Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • DSpace İçeriği
  • Analiz
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Emiroğlu, Halil Haldun" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 15 / 15
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Asker ve Sivillerde Hepatit B Virüs Taşıyıcılığı, Şırnak, Türkiye
    (2013) Emiroğlu, Halil Haldun
    [Abstract not Available]
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Çocuk acil servisine zehirlenme nedeni ile başvuran olguların geriye dönük olarak değerlendirilmesi
    (2017) Yorulmaz, Alaaddin; Akbulut, Hikmet; Yahya, İbaa; Aktaş, Raşit; Emiroğlu, Halil Haldun; Peru, Harun
    Giriş: Bu çalışmada çocuk acil polikliniğine zehirlenme nedeniyle kabul edilen hastaların demografik ve epidemiyolojik özelliklerini, klinik seyir, laboratuvar sonuçları ve prognozlarını geriye dönük olarak analiz etmeyi amaçladık.Yöntemler: Bu çalışmaya 1 ay-18 yaşları arası zehirlenme nedeni ile başvuran 430 hasta alındı. Hastaların tıbbi verileri geriye dönük olarak dosya bilgilerine göre incelendi. Hastaların yaş, cinsiyet gibi demografik verileri, olayın oluş zamanı, başvuru zamanı, ilacın alınmasından sonra ilk tıbbi müdahaleye kadar geçen süre, zehirlenme nedeni, alınan etken madde, alım şekli, alınan etken madde sayısı, hastaneye başvuru şikayeti incelendi. Bulgular: Çalışma bireyleri tüm çocuk acil servise başvuran hastaların %0,74'ünü oluşturmaktaydı. Hastalarımızın 243'ü (%56,5) kız, 187'si (%43,5) erkek idi. Hastaların yaşları 4 ay ile 220 ay (72,8966,38) arasında değişmekteydi. Hastalarımızın 113'ü (%26,3) yaz, 111'i (%25,8) ilkbahar, 110'u (%25,6) sonbahar ve 96'sı (%22,3) kış ayında başvurdu. 2014 yılında 18, 2015 yılında 193, 2016 yılında 178 ve 2017 yılında 41 zehirlenme hastası acil servisimize başvurdu. Hastalarımızın %12,3'ü 00:00-00:08 saatler, %35,1'i 08:00-16:00 saatler, %52,6'sı 16-24 saatleri arasında hastanemiz acil servisimize başvurdu. Acil servisimize başvuran hastaların 96'sı özkıyım, 334'ü kaza nedeniyle oluşan zehirlenme olduğu belirlendi. Hastalarımızın 142'sinde (%33,02) bulantı, 122'sinde (%28,37) kusma, 102'sinde (%23,72) baş dönmesi şikayetleri mevcuttu. Sonuç: Ülkemiz genelindeki zehirlenmelerin epidemiyolojik özelliklerinin kapsamlı çalışmalar ile belirlenmesinin ve toplumun dikkatinin çekilmesinin çocukluk çağı zehirlenmelerinin önlenmesine önemli katkı sağlayacağı kanısındayız.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    En iyi dünya üniversiteleri arasına girebilmek; Neden önemli? Nasıl mümkün?
    (2013) Öztürk, Şerefnur; Marakoğlu, Kamile; Kebabcılar, Levent; Bayır, Ayşegül; Emiroğlu, Halil Haldun; Doğan, Kamil Hakan; Apilioğulları, Seza
    Türkiyedeki üniversiteler dünya sıralamalarında hızla üst sıralara yükselmektedir. Dünya çapında bir üniversite olmak neden önemli- dir? Dünyanın ilk 500 üniversitesi içine girmenin kriterleri nelerdir? Bu yazının amacı bu iki soruya açıklık getirmektir.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Glutatyon, Hepatit B Virus Enfeksiyonundan Etkilenir Mi?
