Yazar "Kibar, Mustafa" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 5 / 5
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Determination of Some Structural Characteristics of Dairy Cattle Breeding Enterprises via Crosstab Analysis in Mus Province(KAHRAMANMARAS SUTCU IMAM UNIV REKTORLUGU, 2019) Bakir, Galip; Kibar, MustafaThis research was conducted to determine the structural status of 346 dairy farms located in Mus province and its 5 districts. Accordingly. t he average age of the farmers, number of years as a livestock farmer. number of family members and number of animals in the farm were 44.21, 21.22 years, 7.16 and 37.54 heads, respectively. The educational status of the farmers varied from nonliterate (9.1%), primary school (51.5%), middle school (24.6%), and high school (13.5%) to university (1.5%). Overall. 2:3.7% of the farmers reported that Mus was not suitable for dairy cattle due to the problem of "feed-herb expense + limited pasture area" (58.8%). The ratios of crosbred and cultivated breeds in the farms were 38.4% and 7.5%, respectively. Simental (40.4%) and Simental-Brown Swiss (30.5%) crosbred were the most intense crossbred. In these enterprises, the breeding base consisted of its own (37.4%), market (28.1%) and non-province (4.1%) and their combinations. While the rate of culture-breed throughout the province was 7.5%; this rate increased to 41.2% in Hasktty and 54.2% in Korkut districts. Problems encountered in enterprises were mainly due to feed expense, followed by credit and veterinary services. while expectancy was determined mainly as subsidies and breeding animals.Öğe Economic Losses Resulted from Fertility Problems in Holstein Crossbreed Dairy Cows in a Commercial Dairy Farm(Selçuk Üniversitesi, 2018 Nisan) Kibar, Mustafa; Yılmaz, Ayhan; Erkmen, RamazanThe aims of this study were to evaluate the economic losses caused by infertilityin Holstein crossbreed dairy cows raised in a cattle farm in Kırşehir province.Data recorded from 294 Holstein crossbreed dairy cows between 2009-2017were used in this study. A total of 1077 lactation records from these cows wereused as study material. Age at first service (AFS), age at first calving (AFC),calving interval (CI) and number of inseminations per pregnancy (PI) parameterswere evaluated. The values of AFS, AFC, CI, and PI were 491.83 days, 766.86days, 432 days and 2.64, respectively. There were 41.83 days, 36.86 days, 67days and 0.99 of difference from ideal reproduction values. When calculatingeconomic losses, all detail was provided from farm zootechnician and veterinarian. The difference between the AFS and AFC (4.97 days) caused 16.189.9 TLeconomic cost. Economic costs of the AFC, CI, andPI were 450 162.3 TL, 1 307852.7 TL, and 135 729 TL, respectively. As a result, it was understood that thisfarm had significant deviations from ideal values for fertility traits between2009-2017 and these deviations caused 581.41 TL daily, and 1 909 933.9 TLtotal cost.Öğe The Effect of Heat Stress on Milk Yield, Milk Fat Rate and Rectal Temperature in Holstein-Friesian Dairy Cattle(Selçuk Üniversitesi, 2020) Kibar, Mustafa; Bakır, Galip; Yılmaz, AyhanHeat stress is an environmental factor that negatively affects the morphological and physiological properties of dairy cattle. The aim of this study is to investigate the relationship between heat stress and milk yield, milk fat ratio and body temperature in Holstein-Friesian dairy cattle. The data of the study was obtained from a private Kurtalan Farm of Siirt province, the Southeastern Anatolia Region of Turkey. Milk yield and other traits of 13 head HolsteinFriesian dairy cattle were