Yazar "Nas, Emine" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 13 / 13
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Çorum iskilip’te gecmişten günümüze aktarılan bir miras: Ahşap oyuncaklar(2012) Karaman, Gamze; Nas, EmineOyuncaklar, gerek basit halk sanatı ürünü, gerekse gelişmiş sanayi ürünü olarak toplumların sosyal, kültürel ve ekonomik özelliklerini yansıtan birer kültür ögesi durumundadırlar. Geleneksel Anadolu oyuncakları, yaşam biçimine bağlı gelişen tipolojisi ile geçmişten günümüze çocuk oyun kültüründe önemli bir yere sahiptir. Günümüzde hızla değişen çocukluk imgesi ve oyuncak kültürü kavramları içinde geleneksel oyuncakların varlığı giderek kaybolmaktadır. Çalışmada, doğal hammaddelerle üretilen ve çocukta yaratıcılığın gelişmesine katkıda bulunan Çorum ili İskilip İlçesi geleneksel ahşap oyuncaklarının tanıtımının yapılarak, Anadolu oyuncakçılığı literatürüne kültürel bir kanıt sunmak amaçlanmıştır.Öğe Çorum yöresi alevi kültüründe geleneksel bir gelin başlığı: “Aleyçin”(2013) Karaman, Gamze; Nas, Emineİnsanlığın önemli toplumsal dinamiklerinden biri olan giyimin sosyal ve tarihî gelişimi, geçmişten bugüne ait olduğu çevre şartlarına ve toplumların kültürel özelliklerine göre şekillenmiştir. Maddi kültürün bir ögesi olan giyim; toplumun estetik değerlerini, dinsel inanç ve uygulamalarını, yaşını, cinsiyetini ve statüsünü belirleyen sözsüz bir iletişim aracı olmuştur. Alevilerin göçebe bir toplum yapısına sahip olmasından dolayı yazılı kaynaklar yok denecek kadar azdır. Fakat Alevi toplumu inançlarını sözlü olarak günümüze kadar aktarmayı başarmışlardır. Çalışmada, Türk giyim kültürü içinde Alevi değerleri ile beslenen ve özgün bir karaktere sahip olan gelin baş giyimi aleyçin niteliksel olarak ele alınmıştır. Araştırma kapsamını Alevi inancı ve kültüründe var olan sözlü ve sözsüz unsurların yansıtıldığı gelin başlığı oluşturmaktadır. Çalışma Çorum ili Alaca İlçesi’ne bağlı İmat Köyü ve İskilip İlçesi’ne bağlı İbik Köyü ile sınırlıdır. Türkmen kökenli Alevi köylerinde halk tarafından yaşam içinde devam eden gelenekler bütünü içerisinde yöresel giyimler canlılığını korumaktadır. Köylerde geleneksel kadın giyimlerinin bir parçası niteliğinde olan ve Alevi düğünlerinde gelin başlığı olarak kullanılan aleyçin, siyasî ideolojinin dışında yaşam biçimi çerçevesinde gelenek ve inanç sistemine bağlı kültürel özellikleri bakımından incelenip değerlendirilmiştir.Öğe Cultural Values in Traditional Turkish Women's Headdresses(ROUTLEDGE JOURNALS, TAYLOR & FRANCIS LTD, 2012) Nas, EmineClothing carries symbolic value, expressing characteristics typifying social and cultural structures. Due to its geographical position, throughout history Anatolia has been a centre where the cultures of Asia, Europe, Africa, Egypt, and Mesopotamia intersect. The Turks preserved their traditional clothing styles after they arrived in Anatolia but, due to the exchange of ideas between cultures, they both influenced the characteristics of others and were influenced by them. This study explores styles of headdress worn by women, which relate to popular culture and folklore, rather than expressly to religious belief. Headdresses form the essential part of the clothing and styles of ornamentation of Turkish women. While a headdress may have the practical function of protecting the head, it may also be used to define the social status of the wearer and express an appropriate sense of style, particularly by the use of ornamentation which is often itself symbolic. Traditionally, Turkish women generally wore the fez and scarf combined as a headdress. These essential garments