Yazar "Esin, Evren" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Clinical Comparison of Medetomidine with Isoflurane or Sevoflurane for Anesthesia in Horses(UNIV AGRICULTURE, FAC VETERINARY SCIENCE, 2015) Arican, Mustafa; Erol, Hanifi; Esin, EvrenThe effects of anesthesia using medetomidine combined with isoflurane or sevoflurane on hemodynamic parameters, blood biochemistry, and intraocular pressure was evaluated in horses. Healthy horses (n=12) with a mean body weight of 438 +/- 51kg were used. Premedication was provided by administering medetomidine (7 mu g/kg) intravenously (IV), and general anesthesia was induced by administering ketamine (2.2 mg/kg) and midazolam (0.03 mg/kg) IV after which isoflurane (n=6) or sevoflurane (n=6) was administered for inhalation anesthesia. Blood gases, respiratory rate, heart rate, electrocardiogram, body temperature, and oxygen saturation, as well as systolic, diastolic, and mean arterial blood pressure were recorded at 0, 5, 15, 30, and 60 min after administering medetomidine. Statistically non-significant differences in the study variables were observed between the isoflurane and sevoflurane groups. Blood gases and electrolyte parameters in both groups were unchanged. Intraocular pressure and liver enzymes levels were similar to reference values. Anesthesia protocols of study using medetomidine combined with isoflurane or sevoflurane produced minimal complications in horses. Medetomidine with sevoflurane provided deep anesthesia, and had fewer cardiopulmonary effects than medetomidine with isoflurane. (C) 2015 PVJ. All rights reservedÖğe A Retrospective Study of Fractures in Neonatal Calves: 181 Cases (2002-2012)(UNIV AGRICULTURE, FAC VETERINARY SCIENCE, 2014) Arican, Mustafa; Erol, Hanifi; Esin, Evren; Parlak, KurtulusThe purposes of this study were to evaluate, etiology, radiological findings, treatment management, and to look at advantages and disadvandages of intramedullary nailing results of fractures in calves. One hundered eigthy one calves with fractures were used in the study. Distribution of calves was 130 Holstein (71.8%), 29 Brown Swiss (16.0%), 18 Simmental (9.9%), and 4 Charolais (2.2%). Fracture treatment was depending on the clinical findings. Conservative fracture treatment (walking cast technique), operative treatment intramedulary nailing or plate fixation) and/or amputation of the extremity were performed. To estimate of the etiology appeared that fractures of 59 (31.5%) calves had obtained during birthing due to excessive forced and inaccurate aiding, other 122 fracture (67.4%) cases were caused after trauma and badly care. Fractures were mostly happened on the metacarpal bones (60.6%) followed by femur (14.9%), metatarsal bones (7.1%), tibia (8.8%), ulna and radius(6%) and humerus (n=6, 3.2%), Success of fracture healing depend on timing and proper selection of treatment. This study shows that intramedullary pinning fixation give a satisfactory results of calves with fracture. (C) 2013 PVJ. All rights reservedÖğe Tavşanlarda intestinal doku iyileşmesi ve postoperatif intraabdominal adezyonlar üzerine levamizol ve siklosporin'in etkilerinin karşılaştırılmalı olarak araştırılması(Selçuk Üniversitesi Sağık Bilimleri Enstitüsü, 2010) Esin, Evren; Alkan, FahrettinVeteriner cerrahide sıklıkla rastlanılan gastrointestinal sisteme ait hastalıkların radikal tedavisinde operasyon, çoğu zaman kaçınılmaz bir tercih olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu alanda yapılan abdominal operasyonların sayısının artmasıyla da, beşeri ve veteriner hekimlikte çözüm arayan komplikasyonlardan biri olan postoperatif intraabdominal adezyonlar önemini ve güncelliğini korumaktadır. Abdominal operasyonların çoğunluğunda enteretomi, enterektomi ve anastomoz yapıldığı düşünüldüğünde, adezyonlar ve intestinal doku iyileşmesi arasındaki bağlantının her zaman dikkate alınması gerekmektedir. Çalışmada veteriner ve beşeri hekimlikte çeşitli hastalıklarda geniş bir kullanım alanı bulmuş olan levamizol HCl'nin immunostimulan özelliğinden ve başta organ transplantasyonlarından sonra doku reddinin önlenmesi olmak üzere bir çok hastalığın tedavisinde yaygın olarak kullanılan siklosporin A'nın immunosupresif özelliğinden faydalanmaya çalışıldı. Çalışmada 75 adet sağlıklı, dişi, Yeni Zelanda Ada Tavşanında, proksimal kolonun orta 1/3'lük kısmının antimezenterik yüzünde yapılan enteretomi ve laparatomi hattının solunda peritona ensizyon yapılması suretiyle operasyon gerçekleştirildi. Kontrol grubuna hiç bir ilaç uygulanmazken, Levamizol HCl gruplarına intramuskuler yolla 2 mg/kg ve 5 mg/kg, siklosporin gruplarına subkutan yolla 5 mg/kg ve 20 mg/kg dozunda ilaç uygulamaları yapıldı. Relaparatomik değerlendirme postoperatif 16. günde yapıldı ve intestinal iyileşmenin değerlendirilmesi biomekanik ve histopatolojik yöntemlerle gerçekleştirildi. Her gruptan adezyon oluştuğu tespit edilen 6'şar tavşana sindirim denemesi yapıldı. Adezyon değerlendirilmesinde tavşanların 9 tanesinde intraabdominal adezyon görülmezken 66 tavşanda değişik derecelerde intraabdominal adezyona rastlandı. Adezyon oluşumu açısından gruplar arası farklılığın istatistiksel olarak önemli olmadığı ancak levamizol 2 mg/kg grubunda görülen adezyonların diğer gruplardaki adezyon derecelerine oranla daha az olduğu belirlendi. İntestinal doku iyileşmesinin histopatolojik değerlendirilmesinde gruplar arasında farklılığa rastlanmadı. Çekme-koparma kuvvetinin levamizol uygulanan gruplarda kontrol grubuna oranla istatistiksel açıdan önem arzeden şekilde daha düşük olduğu belirlendi. Levamizol 2 mg/kg dozunda ilaç uygulanan tavşanların çekme-koparma kuvvetinin en düşük değerde olduğu belirlendi. Şişirme-patlatma deneyi sonuçlarının istatistiksel açıdan farklılık arzetmediği ancak levamizol 2 mg/kg dozunda ilaç uygulanan grubun şişirme-patlama basıncı değerlerinin en düşük olduğu belirlendi. Sindirim denemelerinde, levamizol 5 mg/kg ve siklosporin 5 mg/kg dozunda ilaç uygulanan gruplarda kuru madde ve ham kül; levamizol 5 mg/kg grubunda protein ve yağ; siklosporin 5 mg/kg grubunda ise sellüloz sindriminin postoperatif dönemde, preoperatif döneme oranla istatistiksel olarak önem arzeden şekilde arttığı görüldü. Sonuç olarak düşük dozda (2 mg/kg) Levamizol uygulamasının adezyon oluşumunu azalttığı, intestinal doku iyileşmesi üzerine ise belirgin bir olumsuz etkisinin olmadığı söylenebilir. Siklosporin A'nın ise adezyon oluşumunu önleme üzerinde olumlu bir etkisinin olmadığı gibi oluşturduğu immunosupresyon ile intraabdominal enfeksiyon riskini arttırdığı belirlenmiştir. Oluşan intraabdominal adezyonlar ise bağırsak motilitesini azaltarak yemlerin bağırsaklarda kalış süresini uzatmak suretiyle yem sindirilebilirliğinin artmasına sebep olduğu şeklinde yorumlanmıştır.