Yazar "Oruçoğlu, Hasan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 8 / 8
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Adhesion of a newly developed sealer to dentin: An in vitro study(2006) Çobankara, Kont Funda; Oruçoğlu, Hasan; Belli, SemaGiriş: Endodontik kanal dolgu patlarının kök kanal dentinine adezyonu, kanal duvarı ile dolgu materyali arasındaki ilişkiyi göstermek açısından önemli ipuçları verir. Amaç: Bu çalışmanın amacı yeni bir kök kanal dolgu patı olan RC Sealer'm dentine adezyonunu RoekoSeal, AH26 (gümüşsüz) ve Ketac-Endo'yla karşılaştırmaktı. Materyal ve Metot: Çalışmada 60 adet insan 3. molar dişi kullanıldı. Tensile dayanım testi için dişlerin kronları orta üçlü bölgesinden yatay olarak kesilerek pulpa odası tavanı dentin yüzeyleri kullanıldı. Kanal dolgu patları özel olarak dizayn edilmiş alüminyum parçalar yardımıyla dik açıyla olacak şekilde bu örnekler üzerine yerleştirildi. Hazırlanan örnekler kanal dolgu patı sertleşmesi için 7 gün süreyle 37C sıcaklıkta ve nemli atmosferde inküba-törde bekletildi. Daha sonra düzenek universal testing machine (Testometric Micro 500, İngiltere) için hazırlanan bir alüminyum çerçeve içine yerleştirildi ve örneklere 0.5 mm.dak.-l hızla tensile güç uygulandı. Veriler MPa olarak kaydedildi ve sonuçlar istatisiksel olarak değerlendirildi. Bulgular: Çalışma sonuçları dentine adezyon yönünden RC Sealer'la AH26 ve RoekoSeal'le Ketac-Endo arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark olmadığını (p0.05), ancak RC Sealer ve AH26'nın adezyonunun RoekoSeal ve Ketac-Endo'dan daha yüksek olduğunu gösterdi (p0.05). Sonuç: Çalışmada test edilen materyallerin tümü dentine adezyon özelliği göstermiştir. Ancak RC Sealer ve AH26 kanal dolgu patları Ketac-Endo ve RoekoSeal'le karşılaştırıldığında daha iyi adezyon potansiyeline sahip bulunmuştur.Öğe Apical Microleakage of Root-End Cavities Prepared by Er, Cr: YSGG Laser(Springer London Ltd, 2010) Çalışkan, Mehmet Kemal; Parlar, Nilay Kara; Oruçoğlu, Hasan; Aydın, BerdanThe aim of this study is to assess the apical microleakage of the composite filled root-end cavities prepared by an Erbium, Chromium: Yttrium-Scandium-Gallium-Garnet laser. Fifty-five maxillary incisor teeth were enlarged and filled. Following the apical resection, root-end cavities were prepared using conventional methods: either using a bur (n = 30) or an ultrasonic retrotip (n = 15). Root-end cavities of the 15 teeth in the bur group were finished with the laser at 3.5 W. All root-end cavities were filled using two-step self-etching primer and composite resin. After 4 months of storage, apical microleakage was measured by a fluid filtration method. Microleakage of composite filled root-end cavities that were prepared by Er, Cr: YSGG was significantly larger than those made by conventional methods (p < 0.05). In conclusion, using the Er, Cr: YSGG laser has no advantages over conventional root-end cavity preparation methods when a composite filling material is used to seal root-end cavities.Öğe Evaluation of Microleakage of Roots Filled With Different Techniques With a Computerized Fluid Filtration Technique(Elsevier Science Inc, 2006) Sağsen, Burak; Er, Özgür; Kahraman, Yasemin; Oruçoğlu, HasanThe aim of this study was to compare the apical leakage of roots filled with different materials using a computerized fluid filtration technique. There were 36 freshly extracted human maxillary central incisors selected. After preparation and irrigation, 3 experimental groups of 10 roots were constituted. Ten roots were filled with AH Plus and