were ornamented in various ways in different regions. The importance of the headdress for Turkish women is expressed in a proverb as 'first head, then meal and then work, after waking up'. Each region, each village, each community, and each family may have their own traditional style of headdress with its associated meaning. The ornamented headdress provides a way of expressing social status, economic power, and the level of craft skill of its wearer. Styles of headdress may also reflect the emotions of the wearer through the choice of fabric and colour.Öğe An Eclectic Style in Turkish Folk Painting: Reverse Glass Paintings(MILLI FOLKLOR DERGISI, 2016) Nas, EmineFolk painting is a kind of painting through which people from all walks of life reflect on various materials like wood, paper, glass with various methods techniques in line with their own aesthetic understanding. These paintings are the reflections of folk traditions, religious and national values and alto social, political events of the present period. Reverse-glass paintings, which are characterized with their different techniques and style, are among the most interesting examples of folk painting both with their construction and the topics they treat. Although there are many descriptions for reverse-glass paintings, it can be expressed as the application of patterns on the glass inversely. Mastery of the artists is not generally reflected in the works of reverse-glass paintings. They can also be encountered in many regions of Anatolia as ornaments. Topics covered in the pictures; goodness, beauty, truth, are based on ideals such as bravery. On the use of fertility, which is believed to bring health and peace of mind and a sense of spiritual uploaded images it has found widespread use among the Anatolian people with these characteristics and is very popular. In this article, the styles and trends in reverse-glass painting, which maintained its freedom with its characteristic features despite the social changes in the freedom of the Turkish folk painting, are discussed. The aim of this study is to introduce and promote rich profile and aesthetic values of reverse-glass paintings, which with its free character attracts attention among handicrafts, which are indicators of cultural richness.Öğe Günümüz Konya'sında yaşayan bazı sanatlar ağaç işleri, toprak işleri, taş işleri, tespihçilik, kitap sanatları(Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2005) Nas, Emine; Karpuz, Haşim?Günümüz Konya'sında Yaşayan Bazı Sanatlar? konulu bu çalışmada; hammaddesi ağaç, toprak, taş ve kağıt olan el sanatları incelenmeye çalışılmıştır. Bunlar; kündekâri işçiliği, rahle yapımı, at arabası yapımı ve boyacılığı, çömlekçilik, çinicilik, taşçılık, tespihçilik, hüsn- i hat, tezhip, ebrû ve cilt sanatıdır. Çalışmada elli sekiz adet usta ve yedi adet kurum ile görüşme yapılmıştır. Belirlenen el sanatı inceleme planlarına göre her el sanatı; tarihi ve kültürel durumu, malzeme, teknik, ustalar, eserlerden örnekler ve yaşanan sorunlar açısından ele alınmaya çalışılmıştır. Giriş bölümünde konunun tanımı, önemi, amaçları, yöntemi ve Konya el sanatları hakkında bilgiler verilmiştir. İkinci bölümde konu kapsamında yer alan on bir sanat dalı; tarihçesi, Türk kültürü ve Türk el sanatları içindeki yeri, günümüz Konya'sındaki durumu, ustalar, kullanılan hammaddeler ve araçlar, üretim mekanları, yapım aşamaları, süsleme teknikleri, süslemede kullanılan teknik, renk, motif ve kompozisyon özellikleri, ürün/eser çeşitliliği, pazarlama ve sağlanan kazanç, sanatın yaşadığı sorunlar, çırak yetiştirme durumu ve ustaların sanatla ilgili