Yazar "Gencer, Zekiye Tamer" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Medyanın gündem oluşturma sürecinde sosyal entropinin rolü üzerine uygulamalı bir çalışma(Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2012) Gencer, Zekiye Tamer; Özodaşık, Mustafaİletişim, bilimsel ve toplumsal bir zorunluluk olarak çift yönlü bir akış şemasına dayalı, sosyal ve interaktif bir süreçtir. En az iki kişi arasında mesaj alışverişine dayalı olan iletişim süreci, fizik biliminde benzer şekilde akışa dayalı olan entropi kavramı ile örtüştürülerek, iletişim biliminin önemli bir öğesi olan medyanın gündem oluşturma gücü bu çalışmanın ana temasıdır. Açık bir sistem olma özelliği gösteren iletişimin temelini oluşturduğu kitle iletişim araçlarına yani medyanın gündem oluşturma sürecine dahil olan enformasyon, sürecin akışını belirleyen en önemli faktörlerden biridir. Çünkü entropi yasasına göre; denge halindeki bir sistemde maksimum entropi vardır ve bu durumda iki konum arasında enerji akışı olmaz. Dolayısıyla oluşan bir etkinlik söz konusu değildir. O halde, medya gündemindeki enformasyon ile toplum gündemi farklılaştıkça yani dengesiz hale geldikçe entropi azalmaktadır. Azalan entropi de göstermektedir ki iki konum arasındaki enerji akışı yüksektir. Çalışmanın iki temel değişkeni olan gündem ve entropi kavramı üzerine yapılan iki yönlü uygulamalı bir çalışma yapılarak ileri istatistiksel yöntemler yardımı ile temel bulgu ve yorumlara ulaşılmış bu bağlamda konuya ilişkin öneriler geliştirilmiştir. Anahtar Kelimeler: Medya, Entropi, Sosyal Entropi, Gündem Belirleme.Öğe Sağlık İletişiminde Yeni Yaklaşımlar: Dijital Medya Kullanımı(Selçuk Üniversitesi, 2019) Gencer, Zekiye Tamer; Daşlı, Yılmaz; Biçer, Enis BahaSon yıllarda birçok alanda olduğu gibi sağlık alanında da birey davranışlarında değişiklikler gözlenmektedir. Dünyada ve ülkemizde sağlık konusunda yapılan yeni reformlar ve özellikle Türkiye’ de özel hastanelerin devlet tarafından teşvik edilmesi ile sağlık sektörü birçok açıdan yeniden şekillenmiştir. Bu süreç, sağlık konusunda bireylerin bilgiye ulaşımı ve uzman doktor erişimi açısından da devrim niteliğinde yeniliklerle doludur. İnternetin aktif kullanıcı sayısının artması bu devrimin temel yapı taşları arasındadır. Sektörel olarak özelleşme kişiye özel hizmet anlamına geldiğinden, internet kullanıcıları hem bireyler hem de sağlık kurumları nezdinde sayıca artış göstermiştir. Internet teknolojisinin birey hayatına getirdiği en büyük kolaylık olarak nitelendirilen sosyal paylaşım ağları sağlık yapılanmasındaki değişimi hızlandıran bir faktör olarak karşımıza çıkmaktadır. Kullanıcıların içerik üretmesine izin veren ve daha önceden üretilen içeriklere ücretsiz erişim imkanı sunan platformların son derece fazla olduğu sosyal ağlar, insanların her konuda olduğu gibi sağlık konusunda da bilgi edinmek için ilk başvurduğu kaynaklar arasındadır. Ekonomi, bilim başta olmak üzere hemen her konuda bilgiye erişimin mümkün olduğu sosyal ağlarda oluşturulan sağlık içeriklerinin sayısı da giderek artmaktadır. Online sağlık bilgisi arama İnternetteki en yaygın aktiviteler arasına girmiş, yalnızca yazılı bilgi ile sınırlı kalmayarak sesli ve video aracılığıyla görüntülü paylaşımlar da bilgiye ulaşma açısından tercih edilirliğini artırmıştır. Uzmanlar ve