recorded in March, April, May, June, July, August and September. In addition, temperature and humidity records were recorded in the farm and in the parlor to be used for calculating the temperature humidity index value. In the analysis of data, correlation and regression methods were used. As a result of the study, the negative correlation (P<0.01) was found between milk yield and milk fat ratio and the positive correlation (P<0.001) were detected between heat stress and body temperature. In addition, a significant negative relationship was observed between rectal temperature and milk yield (P<0.01).Öğe Leptin Geni Sau3AI ile FGF-2 Geni CSP6I Polimorfizmleri ve Bazı Çevresel Faktörlerin Siyah Alaca Süt Sığırlarının Süt ve Döl Verim Performanslarına Etkilerinin Araştırılması(Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2022) Kibar, Mustafa; Aytekin, İbrahimBu çalışmada toplam 212 baş Siyah Alaca sığırda leptin geni Sau3AI ile FGF-2 geni Csp6I polimorfizmleri ile bazı çevresel faktörlerin süt ve döl verim özelliklerine etkilerinin araştırılması amaçlanmıştır. Süt verim özelliklerinden laktasyon süt verimi (LSV), hareketlilik (H), iletkenlik (İ), sağım süresi (SS), 305 günlük laktasyon süt verimi (305LSV), 200 günlük laktasyon süt verimi (200LSV), 100 günlük laktasyon süt verimi (100LSV), sağımda geçen gün (SGG), pik süt verimi (PSV), pik süt verimine kadar sağımda geçen gün (PSGG), günlük ortalama süt verimi (GOSV) ve kuruda kalma süresi (KKS) değerlendirilmiştir. Döl verim özelliklerinden ise ilkine damızlıkta kullanma yaşı (İDKY), ilk buzağılama yaşı (İBY), servis periyodu (SP), gebelik başına tohumlama sayısı (GBTS), gebelik süresi (GS) ve buzağılama aralığı (BA) değerlendirmeye alınmıştır. Üzerinde durulan gen bölgelerine ait genotipler PCRRFLP yöntemiyle, allel ve genotip frekansları ile heterozigotluk değerleri ise PopGene istatistik programı ile belirlenmiştir. Genotipler ve çevresel faktörlerin etkilerinin belirlenmesinde MİNİTAB (General Linear Model), varyans bileşenleri ile genetik parametre tahminlerinin yapılmasında ise MTDFREML paket programı kullanılmıştır. Sau3AI polimorfizmine ait A (0.8821) ve B (0.1179) allelleri ile AA (0.764) ve AB (0.236) genotipleri belirlenmiş ve populasyonda BB (0.000) genotipi gözlenmemiştir. Csp6I polimorfizmi için ise A (0.4269) ve G (0.5731) allelleri ile AA (0.174), AG (0.505) ve GG (0.321) genotipleri tespit edilmiştir. Yapılan ilişki analizinde Sau3AI polimorfizmi ile süt verim özelliklerinden sadece H (P<0.10) ve döl verim özelliklerinden ise SP (P<0.10), GBTS (P<0.05) ve BA (P<0.05) arasındaki ilişkiler istatistik olarak önemli bulunmuştur. Csp6I polimorfizmi ile süt verim özelliklerinden LSV (P<0.05), SS (P<0.05), 305LSV (P<0.05), 200LSV (P<0.05), 100LSV (P<0.10), PSV (P<0.01) ve GOSV (P<0.05) ve döl verim özelliklerinden ise İDKY (P<0.10) ve GBTS (P<0.10) arasındaki ilişkiler istatistik olarak önemli bulunmuştur. İlişki analizi sonuçlarına dayanarak Sau3AI polimorfizmi bakımından AA genotipli sığırların hareketliliği AB genotiplilerden düşük olmasına rağmen SP, GBTS ve BA değerleri AB genotipli sığırlardan yüksek bulunmuştur. Damızlık değeri bakımından ise AA genotipli sığırların SS’si AB genotiplilerden yüksek bulunmuştur. Csp6I polimorfizmi bakımından ise AA genotipli sığırların LSV ve GOSV’si AG ve GG genotiplilerden yüksek bulunmasına rağmen AA genotipli sığırların 305LSV, 200LSV, 100LSV ve PSV’si sadece AG genotiplilerden yüksek bulunmuştur. GG genotipli sığırların SS’si AG genotiplilerden yüksek bulunmuştur. Döl verim özellikleri için AA genotipli sığırların İDKY ve GBTS’si GG genotiplilerden düşük bulunmuştur. AA genotipli sığırların