görüşlerinden oluşan başlıklar altında incelenmeye çalışılmıştır. Üçüncü bölümü oluşturan katalog kısmında doksan üç adet eser/ürün incelenmiştir. Bu bölümde incelenen her örnek için; bulunduğu yer, yapan ve süsleyen ustalar, yapılış tarihi, yapım ve süsleme malzemeleri, teknikleri, boyutu, rengi, süslemedeki bezeme konuları ve kompozisyondan oluşan ayrıntılı bilgiler verilmiştir. Ayrıca her örnek; biçim, teknik, süsleme açısından içerdiği sanat özellikleri ile kısaca değerlendirilmiş ve literatürde yer alan bazı benzer örneklerine değilmiştir. Değerlendirme bölümünde, ustalara yapılan anketlerden ortaya çıkan veriler grafiklerle desteklenerek sunulmuştur. Elde edilen bilgiler; malzeme, teknik, süsleme özellikleri ve ustalar/sanatkârlardan oluşan başlıklar halinde aktarılmıştır. Bu bilgilerden; incelenen sanatların hammaddelerinde ve yapım tekniklerinde değişiklik olmadığı belirlenmiştir. Ancak teknolojik değişimlerle bazı sanatların yapım aşamalarında sanayi tipi makinelerin kullanıldığı ve bunların birer zanaat haline gelmeye başladığı tespit edilmiştir. Bu olumsuz gelişme kündekâri sanatı, rahle yapımı, tespihçilik ve taşçılıkta etkili olmuştur. Üretilen eser ve ürünlerde her sanat dalı için geniş bir çeşitliliğin olduğu saptanmıştır. Süsleme özelliklerinde genellikle taklitçi anlayış ile eski örneklerdeki biçim ve süsleme özelliklerini taşıdıkları görülmüştür. Ancak usta ve sanatkârların; ?sanatta taklidin önemli olduğu ve geçmişte yapılmış kaliteli eserleri taklit ederek sanatta başarılı olunduğu? düşüncesi ile yaptıkları röprodüksiyon çalışmaların sanat kabiliyetlerini artırdığı gözlenmiştir. Elde edilen sonuçlarla sanatların gerilemesine yol açan çeşitli sebepler de tespit edilmiştir. Bunlar; kazanca karşı masrafların çok yüksek olması, çırak yetişmesi, ürünlere karşı olan talep yetersizliği, çalışma ortamlarında koşulların sağlıksız olması ve en önemlisi ?el emeği?nin günümüz toplumunda değer kaybetmesidir. Sonuç bölümünde, araştırma ile varılan sonuçlar ve öneriler başlıklar halinde ele alınmıştır. Konya'da her şeye rağmen yaşayan bazı sanatların halen uygulama alanı bulduğu kündekâri, çömlekçilik ve kitap sanatlarının günümüzde iyi durumda olduğu belirlenmiştir. Sanatların yaşatılması için; tanıtım, koruma, destek, eğitim faaliyetlerinin yapılması, üretim yöntemlerinin geliştirilerek eserlerin kullanım alanlarının çoğaltılması, ustaların ve yeni çırakların eğitilmesi önerilerinde bulunulmuştur. Yapılacak hizmetler, Konya'nın kültürel kimliğini oluşturan bu el sanatları ve eserlerinin uzun yıllar yaşatılmasına yardımcı olacaktırÖğe Konya müzelerindeki keçe seccadelerde görülen interyör tasvirler üzerine(2018) Nas, Emine; Doğan, ŞerifeKeçecilik, Türk el sanatları içinde halkın sosyal, kültürelözellikleri ve yaşam biçimine bağlı olarak zamanla geleneksel bir meslekolma özelliği kazanmıştır. Türk tarihinde gerek giyim kuşam gereksebarınma kültüründe yer alan keçe ürünler, günlük ihtiyaçlarınkarşılanmasında bir eşya olma konumunun yanında toplum içinde de birstatü göstergesi haline gelmiştir. Türk tarihinde gerek giyim kuşamgerekse barınma kültüründe yer alan keçe ürünler, günlük ihtiyaçlarınkarşılanmasında bir eşya olma konumunun yanında toplum içinde de birstatü göstergesi haline gelmiştir. Birçok alanda ihtiyacı karşılamış olmasıkeçe ürünlere olan talebin artmasına neden olmuş ve keçe hem malzemehem de ürün olarak geleneksel olma özelliğini kazandırmıştır. SelçukluDöneminde sıkça kullanılan keçe ev eşyaları ve Mevlevi tarikatıkıyafetlerinde yer alan giysi parçaları özellikle Konya ilinde keçeciliğin birmeslek olarak ilerlemesini hızlandırmıştır. Bu zengin