Yazar "Erbayram, Fatma Zehra" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 1 / 1
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Koroner arter hastalarında mitokondriyal hasar belirteçleri ve ilgili genlerin ekspresyonu(Selçuk Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2024) Erbayram, Fatma Zehra; Sivrikaya, AbdullahKardiyovasküler hastalıklar, dünya çapında morbidite, mortalite ve sağlık harcamaları' nın önde gelen nedenidir. Hiperkolesterolemi, koroner arter hastalığı (KAH) gibi aterosklerotik hastalıkların gelişmesine yol açan önemli bir risk faktörüdür. Son zamanlarda yapılan çalışmalarda apoptotik veya nekrotik hücre ölümlerinde ve hücresel strese bağlı olarak mitokondriyal kalite kontrol mekanizmalarının başarısız olduğu durumlarda, mitokondriyal DNA'nın (ccf-mtDNA) hücreden dışarı çıkarak sistemik dolaşıma geçtiği ve hasarla ilişkili moleküler paternler (DAMP) olarak görev aldığı bildirilmektedir. Çalışmamızda, bu bilgilerden yola çıkarak endikasyonu gereği statin türevi ilaçları kullanan bireylerde statinlerin, mitokondriyal biyogenezi gösteren, AKT-1 ve PGC-1α ile mtDAMP olarak bilinen ve mitokondriyal hasarla ilişkilendirilmiş mtDNA, TFAM parametreleri ve de KLU'nun üzerine olan etkileri değerlendirildi. Çalışmamızda Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Kardiyoloji polikliniğine başvuran, endikasyonları kapsamında hiperkolesterolemi tedavisi alan 40 KAH ve rutin kontrol için gelen 40 sağlıklı bireyin serum Peroksizom Proliferatörleri ile Aktifleştirilen Reseptör Gama Koaktivatörü 1-Alfa (PGC1α), Mitokondriyal Transkripsiyon Faktörü A (TFAM), Klusterin (KLU), Rac-alfa Serin, Treonin-protein Kinaz (AKT-1) düzeyleri, aynı parametrelerin tam kan gen ekspresyon düzeyleri ile mtDNA serum düzeyleri ve kopya sayısı değerlendirildi. Elde edilen verilerin istatistiği SPSS 26 paket programı kullanılarak yapıldı. Ayrıca MEDCALC programı ile bu parametrelerin Receiver operating characteristic (ROC) eğrisi kullanılarak hastalığı ön görme gücü belirlendi. Analizler sonrası yapılan değerlendirmede p<0,05 düzeyleri istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi. Elde edilen sonuçlara göre KAH grubunun sağlıklı kontrollere göre KLU ((3,41 (0,23-8,67)-1,12 (0,04-4,95)), TFAM (2,35 (0,11-5,80)-1,50 (0,03-4,34)) ve PGC-1α ((1,89 (0,00-10,70)-0,40 (0,02-0,99)) genlerinin ekspresyon düzeyleri anlamlı düzeyde yüksek bulundu (P=0,000; P=0,026; P=0,000). KAH grubunun kontrol grubuna göre serum KLU ((34,79 (10,60-211,49)-28,77 (6,64-64,81) ng/ml) ve TFAM ((246,095 (179,04-1672,15)-199,55 (31,68-640,05) ng/L) düzeylerinin daha yüksek olduğu tespit edildi (sırasıyla; P=0,001; P=0,029). Diğer parametreler arasında istatiksel olarak anlamlı bir fark bulunamadı. Kontrol grubunda, TFAM ve KLU protein düzeyleri, TFAM ve KLU gen ekspresyon düzeyleri, mtDNA kopya sayısı ile serum mtDNA düzeyleri arasında güçlü pozitif korelasyon tespit edildi. KAH grubunda, TFAM ve KLU protein düzeyleri, AKT-1 ve PGC-1α gen ekspresyon düzeyleri, mtDNA kopya sayısı ile serum mtDNA düzeyleri arasında güçlü pozitif korelasyon tespit edildi. Serum TFAM ve KLU düzeyleri KAH grubunda yüksek düzeylerde bulunmasına rağmen, ROC analiz sonuçlarına göre sadece serum TFAM'ın prognostik belirteç olarak kullanılabileceği tespit edilmiştir. Ayrıca TFAM, PGC-1α, KLU gen ekspresyon düzeylerinin ROC analiz sonuçlarına göre prognostik belirteç olarak kullanılabileceği bulunmuştur. Bu parametrelerden PGC-1α, KLU ve TFAM'ın yakın gelecekte tanı ve tedavi sürecinde daha önemli hale geleceğini ve rutin kullanılan biyobelirteçler arasına dahil olabileceğini düşünmekteyiz.