gutta-percha, 10 roots were filled with Sealapex and gutta-percha, and 10 roots were filled with Epiphany sealer and Resilon cone using a single cone technique. Three roots were used as a positive control and three roots were used as a negative control group. Evaluation of the apical leakages was performed with a computerized fluid filtration technique. According to the results, the difference between group 3 and 1 and group 3 and 2 was statistically significant (p < 0.05). Although group 2 leaked the most, there was no significant difference between group 1 and 2.Öğe An evaluation of the apical seal in oval-shaped root canals prepared with either self- adjusting files or protaper files(2014) Yiğit, Dilek Helvacıoğlu; Oruçoğlu, Hasan; Yavuz, Tevfik; Yavuz, Cavit Işık; Yılmaz, Ayça; Kaba, Yusuf Nuri; Özden, SametObjectives: This study aimed to evaluate the apical seal obtained with lateral compaction of gutta-percha in oval-shaped root canals prepared with either self-adjusting files or ProTaper Universal rotary files. Materials and Methods: Twelve pairs of extracted mandibular premolars with oval-shaped root canals were randomly divided into two groups. The first group was biomechanically prepared with ProTaper Universal files, while the self-adjusting file system was used in the second group. The roots were better filled using cold lateral compaction of gutta-percha. Apical microleakage was measured with the computerized fluid filtration method. The results were analyzed statistically using the Mann-Whitney U test. Results: All of the roots in both groups showed leakage. Group 1 demonstrated significantly less microleakage (p<0.05). Conclusions: Instrumentation of oval-shaped canals using a self-adjusting file system with cold lateral compaction of gutta-percha demonstrated significantly greater apical microleakage when compared to ProTaper Universal. The apical leakage with different filling techniques, combined with self-adjusting files, should be evaluated in further studies.Öğe Farklı kök patlarının apikal sızıntısının bilgisayarlı sıvı filtrasyon yöntemi ile değerlendirilmesi ve kanal patlarının kök kanal dentini ile olan bağlantılarının push-out tekniği ve SEM ile incelenmesi(Selçuk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2003-10-31) Oruçoğlu, Hasan; Şengün, AbdulkadirFarklı kök kanal patlarının apikal sızıntısının bilgisayarlı sıvı filtrasyon yöntemi ile değerlendirilmesi ve kanal patlarının kök kanal dentini ile olan bağlantılarının push-out tekniği ve SEM ile incelenmesi Modern endodontik tedavinin amacı, kök kanal sisteminden tüm organik materyalleri temizlemek, şekillendirmek ve bu sistemi üç boyutlu olarak kapatmaktır. Birçok farklı doldurma teknikleri olmasına rağmen en çok tercih edilen teknik güta- perka ile beraber bir kanal dolgu patının kullanılmasıdır. Kanal dolgu patı güta-perka ile kanal duvarı arasında bağlayıcı ajan olarak görev yapmasına karşılık güta-perka asıl dolgu materyali olarak kullanılmaktadır. Buna ek olarak kanal dolgu patı, güta- perka konları arasında veya güta-perka ile dentin duvarları arasındaki boşlukların doldurulmasına ayrıca güta-perkanın daha kolay bir şekilde yerleştirilmesine de yardımcı olur. Kanal dolgu patlarının sızdırmazlığı ve adezyon özelliği endodontik tedavinin uzun dönem başarısında çok önemlidir. Günümüzde farklı içerikte çok sayıda kanal dolgu patları bulunmaktadır. Kanal dolgu patları içeriklerine göre genel olarak 5 kategoriye ayrılmaktadır; polimer esaslılar, cam iyonomer esaslılar, öjenol esaslılar, paraformaldehit içerikliler ve kalsiyum hidroksit