miras içinde Konyailinde üretilen özgün keçe örneklerinin bir kısmı günümüze ulaşarak ilmerkezinde bulunan çeşitli müzelerde teşhir edilmektedir. Çalışmanınkapsamı, Türkiye’nin keçecilik sanatı ile Mevlâna Diyarı olarak anılanKonya ili Müzelerinden teşhir edilen mimari tasvirli işlemeli keçe seccadeörnekleri üzerinedir. Çalışmada Mevlâna Müzesi ve Etnografya Müzesikoleksiyonlardan seçilen üç adet işlemeli keçe seccadenin tasarımözelliklerinin ayrıntılı olarak incelenerek belgelenmesi ile kullanıldıklarıtarihi dönemde işlevsel eşya olma niteliklerinin yanında, toplumunsosyo-kültürel özelliklerini yansıtan bir sanat objesi olma vasıflarının daaktarılması amaçlanmıştır.Öğe Konya yöresi el sanatlarında anlam yüklü motiflerin halk diline yansıması(2012) Nas, EmineTürk halk kültürü; tarih, inanç, dil, felsefe, sanat gibi maddimanevi kavramlar bütününü bünyesinde barındıran ve sürekli gelişim gösteren dinamik bir yapıya sahiptir. Bu sistem içinde sosyal ve kültürel iletişimi sağlayan dil; halkın yaşam biçiminde gelenek ve göreneklerden beslenerek, edebî zevk, düşünce ve anlatım gücüne ulaşan varlığı ile yöresel el sanatı çeşitlerinde de sembolik olarak yaşayan bir hazinedir. Türk el sanatları geçmişine bakıldığında Konya yöresi, tarihi birikimi ve kültürel yapısı ile önem taşımaktadır. Konya halk plastik sanatları içinde değerlendirilebilecek; örücülük ve işlemecilik alanlarında; doğum, evlenme ve ölüm gibi insan yaşamını şekillendiren üç ana dönemde halkın ortaya çıkardığı anlam yüklü motiflere ait zengin bir söz varlığı bulunmaktadır. Halk kültürü ürünü olan bu kelime hazinesi, toplumsal yaşamda uyum sağlayıcı, birlikteliği pekiştirici, dayanışmayı arttırıcı özelliklerini sürdürerek, kadınların kendi aralarındaki iletişimde geleneği devam ettiren kültür taşıyıcıları olarak görev yapmaktadırlar. Yapılan çalışma ile bu zengin söz varlığı içinde sadece motife bağlı gelişim gösteren örneklerden bir kısmının belgelenerek Türk kültür tarihi veri tabanında bir katkı sağlaması amaçlanmıştır.Öğe Macaristan Kaloça (Kalocsa) Bölgesi İşlemelerinde Görülen Üslup Özelliklerinin Değerlendirilmesi(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2022) Kandemir, Mitat; Nas, EmineHalk sanatları bakımından oldukça zengin bir ülke olan Macaristan kültür birikimi, geçmişi ve bugünü ile dünyaya renk katan bir ülkedir. Macar halk sanatları içerisinde işlemeler önemli yer tutmaktadır. Zengin süsleme özellikleri ile geleneksel sanatlar arasından sıyrılarak ön planda kendini gösteren işlemeler, yöresel unsurlar ve estetik kalıplar çerçevesinde üslup kazanmaktadır. Çalışmada odak noktası, özgün değer taşıyan ve geleneksel üslubu bozulmadan günümüze ulaşan işleme grupları üzerine kurgulanmıştır. Bu kapsamda Macaristan geleneksel el sanatları alanındaki üslup özellikleri ile dikkat çekici bir konumdadır. Bölgenin genelinde 19. yüzyıl ortalarından itibaren ivme gösteren el sanatları, özellikle Kaloça (Kalocsa) bölgesinde var olan işleme tekniği ile popülerlik kazanmıştır. Bu işlemeler kültürel özelliklerin bir yansıması haline gelmiş ve ayırt edici bir üslup kazanmıştır. iii Dünya kültür mirasına hizmet eden Kalocsa işlemelerinin literatürde, teoride ve uygulamada yer alması ve lisansüstü bir çalışmada problemi oluşturması gerekliliği düşünülerek çalışmanın konu başlığı “Macaristan Kaloça (Kalocsa) Bölgesi İşlemelerinde Görülen Üslup Özelliklerinin Değerlendirilmesi” olarak belirlenmiştir. Araştırmada; olayların ve olguların tümel biçimde ele alınması ile beraber anlamlarını bulmaya yönelik gözlemlerin sayısal olmayan bir biçimde incelenmesi ve yorumlanmasına dayanan nitel yöntem kullanılmıştır. Çalışmanın