Yazar "Durmaz, Fatma" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Akciğer Bilgisayarlı Tomografisinde Sık Görülen Mozaik Perfüzyon Etyolojisinde Radyolojik İpuçları(Selçuk Üniversitesi, 2020 Aralık) Özgökçe, Mesut; Sünnetçioğlu, Aysel; Dündar, İlyas; Göya, Cemil; Durmaz, FatmaAmaç: Bu çalışmamızda günlük radyoloji pratiğinde akciğer bilgisayarlı tomografide (BT) sık karşılaştığımız mozaik atenuasyon (MA) paterni olan hastalarda altta yatan süreci tanımlamaya yönelik, görüntüleme bulgularının radyolojik ipuçlarını literatür eşliğinde sunmayı amaçladık. Gereç ve Yöntem: MA paterni olan 400 hastanın toraks BT’si retrospektif olarak incelendi. Görece lüsen alanların mı (mozaik perfüzyon); yoksa görece opak alanların mı (buzlu cam) anormal olduğunu belirlemek için öncelikle damar çaplarına bakıldı. Damar çapı lüsen alanda daha küçük ise bu alan patolojik kabul edildi. Sonra mozaik perfüzyon nedenleri vasküler mi küçük hava yolu hastalığı mı diye direkt ve indirekt bulgulara bakıldı. Mozaik perfüzyonun havayolu hastalığı bulgularından bronş duvarı kalınlaşması, tomurcuklanmış ağaç görünümü ve bronşektazi direk; santral yerleşim, lobüler görünüm, küçük ve keskin kenarlı lüsen alanlar ise indirekt bulgular olarak kabul edildi. Vasküler nedenli MA’nun direk bulguları trombüs ve pulmoner arter genişlemesi iken periferal yerleşim, daha büyük ve sınırları net olmayan lüsen alanlar ise indirek bulgular olarak kabul edildi. Daha sonra bulgular klinik sonuçlar ile de korele edildi. Bulgular: MA’nın nedeni 190 (%47.5) hastada buzlu cam olarak tespit edildi. Lüsen alanların patolojik olduğu 210 hastanın 140’ı (%67) küçük hava yolu ve 70’i (%33) vasküler nedenli idi. Hava yolu hastalığına bağlı mozaik perfüzyon olan hastalarda toraks BT’de en sık tomurcuklanmış ağaç, bronş duvarında kalınlaşma ve bronşektazi izlendi. Vasküler hastalığa bağlı mozaik perfüzyonda ise kronik pulmoner emboli ve pulmoner hipertansiyon bulguları eşlik etmekteydi Sonuç: Mozaik atenuasyon paterni düşünüldüğü kadar nonspesifik bir bulgu olmayıp radyologlar tarafından sistematik bir yaklaşım ile BT bulguları değerlendirilerek ayırıcı tanıya ve tedaviye katkı sunulabilirÖğe Measurement of spleen stiffness by shear-wave elastography for prediction of splenomegaly etiology(LIPPINCOTT WILLIAMS & WILKINS, 2019) Batur, Abdussamet; Alagöz, Sümeyra; Durmaz, Fatma; Baran, Ali İrfan; Ekinci, ÖmerObjective The aim of this study was to evaluate the reproducibility of measurement of spleen stiffness at the time of the initial detection of splenomegaly, whether it is found incidentally or not, in determining the etiology of splenomegaly. Methods The pathologies that brought about the diffuse splenomegaly were evaluated in 3 main groups as follows: hepatoportal, myeloproliferative, and infectious causes. In addition, 17 healthy control patients were recruited. All patients were examined with acoustic radiation force impulse imaging with VTQ. Results The difference between the splenic parenchymal elasticity values in the hepatoportal group (3.27 +/- 0.36 m/s), in the myeloproliferative disease group (2.98 +/- 0.33 m/s), in the infectious disease group (2.44 +/- 0.21 m/s), and in