Yazar "Kuş, Halit" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Hastane enfeksiyonu etkeni klebsiella pneumoniae izolatlarında çeşitli virülans faktörlerinin araştırılması(2017) Kuş, Halit; Arslan, Uğur; Dağı, Hatice Türk; Fındık, DuyguKlebsiella pneumoniae genellikle immünsupresif hastaları etkileyen ve hastane kaynaklı enfeksiyonlara neden olan fırsatçı bir patojendir. K.pneumoniae özellikle kapsül polisakkaridi, hipermukoviskozite (HV), fimbria, toksinler ve demir alım determinantları gibi pek çok virülans faktörüne sahiptir. Bu çalışmanın amacı, iki yıl içerisinde hastane kaynaklı enfeksiyonlardan izole edilen K.pneumoniae izolatlarında çeşitli virülans faktörlerini araştırmaktır. Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Tıbbi Mikrobiyoloji Laboratuvarında 2011-2013 yılları arasında çeşitli kliniklerde hastane enfeksiyonu tanısı almış hastalara ait örneklerden izole edilen 53 adet K.pneumoniae izolatı çalışmaya alınmıştır. İzolatların tanımlama ve antimikrobiyal duyarlılık testleri VITEK 2 otomatik sistemi (bioMerieux, Almanya) ile yapılmıştır. Biyofilm oluşturma yetenekleri, alfa hemolizin üretimi, kapsül ve hipermukoviskozite özellikleri fenotipik yöntemlerle araştırılmıştır. Adezin kodlayan virülans genleri (fimH-1, mrkD, kpn, ycfM), siderofor genleri (entB: enterobactin, iutA: aerobactin, irp-1, irp-2, ybtS, fyuA: yersiniabactin, iroN: catechols receptor) protektin veya invazin (rmpA, magA, traT) ve toksin (hlyA, cnf-1) virülans genlerinin varlığı polimeraz zincir reaksiyonu (PCR) ile araştırılmıştır. Toplam 53 K.pneumoniae izolatının 12 (%22.6)'si reanimasyon yoğun bakım ünitesi, 8 (%15.1)'i tıbbi onkoloji servisi, 7 (%13.2)'si yenidoğan yoğun bakım ünitesi ve 26 (%49)'sı diğer servislerde yatan hastalardan izole edilmiştir. Örneklere göre izolatların dağılımı şu şekildedir: 14 (%26.4)'ü idrar, 13 (%24.5)'ü kan, 10 (%18.9)'u drenaj sıvısı, 8 (%15.1)'i yara, 7 (%13.2)'si bronkoalveoler lavaj ve 1 (%19)'i beyin omurilik sıvısından üretilmiştir. İzolatların %5.7'si meropeneme dirençli, %71.7'si genişlemiş spektrumlu beta-laktamaz üretimi pozitif olarak bulunmuştur. Kapsül, biyofilm formasyonu ve HV görülme sıklığı sırasıyla %100, %79.2 ve %1.9 olarak saptanmıştır. Alfa hemolizin varlığı tespit edilmemiştir. entB (%96.2), ycfM (%86.8) ve mrkD (%83.0) genleri en yüksek düzeyde saptanan genler olmuştur. Araştırılan diğer genler; fimH-1 (%64.2), fyuA (%54.7), kpn (%49.1), ybtS (%41.5), irp-1(%41.5), irp-2 (%37.7), traT (%11.3) ve iutA (%5.7%) farklı sıklıklarda saptanmıştır. İzolatlarda iroN, rmpA, magA, hlyA ve cnf-1 genleri tespit edilmemiştir. Enterobaktin geni sideroforlar arasında, ycfM ve mrkD genleri adezinler arasında en sık saptanan virülans genleri olmuştur. Kapsül ve biyofilm oluşumu izolatlarda sıklıkla belirlenmiştir. Hipermukoviskozite yalnızca bir izolatta belirlenmiş ancak ilişkili genler tespit edilmemiştir. Sonuç olarak; alfa hemolizin üretimi, hlyA ve cnf-1 genleri hiçbir izolatta gözlenmemiştir. Hastane enfeksiyonu etkeni K.pneumoniae izolatlarında kapsül, adezinler, enterobaktin ve biyofilm oluşturma bu izolatların patojenitelerinin temelini oluşturmuştur. K.pneumoniae'ya bağlı hastane enfeksiyonlarının kontrolünde antibiyotik direncinin yanı sıra toksin ve invazyon yeteneğinin sürekli takip edileceği yeni çalışmalara ihtiyaç vardır.