Yazar "Ekin, Mehtap" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 1 / 1
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Çölyak hastalarında anti siklik sitrüline peptit antikor, anti nükleer antikor ve romatoid faktör varlığının araştırılması(Selçuk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2021) Ekin, Mehtap; Arslan, UğurÇölyak hastalığı (Gluten Enteropatisi), özellikle genetik yatkınlığı olan kişilerde çavdar, arpa ve buğday gibi tahılların içinde bulunan glutenin neden olduğu, genel olarak ince bağırsağın etkilendiği bir hastalıktır. Sistemik otoimmun bir hastalık olan çölyak hastalığının prevalansı ortalama % 0,5-1orana sahiptir. Tanı için yapılan serolojik testler yetersiz kalmakta ve kesin tanı için biyopsi yapılması gerekmektedir. Anti nükleer antikor testi (ANA), klinik uygumada en çok tercih edilen ve otoimmunite şüphesi taşıyan vakalar için kullanılan ilk test olma özelliğini taşımaktadır. Romotoid artrit (RA) hastalığında spesifitesi yüksek olan anti siklik sitrüline peptit antikorları (Anti-CCP) testi RA dışındaki otoimmun hastalıkların teşhisi için de kullanılan antikor testidir. Romatoid faktör (RF), RA teşhisi için değerlendirilen bir test olmakla birlikte RA dışındaki diğer romatizmal, inkeksiyöz ve otoimmun hastalıklarda kullanılır. Bu çalışmanın amacı kesin çölyak tanılı çocuk ve yetişkin hastaların ve sağlıklı gönüllülerin serumlarında anti siklik sitrüline peptit antikor, anti nükleer antikor ve romatoid faktör düzeylerinin varlığı araştırılarak çölyak hastalığı ile bu testler arasında bir ilişkinin olup olmadığının araştırılmasıdır. Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk ve Yetişkin Gastroenteroloji ve Hepatoloji Polikliniği'nde izlenen kesin çölyak hastalığı tanısı almış 68'i (%71,6) çocuk, 27'si (%28,4) yetişkin toplam 95 hasta ve kontrol grubu olarak herhangi bir hastalığı bulunmayan çocuk ve yetişkinlerden oluşan 95 sağlıklı kişi çalışmaya alındı. Hasta ve kontrollerden alınan serum örneklerinde IIFT Mosaic Hep-20-10/Liver (Monkey) (Euroimmun Medizinische Labordiagnostika AG, Almanya) kiti kullanılanarak indirektimmunofloresan yöntemi ile ANA, Anti-CCP ELISA (IgG) (Euroimmun Medizinische Labordiagnostika AG, Almanya) kiti kullanılarak mikroelisa yöntemi ile Anti-CCP ve Rheumatoid Factor (Beckman Coulter, USA) kiti kullanlarak Immage 800 Immunchemistry System'de (Beckman Coulter, USA) nefelometrik yöntem ile RF düzeyleri analiz edildi. Çalışmaya alınan kontrol grubunun hiçbirinde RF pozitifliği görülmezken (%0), hasta grubunda 95 kişiden 39'unda (%41,1) RF pozitifliği saptanmış ve bu oran istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p<.001). Kontrol grubunda 95 kişiden 11'inde (%11,6), hasta grubunda ise 95 hastadan 22'sinde (%23,2) ANA pozitifliği anlamlı tespit edilmiş ve arada fark bulunamamıştır (p=.055) Anti-CCP düzeyleri kontrol grubunun birinde (%1,1), hasta grubunun üçünde (%3,2) pozitifti ve istatiksel olarak anlamlı bir fark yoktu (p=.621). Otoimmun temelli bir hastalık olan çölyak hastalığı ile diğer otoimmun bazı hastalıkların bir arada olduğu gösterilmiştir. Bu çalışmada kesin çölyak hastalığı tanısı almış hastalarda serum RF düzeylerinin sağlıklı bireylere göre anlamlı bir fark olduğu saptanmıştır. Anti-CCP ve ANA düzeylerinin kesin çölyak tanılı hastalar ile kontrol grubu arasında anlamlı fark olmadığı tespit edilmiştir. Bu verilere dayanarak RF'nin, çölyak hastalığının tanısında ileriye dönük önemli bir belirteç olabileceği ve çölyak hastalığına eşlik edebilecek RA ve/veya diğer otoimmun hastalıklar açısından önceden uyarıcı olabileceği düşünülmektedir.