    (Selçuk Üniversitesi, 2021) Emiroğlu, Halil Haldun
    Glutatyon redoks sistemi yaştan etkilenebilir. Bu nedenle serum glutatyon düzeyleri ile ilgili çalışma yapılırken, vaka ve kontrol gruplarına ait yaş ortalamalarının benzer olmasına özen gösterilmelidir.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    The Importance of Biomarkers in the Diagnosis and Follow-Up of Celiac Disease
    (Selçuk Üniversitesi, 2023 Ekim) Gümüş, Meltem; Yorulmaz, Alaaddin; Kilim, Esra; Kaya, Reyhan; Ergani, Anna Carina; Emiroğlu, Halil Haldun
    Aim: In the present study, the purpose is to investigate the clinical significance, diagnostic capabilities, relationships, and correlations of inflammation-based biomarkers before and after treatment in children with Celiac Disease. Methods: The study was conducted by retrospectively evaluating the files of patients who were diagnosed and followed up in the Department of Pediatric Gastroenterology of Selcuk University between January 2011 and January 2023. The study was completed with 202 Celiac Disease patients who were diagnosed according to the criteria of the European Pediatric Gastroenterology, Hepatology, and Nutrition Community and 160 healthy follow-ups. In case of clinical or laboratory suspicion, serological tests such as positive Tissue Transglutaminase Antibody and Anti-Endomysium values and the histopathological examination of the endoscopic tissue sample findings consistent with Celiac Disease were evaluated. Results: There were 122 (56.7%) girls and 80 (54.4%) boys in the patient group and 93 (43.3%) girls and 67 (45.6%) boys in the control group. The most common intestinal complaint was abdominal pain in 49 (22.3%) patients. Gluten-free diet treatment was started after the diagnosis. The values of the patients at the time of diagnosis, in the 6th month after the diet, and the values of healthy control patients were compared. A weak and positive correlation was found between NLR, RPR, RLR levels, and age, body weight, and height in the correlation analysis. The ROC curve for hematological biomarkers was used to evaluate the level of additional diagnostic support in Celiac Disease patients. Conclusion: After a gluten-free diet, symptoms regress, and the development of more serious celiac-related damage can be prevented. This suggests that NLR, RLR, PLR, SII, HRR, and PNI formulas, which are used in many inflammatory conditions and obtained from routine hemogram parameters, can be used to determine dietary compliance in Celiac Disease patients during their follow-ups.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    İnce bağırsak hastalıklarının değerlendirilmesinde MR enterografinin tanısal değeri
    (2017) Allahverdiyev, Ilgar; Emiroğlu, Halil Haldun; Korkmaz, Hüseyin; Erdoğan, Hasan; Koplay, Mustafa; Uysal, Emine
    Amaç: Bu çalışmamızda kolay elde edilebilen ve iyi bir bağırsak distansiyonu sağlayan %3 mannitol ile manyetik rezonans (MR) enterografi yönteminin tanısal etkinliğinin değerlendirilmesini amaçlıyoruz. Yöntemler: Yaşları 7-71 yıl arasında değişen 42 hasta çalışmaya dahil edildi. MR enterografi protokolü 1.5 Tesla MRG (Magnetom Aera; SiemensMedical Solutions, Erlangen, Germany) cihazı ile yapıldı. Bulgular cerrahi-fiberoptik kolonoskopiden elde edilen histopatolojik sonuçlarla karşılaştırıldı. Duyarlılık, özgüllük, pozitif ve negatif öngörü değerleri, tanısal doğruluk oranı istatiksel olarak hesaplandı. Bulgular: Duyarlılık %83, özgüllük %93, pozitif öngörü değeri %83, negatif öngörü değeri %93 ve