Öğe Hastane infeksiyonu etkeni klebsiella pneumoniae suşlarında çeşitli virulans faktörlerinin araştırılması(Selçuk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2015) Kuş, Halit; Arslan, UğurKlebsiella pneumoniae genellikle immünsüpresif hastaları etkileyen fırsatçı bir patojendir ve hastane kaynaklı enfeksiyonlara neden olur. K. pneumoniae özellikle kapsül polisakkariti, hipermukoviskozite, fimbria, toksinler ve demir alım determinantları gibi pek çok virulans faktörüne sahiptir. Bu çalışmanın amacı iki yıl içerisinde hastane kaynaklı enfeksiyonlardanizole edilenK. pneumoniae suşlarında çeşitli virulans faktörlerini belirlemektir. İzolatların tanımlama ve antimikrobiyal duyarlılık testleri VITEK 2 otomatik sistemi ile yapıldı. Biyofilm yapabilme yetenekleri, alfa hemolizin üretimi, kapsül ve hipermukoviskoziteözelliklerifenotipik yöntemlerle araştırıldı. Adezin kodlayan virulans genleri (fimH-1, mrkD, kpn, ycfM), siderefor genleri (entB: enterobactin, iutA: aerobactin, irp-1, irp-2, ybtS, fyuA: yersiniabactin, iroN: catechols receptor) protektin veya invazin (rmpA, magA, traT), toksin (hlyA, cnf-1) virulans genlerinin varlığıpolimeraz zincir reaksiyonu ile araştırıldı. Çalışmada 2011-2013 yılları arasında hastane kaynaklı enfeksiyonlardan izole edilen 53 K. pneumoniae suşu çalışmaya alınmıştır. Örneklere göre izolatların dağılımı şu şekildedir: 14'ü (%26,4) idrar, 13'ü (%24,5) kan,10'u (%18,9) drenaj sıvısı, 8'i (%15,1) yara, 7'si (%13,2) bronko-alveolar lavaj ve 1'i (%19) beyin-omurilik sıvısından üretilmiştir. Kapsül, biyofilm formasyonu ve hipermukoviskozite sırası ile %100, %79,2, ve %1,9 olarak pozitif görülmüştür. Alfa hemolizin tespit edilmemiştir.entB (%96,2), ycfM (%86,8), ve mrkD (%83,0) genleri en yüksek oranda belirlenenler olmuştur. Diğerleri fimH-1 (%64.2),fyuA (%54.7),kpn (%49.1), ybtS (%41,5), irp-1(%41,5), irp-2 (%37,7),traT (%11,3) ve iutA (%5,7%) oranı ile farklı sıklıklarda saptanmıştır. iroN, rmpA, magA, hlyA ve cnf-1 genleri tespit edilmemiştir. Enterobaktin, sidereforlar arasında, ycfM ve mrkD genleri adezinler arasında en sık belirlenen virulans genleri olmuştur. Kapsül ve biyofilm oluşumu suşlarda sıklıkla belirlenmiştir. Hipermukoviskozite yalnızca bir suşta belirlenmiş ancak ilişkili genler tespit edilmemiştir. Alfa hemolizin üretimi,hlyA ve cnf-1 genleri hiçbir suşta gözlenmemiştir.Hastane enfeksiyonu etkeni K.pneumoniaeizolatlarında kapsül, adezinler, enterobaktin ve biyofilm oluşturma patojenitelerinin temelini oluşturmaktadır. Ancak toksijenite ve hipermukoviskozite invazivliği arttıran güçlü virulans faktörleri olarak bilinmektedir.Öğe Karbapeneme dirençli acinetobacter baumannii izolatlarına karşı sulbaktam ile imipenem, meropenem ve sefoperazon kombinasyonlarının in vitro sinerjistik aktivitesi(2014) Türk, Hatice Dağı; Kuş, Halit; Arslan, Uğur; Tuncer, İnciAcinetobacter baumannii nozokomiyal epidemilere yol açan, fırsatçı bir patojendir. Antibiyotiklere çoklu direnç geliştirdiği için direnç oranları yüksek ve tedavisi zordur. Bu çalışmanın amacı, hastanemizde yatan hastalardan izole edilen A.baumannii izolatlarının sulbaktam, imipenem, meropenem ve sefoperazon MİK değerlerinin saptanması ve imipenem, meropenem ve sefoperazonun sulbaktam ile kombinasyonlarının in vitro sinerjistik etkilerinin belirlenmesidir. Çalışmaya, çeşitli klinik örneklerinden izole edilen ve disk difüzyon yöntemi ile karbapenemlere dirençli bulunan 40 A.baumannii suşu dahil edilmiştir. İzolatlar, konvansiyonel yöntemler ve VITEK2 (bioMerieux, Fransa) otomatize sistemi kulla- nılarak tanımlanmıştır. Sulbaktam, imipenem, meropenem ve sefoperazon MİK değerleri CLSI önerileri doğrultusunda mikrodilüsyon yöntemi ile araştırılmış; in vitro sinerji