esaslılar. Kanal patlarının apikal sızıntısı için boya, radyoizotop, bakteriyel penetrasyon, elektrokimyasal metot kullanılarak birçok çalışma yapılmaktadır. Günümüzde sıvı filtrasyon tekniği de kanal dolgu patlarının sızıntısının ölçümünde kullanılmaktadır. Bu tekniğin nicel sonuçlar vermesi ve örneklerin zarar görmemesi gibi birçok avantajı bulunmaktadır. Kanal dolgu patlarının adezyon özelliklerini araştırmak için shear, tensile ve mikrotensile testleri kullanılmaktadır. Ancak bu test metotları ile kanal dolgu patlarının kanal duvarı dentini ile bağlantısının belirlenmesinde bazı handikaplar vardır. Bu in vitro çalışmanın amacı, farklı kanal dolgu patlarının apikal sızıntısının bilgisayarlı sıvı filtrasyon yöntemi ile değerlendirilmesi ve kanal dolgu patlarının kök kanal dentini ile olan bağlantılarının push-out tekniği ve SEM ile incelenmesidir. Bu çalışmada 150 adet ortodontik amaçla çekilmiş tek köklü tek kanallı insan premolar dişleri temin edildi. Dişler çekimden sonra formalin solüsyonunda saklandı. Dişlerin kuronları mine-sement sınırından düşük hızlı bir elmas separe aracılığı ile kesildi. Foramen apikale #15 numaralı eğe ve dijital radyografi ile belirlenerek kanallar apikal foramenden 1 mm kısa olacak şekilde Maillefer GTT dönen kök kanal aletleri ile step-back tekniğine göre şekillendirildi. Dişler rasgele 10 farklı kanal dolgu patı grubuna ayrıldı (n=15). Kanal patları imalatçı firmaların belirttiği şekilde karıştırıldı. Kanallar güta-perka konu ve kanal dolgu patı kullanılarak lateral kondansasyon tekniği ile dolduruldu. Kök kanal dolguları tamamlanan dişler, 1 hafta süreyle 37 °C % 100 nemli ortamda bekletildi. Her bir kök düşük hızlı elmas separe kullanılarak parçalara ayrıldı. Sızıntı çalışması için apikal 10.00±0.05 mm.lik parça bilgisayarlı sıvı filtrasyon ölçüm düzeneğine yerleştirildi. Sızıntı miktarı %Lp olarak hesaplandı. Güta-perka ve kanal dolgu patı ile doldurulmuş olan köklerden 1.13±0.06 mm kalınlığında kuronal kök parçaları push-out test cihazına bağlandı. Kök kanal dolgusu üzerinde konumlandırılan bir metal çubuk 1 mm/dak.lık hız ile kanal dolgusu kanaldan bütünüyle uzaklaşana kadar uygulandı. Bağlanma dayanımı MPa olarak hesaplandı. istatistiksel analiz için tek yönlü varyans analiz, Post Hoc Tukey HSD ve Korelasyon testleri kullanıldı. Bu çalışmanın sonuçlarına göre, Kanal dolgu patlarının apikal sızıntısı ile bağlanma dayanımları arasında istatistiksel olarak anlamlı negatif bir ilişkinin olduğu bulundu (p<0.05). Test edilen kanal dolgu patları az da olsa sızıntı gösterdi. Tüm gruplar arasında en az sızıntı ve en yüksek bağlanma değerini polimer esaslı kanal dolgu patı olan Diaket gösterirken, en fazla sızıntı değeri ile en düşük bağlanma değerini yine polimer esaslı kanal dolgu patı olan EndoREZ gösterdi. Bu durum kullanılan maddelerin fiziksel ve kimyasal özelliklerinin veya polimerizasyon büzülmelerinin farklılığından kaynaklanabilir. Çalışmada kullanılan bilgisayar kontrollü sıvı filtrasyon tekniğinin istatistiksel olarak güvenilir bir metot olduğu göz önünde bulundurulduğunda bundan sonraki çalışmalar için bir örnek oluşturulabilir. Klasik shear veya tensile test metotlarıyla ölçülemeyen kanal dolgu patlarının bağlanma dayanımlarının push-out metoduyla ölçülebilmesi kanal dolgu patlarının bağlanma dayanımının ölçülmesinde yenilikler oluşturabilir. İn vitro çalışma sonuçlarının in vivo çalışmalarla ve klinik çalışmalarla teyit edilmesi sonucunda daha net bulgulara ulaşılabilir.