Yazar "Kutlu, Metehan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Comparison of the effects of two pre-synchronization protocols (G6G and PG-3-G) on some reproductive performance parameters in Holstein cows(Selçuk Üniversitesi, 2020) Dinç, Dursun Ali; Kutlu, MetehanAmaç: Bu çalışmada postpartum 28-40 günler arasında uygulanan G6G ve PG3-G ön senkronizasyon protokollerinin Holstein ineklerde bazı üreme parametreleri üzerindeki etkilerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: G6G grubundaki ineklere (n=35) 0. gün PGF2?, 2. gün GnRH, 8. gün GnRH, 15. gün PGF2?, ikinci PGF2? uygulamasından sonraki 56. saatte GnRH uygulaması yapıldı ve bunu takiben 16-18. saatte zamanlı suni tohumlama işlemi uygulandı. PG-3-G grubundaki ineklere (n=35) ise 0. gün PGF2?, 3. gün GnRH, 10. gün GnRH, 17. gün PGF2?, ikinci PGF2? uygulamasından sonraki 56. saatte GnRH uygulaması yapıldı ve bunu takiben 16-18. saatte zamanlı suni tohumlama işlemi uygulandı. Bulgular: G6G ve PG-3-G gruplarında arz oranı (%100 ve %100), ilk tohumlamada gebe kalma oranları (%42.9 ve %51.4), doğum ilk tohumlama aralığı (53.5 ve 54.0 gün), doğum gebe kalma aralığı (54.1 ve 53.7 gün), buzağılama aralığı (334.1 ve 333.7 gün) parametrelerinde gruplar arasında istatistiksel olarak farklılık bulunmadı. Protokol başlangıcında inekler siklik ve nonsiklik olmalarına göre değerlendirildiğinde ilk tohumlamada gebe kalma oranları nonsiklik ineklerde ve siklik ineklerde sırasıyla %64,7 ve %41,5 olarak tespit edildi. Yapılan istatistiksel analizde gruplar arasındaki farkın önemli olma eğiliminde olduğu görüldü (p=0,098). Öneri: Sonuç olarak postpartum erken dönemde başlatılan ön senkronizasyon protokolleri ile gönüllü bekleme süresini takip eden erken dönemde %100 arz oranı sağlanmıştır. Ön senkronizasyon protokolleri buzağılama aralığını 400 günden aşağı çekerek etkisini bariz şekilde ortaya koymuştur. Östrüs takibine gerek duyulmadan zaman ve iş gücünden tasarruf edilebileceği, nonsiklik ineklerde de uygun gebelik oranına ulaşılabileceği kanısına varılmıştırÖğe Laktasyondaki holstein ineklerde arz oranını arttırmaya yönelik iki ön senkronizasyon protokolünün (PG3G ve G6G) karşılaştırılması(Selçuk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2015) Kutlu, Metehan; Dinç, Dursun AliBu çalışmada Arz oranını arttırmaya yönelik olarak postpartum 28-40 günleri arasındaki ineklere G6G ve PG-3-G protokolleri uygulanarak çeşitli fertilite parametreleri üzerine etkilerinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Çalışma Adana ili Sarıçam ilçesi Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Araştırma ve Uygulama Çiftliği' nde yürütüldü. Çalışmada en az 1 doğum yapmış (Multipar) 2 ila 7. laktasyon aralığında, genital organlarında klinik sorun belirlenmeyen ve postpartum 28-40. günler arasında bulunan 70 adet Holştayn inek kullanıldı. Birinci gruptaki (n=35; G6G) ineklere 0. gün PGF2α, 2. gün GnRH, 8. gün GnRH, 15. gün PGF2α, ikinci PGF2α uygulamasından sonraki 56. saatte GnRH uygulaması yapıldı ve bunu takiben 16. saatte zamanlı suni tohumlama işlemi uygulandı. İkinci gruptaki ineklere ise (n=35; PG-3-G) 0. gün PGF2α, 3. gün GnRH, 10. gün GnRH, 17. gün PGF2α, ikinci PGF2α uygulamasından sonraki 56. saatte GnRH uygulaması yapıldı ve bunu takiben 16. saatte zamanlı suni tohumlama işlemi uygulandı. Her iki grupta gönüllü bekleme süresini takiben %100 Arz oranı sağlandı. İlk tohumlamada gebe kalma oranları PG-3-G (%51,4) grubunda sayısal olarak G6G grubuna (%42,9) göre daha yüksek bulundu. Protokol başlangıcında inekler siklik ve nonsiklik olmalarına göre değerlendirildiğinde, nonsiklik ineklerde (%64,7) gebe kalma oranı siklik ineklere (%41,5) göre daha yüksek tespit edildi. Her iki ön senkronizasyon protokolünü izleyen zamanlı tohumlama ile inekler için makul sayılabilecek gebelik oranlarına ulaşıldı. Sonuç olarak postpartum erken dönemde başlatılan ön senkronizasyon protokolleri ile gönüllü bekleme süresini takip eden erken dönemde %100 Arz oranı sağlanabileceği, östrüs takibine gerek duyulmadan zaman ve iş gücünden tasarruf edilebileceği, nonsiklik ineklerde de uygun gebelik oranına ulaşılabileceği kanısına varıldı.