Yazar "Ibrar Ahmed" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 1 / 1
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Effects of Grasshopper Supplemented Into Dog Diet on Palatability, Digestibility, Stool Quality and Microbiota, Blood Biochemistry and Immunity(Selçuk Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2023) Ibrar Ahmed; İnal, FatmaKöpek maması sektörü hızla büyümeye devam ederken, bir taraftan da mamaların bileşiminde yenilikçi gıda, gıda katkı maddeleri ve alternatif protein kaynaklarının kullanımı konusunda çalışmalar önem kazanmıştır. Halihazırda mamalarda en çok kullanılan hayvansal protein kaynağı tavuk unudur. Böcekler geleceğin protein kaynakları olarak gösterilmektedir. Bu çalışmada, tavuk ununun yerine %0, %7 ve %14 düzeylerinde çekirge unu kullanılarak üç yetişkin köpek maması hazırlanmıştır. Çekirge unu, özel bir üreticiden canlı olarak temin edilmiş canlı çekirgelerden (Locusta migratoria) dondurularak ve kurutularak elde edilmiştir. Mamalar özel bir üretim tesisinde, tavuk unu ve çekirge unu ilave edilmeden ekstrüde mama şeklinde hazırlanmıştır. Hayvanlar kapalı ve açık alanları olan bireysel bölmelerde barındırılmış, günlük taze ve temiz su sağlanmıştır. Çalışma iki deneme olarak yürütülmüştür. Birinci denemede yaşları 2-8 arasında değişen 18 adet Golden retriever ırkı köpek kullanılmıştır. Köpekler cinsiyet ve ağırlıkları benzer olan, her biri 6 köpekten oluşan 3 gruba ayrılmıştır. Mamalar yetişkin inaktif köpeklerin günlük enerji ihtiyacının %15 fazlasını karşılayacak miktarda, günde bir öğün şeklinde her gün aynı saatte verilmiştir. Tavuk unu ve çekirge unu yedirme esnasında mamanın üzerine dökülerek verilmiştir. Mamalar ve hayvansal protein kaynakları hayvanlar tarafından tamamen tüketilmiştir. Toplam 15 gün sürdürülen, son 5 gününde dışkı toplanan bu denemede üç farklı mamanın köpeklerde canlı ağırlık, sindirilebilirlik, dışkı kalitesi ve mikrobiyotası, kan biyokimyası ve bağışıklığa etkileri incelenmiştir. İkinci denemede 2-8 yaşlarında karışık cinsiyette 20 adet Golden retriever köpek kullanılarak iki kap tercih testi ile köpeklerin tavuk unu veya çekirge ununu tercihi belirlenmiştir. Tercih testinde tavuk unu ve çekirge unu diyete %14 düzeyinde katılmış ve test 6 gün sürdürülmüştür. Birinci deneme sonucunda; köpek mamasına yapılan çekirge unu (ÇU) ilavesi canlı ağırlığı etkilememiştir (p>0,05). Kuru madde ve organik madde sindirilebilirliğini değiştirmezken, ham protein sindirilebilirliğini önemli ölçüde düşürmüştür (p=0,035). Çekirge unu dışkıda asetik asit (p=0,020) ve izovalerik asit (p=0,004) düzeylerini belirgin bir şekilde düşürmüş, ancak diğer uçucu yağ asitleri, ile amonyak, pH düzeyleri ve dışkı kıvamını etkilememiştir. Dışkı mikrobiyotasında kontrol ve %7 çekirge unu kullanılan grupta farklılık görülmemiştir. Diyete %14 çekirge unu ilave edilmesi Actinobacteriodata şubesi (p=0,052) ve Coriobacteriia sınıfı (p=0,026) bakterilerin sayısını artırırken, Clostridiales takımı (p = 0,036) bakterilerin sayısında azalmaya yol açmıştır. Biyokimyasal değerlerden kan üre azotu (BUN), amilaz ve glukoz düzeyleri %7 çekirge unu ilavesiyle değişmemiştir, ancak %14 çekirge unu ilavesi BUN, amilaz ve glukoz değerlerini belirgin olarak (p<0,05) azaltmıştır. Kolesterol, trigliserit, kreatinin, aspartat aminotransferaz (AST), alanin transaminaz (ALT) ve alkalen fosfataz (ALP) düzeylerinde herhangi bir farklılık oluşmamıştır. İkinci deneme sonucunda mamaya tavuk unu ya da çekirge unu ilave edilmesi köpeklerin tercihini etkilememiştir (p>0,05). Köpekler belirli bir sürede çekirge unu içeren mamayı tavuk unu içeren mamaya yakın miktarda tüketmiştir. Bildiğimiz kadarıyla, bu çalışma köpek mamasında çekirge unu kullanımı ile ilgili ilk çalışmaydı. Bu çalışmada, köpek mamasında tavuk ununun çekirge unu ile değiştirilmesinin, köpeklerin genel performansı ve sağlık durumu üzerinde herhangi bir olumsuzluk yaratmadan kullanılabileceği sonucuna varılabilir. Çekirge ununun protein sindirilebilirliğini azaltması, protein düzeyi düşük veya sınırda olan mamalarda dikkat edilmesini gerektirir. Bununla birlikte BUN, glukoz ve amilaz seviyelerini düşürmesi, obezite, böbrek ve şeker hastalığı gibi problemlerde çekirgenin terapötik bir gıda bileşeni olarak kullanılabileceğini düşündürebilir.