Yazar "Oltulu, Pembe" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Gestasyonel trofoblastik hastalıklarda AgNOR yönteminin prognozdaki önemi ve bazı klinik parametrelerle karşılaştırılması(2006) Oltulu, Pembe; Gezginç, Kazım; Yılmaz, Osman; Çelik, ÇetinHücre proliferasyon belirteci olan AgNOR’un (Argyrophilic Nucleolar Organiser Resion), GTH (Gestasyonel Trofoblastik Hastalık)’ların persistans kabiliyetini önceden belirleyen prognostik bir parametre olarak kullanılır olup olmayacağının ß-hCG düzeyleri ile AgNOR değerleri arasındaki korelasyonun araştırılması amaçlandı. Kliniğimizde 1997-2003 tarihleri arasında tanı alan, 14 Term plasenta ve 14 spontan abortus vakasından oluşan kontrol grubu ile 18 komplet hidatiform mol, 15 parsiyel hidatiform mol ve 15 persiste hidatiform vakasından oluşan GTH grubu çalışma kapsamına dahil edildi ve her birine AgNOR yöntemi uygulandı. Değerlendirme x1000 büyütmede immersiyon yardımıyla ışık mikroskobu altında Crocker’in önerdiği sayım sistemi kullanılarak hücre başına düşen AgNOR sayıları belirlendi. Çalışmada en yüksek AgNOR ortalamaları persiste mol grubunda en düşük ortalamalar ise plasenta grubunda saptandı. GTH gruplarının AgNOR ortalamaları kontrol gruplarından daha fazlaydı (p0,05). Persiste mol vakalarının AgNOR ortalamaları komplet hidatiformdan daha fazla bulundu (p0,05). Ancak komplet ve parsiyel mol vakalarının AgNOR ortalamaları arasında fark yoktu (p0,05). Vakaların serum ß-hCG seviyeleri ile AgNOR ortalamaları arasında anlamlı korelasyon bulunmazken, AgNOR ortalamaları arttıkça serum ß-hCG seviyelerinin normale inme sürelerinin uzadığı görüldü. AgNOR yöntemi GTH’larda persistans kabiliyeti ve prognozu belirlemede, klinik açıdan önemli bir parametre olan ß-hCG seviyelerinin yükselmesinden daha önce bilgi verebilecek ekonomik ve kullanımı kolay bir yöntemdirÖğe Ürogenital Sistem Yerleşimli Soliter Fibröz Tümör: İki Olgu Sunumu(Selçuk Üniversitesi, 2017 Haziran) Fındık, Sıddıka; Esen, Hacı Hasan; Oltulu, Pembe; Kılınç, Ayşenur Uğur; Örkan, Gülşah ŞafakSoliterfibröz tümörler (SFT), genellikle plevra yerleşimli, nadir görülen spindle hücreli neoplazmlardır. Fakat bu tümörler ekstraplevral bölgelerde de nadir olarak görülebilirler. Ürogenital lokalizasyon ise oldukça nadirdir. Biz, ürogenital yerleşimli 2 olgu sunacağız. İlk olgumuz, 33yaşında erkek hastada ürogenital sistemde mesane yerleşimli, ikinci olgumuz ise 49 yaşında bayan hastada böbrekte perirenal yağ doku yerleşimlidir. Her iki olguda da tümör iyi sınırlı olup, spindle hücrelerden oluşmakta idi. Bu tümörler immünhistokimyasal olarak CD-34, BCL-2 ve CD-99 ile pozitif, sitokeratin, CD-117, S-100 ve kas markerları ile negatif ekspresyon göstermekte idi. %90 olgu benign seyirli olup, immünhistokimyasal çalışmalar tanıda anahtar rol oynamaktadır.