etnografik yapısı olduğu için; bulgular betimsel ve yorumlayıcı bir yaklaşım benimsenerek tarama -survey- modeline uygun biçimde tasarlanmıştır. Bu yaklaşımda ihtiyaç duyulan veriler doğrudan inceleme ve gözlem yöntemi ile doğal ortamından elde edilmiş olup örneklem dâhilinde alan (saha) çalışması yapılmıştır. Katılımcı gözlem, yapılandırılmış (topical) görüşme, odak grup görüşmesi, doküman/kayıt incelemesi ve alan notundan oluşan araçlar bir arada kullanılmıştır. Araştırmanın genel amacı; toplum yapısı içinde oluşan bir maddi kültür ögesini odak noktası belirleyerek kültürel ve sanatsal değerini detaylı analiz etmektir. Bu çalışma kapsamında; “Macaristan Kaloça Bölgesi İşlemelerinde Görülen Üslup Özelliklerinin Değerlendirilmesi” başlıklı çalışmada örneklemde yer alan işlemelerin kültürel kimliklerini oluşturan etmenler ve tasarım sürecindeki unsurlar incelenerek; konu, malzeme, yapım tekniği ve süsleme tasarımı açısından değerlendirilmiştir.Öğe Öğe The reflections of trinity, four door fourty authority, and twelve ımam concepts in alevism on traditional men/women clothing in nebikoy tokat(GAZI UNIV, TURK KULTURU VE HACI BEKTAS VELI, 2011) Nas, Emine; Celebilik, Gulizar; Demirbas, AliyeIt is observed that,in Tokat and surroundings which has cultural values,traditional garments are used by folk commonly as a continuance of traditional lifestyle. Study is focused on Nebikoy bounded up in Tokat, where Turkoman and Alevi cultures being lived together by being synthesized. As an original region with its' local garments, men and women wear is equipped with depending on the dynamics of folk culture reflects a rich mosaic in Anatolian apparel and hosted characteristic qualifications in Nebikoy. On this scope,study is aimed to find out the determination,relating to the reflection of the motifs and colours on the clothings as symbolic of concepts as trinity, four door fourty authority, and twelve imam in Alevi belief. Nebikoy is presenting an original style in its' social structure, feeding by Alevi beliefs and traditions with its' ethno-cultural qualification in the understanding of rich regional clothing of Anatolia.Öğe Tokat Nebiköy yöresel kadın-erkek giyiminde alevilikteki üçleme,dört kapı-kırk makam ve on iki imam kavramlarının yansımaları(2011) Nas, Emine; Çelebilik, Gülüzar; Demirbaş, AliyeZengin kültürel değerlere sahip Tokat ve çevresinde, geleneksel yaşam tarzının devamı olarak yöresel giyimlerin halk tarafından yaygın bir şekilde kullanıldığı gözlemlenmektedir. Çalışma; Türkmen ve Alevi kültürlerinin sentezlenerek bir arada yaşatıldığı Tokat İline bağlı Nebiköy’e odaklıdır. Yerel giyimleri ile özgün bir yöre olan Nebiköy’de; halk kültürü dinamiklerinin etkisine bağlı olarak donatılan kadın-erkek giyimleri, Anadolu giyim kuşamında zengin bir mozaiği yansıtmakta ve karakteristik özellikler barındırmaktadır. Bu kapsamda çalışma; Alevi inancındaki üçleme, dört kapı-kırk makam ve on iki imam kavramlarının sembolik olarak giyimler üzerindeki renk ve motiflere yansıtıldığına dair tespitleri ortaya çıkartmak amaçlıdır. Sosyal yapısı içinde Alevi inanç ve geleneklerinden beslenen etno-kültürel özelliği ile Nebiköy, Anadolu’nun zengin yöresel giyim anlayışı içinde özgün bir üslup sergilemektedir.