Öğe An in Vitro Evaluation of the Apical Sealing Ability of a New Resin-Based Root Canal Obturation System(Elsevier Science Inc, 2006) Onay, Emel Olga; Üngör, Mete; Oruçoğlu, HasanThe purpose of this study was to assess the apical sealing ability of the new resin-based Epiphany-Resilon root canal filling system, and to compare this with the sealing abilities of different pairings of AH plus, guttapercha, Epiphany, and Resilon. Seventy extracted human single-rooted teeth were used. All teeth were instrumented using a set of ProTaper rotary instruments. The canal spaces were filled with different combinations of core and sealer using lateral condensation, as follows: group 1, AH Plus + gutta-percha; group 2, AH Plus + Resilon; group 3, Epiphany + Resilon; group 4, Epiphany + gutta-percha, Apical leakage quantity was measured with the computerized fluid filtration meter. Statistical analysis indicated that Epiphany gutta-percha combination had the least amount of microleakage than all the other groups; AH Plus guttapercha combination proved to have second least amount of microleakage among the groups. AH Plus-Resilon combination demonstrated the greatest amount of microleakage. There were a significant difference between Epiphany gutta-percha and AH Plus-Resilon combinations (p < 0.05). It was found that there were no significant differences between Epiphany-Resilon combination and all the other groups (p > 0.05).Öğe Kalsiyum hidroksit içerikli kanal dolgu patlarının apikal sızıntısının bilgisayarlı sıvı filtrasyon metodu ile kantitatif değerlendirilmesi(2005) Çobankara, Kont Funda; Oruçoğlu, Hasan; Şengün, Abdülkadir; Altınöz, CenkAmaç: Bu in vitro çalışmanın amacı kalsiyum hidroksit içerikli 3 farklı kanal dolgu patının (Sealapex, Apexit ve Acrose-al) apikal mikrosızıntısını çinko oksit ojenol içerikli bir kanal dolgu patıyla karşılaştırmaktı. Gereç ve Yöntem: Çalışmada 40 adet çekilmiş insan üst keser dişi kullanıldı. Her bir dişin koronal kısmı uzaklaştırıldıktan sonra, kök kanalları step-back tekniğiyle apikal 55 no. K-tipi eğe boyutuna kadar prepare edildi. Örnekler rasgele her birinde 10 diş olacak şekilde 4 gruba ayrıldı. Her bir grup lateral kondansasyon tekniği kullanılarak güta-perka ve test edilecek kanal dolgu patlarının birisiyle dolduruldu. Apikal mikrosızıntının kantitatif değerlendirilmesi için sıvı filtrasyon tekniği kullanıldı. Sıvı hareketi ölçümleri her bir örnek için 15 saniye aralıklarla toplam 5 dak. boyunca PC uyumlu bir yazılım kullanılarak ölçüldü. Sızıntı miktarı uLmin1cmH2O'1 ile ifade edildi. Bulgular: İstatistiksel analizler sonucunda Rocanal 2 kanal dolgu patının çalışmada kullanılan diğer kanal dolgu patlarından anlamlı derecede daha fazla sızıntı gösterme özelliğine sahip olduğu bulundu (p0.05). Sealapex, Acroseal ve Apexit'ten daha düşük sızıntı özelliği göstermesine rağmen kalsiyum hidroksit içerikli kanal dolgu patları arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı değildi (p0.05). Sonuç: Mevcut çalışma koşulları altında, çalışmada kullanılan kalsiyum hidroksit esaslı kanal dolgu patları (Sealapex, Acroseal and Apexit) çinko oksit ojenol esaslı Rocanal 2 kanal dolgu patından anlamlı şekilde daha iyi bir apikal kapatma sağladı.Öğe Maxillary first premolar with three roots: A case report(2005) Oruçoğlu, Hasan; Çobankara, Kont FundaDiş anatomisindeki normal ve anormal değişikliklerin bilinmesi klinik başarı için esastır. Üst birinci premolar dişlerde üç kökün bulunma ihtimali oldukça düşük olmakla birlikte klinik ve radyografik değerlendirmelerde dikkate alınmalıdır. Bu vaka raporunda üç ayrı kökü bulunan üst birinci premolar dişte yapılan bir endodontik tedavi tarif edilmektedir.