Yazar "Malkoç, Meral Arslan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe İki self-etch bonding sistemin biyouyumluluklarının ve bağlanma dayanımlarının değerlendirilmesi(2014) Ülker, H. Esra; Tunçdemir, Tuğba; Erkan, Ali İhsan; Malkoç, Meral Arslan; Çobanoğlu, NevinAmaç:Bu çalışmanın amacı iki farklı self-etch adeziv sistemin [Clearfil SE Bond (CSE) ve G-Bond (GB)] biyouyumluluk ve dentine bağlanma dayanımlarının değerlendirilmesidir. Gereç - Yöntem:Çalışma için 8 adet çekilmiş çürüksüz insan üçüncü azı dişi kullanıldı. Tüm dişlerin oklüzal yüzeyleri düz bir dentin yüzeyi elde etmek için dişin uzun eksenine dik olacak şekilde aşındırıldı. Dişler rastgele 2 gruba ayrıldı ve dişlerin oklüzal yüzeylerine adeziv sistemler üretici firmanın önerileri doğrultusunda uygulandıktan sonra Gradia Direct kompozit ile restore edildi. Örnekler, bağlantı ara yüzeyine dik olacak şekilde kesildi (bağlantı alanı: 1 mm2) ve her grup için 15 çubuk elde edildi. Çubuklar daha sonra mikrogerilim bağlanma testine (Microtensile tester, Bisco, Schaumburg, IL, ABD) tabi tutuldu. Veriler tek yönlü varyans analizi kullanılarak analiz edildi. Biyouyumluluğun değerlendirilmesi için agar overlay testi yapıldı. 24 saat sonra inverted mikroskopla hücre dekolarizasyon zonu ve hücre lizis skorları tespit edildi. Veriler Kruskal wallis ve Mann withney U testi ile değerlendirildi. Bulgular: CSE (23.5 MPa), GB (18.9 MPa) dan daha yüksek bağlanma dayanımı gösterdi (p0.05). Agar overlay testi sonuçlarına göre ise her iki adeziv de pozitif kontrol grubundan daha az hücre lizisi ve dekolarizasyon zonu gösterdi (p0.001). Sonuç: Kullanılan bonding sistemlerin sitotoksisiteleri arasında istatistiksel olarak önemli bir fark olmadığı için daha yüksek bağlanma dayanımına sahip olan adeziv sistem (CSE) klinik olarak tercih edilebilir.Öğe Implant-Retained Auricular Prosthesis(Lippincott Williams & Wilkins, 2010) Demir, Necla; Malkoç, Meral Arslan; Öztürk, A. Nilgün; Tosun, ZekeriyaAuricular defects may result from congenital malformations, injuries from motor vehicle crashes, trauma, or tumor resections. An auricular prosthesis was fabricated for a patient who had an injury from a motor vehicle crash. Extraoral implants and bar-and-clip retention for the proper connection of the auricular prosthesis to implant were used. This prosthesis was acceptable to the patient because of excellent support, retentive abilities, and the patient's appearance.Öğe Porcelain laminate veneer conditioning for orthodontic bonding: SEM-EDX analysis(SPRINGER LONDON LTD, 2015) Aksakallı, Sertaç; İleri, Zehra; Yavuz, Tevfik; Malkoç, Meral Arslan; Öztürk, NilgünThe purpose of this in vitro study was to evaluate and compare the effects of different surface treatments and laser irradiation on the bond strength of brackets bonded to porcelain laminate veneer. Porcelain laminate veneer specimens were embedded in the centers of acrylic resin blocks. Thirty-nine teeth were used for shear bond strength testing and the remaining three (one tooth for each group) were used for evaluation of the debonded bracket interface. Specimens were randomly divided into three groups, each containing 13 specimens. The details of the groups are as follows: Group SB, sandblasting with alumina particles (50 mu m); Group HFA, 9.6 % hydrofluoric acid etching; Group ER, erbium-doped yttrium-aluminum-garnet (Er: YAG) irradiation (from 1 mm distance, 2 W, 10 Hz for 10 s). After conditioning, the upper central brackets were bonded to the porcelain surfaces. Porcelain laminate veneers were examined under stereomicroscope for adhesive remnant index and surface damage after debonding. The highest shear bond strength values were obtained with Group HFA (10.8 +/- 3.8 MPa) and Group ER (9.3 +/- 1.5 MPa), whereas Group SB revealed the lowest values. Scanning electron microscopy energy-dispersive X-ray (SEM-EDX) analysis revealed that the silicon level in the porcelain decreased after debonding in all groups. The sandblasting method did not demonstrate any ideal bond strength values; however, the 9.6 % hydrofluoric acid etching and Er: YAG laser did. There were no significant differences among all groups in terms of laminate surface damages. The Er: YAG laser therefore can be selected for ideal bond strength and minimal damage to porcelain laminates.