tanısal doğruluk oranı %90 olarak saptanmıştır. Yalancı negatif olan iki hasta radyolojik olarak normal değerlendirildi, ancak patolojik inceleme nonspesifik inflamasyon olarak geldi. Yalancı pozitif olan bir hastada patolojik inceleme ülseratif kolit olarak, bir hastada ise invajinasyona neden olan ektopik pankreas dokusuna ait polipoid kitle saptandı. Gerçek pozitif olan dokuz hastada patoloji sonucu Crohn hastalığı, diğer hastada ise tipik olmamakla birlikte Crohn hastalığı lehine değerlendirildi. Ayrıca Crohn hastalığ ile takip edilen bir hastada iki yerde ince bağırsak segment tutulumu, diğer bir hastada da ileoileal fistül izlendi. Sonuç: MR enterografi, Crohn hastalığının takibinde, hastalığın aktif sürecindeki inflamasyonun, fibrostenoz evredeki striktürlerin, obstrüksiyonların, komplikasyonların belirlenmesinde ve tedavi seçeneğinin değerlendirilmesinde önemlidir. Gelecekte, mevcut MR sekansları ve yeni geliştirilen sekans teknikleriyle yapılacak geniş hasta katılımlı karşılaştırmalı çalışmalara ihtiyaç vardır. MR, ince bağırsağın diğer hastalıklarının değerlendirilmesinde de umut vericidir.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    İnvajinasyon nedeniyle opere olan Henoch-Schönlein purpuralı bir olgu sunumu
    (2014) Sekmenli, Tamer; Akbulut, Hikmet; Emiroğlu, Halil Haldun
    Henoch-Schönlein purpurası karın ağrısı, kusma, melena, artralji, purpurik döküntü ve hematüri ile seyreden; çocukluk çağında en sık görülen, küçük damar vasküliti ile karakterize bir hastalıktır. İlkbahar ve sonbahar aylarında daha sık görülen bu hastalığın tanısı klinik verilerle konulur ancak nadiren tanı için biyopsi gerekebilir. Hastalığın akut dönemde seyrini gastrointestinal tutulum belirler- ken kronik dönemde böbrek tutulumu belirler. Hastalık çoğu kez kendini sınırlasa da invajinasyon gibi operasyona neden olabilecek durumlara da yol açabilir. Bu olgu; Henoch-Schönlein purpurası tanısı alan hastalarda gelişebilecek, çoğu zaman cerrahi gerektiren bir bulgu olan invajinasyona dikkat çekmek amacıyla yazılmıştır
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    İstemli kilo verme sonrasında gelişen süperior mezenterik arter (Wilkie) sendromu: Nadir bir olgu sunumu
    (2016) Sekmenli, Tamer; Gündüz, Metin; Hidayetoğlu, Semiha; Emiroğlu, Halil Haldun
    Wilkie sendromu akkiz bir hastalık olup, ergenlerde hızlı büyüme ve istemli diyet girişimleri sonucunda retroperitoneal yağ yastığını azaltarak, süperior mezenterik arter sendromunu tetikleyebilir. Biz öncelikle istemli kilo kaybı sonrasında gelişen, istemsiz kusma ve kilo kaybı semptomlarıyla gelen 15 yaşında kız hastamızın, kliniğini ve tedavi sürecini literatür bilgileri eşliğinde sunmayı amaçladık.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Nasıl bir tıp fakültesi istiyoruz? Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi'ninmisyonu ve vizyonu ne olmalıdır?Öğretim üyelerine yönelik anket sonuçları
    (2013) Öztürk, Şerefnur; Marakoğlu, Kamile; Kebabcılar, Levent; Bayır, Ayşegül; Emiroğlu, Halil Haldun; Doğan, Kamil Hakan; Apilioğulları, Seza