doktorlar sağlığın her alanı ile ilgili bireyin ihtiyaç duyacağı düzeydeki bilgiyi sosyal ağlar üzerinden paylaşmakta ve hatta ilaç kullanımı, alternatif tedavi yöntemleri, destekleyici ürün kullanımı konularında da yönlendirici içerikler üretmektedir. Bütün bunlar birlikte değerlendirildiğinde online iletişim araçlarının geniş bir yelpazesini içeren ve çeşitli mekanizmalarla çalışan sosyal ağlar (sosyal medya), sosyal destek için bir kanal sağlamakta ve bireyler arasında bağlantı duygusunu kolaylaştırmaktadır. Bağlantı kurmadaki sağladığı kolaylık E-sağlık diye tanımlanan yeni bir dijital sağlık platformunu da inşa ederek konuya yeni bir yaklaşım getirmiştir. Bu çalışmada Gencer (2016) tarafından Türkçe uyarlaması yapılan “E-Okur Yazarlık Ölçeği” kullanılarak üniversite öğrencilerinin sosyal ağları sağlık alanında kullanma biçim ve düzeyleri tespit edilecektir.Öğe Sosyal Medya Kullanımının İletişim Kaygısı Bağlamında Değerlendirilmesi(Selçuk Üniversitesi, 2018) Gencer, Zekiye TamerBu çalışmanın temel amacı, son yıllarda epeyce yoğun bir kullanıcı kitlesine ulaşmış olan sosyal medya araçlarını kullanan bireylerin, kendilerini ifade etme ve diğer bireylerle kurulan iletişimdeki kaygıları açısından incelemektir. Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de yoğun bir kitle tarafından kullanılan sosyal araçların yüz yüze iletişimin kısmen önüne geçmiş olması, bu araçlar üzerinden kaygı incelenmesine neden olmuştur. Çalışmada sosyal medyanın tarihi gelişim sürecine yer verilmiş ve kavramsal olarak kaygı ve iletişim kaygısı tanımlanmıştır. Araştırmada, yaşları 18 ile 25 arasında değişen, üniversite öğrencilerinden oluşan gruba yönelik anket yöntemi kullanılmıştır. McCroskey (1982) tarafından geliştirilen ve Dünya’da birçok araştırmacı tarafından da kullanılan “İletişim Kaygısı Ölçeği” ilgili öğrenci grubuna uygulanmıştır. Anket içeriğinde katılımcıların sosyal ağları kullanma biçim, neden ve sıklıkları ile bu ağlardaki etkileşimlerinde duydukları iletişim kaygı düzeylerine dair sorular yer almıştır. Bireylerin yüz yüze iletişim yerine tercih ettikleri sosyal medya iletişiminin kaygı düzeyleri ile ilişkisinin ölçülmesi amaçlanmıştır. Tüm katılımcılardan onay alınmış ve onayları doğrultusunda demografik bilgilerine de ulaşılmıştır. Araştırma bulguları SPSS programı ile analiz edilerek gerekli sonuçlara ulaşılmıştır. Bu çalışma sonuçlarına göre, cep telefonu ve akıllı cihaz sahipliği son derece yüksek bir orandadır (98,1). Ayrıca sosyal medya ortamlarına erişebilmek için gerekli olan internete bağlanma da çoğunlukla bu cihazlar üzerinden sağlanmaktadır (%39,1). Bir çok amaç için kullanılan sosyal medya ortamlarında geçirilen sürenin de çoğunlukla iki saat ve daha fazla olduğu göz önüne alındığında bireylerin bu özgür ve rahat iletişim ortamlarına daha çok ilgi gösterdikleri aşikardır. Demografik özellikler açısından öğrencilerin sosyal medya üzerinden kurdukları iletişimde kaygı düzeyleri arasında anlamlı farklılıklar olmaması sosyal medyadaki eylemleri daha sık ve aktif hale getirmektedir. İletişim kaygısı ölçeğinde (51-120 puan aralığı) ortalama puanın 72,21 olması sosyal medya iletişimin kaygı düzeyini yükseltmediğini göz önüne sermektedir. Bu durum da sosyal medya üzerinden her konuda bilgi ve fikir paylaşımının artmasını sağlamaktadır.