Yazar "Polat, Onur Can" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 1 / 1
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Kalp yetmezliğinde perirenal yağ doku kalınlığı ile klinik, ekokardiyografik, biyokimyasal parametrelerin ilişkisi(Selçuk Üniversitesi, Tıp Fakültesi, 2024) Polat, Onur Can; Altunkeser, Bülent BehlülKalp yetmezliği (KY) tek bir patolojik tanı değil, belirtilerin (örn. juguler venöz basınç artışı, pulmoner raller ve periferik ödem) ve eşlik edebilen ana semptomlardan (örn. nefes darlığı, ayak bileği ödemi ve yorgunluk) oluşan bir klinik sendromdur. İstirahatte veya egzersiz sırasında yetersiz kalp debisine neden olan, kalbin yapısal veya işlevsel bir anormalliğidir. Spesifik patoloji sonraki tedaviyi belirleyebileceğinden, KY tanısında altta yatan kardiyak disfonksiyonun etiyolojisinin tanımlanması zorunludur. En yaygın olarak, KY miyokardiyal disfonksiyona bağlıdır [1]. Kalp yetmezliği etyolojisinde koroner arter hastalığı , hipertansiyon , kalp kapak hastalıkları ,konjenital kalp hastalıkları , aritmiler, endokrin bozukluklar, enfeksiyöz nedenler, infiltratif nedenler, depo hastalıkları gibi bir çok sebep de yer almaktadır [2]. Perirenal yağ doku (PRYD), böbrek ile komşu retroperitoneal dokular, renal parankim ve adrenal bez arasındaki retroperitoneal boşluğu dolduran bir visseral yağ dokusudur [3]. Perirenal yağ ; glomerüler hidrostatik basıncı arttırmak, renin-anjiyotensin-aldosteron sistemini aktive etmek ve böbrek hastalığına ilerlemeyi hızlandırmak gibi böbrekler üzerinde doğrudan lipotoksik etkilerle ilişkilendirilmiştir [4-6] .Perirenal yağın, yaygın antropometrik ve metabolik parametrelerden bağımsız olarak KVH için bağımsız bir risk belirleyicisi olduğunu kanıtlanmıştır [7]. Perirenal adipoz doku afferent sinirlerinin ablasyonunun; L1-L2 dorsal kök ganglion nöronları tarafından artan CGRP üretimi yoluyla, yüksek kan basıncının uzun vadeli azalmasına yol açtığını gösterilmiştir [8]. Li ve arkadaşlarının fareler üzerinde yaptığı çalışmalarda a-CGRP'nin kalp yetmezliğinde fibrozis inflamasyon ve hücre ölümünü azaltarak kardiyoprotektif rolü olduğunu ortaya koymuşlardır [9]. Adipoz dokuda keşfedilen bir diğer polipeptit olan resistinin, makrafojlar gibi diğer hücre türleri tarafından da üretildiği keşfedilmiştir [10]. Resistin konsantrasyonunun , koroner kalp hastalığı (KKH) riski , böbrek fonksiyon bozukluğu riski ve inme hastalarında sonuçlarla korelasyonu ilişkilendirilmiştir [11]. Sağlıklı bireylerde, düşük plazma adiponektin seviyeleri, artmış kardiyovasküler olay riski ile ilişkilendirilmiştir [12]. Kalp atış hızı değişkenliği veya kalp periyodu değişkenliği, kardiyak otonomik işlevi yansıtan atımdan atıma (RR) aralıkların döngüsel varyasyonlarının bir ölçüsüdür[13].Ortalama kalp hızı, yaş, cinsiyet ve klinik risk faktörleri için düzeltme yapıldıktan sonra 2 saatlik R-R intervalleri arasında stardart sapma (SDNN) kardiyak olay riski ile anlamlı şekilde ilişkili olarak bulunmuştur [14].Biz bu çalışmamızda düşük ejeksiyon fraksiyonlu ve korunmuş ejeksiyon fraksiyonlu kalp yetmezliği hastalarında; perirenal yağ dokusunun ekokardiyografik parametreler , CGRP, resistin ve adiponektini içeren biyokimyasal markerlar ile ilişkisini ve tüm bu parametrelerin kalp atış hızı değişkenliği ile olabilecek ilişkilerini incelemeyi amaçlamış bulunmaktayız.