Yazar "Kapar, Muhammed Mustafa" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Bir kedide perirenal pseudokist olgusu(Selçuk Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi, 2019) Gülersoy, Erdem; Ok, Mahmut; Kapar, Muhammed Mustafa; Çelebi, AyşeBu olgunun materyalini Selçuk Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Hastanesine 10 gündür süren iştahsızlık, durgunluk, kusma, arka ekstremitelerde parezis, ikterus ve idrar çıkışında azalma şikayetleri ile gelen 1 yaşlı erkek kedi oluşturdu. Klinik, laboratuvar, histopatolojik ve ultrasonografik muayeneler sonucunda perirenal pseudokist, hepatik lipidozis ve sepsis belirlendi. Fiziksel bulgu olarak hipotermi (35,8 Cº), lökopeni (4.23 m/mm3), takipne ve bradikardi (64 vurum/ dk) tespit edildi. Ultrason muayenesi ile belirlenen perirenal pseudokist nekropsi ile doğrulandı. Sepsis, hepatik lipidozis ve böbrek fonksiyonunu korumaya yönelik % 0.9 NaCl ve %5 dekstroz solüsyonu, vitamin ve aminoasit, seftriakson 25 mg/ kg, furosemid 1 mg/kg, n-asetilsistein 70 mg/kg, ursodeoksikolik asit 15 mg/kg, dobutamin 1.25 µg/kg/dk uygulandı. Bir hafta süren tedaviye rağmen hasta iyileşmedi ve öldü. Bu vaka raporunda perirenal pseudokist ile birlikte sepsis gelişen iran kedisinin klinik, laboratuvar, ultrasonografik ve nekropsi bulguları sunuldu. Sonuç olarak perirenal pseudokistin iran kedilerine genetik olarak predispoze olduğu görüldüğü, perirenal pseudokistin tanısında ultrasonografik muayenenin önemli bir diagnostik yöntem olduğu kanısına varıldı.Öğe Sinirsel Formlu Gençlik Hastalıklı Köpeklerde Sinir Sisteminde Oluşan Hasarın Belirlenmesinde Seçilmiş Beyin Hasar Biyobelirteçlerinin Değerlendirilmesi(Selçuk Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2024) Kapar, Muhammed Mustafa; Ok, MahmutSunulan çalışmanın birincil amacı, sinirsel formlu gençlik hastalıklı köpeklerde sinir sisteminde oluşan hasar ve boyutunun belirlenmesinde seçilmiş beyin hasar biyobelirteçlerin kullanılabilirliğinin değerlendirilmesidir. İkincil amacı ise beyin hasar biyobelirteçlerinden hangisinin hastalığın teşhisinde güvenilir diagnostik öneme sahip olduğunu tespit etmektir. Bu araştırmanın materyalini, 3 aylık ile 1 yaş aralığında ve farklı ırktan 36 sinirsel formlu gençlik hastalıklı ve 16 sağlıklı köpek oluşturdu. Hastalığın tanısı, klinik bulgular, canine distemper virus antijen testi ve PCR analizi ile kondu. Tüm köpeklerden bir kez antikogulantlı ve antikoagulantsız kan örneği alındı. Ayrıca hasta köpeklerden beyin omurilik sıvı (BOS) alındı. K3- EDTA'li kan örneğinden tam kan sayımı yapıldı. Heparinli kan örneklerinde kan gazı ölçüldü. Serum ve BOS nöron spesifik enolaz (NSE), glial fibriler asitik protein (GFAP), kreatin kinaz-beyin (CK-BB), Adrenomodulin (ADM), Aktivitin A (ACTA), immunoglobulin G (İgG) ve immunoglobulin M (İgM) düzeyleri, köpeğe spesifik ticari ELİSA kiti ile ölçüldü. Sinirsel formlu gençlik hastalıklı köpeklerde konjuktivit, burun ve gözyaşı akıntısı, temporal, göğüs, sırt ve bacak kaslarında miyoklonus (tik), bazı olgularda burun ucu ve taban yastığında hiperkeratoz (Hard-pad) ve epileptik nöbetler gözlemlendi. Sinirsel formlu gençlik hastalıklı 36 köpeğin uygulanan tedavi ile 5'i iyileşirken, 31'i öldü. Kan gazı parametrelerinde istatistiksel açıdan farklılık gözlenmedi. Sinirsel formlu gençlik hastalıklı köpeğin serum NSE, GFAP, CK-B, İgG ve İgM düzeylerinde önemli artış belirlendi. Beyin omurilik sıvı ADM ve ACT düzeyleri, seruma göre daha yüksekti. Ayrıca, sinirsel formlu gençlik hastalıklı köpeklerin total lökosit (WBC), lenfosit (LYM) ve monosit (MON) sayısında anlamlı artış tespit edildi. Sonuç olarak sinirsel formlu gençlik hastalıklı köpeklerin serum NSE, GFAP, CK-BB, İgM ve İgG konsantrasyonlarında önemli artış belirlendi. Beyin omurilik sıvı NSE, GFAP, CK-B, İgM ve İgG konsantrasyonları ve özellikle ADM ve ACTA seviyesi seruma göre daha yüksekti. Beyin hasarının belirlenmesinde NSE, GFAP ve CK-BB biyobelirteçlerin kullanılabilir ve güvenilir diagnostik değere sahip olduğu ortaya kondu.