    Amaç: Akreditasyon sürecindeki fakültemizde öğretim üyelerinin misyon ve vizyon önerilerini değerlendirmek. Gereç ve Yöntem: Üç sorudan oluşan anket formları fakültede görevli tüm öğretim üyelerine verildi. Öğretim üyelerinden misyon ve vizyon önerilerini tek cümle ile, mezun ettiğimiz doktorda olması gerekli özelliği ise tek kelime ile ifade etmeleri istendi. Toplanan anket formlarındaki öneriler gruplandırılarak değerlendirildi. Bulgular: Misyon önerisi ile ilgili genel ortak görüş eğitim-öğretim ve araştırmanın uluslararası standartlarda olması gerekliliği idi. Vizyon ile ilgili öneriler genellikle kaliteli eğitim-öğretim verilmesi üzerinde yoğunlaşmıştı. Mezun doktorlarımızda olması gereken özellikler ise etik ve vicdanlı olduğu kadar bilimsel, donanımlı ve yetenekli olması gerekliliği idi. Sonuç: Bu anket sonuçları fakültemizin misyon ve vizyonunu belirlemek adına oldukça faydalı olmuştur.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Öğrenci danışmanlığı sistemi ve Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi
    (2013) Öztürk, Şerefnur; Marakoğlu, Kamile; Kebabcılar, Levent; Bayır, Ayşegül; Emiroğlu, Halil Haldun; Doğan, Kamil Hakan; Apilioğulları, Seza
    Bu çalışmada, ülkemizdeki üniversitelerde uygulanmakta olan öğrenci danışmanlığı sisteminin genel özelliklerinin değerlendirilmesi ve UTEAK Akteditasyon Standartları ve Özdeğerlendirme Raporu Kılavuzu'na (4) göre Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından yeni bir öğrenci danışmanlık yönergesinin hazırlanmakta olduğunun bildirilmesi amaçlandı.Gereç ve YöntemlerAmaç: Bu çalışmada, Türkiye'de öğrenci danışmanlık sisteminin genel özellikleri değerlendirildi. Ulusal Tıp Eğitimi Akreditasyon Kurulu'nun Ulusal Tıp Eğitimi Standartları temel alınarak Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından yeni bir öğrenci danışmanlık yönergesinin hazırlanmakta olduğunun bildirilmesini amaçladık. Yöntem: On dört üniversitenin öğrenci danışmanlık yönergeleri incelendi. Bulgular: Öğrenci danışmanlığı yönergelerinin tümü benzer bulundu. Sonuç: Selçuk Üniversitesi Öğrenci Danışmanlığı Yönergesi'nden bağımsız yeni bir öğrenci danışmanlık yönergesi, Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından Ulusal Tıp Eğitimi Akreditasyon Kurulu'nun akreditasyon standartlarına göre hazırlanmaktadır.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Rapunzel Syndrome in a Patient with Autism
    (Selçuk Üniversitesi, 2022) Ergani, Anna Carina; Gümüş, Meltem; Gümüştekin, Reyhan; Sıkı, Fatma Özcan; Gündüz, Metin; Emiroğlu, Halil Haldun
    Trichobezoar should be considered in the differential diagnosis in pediatric patients who present with complaints of abdominal pain, feeding problems, and vomiting as well as psychiatric problems. Rapunzel syndrome is a rare form of trichobezoar that can extend from the stomach to the small intestine and even to the colon. In this case report, a 9-year-old girl with autism accompanied by trichotillomania and trichophagia and diagnosed with Rapunzel syndrome is presented.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Retrospective Evaluation of Serum Zinc Levels in Patients with Protein-Energy Malnutrition
    (Selçuk Üniversitesi, 2023 Haziran) Özen, Hasan; Emiroğlu, Halil Haldun; Emiroğlu, Melike; Akdam, Neriman; Yorulmaz, Alaaddin
    Aim: In this study, we aimed to investigate the frequency of serum zinc deficiency in children with protein-energy malnutrition and to show the relationship between the degree of malnutrition and serum zinc level. Methods: Methods: This retrospective study was conducted at the Pediatric Gastroenterology, Hepatology, and Nutrition clinic in Selçuk University Hospital, and included 506 patients aged between 1 and 18 years who were diagnosed with protein-energy malnutrition according to the Waterlow classification. Results: The prevalence of serum zinc deficiency was 61.1% in patients with protein-energy malnutrition. The mean serum zinc levels of patients aged 