testi ise dama tahtası mikrodilüsyon yöntemi ile çalışılmıştır. İlaç kombinasyonlarının sinerjik, aditif, farksız (indiferan) ve antagonist etkileri fraksiyonel inhibitör konsantrasyon (FİK) indeksi ile değerlendirilmiştir. FİK indeksi 0.5 ise sinerjik, 0.5-1 arasında ise kısmi sinerjik; 1 ise aditif; 1-4 arasında ise farksız ve 4 ise antagonistik olarak kabul edilmiştir. Mikrodilüsyon yöntemi ile 40 A.baumannii izolatının hepsi imipenem ve sefoperazona dirençli iken, ikisi meropeneme duyarlı, yedisi orta duyarlı ve 31’i dirençli bulunmuştur. Sulbaktam MİK değerleri, izolatla- rın ikisinde 4 ?g/ml, beşinde 8 ?g/ml, üçünde 16 ?g/ml, 13’ünde 32 ?g/ml, üçünde 64 ?g/ml, altısında 128 ?g/ml ve sekizinde 128 ?g/ml olarak tespit edilmiştir. FİK indeksine göre, imipenem/sulbaktam kombinasyonunda, izolatların 18 (%45)’inde sinerjik, 4 (%10)’ünde kısmi sinerjik ve 2 (%5)’sinde farksız etki; meropenem/sulbaktam kombinasyonunda, izolatların 19 (%48)’unda sinerjik, 3 (%7.5)’ünde kısmi sinerjik ve 3 (%7.5)’ünde farksız etki; sefoperazon/sulbaktam kombinasyonunda ise, 10 (%25) izolatta sinerjik, 2 (%5)’sinde kısmi sinerjik ve 2 (%5)’sinde farksız etki saptanmıştır. Hiçbir kombinasyonda antagonistik etki izlenmemiştir. Sonuç olarak çalışmamızda, karbapenemlere dirençli A.baumannii izolatlarında sulbaktam MİK değerlerinin de genellikle yüksek olduğu ve izolatların yaklaşık yarısında, karbape- nem-sulbaktam kombinasyonunun sinerjik etki gösterdiği saptanmıştır. Ancak bu veriler, ampirik tedavi ve klinik etkinliği belirlemede yetersiz olduğundan, ileri klinik çalışmalarla desteklenmelidirÖğe Karbapenemlere dirençli Acınetobacter baumannıı suşlarında metallo-beta-laktamaz varlığının araştırılması(2012) Türk, Hatice Dağı; Kuş, Halit; Keyik, Şerafettin; Arslan, Uğur; Tuncer, İnci; Fındık, DuyguAcinetobacter türleri antibiyotiklere karşı çoğul direnç geliştirmeleri nedeniyle önemli hastane infeksiyonu etkenleridir. Acinetobacter kökenlerinde beta-laktam antibiyotiklere karşı olan direnç büyük oranda beta-laktamaz üretimine bağlıdır. Metallo-beta-laktamaz (MBL) aktivitesi gösteren IMP ve VIM enzimleri aztreonam dışındaki tüm beta-laktam antibiyotikleri hidroliz edebilme yeteneğindedir. Bu çalışmanın amacı, karbapenemlere dirençli A.baumannii suşlarında MBL enzimlerinin varlığının araştırılmasıdır. Çeşitli klinik örneklerden izole edilen karbapenemlere dirençli A.baumannii suşları çalışmaya alınmıştır. Bakteri identifikasyonu konvansiyonel yöntemler, Phoenix 100 BD (Becton Dickinson, Sparks) ve VITEK 2 (bioMerieux, Fransa) otomatize sistemleri kullanılarak yapılmıştır. Antibiyotik duyarlılık testi Clinical Laboratory Standards Institute önerileri dikkate alınarak Kirby-Bauer disk difüzyon yöntemi ile çalışılmıştır. MBL varlığını araştırmak için kombine disk yöntemi (KDY) uygulanmıştır. KDY ile MBL ürettiği saptanan suşlarda blaIMP ve blaVIM genlerinin varlığı polimeraz zincir reaksiyonu (PCR) ile araştırılmıştır. Karbapenem dirençli 202 A.baumannii suşunun 139’unda (% 69) KDY ile MBL üretimi saptanmıştır. PCR ile 139 suşun hiçbirinde blaIMP ve blaVIM genleri tespit edilmemiştir. Bu sonuçlar hastanemizdeki A.baumannii suşlarında karbapenem direncinden sorumlu enzimlerin IMP ve VIM olmadığını göstermiştir. MBL üreten bakterilerin aztreonam dışında tüm beta-laktamlara dirençli olması ve tedavide kullanılabilecek bir MBL inhibitörünün bulunmaması epidemiyolojik açıdan MBL varlığının tespit edilmesini önemli kılmaktadır. Bundan sonraki amacımız diğer MBL enzimlerinin varlığını araştırmak olacaktır.