Öğe Yapıştırıcı simanlarda polimerizasyon sonrası oluşan hava kabarcıkları, çözünürlük, su emilimi ve sıkışma direncinin incelenmesi(Selçuk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2010) Malkoç, Meral Arslan; Sevimay, MüjdeBu çalışmanın amacı; Protetik diş tedavisinde kullanılan yapıştırıcı simanlarda simantasyon sonrasında oluşan su emilimi, çözünürlük, basma dayanımını belirlemek ayrıca standart bir şekilde prepare edilmiş dişlere hazırlanan kor yapıların bu simanlar kullanılarak simantasyon işleminden sonra, simanların iç yapısında oluşan hava kabarcıklarının hacmi, alanı ve lokalizasyonlarının belirlenmesidir. Test edilecek siman materyalinin seçiminde klinikte güncel olarak kullanılan polikarboksilat (Durelon), cam iyonomer (Ketac Cem), rezin esaslı cam iyonomer (Ketac Cem Plus)ve rezin esaslı simanlar (Multilink Automix, Rely X U100, Rely X ARC, Panavia EX, Super Bond C&B, Clearfil Esthetic, BisCem,Variolink II) gibi içeriği ve polimerizasyon reaksiyonları farklı olan materyaller tercih edilmiştir. Su emilimi ve çözünürlük testi için 15 mm çap ve 1 mm yüksekliğinde teflon kalıplar hazırlanmıştır. Hazırlanan simanlar bu kalıplarda polimerize edilmiş ve daha sonra etrafındaki teflon kalıplar dikkatli bir şekilde uzaklaştırılmıştır. Çalışmada kullanılan tüm gruplar için 13'er siman örneği hazırlanmış ve toplam 143 adet siman örneği elde edilmiştir. Her bir grupta 10`ar örnek su emilimi ve çözünürlük için 3'er örnekte SEM analizi için kullanılmıştır. Örneklerin 1. ve 7.gündeki su emilimi ve çözünürlük değerleri hesaplanmıştır. Test edilecek simanların basma dayanımını değerlendirmek için 6 mm yüksekliğinde ve 4 mm çapında paslanmaz çelik silindirik kalıplar hazırlanmıştır. Tüm gruplardan 10'ar adet siman örneği hazırlanmış ve toplam 110 adet siman örneği elde edilmiştir. Materyaller sertleştikten sonra kalıptan çıkartılarak distile su içerisine konulmuştur. Distile su içerisine yerleştirilen siman örnekleri 37±10C'lik etüvde 24 saat süre ile bekletilmiştir. Daha sonra basma dayanımı testi Instron cihazı ile siman örneklerinin uzun ekseni boyunca (1.00±0.05) mm/dak hızla yapılmıştır. Hava kabarcığı değerlendirmesi için 77 adet molar diş bu çalışma için kullanılmıştır. Dişler mine sement sınırının 2 mm altından, kron kısımları açıkta kalacak şekilde kök kısımları silikon kalıp içine paralelometre ile merkezlenerek sabitlendi. Otopolimerizan akrilik karıştırılarak kalıp içine döküldü ve polimerizasyonu beklendi. Polimerizasyondan sonra dişler 11 farklı siman materyali için 7'şerli 11 gruba ayrıldı. Prepare edilmiş her bir dişten ölçü alınarak IPS e.max korlar hazırlandı ve test edilecek siman materyalleriyle üretici firma talimatlarına uygun olarak simantasyon yapıldı. Mikro CT cihazı ile her bir örnekten 18 mikron boyutunda toplam 450-500 kesit alındı ve bu kesitler Mimics programı kullanılarak 3 boyutlu modellendi. Böylece simanın içinde oluşan hava kabarcıklarının hacim ve alan değerleri hesaplandı. Öncelikle test edilen gruplar arasındaki fark olup olmadığını araştırmak için ?=0.05 güven aralığında Krusskal Vallis tek yönlü varyans analizi kullanıldı. Gruplar arasındaki farkın kaynağını araştırmak için ?=0.05 güven aralığında Benforini düzeltmeli Mann Whitney-U testi uygulandı. Ayrıca 1. gün ve 7. gün grup içi karşılaştırmalarda ?=0.05 güven aralığında Wilcoxon sıralı işaret testi yapıldı. İstatistiksel analizler Microsoft Excel 2003 ve SPSS 15 programları kullanılarak yapıldı. Testler sonucunda simanların 1. ve 7. gündeki su emilimi değerlerine göre en yüksek su emilimi değerini sırayla Ketac Cem Plus ,Ketac Cem ve Durelon göstermiştir. Simanların çözünürlüğü değerlendirildiğinde, 1. günde en yüksek çözünürlük değerleri Ketac Cem Plus ve Durelon'a aittir. 1. günde Rely X ARC, Variolink II ve BisCem çözünmemiş ağırlıklarını artırmışlardır. 7. gündeki çözünürlük değerleri incelendiğinde ise en fazla Durelon ve Ketac Cem Plus çözünmüş, Panavia EX ve Super Bond C&B dışındaki tüm rezin simanlar bünyelerinde su tutmuşlardır. Ketac Cem Plus ve Durelon için düşük basma dayanımı değerleri tespit edilirken, Ketac Cem ve rezin esaslı simanlarda daha yüksek basma dayanımı kaydedilmiştir. Super Bond C&B en yüksek basma dayanımı değerini vermiştir. Çalışmamızda hava kabarcığı miktarı alan ve hacimsel olarak en düşük Multilink Automix ve Ketac Cem Plus'ta, en yüksek ise Super Bond C&B de tespit edilmiştir. Sonuç olarak bu çalışmada klinikte en çok kullandığımız simanların bazı özellikleri değerlendirildi. Bu özellikler dışında simanın film kalınlığı, çekme dayanımı, viskozitesi, flor salınımı, antibakteriyel etkisi, pH' sı gibi pek çok özellikleri de değerlendirilebilir. Ancak şu güne kadar bütün özellikleri ideal olan bir dental siman hala geliştirilememiştir. Klinisyenler tedavi hedefleri doğrultusunda kullandıkları malzemelerin fiziksel, kimyasal ve biyolojik etkilerinin bilincinde olup buna göre malzeme seçmelidirler.