Öğe Türk çeyiz kültürü çevresinde sözsüz iletişim dili olarak gelişen milli söz hazinesi(2018) Nas, EmineSomut olmayan kültürel miras kapsamında çeyiz; evlenecek kız veerkeğin ailesi tarafından yeni kurulan aile birliğine katkı sağlamakamacıyla hazırlanan, yaptırılan ve satın alınan eşya, taşınır-taşınmazmal, mülk ve paraya verilen isimdir. Çeyizin hazırlanması, kız evindenoğlan evine götürülmesi, sergilenmesi etrafında oluşan geleneklerbütününe de çeyiz geleneği denir. Sadece maddi kültür nesnelerindenoluşmakla kalmamakla birlikte soyut kavramlar da içermektedir.Genellikle kadınların günlük yaşamları çevresinde gelişen gerek biçimgerekse süsleme özellikleri bakımından çeyiz ürünlerine yüklenen anlambütünlüğü oldukça zengin bir perspektirf sunar. Bu kapsamdaçalışmada; önemli bir Anadolu evlenme geleneği olan çeyiz ve çeyizürünlerinde gözlenen motiflerin meydana getirdiği sözsüz bir iletişim diliüzerine odaklanılmıştır. Alan araştırmasında, zengin birikimler sonucusüreklilik gösteren ve canlı bir yapıya sahip bu simgesel dil hazinesindekibazı motifler derlenmeye çalışılmıştır. Etnografik bir yaklaşımlaoluşturulan çalışma evreni Adana, Afyon, Antalya, Bayburt, Bolu,Diyarbakır, Elazığ, Eskişehir, İçel, İzmir, Kastamonu, Kayseri, Konya,Malatya, Manisa, Niğde, Ordu, Sivas, Trabzon, Yozgat illerindenoluşturmaktadır. Örneklem, çeyiz kültüründe yer alan tekstil el sanatıürünlerinin biçim ve süsleme özelliklerinden gözlenen söz varlığıüzerinedir. Bu geniş kapsam içinde ele alınan motifler çerçevesinde eldeedilen veriler, yapılandırılmamış karşılıklı görüşme yolu ile derlenmiştir.Bulguların, farklı yörelerde aynı anlam bütünlüğünde ve genellikle tekstilgrubu ürünlerde kullanıldığı ve ortak özellikler taşıyan sürdürülebilir birkültürel faaliyet oluşturdukları gözlenmiştir. Çeyiz ürünlerinde barınanmotifler dilsel olmayan işaretler olarak tanımlansa da görsel kültüre dairokumalar olay örgüsü, kahraman/karakter, kültür-değer-algı, mekân-beden dinamikleri üzerinden değerlendirilmiştir. Ürünler üzerine yüklenen bilgi transfer edilirken yerel kelimelerin görsel unsurlar ilesentezlenerek somut ve soyut anlamlar kazandığı görülmüştür. Artistikve folklorik bir hazine niteliğinde olan anlam yüklü motifler duygusal,sosyal ve kültürel kodları ile zengin bir sözlü kültür yelpazesi ortayakoymaktadırlar. Söz konusu motifler sözlü kültür ortamının gösterge vesembolleri olarak kapsamlı araştırmalar ve sürdürülebilirlik projeleri ileyeniden bir aktarım aracı olmayı beklemektedirler.Öğe TÜRK HALK RESMİNDE EKLEKTİK BİR ÜSLUP: CAMALTI RESİMLER(2016) Nas, EmineHalk resmi; halk içinde eğitim görmemiş kişilerin; ağaç, kâğıt, cam gibi farklı malzemeler ve çeşitli tekniklerle estetik değerleri doğrultusunda gözlemlerini yansıttıkları resim türüdür. Halkın gelenekleri, dinî ve millî değerleri ile yaşanılan dönemin sosyal, hatta siyasal olaylarının yansıtıldığı resimlerdir. Farklı teknik ve üslubu ile karakteristik özellik kazanan camaltı resimler; gerek yapılış şekilleriyle, gerekse konularıyla oldukça ilginç örnekler arasında yer almaktadır. Birçok tanımlaması bulunan camaltı resim kısaca; cama desenleri ters olarak uygulayıp resmetme şeklinde ifade edilebilir. Camaltı resimlerde doğrudan bir ustalık görünmez. Anadolu'nun birçok bölgesinde süs eşyası olarak belirginlik kazanırlar. Resimlerde işlenen konular; iyilik, güzellik, doğruluk, yiğitlik gibi idealler üzerine kuruludur. Kullanıldığı yere bereket, sağlık ve huzur getirdiğine inanılan ve dolayısı ile manevi bir anlam yüklenen camaltı resimler bu özellikleri ile Anadolu halkı arasında yaygın kullanım alanı bulmuş ve çok sevilmiştir. Makalede; Türk halk resmi içinde toplumsal değişimlere rağmen özgürlüğünü karakteristik özellikleri ile tek başına sürdürebilen camaltı resimlerde gözlenen üsluplar ve eğilimler ele alınmaktadır. Kültürel zenginliğimizin bir göstergesi olan el sanatları içinde, bağımsız karakteri ile ilgi çeken camaltı resimlerinin zengin profili ve estetik değerlerinin tanıtılması amaçlanmıştır.