Yazar "Pirinç, Büşra" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Orbita ve ilişkili oluşumların çok kesitli bilgisayarlı tomografi ile anatomik incelenmesi(Selçuk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2021) Pirinç, Büşra; Fazlıoğulları, ZelihaOrbita, görmeyle ilgili oluşumları ve önemli nörovasküler yapıları içeren ve çeşitli bölgelerle komşuluğu bulunan önemli bir boşluktur. Orbita'nın farklı bölgelerle bağlantısını sağlayan canalis opticus (CO) ve fissura orbitalis superior'dan (FOS) önemli nörovasküler yapılar geçer. Orbita ve bu açıklıkların boyut ve varyasyonları, içerdiği yapıları etkileyebileceği gibi bölge yapılarını tanımada radyologlara ve cerrahlara zorluk çıkarabilir. Çalışmamızda normal orbita boyutlarını belirlemeyi, CO ve FOS'un morfometrisi ve varyasyonlarını değerlendirmeyi elde edilen ölçümleri cinsiyet, taraf ve yaş gruplarına göre karşılatırmayı amaçladık. 94'ü erkek, 106'sı kadın olmak üzere toplam 200 bireyin (400 taraf) çok kesitli bilgisayarlı tomografi (ÇKBT) görüntüleri üzerinde ölçümler yapıldı, varyasyonlar tespit edilip sınıflandırıldı. Sağlıklı bireylerde orbita yüksekliği, genişliği ve derinliği sırasıyla sağ tarafta ortalama 36,04±2,97 mm, 32,33±2,59 mm, 38,35±3,32 mm iken sol tarafta 35,79±3,18 mm, 32,29±2,67 mm, 38,13±3,21 mm olarak belirlendi. Orbita'nın yüksekliği ve genişliği her iki tarafta da erkeklerde kadınlardan istatistiksel olarak anlamlı derecede büyük olduğu tespit edildi (p˂0,05). CO'un tipleri değerlendirildiğinde en sık görülen konik tip (sağ: %68, sol: %67,5) olurken, en az görülen ise düzensiz tip (sağ: %1,5, sol: %1,5) olmuştur. CO'un ara bölüm şekli incelendiğinde ise en sık üçgen tipe (sağ ve sol: %51), en az ise elips tipe (sağ: %6,5, sol: %5,5) rastlandı. FOS'un şekli her iki taraf için en sık görülen Tip 3 (sağ: %24,5 ve sol: %26) olurken, en az görülen ise Tip 6 (sağ: %1, sol: %2) olmuştur. Orbita ve ilişkili açıklıklar hakkında kapsamlı bilgi, ilgili bölgede çalışan klinisyenler açısından oldukça önemlidir, bu yapıların zarar görmesi ciddi komplikasyonlara neden olabilir. Bununla birlikte, orbita'nın morfometrisi ve morfolojisini belirlemek adli tıpta cinsiyet, yaş ve ırk tespiti için önemli bir parametre olarak kullanılabilir. Çalışmamız bölge anatomisi açısından referans niteliğinde olup kapsamlı bir araştırmadır.Öğe Sella Turcica'nın çok kesitli bilgisayarlı tomografi ile morfolojik ve morfometrik analizi(Selçuk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2017) Pirinç, Büşra; Fazlıoğulları, ZelihaSella turcica'nın önemli yapılarla komşuluğu onun morfolojisini ve morfometrisini önemli hale getirir. Sella turcica'nın boyut veya şeklinin değişikliği komşu yapılara bası yapabileceği veya işlevlerini etkileyebileceği için bazı patolojilerin sebebi olabilir, bölge yapılarını tanımada cerraha zorluk çıkarabilir. Çalışmamızda normal sella turcica'nınboyutlarını, hacmini belirlemeyi,şekillerini ve anatomik varyasyonlarını tanımlamayı, sinus sphenoidale hacmini ve tiplerini belirlemeyi, elde edilen ölçümleri yaş, cinsiyet ve hipofiz adenom varlığı açısından karşılaştırmayı amaçladık. Çalışmamızda 24'ü hipofiz adenomlu olmak üzere toplam 200 birey (101 kadın, 99 erkek) incelendi. Çok kesitli bilgisayarlı tomografi ile sella turcica anteroposterior çapı, transvers uzunluğu, derinliği, hacmi ölçüldü. Sella turcica ve sinus sphenoidale varyasyonları tespit edilip sınıflandırıldı. Elde edilen veriler cinsiyet, yaş ve hipofiz adenom varlığına göre istatistiksel olarak değerlendirildi. Sağlıklı bireylerde sella turcica anteroposterior çapı, transvers uzunluğu ve derinliği sırasıyla kadınlarda ortalama 0,97±0,176 cm, 1,117±0,162 cm, 0,906±0,151 cm iken erkeklerde 1,017±0,196 cm, 1,156±0,164 cm, 0,896±0,178 cm olarak belirlendi. Sella turcica anteroposterior çapı, transvers uzunluğu ve derinliğinin cinsiyete göre istatistiksel açıdan önemli fark oluşturmadığı tespit edildi(p>0,05). Sella turcica transvers uzunluğu hipofiz adenomlu bireyler ve sağlıklı bireyler arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı (p>0,05). Sella turcica anteroposterior çapı ve derinliği hipofiz adenomlu bireylerde sağlıklı bireylere göre istatistiksel olarak büyük bulunmuştur ( , ). Sella turcica şekli; normal sella turcica, düzensiz dorsum sella, piramit şekilli dorsum sella,oblik anterior duvar, çift konturlu sella, sella turcica köprüsüolmak üzere altı grupta incelendi. Sağlıklı bireylerde en sık görülen tip normal sella turcica (%53,4) olurken, en az görülen tip %13,6 ile oblik anterior duvar olmuştur. Sinus sphenoidale hacimleri erkeklerde (ortalama: 11,23 5,14 cm³, kadınlardan (ortalama: 9,32 3,97 cm³) istatistiksel olarak büyük bulunmuştur(p<0,05). Sinus sphenoidale tiplerinden en sık görülen sellar tip (%41,5) olurken, en az görülen presellar tip (%9) olmuştur. Çalışmamızda elde edilen veriler normal sella turcica ve sinus sphenoidale tanımlamalarını sayısal olarak desteklerken, tespit edilen varyasyonların tanımlanması cerrahi girişimlerde olası komplikasyonların azaltılmasını sağlayacaktır.Öğe Tüm barsaklar sana emanet: Truncus coeliacamesenterica(Selçuk Üniversitesi, 2021) Pirinç, Büşra; Nayman, Alaaddin; Fazlıoğulları, Zeliha; Karabulut, Ahmet KağanTruncus coeliacus ve a. mesenterica superior, gastrointestinal sistemin önemli bir bölümünü besleyen iki damardır. Bu iki damarın ortak bir kök ile aorta abdominalis’ten ayrılması nadir görülen ve oldukça önemli bir varyasyondur. 63 yaşındaki erkek hastanın 256 kesitli multidedektör bilgisayarlı tomografi anjiografi görüntüleri incelendi. Yapılan değerlendirmede truncus coeliacus ve a. mesenterica superior’un ortak bir kök halinde 1. lumbal vertebra’nın alt hizasında aorta abdominalis’in ön yüzünden ayrıldıkları tespit edildi. Bunun yanı sıra; a. gastrica sinistra’nın a. hepatica propria’dan orijin aldığı gözlendi. Truncus coeliacus’un varyasyonları karaciğer nakilleri, safra kesesi ve gastrik bölge cerrahisinin yanı sıra girişimsel radyolojik prosüdürlerde de oldukça önemlidir.