1-5 were significantly lower than those of patients aged 5-12 and 12-18. There was no difference between malnutrition degrees calculated according to Waterlow criteria and mean serum zinc levels. Although the relationship between the degree of malnutrition calculated according to the BGA scale and the mean serum zinc level was not statistically significant, the mean decrease in serum zinc levels was remarkable in contrast to the increase in the level of malnutrition. Conclusion: It is important to routinely measure serum zinc levels in patients with PEM and to provide zinc supplementation if deficiency is detected.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Türkiye'de tıp bilimleri alanında insan gücü durumu
    (2013) Marakoğlu, Kamile; Öztürk, Şerefnur; Kebabcılar, Levent; Bayır, Ayşegül; Emiroğlu, Halil Haldun; Doğan, Kamil Hakan; Apilioğulları, Seza; Akgün, Nedim; Erdem, Yusuf; Uçar, Sevim; Sevinç, Rukiye; Satmaz, Ayşe Begüm; Erdoğan, Şeref; Ozantürk, Hasan
    Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) sağlığı yalnız hastalık ve sakatlığın olmayışı değil, bedence, ruhça ve sosyal yönden tam iyilik hali olarak tanımlanmaktadır. Bir toplumun sağlık düzeyinin kalitesinde tıp bilimlerindeki eğitim, tecrübe ve sağlık çalışanlarının istihdamı önemlidir. O nedenle Türkiye'de hekimlerin nicelik ve niteliğinin doğru planlanması için uygun adımların atılması ülke ve birey sağ- lığı açısından büyük bir önem arzetmektedir
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Tıp eğitimine başlarken
    (2013) Öztürk, Şerefnur; Marakoğlu, Kamile; Kebabcılar, Levent; Bayır, Ayşegül; Emiroğlu, Halil Haldun; Doğan, Kamil Hakan; Apilioğulları, Seza; Akgün, Nedim; Erdem, Yusuf; Uçar, Sevim; Sevinç, Rukiye; Satmaz, Ayşe Begüm; Erdoğan, Şeref; Ozantürk, Hasan
    Tıp fakültelerinin eğitimlerinde hekimliğin teorik ve uygulamalı eğitimi verilirken, hekimlik mesleğini diğer alanlardan ayıran, temel değerler olarak adlandırdığımız özelliklerin korunması ve geliştirilmesi çok önemlidir. Hekimlik mesleğini tercih eden ve bu yönde eğitim almaya başlayan hekim adayı, daha başlarken bu değerlerin ve hekim olmanın amaçlarını büyük ölçüde benimsemiştir. Fa- külte misyon ve vizyon geliştirme çalışmalarımız sırasında da bu gerçek elde edilmiştir ve tıp eğitiminde rol oynayan bütün kurum, kuruluş ve kişilerin bu değerlerin korunması ve daha da geliştirmesi için çaba göstermesi, hekimlik mesleğinin profesyonelliği kadar idealizmini de koruyacak ve geliştirecektir
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Tıpta eğitim raporu
    (2013) Öztürk, Şerefnur; Marakoğlu, Kamile; Kebabcılar, Levent; Bayır, Ayşegül; Emiroğlu, Halil Haldun; Doğan, Kamil Hakan; Apilioğulları, Seza
    Dünyada nüfus başına en fazla tıp fakültesi ülkemizde mevcuttur. Dünya'da Tıp Öğrencisi/Öğretim üyesi oranları incelendiğinde, Afrika'da 5.42; Amerika Birleşik Devletleri'nde eyaletlere göre 1.1-2.50; Avrupa'da 3.31; Güneydoğu Asya'da 2.42; Batı Pasifik'te 1.96'dır. Ülkemiz'de bu oran 3.5'tan, öğrenci artış hızı ile 4.2'ye ulaşmıştır. Dünya ortalaması ise 2.73'tür. Fakültemiz öğretim üyesi/öğrenci oranı öncelikle Türkiye ortalamaları düzeyine çıkarılmalıdır. Daha ideali ise dünyanın gelişmiş ülkelerinde gördüğümüz ve eğitim-araştırma düzeyi ile paralel giden oranlara ulaşmaktır

| Selçuk Üniversitesi | Kütüphane | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Selçuk Üniversitesi Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı, Konya, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim