktörlerine Etkisi(Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2021) Demir, Fatih; Topal, AliBu çalışma, ekmeklik ve makarnalık buğdayda yatmanın bazı verim ve kalite faktörlerine etkilerini araştırmak amacıyla 2018-2019 yetiştirme sezonunda sulu şartlarda Çeşit 1252 makarnalık buğday ve Tosunbey ekmeklik buğday çeşitlerinin ekili olduğu tarlalarda yürütülmüştür. Çalışmada bitki boyu, sap kalınlığı, metrekarede fertil başak sayısı, başak uzunluğu, başakta fertil başakçık sayısı, başakta tane sayısı, başakta tane ağırlığı, hasat indeksi, bin tane ağırlığı, tanelerde renk değişimi-dönme, tanede protein oranı ve tane verimi ile ilgili gözlem ve ölçümler yapılmıştır. Araştırmada elde edilen bulgulara göre hem ekmeklik hem de makarnalık buğday üretim alanlarında yatan ve yatmayan ortamlar arasında verim ve kalite özellikleri bakımından önemli farklılıklar bulunmuştur. Buna göre ekmeklik buğdayda yatan ve yatmayan alanlarda ortalama bitki boyu sırasıyla 98.12 cm ve 87.11 cm, sap kalınlığı 3.46 mm ve 3.72 mm, metrekarede fertil başak sayısı 426.80 adet ve 491.45 adet, başak uzunluğu 9.42 cm ve 8.34 cm, başakta fertil başakçık sayısı 14.88 adet ve 14.98 adet, başakta tane sayısı 35.65 adet ve 35.45 adet, başakta tane ağırlığı 1.02 g ve 1.18 g, hasat indeksi %34.56 ve %42.93, bin tane ağırlığı 33.46 g ve 36.12 g, tanelerde renk değişimi %24.04 ve %13.62, protein oranı %11.92 ve %14.47, tane verimi 247.65 kg/da ve 395.42 kg/da olarak bulunmuştur. Makarnalık buğdayda belirlenen değerler yatan ve yatmayan alanlarda sırasıyla bitki boyu 79.98 cm ve 72.82 cm, sap kalınlığı 3.6 mm ve 3.8 mm, metrekarede fertil başak sayısı 336.25 adet ve 481.6 adet, başak uzunluğu 7.04 cm ve 6.34 cm, başakta fertil başakçık sayısı 16.64 adet ve 15.28 adet, başakta tane sayısı 35.25 adet ve 35.48 adet, başakta tane ağırlığı 1.15 g ve 1.30 g, hasat indeksi %28.7 ve %38.27, bin tane ağırlığı 33.0 g ve 39.26 g, tanede dönme %29.52 ve %17.92, protein oranı %15.56 ve %12.55, tane verimi 143.74 kg/da ve 245.61 kg/da olarak bulunmuştur. Elde edilen bulgulara göre her iki genotipte de yatan alanlarda bitki boyu, başak uzunluğu, başakta fertil başakçık sayısı, başakta tane sayısı, renk değişimi ve dönme değerleri yüksek bulunurken, sap kalınlığı, başakta tane ağırlığı, hasat indeksi, bin tane ağırlığı ve tane veriminin düştüğü belirlenmiştir. Yatan alandaki üründe protein oranı ekmeklik buğdayda yüksek bulunurken, makarnalık buğdayda düşük bulunmuştur. Elde edilen bulgulara göre her iki genotipte de yatan alanlardaki üründe önemli oranda verim kaybının (%37.35 ve %41.49) oluştuğu görülmüştür.Öğe Meme karsinomlarında immünohistokimyasal zinc finger e-box binding homeobox 1, zinc finger E-BOX binding homeobox 2, paired related homeobox 1 ve transforming growth factor beta ekspresyonunun prognozla ve diğer klinikopatolojik prognostik faktörlerle ilişkisi(Selçuk Üniversitesi, Tıp Fakültesi, 2020) Demir, Fatih; Çelik, Z. EsinMeme kanseri Dünya Sağlık Örgütü 2018 verilerine göre ülkemizde ve dünyada kadınlarda en sık görülen ve en çok mortaliteye neden olan malignitedir. Epitelyal Mezenkimal Geçiş (EMT) epitelyal tümör hücrelerinde invazivlik, artmış hareket ve metastaz yeteneği gibi mezenkimal özelliklerin artışıyla ilgili bir geçiş mekanizmasıdır. Çalışmamızda EMT ilişkili belirteçler olan ZEB1, ZEB2, PRRX1 ve TGFβ'nın immünohistokimyasal (İHK) ekspresyonlarının sağkalımla ve diğer prognostik faktörlerle ilişkisini değerlendirmek amaçlanmıştır. PRRX1 olumsuz durumlardan ötürü değerlendirilememiştir. Çalışmamızda 2009-2018 yılları arasında elde edilen 258 meme karsinomu mastektomi materyali incelenmiştir. Olgularda aile öyküsü, histolojik alt tip, yaş, odak sayısı, boyut, lenf nodları, metastaz varlığı, metastaz yeri, ekstranodal yayılım, histolojik derece, nükleer pleomorfizm, tübüler diferansiasyon, mitoz sayısı, mikrokalsifikasyon, lenfovasküler invazyon, tümör evresi, ER, PR, HER2, E-Kaderin, varsa Ki-67 durumları, moleküler alt tip, progresyon ve sağkalım gibi çok sayıda faktör değerlendirilmiştir. Olgularda TGFβ ekspresyonu 55 yaşından büyük hastalarda (p: 0,011) daha düşük bulunmuştur. TGFβ ekspresyonu multifokalite (p:0,045) ve ER pozitifliği (p: 0,018) ile ilişkili görülmüştür. Metastatik olgularda (p: 0,001), ER negatif olgularda (p: 0,001), PR negatif olgularda (p:0,036), triple negatif tümörlerde (p: 0,003) epitelyal ZEB1 ekspresyonu daha yüksek bulunmuştur. Stromal ZEB1 ekspresyonu ise ER pozitif olgularda (p: 0,004), HER2 pozitif olgularda (p: 0,004), Luminal B tümörlerde (p: 0,001) daha yüksek bulunmuştur. Epitelyal ZEB2 ekspresyonu beyin ve karaciğer metastazı yapan tümörlerde, stromal ZEB2 ekspresyonu daha yüksek dereceli ve mitotik indeksli tümörlerde daha yüksek bulunmuştur. TGFβ ile ZEB1, ZEB2 ekspresyonu arasında ilişki bulunamamıştır. Daha yüksek epitelyal ve stromal ZEB1 ekspresyonu gösteren olguların toplam (OS) ve progresyonsuz veya hastalıksız sağkalım süreleri (PFS), daha yüksek epitelyal ZEB2 ekspresyonu gösteren olguların ise progresyonsuz veya hastalıksız sağkalım süreleri (PFS) daha düşük görülmesine rağmen stromal ZEB1 ekspresyonunun OS süresi ile ilişkisi dışında bu durumların hiçbirinde anlamlı istatistiksel fark gösterilememiştir. EMT faktörleri ZEB1 ve ZEB2'nin artmış ekspresyonunun kötü sağkalımla ve prognostik faktörlerle özellikle de metastazla ilişkili olduğu çalışmamızda da görülmüştür. Bu faktörlerin metastaz gelişimindeki etkisinin gösterilmesi bu faktörleri hedef alan tedavilerin önünün açılıp metastaz gelişiminin önlenerek kansere bağlı ölümlerin düşürülmesinde büyük bir umut ışığıdır.Öğe Regionalization in europe and its reflections on Turkey: experiencing regional development agencies(Selçuk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, 2010) Demir, Fatih; Çalışkan, ŞadanAvrupa’da bölgeselleşme, Birliğin ekonomik ve sosyal alanlarda bütünlük içinde gelişi-minin ve entegrasyonunun sağlandığı, ve bölgeler arasındaki gelir dağılımı farklılıklarının neden olduğu kalkınmayla ilgili problemlerin üstesinden gelindiği bir süreçtir. Türkiye’de bölgeler arasındaki sosyo-ekonomik farklılıklar AB üyesi ülkelerdekilerden daha belirgindir; bu nedenle, Türkiye’de bölgesel politikalara daha fazla önem verilmelidir. Bölgesel Kalkınma Ajansları (BKA’lar) 2005 yılında gündeme gelmiştir; o tarihten itibaren işlevleri ve amaçları hakkında yoğun tartışmalar yaşanmaktadır. İki yıl süren ve Danıştay ve Anayasa Mahkeme-si’ni de içeren bir yargı mücadelesini kazanan BKA’lar bölgesel kalkınma farklılıklarının ortadan kaldırılması ve daha iyi entegrasyon için bir fırsat sunmaktadır; bu, AB’nin bölgesel-leşme idealleriyle de paraleldir.