the control group (2.08 +/- 0.19 m/s) was found to be statistically significant (P = 0.001). The intraclass correlation coefficient for shear wave velocity measurement between hepatoportal causes and myeloproliferative causes was 71.2% (95% confidence interval [CI], 54.9%-87.4%), between hepatoportal causes and infective causes was 99.7% (95% CI, 98.6%-100.0%), and between myeloproliferative causes and infective causes was 83.3% (95% CI, 68.8%-97.9%). In the same patient groups, spleen volumes were measured as 64.08 +/- 9.66, 78.18 +/- 18.52, and 51.57 +/- 7.44 cm(2), respectively; in the control group, it was 26.75 +/- 6.57 cm(2). The difference between spleen volumes was found to be statistically significant (P = 0.001). Conclusions Distinguishing the causes of splenomegaly is important because the disorders require different management strategies. In diseases that cause splenomegaly, tissue content may change according to pathogenesis. Such changes in the spleen are mechanical properties that can be quantified by elastography.Öğe Orta Lob Sendromlu Olgularda Bilgisayarlı Tomografi Bulguları(Selçuk Üniversitesi, 2018 Eylül) Özgökce, Mesut; Havan, Nuri; Karabacak, Süleyman; Havan, Ayşe; Dündar, İlyas; Durmaz, Fatma; Üney, İbrahim; Yıldız, Hanifi; Alagöz, Sümeyra Demirkol; Aslan, HarunAmaç: Orta lob sendromu (OLS), sağ akciğer orta lobunun kronik veya tekrarlayan atelektazileri ile karakterize bir tablodur. Spesifik bir klinik bulgusu yoktur. OLS tanısında Bilgisayarlı Tomografi (BT) en sık kullanılan modalitedir. Kliniğimizde son iki yılda OLS tanısı almış hastaların BT bulgularını literatür eşliğinde sunmayı amaçladık. Gereç ve Yöntem: Mayıs 2015- Mayıs 2017 tarihleri arasında hastanemiz radyoloji kliniğine başvuran ve OLS tanısı alan 29 hastanın, BT ve klinik bulguları retrospektif olarak iki radyolog ve bir göğüs hastalıkları uzmanı tarafından incelendi. Bulgular: OLS tanısı alan 29 hastanın 17’si (%58,6) kadın, 12’si (%41,4) erkek hastaydı. Kadın/erkek oranı 1.42 idi. Bu olguların yaş ortalaması ise 59,4±17,01 (8-84 yaş) olarak hesaplandı. Klinik değerlendirmede en sık semptom öksürük, nefes darlığı ve balgam olarak saptandı. Radyolojik görüntülemede tüm hastaların BT tetkiklerinde sağ akciğer orta lobda atelektazi mevcuttu. Atelektazi ile birlikte diğer en sık eşlik eden bulgular ise 11 hastada mediastinal ve/veya hiler patolojik görünümde lenfadenopati, 6 hastada bronşektazi, 4 hastada enfeksiyon ile uyumlu parankimal bulgular, 3 hastada parankimal nodüller, 3 hastada peribronşial kalınlaşma, 2 hastada operasyon sonrası değişiklikler, 2 hastada diafragmaevantrasyonu, 2 hastada mukus tıkacı, 1 hastada squamöz hücreli kanser, 1 hastada da pulmoneremboli idi. Dört hastada herhangi bir ek akciğer patolojisi saptanmadı. Sonuç: OLS, sağ akciğer orta lobun total atelektazisi olup spesifik klinik bulguları olmaması nedeniyle kronik ve tekrarlayan akciğer şikayetleri olan her hastada özellikle sağ akciğerde yerleşim gösteren lezyonlarda ayırıcı tanılar arasında göz önünde bulundurulmalıdır. BT’nin rutine girmesi ile de radyolojik olarak görülme sıklığı artmıştır. BT, OLS tanısında etkin ve noninvaziv bir görüntüleme yöntemidir.