Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • DSpace İçeriği
  • Analiz
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Erensoy, Habib" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    İlaç İçerek İntihar Girişiminde Bulunanlarda Eksen-ı Tanı Sıklığı ve Klinik Özellikler
    (Selçuk Üniversitesi, 2020 Aralık) Erensoy, Habib; Aytaç, Hasan Mervan; Berkol, Tonguç Demir; Tav, Ava Şirin
    Amaç: İntihar psikiyatrik bozuklukların en ciddi komplikasyonu olup intihar girişimlerinde en fazla kullanılan yöntem ilaç alımıdır. Bu çalışmada ilaç içerek intihar girişiminde bulunarak yoğun bakım servisinde gözlemde tutulan hastalarda sosyodemografik özellikler, psikososyal risk etkenleri ve psikiyatrik tanı dağılımlarının saptanması ve böylelikle erken müdahale yöntemlerine kılavuzluk sağlanması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Çalışmamıza bir eğitim ve araştırma hastanesinin yoğun bakım servisinde, ilaç içerek intihar girişimi nedeni ile izlenen ve çalışmaya katılmaya onam veren 94 hasta alınmıştır. Hastalara sosyodemografik veri formu doldurulmuş ve tüm hastalara SCID-I uygulanmıştır. İntihar girişimi ile ilişkili olabilecek risk etkenleri belirlenip elde edilen veriler cinsiyet, eğitim düzeyi ve eksen-I tanı dağılımı gibi değişkenler açısından değerlendirilmiştir. Bulgular: Hastaların %95’i intihar girişimi ile ilişkili ailesel, duygusal veya sosyoekonomik bir stres etkeni tariflemiştir. Hastaların %72'sinde (n=68) bir, %11'inde (n=10) ise birden çok eksen-I bozukluk saptanmıştır. Çalışmamızda hastaların %68'inde (n=64) major depresif bozukluk, %11'inde (n=10) depresif uyum bozukluğu, %6'sında (n=6) panik bozukluk, %6'sında (n=6) alkol bağımlılığı, %2'sinde (n=2) yaygın anksiyete bozukluğu ve %2'sinde (n=2) akut stres bozukluğu tespit edilmiştir. Sonuç: İlaç içerek intihar girişiminde bulunan hastalarda eksen-I bozukluklar sık bulunmuş olup bunlar arasında major depresyon başı çekmektedir. Çalışmamızda yer alan hastaların tamamına yakını intihar girişimleri ile ilişkili olabilecek stres etkeni tariflemekte olup erken müdahale ve etkin bir psikiyatrik tedavi ciddi riskleri önleyebilir
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Üniversite Öğrencilerinin Zaman Yönetimi Becerilerinin; Depresyon Düzeyleri, Anksiyete ve Stres Seviyeleri ile İlişkisi
    (Selçuk Üniversitesi, 2021) Tecer, Havva; Dönmezler, Süleyman; Erensoy, Habib; Berkol, Tonguç Demir
    Amaç: Üniversite öğrencilerinin akademik başarıları zamanı etkin kullanma becerileriyle oldukça ilişkilidir. Üniversite öğrencilerinin %60 kadarı depresyon, anksiyete ve uyumsuzluk gibi psikolojik faktörlerden etkilenmektedir. Çalışmamızın amacı üniversite öğrencilerinin zaman yönetimi becerileri ile depresyon düzeyleri, anksiyete ve stres seviyeleri arasındaki ilişkiyi çeşitli boyutlara göre değerlendirmektir. Yöntem: Çalışmamız 2018-2019 eğitim yılı, güz döneminde, Üsküdar Üniversitesi’nin çeşitli bölümlerinde okuyan 159 öğrenciyi zaman yönetimi becerileri özelinde; depresyon düzeyleri, anksiyete ve stres seviyelerine göre incelemektedir. Öğrencilere Zaman Yönetimi (ZYE) ve Depresyon-Anksiyete-Stres Ölçeği (DASS-42 ) envanterleri uygulanmış, elde edilen veriler öğrencilerin çeşitli demografik özelliklerine göre karşılaştırılmıştır. Bulgular: Üniversite öğrencilerinin zaman yönetimi becerileri, cinsiyet, yaş ve akademik başarılarına göre anlamlı bir şekilde farklılaşmaktadır. Kız öğrencilerin erkek öğrencilere göre zamanı daha etkin kullandıkları tespit edilirken, zaman yönetiminin akademik başarı ile arasında güçlü ve pozitif yönlü bir ilişki bulunmuştur. Zaman yönetimi, yaşa göre de anlamlı bir şekilde farklılaşsa da bu ilişki tam doğrusal değildir. En düşük depresyon, anksiyete ve stres ortalamaları, genel not ortalaması 2 ile 3 arasında olan öğrencilerde gözlenmiştir. Öğrencilerin depresyon, anksiyete ve stres düzeylerinin hangi sınıfta olduklarına göre farklılık göstermediğini söyleyebiliriz. Yalnızca anksiyete düzeylerindeki fark %10 anlamlılık düzeyinde anlamlıdır. En düşük kaygı ortalaması üçüncü sınıf öğrencilerine aitken en yüksek kaygı dördüncü sınıf öğrencilerindedir. Sonuçlar: Öğrencilerin zaman yönetimi becerileri ile depresyon-anksiyete ve stres seviyeleri arasında negatif yönlü bir ilişki tespit edilmiştir. Son sınıf öğrencilerinde kaygının yüksek olması üniversite sürecinin bitip hayata atılmak ile ilgili olabilir. Kadınların zamanı etkin kullanabilme yetisinin toplumsal bir altyapısı olduğu düşünülebilir. Depresyon düzeyleri, anksiyete ya da stres seviyesi yüksek olan öğrencilerin zaman yönetimi becerileri düşüktür.

| Selçuk Üniversitesi | Kütüphane | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Selçuk Üniversitesi Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı, Konya, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim