Yazar "Gültiken, Murat Erdem" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Adi sülün’de (Phasianus colchicus) plexus lumbalis ve plexus sacralis’lerin morfolojik incelenmesi(Selçuk Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi, 2021) Demirci, Beste; Gültiken, Murat ErdemAmaç: Bu araştırma, endemik bir tür olan Adi sülün (Phasianus colchicus) plexus lumbalis ve plexus sacralis’lerinin morfolojik olarak incelenmesi amacıyla yapılmıştır. Gereç ve Yöntem: Çalışmada 5 adet dişi ve 5 adet erkek sülün kullanıldı. Sülünler rutin fiksasyon (%10 formalin) ve diseksiyon yöntemiyle makroskobik ve morfolojik olarak incelendi. Çalışmada isimlendirmeden kaynaklanan karışıklığın olmaması için Nomina Anatomica Avium (1993) kullanıldı. Bulgular: Plexus lumbalis ve plexus sacralis incelenirken synsacrum’un varlığı nedeniyle synsacral spinal segmentler bir bütün olarak incelendi. Genel olarak plexus lumbalis’in 2-4. synsacral spinal sinirlerin ventral dalları tarafından şekillendiği gözlendi. Plexus sacralis’in ise plexus lumbalis’in caudal’inde olduğu ve 4.- 8. synsacral spinal segmentlerin ventral kolları tarafından oluştuğu belirlendi. Öneri: Sonuç olarak Adi sülün’de (Phasianus colchicus) plexus lumbalis ve plexus sacralis’in oluşumuna katılan synsacral spinal sinirler ve bu plexus’lardan çıkan sinirler ayrıntılı olarak incelendi. Kanatlı türleri arasında şekillenen benzerlik ve farklılıklar ortaya konuldu.Öğe Ergin atlarda III, IV ve VI. çift kranial sinirlerin transversal kesit alanları ve myelinli akson sayıları(2013) Bolat, Durmuş; Bahar, Sadullah; Kürüm, Aytül; Gültiken, Murat ErdemEkstrinsik göz kaslarının motor uyarımını sağlayan n. oculomotorius, n. trochlearis ve n. abducensin transversal kesit alanları ve içerdiği myelinli akson sayılarının belirlenmesi amaçlandı. Çalışmada 3 dişi, 3 erkek yetişkin at kullanıldı. Doku örnekleri sinirlerin cavum subarachnoidealede seyreden bölümlerinden alındı. Parafin blokları hazırlanan dokular 4 ?m kalınlığında transversal olarak rotary mikrotom ile kesildi, Masson trikrom ile boyandı. Sinirlerin kesit alanları Cavalieri metodu ile içerdikleri myelinli akson sayıları ise parçalama yöntemi ile araştırıldı. Sağ ve sol göze ait sinirlerin kesit alanları ve içerdikleri myelinli akson sayıları arasında istatistiki bir fark gözlenmediğinden sinirlerin akson sayıları taraf ayırt etmeksizin tek bir veri olarak (median) değerlendirildi. Sinir kesitlerinin alanları n. oculomotorius, n. trochlearis ve n. abducens için sırası ile 2.647 mm2, 0.511 mm2 ve 1.092 mm2 olarak, myelinli akson sayıları ise sırası ile 13.523, 2.034 ve 4.151 adet olarak tespit edildi. Atlarda III, IV ve VI. çift kranial sinirlerin transversal kesit alanlarının ve myelinli akson sayılarının belirlendiği çalışma sonuçlarının bu alandaki bilgi birikimine katkı sağlayacağı ve gelecekte yapılacak çalışmalara ışık tutacağı sonucuna varıldı.Öğe Is frozen taxidermy an alternative method for demonstration of dermatopaties?(Selçuk Ünivesitesi, 2012) Demirci, Beste; Gültiken, Murat Erdem; Karayiğit, Mehmet Önder; Atalar, KeremÖzet Demirci B, Gültiken ME, Karayiğit MÖ, Atalar K. Soğuk hava tahniti dermatopatilerin demostrasyonunda alternatif bir yöntem olabilir mi? Eurasian J Vet Sci, 2012, 28, 3, 172-176 Taksidermi bedenlerin mumyalanması için uzun yıllardır kullanılan yöntemlerden biridir. Bu olguda ülkemizde çok yaygın gözlenmeyen ichthyosis foetalis’li bir buzağı soğuk hava kullanılarak tahnit edildi. Çalışmanın amacı bu basit ve ucuz yöntemin dermatopatili hayvanların tespitinde kullanılabileceğini göstermekti. Ichthyosis foetalis‘li bir buzağı dehidrasyon için hazırlandı ve soğuk hava deposunda -5 0 C’de altı ay saklandı. Taksidermi sürecinin sonunda örnek oda ısısına çıkarıldı ve histo-patolojik ve mikrobiyolojik yönden incelendi. Son olarak, kaybolan hiperemik alanlar post mortem görünümündeki şekliyle renklendirildi. Soğuk hava tahniti sonrası deri üzerindeki hiperemik alanlar kaybolmuştu ve deri ağaç kabuğu gibi sertti ve postmortem görüntüsünü korumaktaydı. Mikrobiyolojik incelemede saprofit bakteriler dışında patojenik bakteriler gözlenmedi. Bu çalışma ile deri patolojilerinin demonstrasyonu için kimyasal maddeler kullanılmaksızın didaktik tahnitler yapılabileceği ifade edilebilir.