PSV bakımından damızlık değeri AG genotiplilerden yüksek bulunmuştur. Sau3AI-Csp6I haplotipi bakımından ise AA-AA genotipli v sığırların PSV’si AA-AG genotiplilerden yüksek bulunmasına rağmen diğer genotiplerle arasındaki fark istatistik olarak önemsiz bulunmuştur. Süt verim özelliklerinden LSV, H, İ, SS, 305LSV, 200LSV, 100LSV, SGG, PSV, PSGG, GOSV ve KKS için eklemeli genetik etkiye ait kalıtım dereceleri sırasıyla 0.24±0.173, 0.28±0.180, 0.50±0.183, 0.21±0.143, 0.30±0.164, 0.41±0.177, 0.20±0.132, 0.26±0.273, 0.29±0.162, 0.16±0.117, 0.24±0.153 ve 0.03±0.283 olarak tahmin edilmiştir. Döl verim özelliklerinden İDKY, İBY, SP, GBTS, GS ve BA için eklemeli genetik etkiye sahip kalıtım dereceleri ise sırasıyla 0.23±0.465, 0.05±0.293, 0.09±0.116, 0.01±0.118, 0.33±0.268 ve 0.03±0.158 olarak tahmin edilmiştir. Sonuç olarak, süt ve döl verim özellikleri bakımından Csp6I polimorfizminde belirlenen AA genotipli sığırların daha üstün özellikte olduğu ve seleksiyonda kullanılabileceği belirlenmiştir. Sau3AI polimorfizmi bakımından ise süt verim özellikleri için yapılacak seleksiyon çalışmalarında istatistik olarak önemli olmasa da AA genotipli sığırların AB genotiplilerden üstün olduğu ve AA genotipi ile A allelinin mevcut populasyonda seleksiyonda kullanılmasının fayda sağlayacağı belirlenmiştir. Döl verim özellikleri için ise AB genotipli sığırların üstün olduğu ve AB genotipi ile B allelinin seleksiyonda kullanılmasının fayda sağlayacağı tespit edilmiştir. Süt verim özelliklerinden kalıtım derecesi 0.25’ten yüksek bulunan H, İ, 305LSV, 200LSV, SGG ve PSV ile döl verim özelliklerinden GS için kitle seleksiyonu uygun olacaktır. Damızlık değer bakımından SS’nin kısaltılmasında ve PSV’nin artırılmasında sırasıyla Sau3AI ve Csp6I polimorfizmlerine ait AB ve AA genotipli sığırların seleksiyonda kullanılması gerekmektedir. Bununla birlikte Sau3AI-Csp6I polimorfizmine ait AA-AA haplotipinin PSV’nin artırılması için seleksiyonda kullanılabileceği belirlenmiştir. Ancak, farklı populasyonlarda yapılacak seleksiyon çalışmalarında üzerinde durulan gen bölgelerine ait polimorfizm ve ilişki analizi çalışmalarının yapılması ve aralarında negatif korelasyon olan süt ve döl verim özelliklerine dikkat edilmesi gerekmektedir.Öğe Siirt ili merkez ilçede kırmızı et tüketim alışkanlıkları ve tüketimi etkileyen faktörler(2019) Kibar, Mustafa; Mikail, Nazire; Yılmaz, AyhanKırmızı et tüketimi insanların sağlıklı beslenmesinde ve ülkelerin gelişmişlik düzeyinin belirlenmesinde önemli bir faktördür. Bu çalışma Siirt ili Merkez ilçede kırmızı et tüketim alışkanlığını ve tüketimi etkileyen faktörleri incelemek amacıyla yapılmıştır. Veriler tesadüfi örnekleme metoduyla belirlenen 161 kişi ile yüzyüze anket yapılarak elde edilmiştir. Deneklerin yaklaşık olarak yarısı kadınlardan oluşmakta ve çoğunluğu Siirt ilinde sadece ikamet ettiklerini belirtmiştir. Araştırmaya katılanların çoğunluğu lise-lisans derecesine sahip, evli ve orta yaşlı insanlardan oluşmaktadır. Katılımcılar genellikle koyun etini, orta fiyatlı etleri ve alım yeri olarak da kasabı tercih etmektedirler. Katılımcıların kırmızı eti tercih etmesinde alışkanlık başta olmak üzere lezzetli ve sağlıklı olması gibi faktörler de etkili olmuştur. Tüketiciler kırmızı et satın alırken alım yerinin hijyenik olmasına ve ürünlerin etiketli olmasına daha çok dikkat etmişlerdir. Tüketicilerin et tüketim miktarları üzerine ailedeki birey sayısı, aylık ortalama gelir ve aylık ortalama gıda harcaması etkili olmuştur. Sonuç olarak Siirt ilinde daha çok koyun etinin tüketildiği ve bu durumun bölgede küçükbaş hayvancılığın yaygın olmasından ve dolayısıyla alışkanlıktan kaynaklandığı düşünülmektedir.